Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/879 E. 2021/1113 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/879 Esas
KARAR NO: 2021/1113
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 10/08/2017
KARAR TARİHİ: 21/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının —–yargılama yapmaya görevli ve yetkili —- yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin —- ödemek suretiyle kalanı —takside bölünmüş —değerinde senetler ve toplamda — karşılığında—devraldığını, —kiralananın mülk sahibi olmayıp, müvekkilinden önceki kiracı olduğunu, ———- sahibi olduğunu iddia ederek müvekkiline devrettiğini, toplamda —-senetlerin, borçlusu müvekkilinin eşi, diğer müvekkili —– yapıldığını,—- kiraladığını, kiralananın gerçek sahibi — ettiği ve devir sözleşmesine —- adını yazmak ve onun imzasını taklit etmek suretiyle — bağlanması ve sonrasında — aracılığıyla protesto edilmesi suretiyle müvekkillerini dolandırdığını, — eylemleri nedeniyle —- sayılı dosyasıyla soruşturma başlatıldığını, soruşturma dosyasında ifade veren asıl mal sahibi — kendisinden habersiz hareket ettiğinden ve imzasını taklit ettiğinden dolayı şikayetçi olduğunu beyan ettiğini, müvekkilinin şuan — elden para vermek ve üstüne —– icra tehdidi altında büyük bir zarara uğradığını ve mağdur durumda olduğunu, —daha sonradan öğrendikleri üzere kötü niyetli olarak elinde bulunan senetlerin üç tanesini —- ciro ettiğini, söz konusu senetlere ilişkin olarak taraflarınca —-menfi tespit davası açıldığını, davalı —- elindeki senetlerden işbu davaya konu dört tanesini de davalı —-ciro ettiğini, açılan dolandırıcılık davasından haberdar olan ve müvekkilinden aldığı senetlerin haksız olduğunu bilen davalı —– asıl alacak üzerinden icra takibi yaptığını ve müvekkiline ödeme emri gönderilmesi suretiyle müvekkilini psikolojik baskıya maruz bıraktığını, kötü niyetle hareket eden davalı —–kambiyo yoluna başvurması karşısında mağdur olan müvekkilinin haksız icra tehdidi altında hukuk yoluna başvurmak amacıyla eldeki davayı açmak zorunda kaldığını, tüm bu nedenlerle müvekkili aleyhine—- sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine konu dört adet senet toplamı olan —–senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespitine, senetler hakkında icra takibinin tedbiren durdurulmasını, mümkün olmaması durumunda davalıya ödenmemesi amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesini, icra takibine konu dört adet senedin iptalini, davalıların kötü niyetli işlemleri nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı — vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından müvekkiline karşı —- sayılı dosyasında aynı hukuki ilişkiden kaynaklanan toplam —- borçlu olmadığının tespiti ve senetlerin iptali ile nakit ödenen —— iadesi talepli dava açıldığını, dosyada —– tarihli celsede davacının davasını takip etmemesi nedeniyle dosyanın üç ay içinde yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verildiğini, henüz bu dosya derdest durumayken işbu davayı açtıklarını, bu nedenle davanın derdestlik nedeniyle reddini talep ettiklerini, müvekkilinin üç katlı taşınmazı —– boş olarak ve her tarafı perişan yıkık dökük bir durumdayken kiraladığını ve içerisini yaptırarak —– unvanıyla işletmeye başladığını, söz konusu işletmenin müvekkilinin özverili çalışmaları sonucunda bulunduğu mahalde önemli bir müşteri çevresi edindiğini ve bilinirlik kazandığını, müvekkilinin taşınmazı kiraladıktan sonra duvarlarda çatlaklar bulunduğundan duvara yeniden sıva ve alçıpan, su giderleri bozuk olduğundan su sistemini tamamıyla tamir