Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/924 E. 2022/105 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/924 Esas
KARAR NO : 2022/105

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/08/2017
KARAR TARİHİ : 10/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğunu, müvekkilinin davalı firma tarafından talep edilen ve takip konusu faturada belirtilen malları davalıya verdiğini, ancak fatura bedelinin vade tarihi geçmesine rağmen ödenmediğini,—-Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibe haksız ve kötü niyeli olarak itiraz edildiğini, alacağın likit olduğunu belirterek; itirazın iptaline ve %20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı yana dava dilekçesi 26/01/2018 tarihinde tebliğ edilmiş olup, davalı tarafça süresi içinde cevap dilekçesi sunulmadığından, HMK md. 128 uyarınca, dava dilekçesindeki vakıaların inkar edildiği kabul edilmiştir.
Dava, İİK’nun 67/1 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller— Esas sayılı dosyası, alınan bilirkişi raporları ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
— sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından cari hesap alacağına ilişkin olarak davalı aleyhine 1.393,20.-TL asıl alacak, 1,12.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.394,32.-TL alacağın, asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsiline yönelik icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 10/04/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından 11/04/2017 tarihinde icra takibine itiraz edildiği, davanın yasal 1 yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı yanın ticari defter kayıtlarının incelenmesi için —-Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılmasına karar verilmiş, ancak talimat mahkemesince belirlenen inceleme gününde davalı tarafından ticari defter kayıtları ibraz edilmediğinden, inceleme yapılmaksızın talimat iade edilmiştir.
Mahkememizce davacı yana ait ticari defter kayıtları incelenerek uyuşmazlık konularına ilişkin olarak bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 22/09/2021 tarihli raporda özetle; davacının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, davacı kayıtlarına göre davacının 2015 yılından devreden alacağının 1.263,60 TL olduğu, davacı tarafından davalı yana —- fatura düzenlendiği, davalı tarafından toplam 20.067,48 TL ödeme yapıldığı, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan —alacaklı olduğu, alacağın davacı tarafından düzenlenen —– tutarlı bir adet faturadan kaynaklandığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafça, cari hesap alacağına istinaden davalı aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalinin talep edildiği; davalı tarafça, davaya cevap verilmediği anlaşılmıştır.
Davacı tarafça; takip konusu cari hesabı oluşturan 1 adet fatura düzenlenerek ticari defterlerine kayıt edilmiştir. Ancak salt fatura düzenlenmesi adına fatura düzenleyen kişiyi borçlu kılmaz. Adına fatura düzenlenen kişinin, fatura düzenleyene borçlu sayılabilmesi için öncelikle aradaki akdi ilişkinin ispatlanması, akdi ilişki ispatlandığı takdirde fatura konusu mal veya hizmetin verildiğinin ispatlanması gerekmektedir.
TTK md 21/2 hükmü uyarınca; bir faturayı alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde faturanın içerdiği bilgilere itiraz etme hakkına sahiptir. Aksi taktirde faturanın içeriğini kabul etmiş sayılır. Fatura, düzenleyen aleyhine delil olduğu gibi, kendisi faturayı düzenlemediği halde tebliğinden itibaren sekiz gün içinde itiraz etmeyen aleyhine de delil olabilecektir. Faturaya itiraz, faturanın teslim alındığı tarihten itibaren sekiz gün içinde yapılmalıdır. İtirazın sekiz gün içinde karşı tarafa varması şart değildir. Sekiz günlük süre, hak düşürücü süre veya zamanaşımı süresi değildir. Sadece ispat yükünün yer değiştirmesi açısından önem taşır. Sekiz günlük süre içinde itiraz edildiği taktirde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunu ispat külfeti faturayı veren tarafa ait iken, sekiz günlük sürenin geçmesinden sonra itiraz edilmesi halinde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığını ispat külfeti faturayı alan tarafa ait olur.
