Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/843 E. 2018/584 K. 22.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/843 Esas
KARAR NO : 2018/584
DAVA : Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 01/08/2017
KARAR TARİHİ : 22/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde; Müvekkilinin internet üzerinden Travelgenio adli siteden gidiş ……. Hava Yolları olmak üzere 31/10/2016 tarihinde ……..’ ya gidiş-dönüş bileti aldığını, dönüş tarihi olan 07.05.2017 tarihinde Londra/Gatwick hava alanına geldiğinde …….. hava yollarına ait kontuarı bulamadığını, müşteri hizmetleriyle görüştüğünde ……… alanından yapılan ……. uçuşlarının iptal edildiği bilgisini aldığını, trenle yaklaşık 2 saat uzaklıktaki Stansteed hava alanında sefer olduğunun söylendiği, müvekkiline iptal konusunda bilgi verilmediğini, bunun üzerine aynı hava alanında birkaç saat sonra kalkacak olan Türk Hava Yollarına ait bir uçak bileti alarak Türkiye’ye döndüğünü, Türkiye’ ye döndüğünde bileti aldığı acente Travelgenio ve …… yetkilileri ile mail yoluyla yaptığı yazışmalarda ise ‘uçuş iptalinin mail yoluyla 08.02.2017 tarihinde bildirildiği, aynı mesajın yeniden gönderilmesinin istenmesine rağmen bilgilendirme mesajının gönderilmediğini, Müvekkilinin…….’ dan dönüş tarihinin 07.05.2017 olduğunu, seferin iptal edildiğinin bildirildiği tarihin ise şubat ayı olduğunu, normal şartlarda seferin iptali ile birlikte kredi kartına ücret iadesi yapılması gerektiğini, ücret iadesinin Türkiye’ye dönüş tarihinden sonra yapılan başvurular üzerine 19.05.2017 tarihinde kredi kartına aktarıldığını, ……. Hava Yollarının uçuş iptali durumunda AB çıkışlı yolcular için uygulaması gerekli prosedürü müvekkili hakkında uygulamadığını, davacı vekilinin 16.04.2018 tarihli beyan dilekçesi ile müvekkilinin kişisel sebeplerle seyahate çıktığını, bu nedenle müvekkilinin maddi manevi zarar gördüğünü, bu nedenlerle uğradıkları zararlar nedeniyle 1.000,00 TL manevi, 2.400,00 TL maddi tazminat olmak üzere toplam 3.400,00 TL tazminatın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; yasal süresi içinde bildirildiği takdirde uçuş iptali hallerinde müvekkil şirketinin tazminat yükümlülüğünün olmadığını,, davaya konu uçuşa ilişkin iptal bildiriminin, uçuştan 3 ay öncesinde (07.02.2017 ) tarihinde davacı yanca bileti satın alınan acentaya sistem üzerinden gönderilen mesaj ile bildirildiğini, davacının bileti satın alığı acenta bu bilgiye istinaden 8 şubat 2017 tarihinde iptale ilişkin bildirimi, davacı yana rezervasyon esnasında belirtmiş olduğu [email protected] adresine mail yoluyla bildirim yapıldığını, davacının bildirdiği iletişim bilgileri doğrultusunda bildirimler yapıldığını, müvekkili şirketin sorumluluğunu yerine getirdiğini, SHY yolcu yönetmeliğine göre tüm yasal yükümlülüklerin yerine getirildiğini, ek masraflara ilişkin maddi tazminat talebinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, manevi tazminat talebinin haksız ve mesnetsiz olduğunu, manevi tazminat şartlarının oluşmadığını bu nedenlerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, havayolu ile taşıma sözleşmesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Dava tarihi olan 01/08/2017 tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/1-k maddesinde tüketicinin; “ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi”, 3/1-l maddesinde ise tüketici işleminin; “mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” ifade edeceği düzenlenmiş, aynı Kanun’un 73/1 madde ve fıkrasında da; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalara bakma görevinin tüketici mahkemelerine ait olduğu hüküm altına alınmıştır. Bu itibarla, tüketici konumundaki davacı tarafından açılan işbu davada tüketici mahkemesinin görevli olduğu nazara alınarak davanın görev yönünden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Mahkememizin görevsizliğine, kararın kesinleşmesi ve talep halinde dosyanın İstanbul Anadolu Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
2.Yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli Mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.22.06.2018