ettirdiğini, ——— taşınmazın yağmurdan korunması için arka tarafına sundurma, dış zeminine —-sıfırdan inşa edildiğini ve mutfak için gerekli tüm ekipmanlar ile donatıldığını, ——-kapanan kepenk gibi tadilatların yapıldığını, davacının müvekkiline pek çok kez gelerek müvekkilinin işletmekte olduğu yeri devralmak istediğini belirttiğini, tarafların uzun pazarlık sonucunda —-nakit, geri kalanının ise — tutarındaki —adet sıra senetler halinde olmak üzere toplam ——– karşılığında yerin devredilmesi konusunda anlaştıklarını, müvekkilinin iş yerini kasa dahil olmak üzere içinde bulunan tüm malzemeler, mutfak eşyası ile birlikte davacıya devrettiğini, bu nedenle davacının yerin —- karşılığında devredildiği iddiasının gerçek olmadığını, davacının iş yerini devraldığını ve taşınmazın mal sahibi ile de anlaşıp yeni kira kontratı yapmak suretiyle kendi adına —— unvanıyla işletmeye başladığını, davacının kendi adına yaptırdığı kaşenin görüntüsünü dilekçeleri ekinde sunduklarını, davacının kira bedelini mal sahibi —— numaralı hesaplarına ödemeye başladığını, davacının, mal sahibi ile yapılan kira sözleşmesinin müvekkili tarafından imza edildiği, müvekkilini tarafından kandırıldığı iddialarının tamamen asılsız ve gerçek dışı olduğunu, davacının müvekkiline gelerek bu yeri devir almak için çok hevesli olduğunu belirttiğini, kendisinin meşhur bir şef olduğunu belirterek ünlülerle çekilmiş fotoğraflarını göstererek güven tesis ettiğini, müvekkilinin davacıyla anlaştıktan sonra davacıya elinden geldiğince yardımcı olmaya çalıştığını, hatta mal sahibi ile akdettiği kira sözleşmesini dahi davacıya verdiğini, müvekkilinin sahte bir iş yapmadığını, müvekkilinin ne sahte kira kontratı yaptığını ne de davacıyı dolandırdığını, zira davacının mal sahibi ile anlaşması olmasaydı vergi dairesine kontratı ibraz edip açılışını yapamayacağını, kaldı ki kira sözleşmelerinin yazılı yapılmasının şart olmadığını, kira bedellerinin mal sahibi olan —- banka hesaplarına yatırılmış olmasının davacı ile mal sahibinin anlaştığını gösteren en büyük delil olduğunu, gerçeğin ortaya çıkması için davacının —- biraz ettiği kira sözleşmesinin ve açılış-yoklama tutanaklarının ayrıca mal sahibi —yaptığı ödemelerin celbini talep ettiklerini, —- numaralı dosyasında müvekkili hakkında —– verildiğini davacının müvekkiline olan borcunu ödemediğini, müvekkilin ihtiyacına binaen senetleri ciro edip kendi borçları için kullandığını, davacının iş yerini devralmış ve çalıştırıyorken ne gibi bir zarara uğradığını anlamadıklarını, müvekkilinin davacıdan alacağı olduğunu, davacının borcu ödememek için kötü niyetli davrandığını, davacının tamamen kötü niyetle hareket ettiğini, tüm bu nedenlerle davanın öncelikle derdestlik nedeniyle reddini, esas yönünden davacının haksız ve mesnetsiz davasının reddini, davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı—– usulüne uygun yapılan tebligata rağmen davaya cevap verilmemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava ; dava dışı —— tarafından davalılardan devralınan iş yerine ilişkin devir bedeli olarak cirolanan senetler nedeniyle davacının davalılara İİK 72 maddesi uyarınca borçlu olmadığının tespitine ilişkindir.
Mahkememizin —- tarihli ara kararı ile davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebi reddedilmiştir.
—- sayılı takip dosyasının incelenmesinde; —– tahsiline yönelik icra takibi başlatıldığı görülmüştür.
Mahkememizce celbine karar verilen — dosyasının incelenmesinde; davanın —- tarihinde HMK 150/1 Madde hükmü gereğince açılmamış sayılmasına kararı verilmiştir.
—- — Dair Karar verilmiştir.