Faturayı alan her türlü delille bu külfeti yerine getirebilir. Faturaların tebliğ edildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanamaması ya da kanıtlanıp da süresinde iade edildiğinin borçlu tarafça kanıtlanması halinde, borçlu taraf alacaklının hizmet vermediğini savunmakta ise, faturaya konu hizmetin verildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanması; borçlunun faturaları tebliğ alıp süresinden sonra iade etmesi halinde de faturanın alacaklı tarafça gönderilmesi şeklindeki icabı, borçlunun (faturayı defterine kaydetmemek ve hizmet almadığını savunmak suretiyle), kabul etmemesi ya da borçlunun faturayı kendi defterine kaydetmekle birlikte süresinde itiraz ve iade etmesi halinde hizmetin verildiğini yine alacaklının kanıtlaması gerekeceğinden, bu doğrultuda alacaklının delillerinin toplanıp değerlendirilmesi, şayet borçlunun faturaları kendi defterlerine kaydetmesi (faturaları deftere kayıt öncesinde ya da sonrasında süresi geçtikten sonra itiraz ve iade etmiş olması) halinde alacaklının (hizmet vermiş olsun ya da olmasın) HMK’nın 222. (6762 sayılı TTK’nın 84. ve 85.) maddesi uyarınca alacağını ispatladığının kabul edilmesi gerektiği gözetilmelidir.—-
Somut olay bakımından ise; davacı yanın ticari defter kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, davalı tarafça ticari defter kayıtlarının ibraz edilmediği, takip konusu cari hesap alacağının 19/01/2017 tarihli 1.393,20 TL tutarlı faturadan kaynaklandığı, anılan faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, fatura konusu malların —firması aracılığı ile davalı yana teslim edildiğinin beyan edildiği, dosyaya celp—— kayıtlarına göre fatura konusu malın —- isimli kişiye teslim edildiği, teslim belgesinde davalı şirketin kaşe ve imzasının yer aldığı, — teslim tarihinde davalı şirketin—, bu hali ile davacı tarafından fatura konusu malın davalı yana teslim edildiğinin kabulü gerektiği, davalı tarafça faturaya itiraz edildiğine veta fatura konusu borcun ödendiğine dair herhangi bir delil ve beyanın sunulmadığı, bu hali ile taraflar arasında akdi ilişkinin kurulduğu, davacının fatura konusu malı davalı tarafa teslim ettiğinin kabulünün gerektiği kanaatine varılmıştır.
Her ne kadar davacı tarafça icra takibi ile birlikte işlemiş faiz isteminde de bulunulmuş ise de, taraflar arasında kararlaştırılmış bir kesin vade bulunmadığı, davalı yanın icra takibinden önce temerrüde düşürüldüğüne dair dosya kapsamında herhangi bir yazılı delilin bulunmadığı anlaşılmakla, davacının işlemiş faize ilişkin itirazın iptali isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
Tarafların tacir olduğu, taraflar arasında yapılan işin ticari iş olduğu anlaşılmakla; icra takibi ile talep edilen avans faizinin yerinde olduğu kanaatine varılmıştır.
Takibe konu alacağın miktarı kesin ve belirli olduğu gibi hesaplanması bir tespit yapılmasını gerektirmediğinden davalının haksız itirazı nedeniyle alacaklının alacağına geç kavuşmasına neden olduğu kanaatine varılmıştır.
Dosya kapsamından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere Yasa ve Yargıtay İçtihatları gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın bu gerekçe ile kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın KISMEN KABULÜ ile ;
Sabit olan 1.393,20 TL alacağın takip tarihinden itibaren artan azalan oranlarda uygulanacak avans faizi ile ve isabet eden takip giderleri ile birlikte, davalıdan alınarak davacıya verilmek üzere, borçlu davalının — Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin belirtilen şekilde devamına,
Aşan istemin reddine,
Alacağın %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine
2.Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 95,17.-TL’den davacı tarafça dava açılırken yatırılan 31,40.-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan 63,77.-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3.Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 31,40.-TL peşin harç ve 31,40.-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 62,80‬.-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4.Davacı tarafından yapılan 400,00 TL bilirkişi ücreti, 272,40.-TL posta gideri, 149,70.-TL talimat gideri olmak üzere toplam 822,71.-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5.Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6.Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, kabul edilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan — göre belirlenen —-ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7.Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okundu.