—- dosyasının incelenmesinde; davacı —- —tarihinde verdiği ifadede; — önceden ifade vermiştim. —- restoran açmak istedik.—- adresinde yer alan ve faal bulunan restoranın devredilceğini öğrendik. —-görüştük. — üzerindeydi. Ancak fiili olarak —-yerinin sahibi olarak davranmakta idi. Yaptığımız pazarlık sonucunda iş yerinin —– bedelle devri konusunda anlaştık. Kendilerine —-peşin verdik. Kalan — verdik. Konuşmamız ve anlaşmamız sırasında —-bize kendilerinin işyerini devir hakkı olduğunu ve mal sahibinin bize de devir hakkını vereceğini söylemişlerdi. Bizde devir hakkı ile birlikte iş yerini kiralama hususu bulunduğu için anlaşma bedelini buna göre belirledik. Adı geçen kişiler işyeri için bir sözleşme yaparak bize getirdiler. İşyerin de mal sahibi olarak —- isimi yanında bulunan imzayı kendisine attırdıklarını, söyleyerek bize bir kira sözleşmesi verdiler. Bizde kendilerine güven sağlayarak işyerini fiilen devir olarak çalıştırmaya başladık. Yaklaşık on gün sonra mal sahibi gelerek bizimle görüştüğünde, iş yerini bize devir eden —-ortağının iş yerinin devir hakkı olmadığını, bize de devir hakkı veremeyeceğini söyledi. Kendisine —- düzenlediği sözleşmeyi gösterdiğimizde, sözleşmeyi kendisinin imzalamadığını ve devir olayından bilgisi olmadığını söyledi. Biz mağduriyetimizi ifade ettik. Mal sahibi iyi niyetli bir insan olduğu için madem devir almışsınız. Sizinle yeni bir sözleşme yaparım. Ancak başkasına vermem mümkün değildir, dedi. Biz mal sahibi bulunan — ile anlaşmamız sonucu kendisiyle — başlangıç tarihli olan kira sözleşmesini yaptık. —- kefil olarak imzaladı. Bu sözleşmedeki imzayı ev sahibi — huzurumuzda imzaladı, ancak şahısların bize —başlangıç tarihli sözleşmeyi —- gösterdiğimizde sözleşmedeki imzanın kendisine ait olmadığını ve şahıslar ile böyle bir sözleşme yapmadığını ve şahıslara kesinlikle devir hakkı vermeyeceğini söylediğini, söyledi.
Hal böyle olunca biz—- kendilerinin devir hakkı bulunmadan işyerini devrettiklerini, bize taahhüt ettikleri ve bizim için önemli bulunan iş yeri devir hakkınında iş yerinin sahibinin bize vermemesi nedeniyle kendilerine verdiğimiz peşinat ayrı kalmak suretiyle — verdiğimiz — adet senedi kendilerinden geri istedik. Ancak şahıslar senetleri iade edicez , getiriyoruz diyerek bir müddet bizi oyaladıktan sonra, senetleri tanıdıkları kişilere ciro ederek icraya verdiler. İcra kanalıyla aleyhime icra yaptılar. Evimi ve mallarımı haciz ettiler. Verdiğim — adet senedi icra tehdidi altında ödemek zorunda kaldım. Senetlerden — tanesi kayıptı. Sonradan — senedi de ciro ederek adamları vasıtasıyla icraya koymuş durumdalar. Konuyla ilgili İcra Mahkemesine yaptığımız itirazları ve senetlerin iptali için açtığımız davayı bu dosyadan verilen takipsizlik kararı gerekçe gösterilerek kaybettik. Bahsi geçen —- sözleşmeyi mal sahibi —-aramızda biz düzenledik.
Bizi devir hakkı olmadığı halde mal sahibinden devir hakkıyla birlikte devredeceğini vaat eden ve mal sahibinin bilgisi ve rızası olmadan devreden, ve mal sahibi adına sözleşme düzenleyen bu şekilde bizi dolandıran ve sahte belge düzenleyen —- işlemlerin yapılmasını talep ederim. beyanında bulunmuş ve beyanını imzası ile tasdik etmiştir.
Mahkememizin — tarihli celsesinde dinlenilen davalı — olur ve ben kendisine finans desteği sağlıyordum çünkü dava konusu yer sıfır binaydı karkastı ve herhangi bir şey yapılmamıştı tahminimce — orada kanat ızgara adı altında bir iş yeri açmış idi, bir gün beni aradı —- birinin iş yerini devralmak istediğini söyledi daha sonra dükkan sahibi olan — ile görüşüldü. O esnada dükkan sahibi — yanında çalışan — isimli soyadını bilmediğim bir çocuk vardı. Davacı— etti ama songül hanım içinin yapılmış hali ile birlikte — lira masraf yaptı. Davacı — peşin olarak nakit elden verdi. — eşit senetler halinde düzenledi, senetler düzenlenirken bende — yanındaydım.— yanındayken teslim aldı.—elektriklerini kapattırmak için bana vekalet verdi. — teslim edildi. Benim kefilliğim dahilinde —- dükkanın devrini verdi. Tanıklık ücreti istemiyorum,” beyanında bulunmuş ve beyanını imzası ile tasdik etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; açılan davanın—- dosyasında bulunan — için menfi tespit talepli olduğu, davaya konu senetler incelendiğinde senetlerin keşidecisinin davacı ——-, lehdarının davalı — ve senedi lehdar—-cirosu ile —– hamilinin ise diğer davalı—– olduğu, —- numaralı dosyası incelendiğinde soruşturma dosyasında asılları ve sureti bulunan — adet sözleşmenin bulunduğu, bunlardan aslı yer alan — kira başlangıç tarihli sözleşmenin davaya konu işyerinin davalı — dava dışı —- arasında yapılan kira sözleşmesi olduğu, bu sözleşme üzerinde herhangi bir ihtilaf olmadığı, sözleşmedeki imzaların kira akdini derceden taraflara ait olduğu, dosyada sureti bulunan — kira başlangıç tarihli ve davacı tarafından sahte düzenlendiği iddia olunan kira akdinin—-konu belge üzerinde yazı ve imza incelemesi yaptırıldığı, — tarihli bilirkişi raporunda sözleşmedeki imzaların mal sahibi olan —- olmadığının fakat sözleşmedeki yazıların davacı— ait olduğunun rapor edildiği dolayısıyla — kira başlangıç tarihli kira mukavelesinin davalılardan — düzenlenmediği, davalı —–savcılıkta ve mahkememizde beyan ettiği üzere bu kira sözleşmesinin düşük stopaj ödemek maksadıyla davacılar tarafından tanzim edilmiş olmasının kuvvetle muhtemel olduğu, nitekim mahkememizce vergi dairesine yazılan yazı cevabı ekinde vergi dairesine bildirilen kira sözleşmesinin sunulduğu, sunulan kira sözleşmesi incelendiğinde; mal sahibi — ile dava dışı — arasında imzalandığı, kira başlangıcının — tarihi olduğu, kira bedelinin ise aylık net — olarak beyan edildiği oysa savcılık dosyasında bulunan ve ihtilaf olmayan sözleşmede ise aylık kira bedelinin — olarak sözleşmeye yazıldığı, dolayısıyla tüm bu hususların—- kira başlangıç tarihli sözleşmenin davacı tarafından oluşturularak vergi dairesine düşük vergilendirilmek için verildiğinin mahkememizce anlaşıldığı, esasen davaya konu bonoların kambiyo evrakı olduğu , bu sebeple kambiyo senedi üzerinde nakden kaydı bulunmakla illetten de mücerret oldukları, tüm dosya kapsamından davalı —- işletmesini davacının eşine devrederken işletmesinde bulunan bir kısım işletme envanteri ve işletmenin peştemaliye bedeli için davacının davaya konu bonoları düzenlediği, bonoların illetten mücerret olduğu, kira sözleşmelerinde herhangi bir sahtecilik bulunmadığının savcılık aşamasındaki bilirkişi incelemesi ile sabit olduğu davacının vermiş olduğu illetten mücerret senetler dolayısıyla borçlu olmadığını isbat edemediği anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiş, menfi tespit davalarında —– gereğince tazminata hükmedilmesinin ön koşulunun gerek icra takibinin durdurulmuş gerek ise icra veznesine yatan paranın alacaklıya ödenmemesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verilip bu kararın uygulanmış olmasının gerekeceği oysa mahkememizce —- tarihli ara karar ile davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddedildiği anlaşılmakla kötüniyet tazminatı talebi de reddedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın REDDİNE,
2-İspatlanamayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gereken 59,30 TL harçtan davacı tarafından dava açılışı esnasında peşin olarak alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 27,90 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından masraf yapılmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 9.250,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Dair, davacı vekili, davalı — vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde ——–nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.21/10/2021