Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/826 E. 2022/989 K. 01.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/826 Esas
KARAR NO: 2022/989
DAVA: Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ: 26/07/2017
KARAR TARİHİ: 01/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan tazminat (rücuen tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- tarihinde ——- yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, davalı sigorta tarafından sigortalı davalıya ait ve kullanımındaki —- plaka sayılı araç ile müvekkili sigorta sigortalısı —– kullandığı—– trafik kazasında davalı araç sürücüsü tamamen kusurlu bulunduğu, müvekkili sigortalı araç sürücüsünün ise kusursuz bulunduğunu, müvekkili sigortalısının aracını yurtdışında yaşaması sebebi ile yurtdışında tamir ettirdiğini, bu sebeple müvekkili sigorta sigortalısına—- ödemede bulunduğunu, sigortanın — tarihinde —- ödemede bulunduğunu, davalının ise herhangi bir ödemede bulunmadığını, davalı sigortanın limiti kaza tarihi itibariyle —-olduğunu, bu sebeple sorumlu olduğu miktardan—- eksik ödemede bulunmuş olmakla; bu miktar için davalı sigortanın sorumluluğunun mevcut olduğunu beyan ile, trafiık kazasından kaynaklı maddi tazminat taleplerinin sigorta şirketi için —-sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen —- alacağın tahsil tarihindeki — karşılığının davalı ——– tarihinden faiz masraf ve vekalet ücretiyle hüküm altına alınmasını talep ve dava ettiği görüldü.
Davalı ———- vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde ileri sürülenlerin yasa ve usule aykırı olduğu, davacı tarafın zarar ve kusura ilişkin iddialarının kabulü mümkün olmadığını, davacının sunmuş olduğu faturalar gerçek zararı yansıtmadığını, taraflarca fatura düzenlenerek zararın yüksek gösterilmeye çalışıldığı kanaatinde olduklarını beyan ile, öncelikle mahkemenin görevsiz olduğundan mahkemenin görevsizliğini, aksi kanaatte olunması halinde davanın esastan reddini, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —– vekili cevap dilekçesinde özetle; işbu dava ile ——–sigorta teminatı altına alınmış bulunan aracın, kazaya karıştığı araçta meydana geldiği iddia edilen ve davacı sigorta şirketi tarafından karşılanan maddi hasar bedelinin rücuen talep edildiği anlaşıldığını, davacının talepleri haksız ve mesnetsiz olup reddi gerektiğini, davacı tarafından yapılan başvuru üzerine, müvekkili şirket tarafından alınan ekspertiz raporuna göre davacı tarafa ——– ödeme yapıldığını, işbu ödeme ile müvekkili şirketin sorumluluğunda olan tüm hasar karşılanmış olduğu, davacının tazminat talebinin haksız olduğunu, davayı kabul manasında olmamak üzere kusur oranlarının tespiti gerektiğini, davacının gerçek zararının tespiti gerektiğini, sayın mahkemece dosyanın bilirkişi incelemesine gönderilmesi gerektiğini, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla davacının yabancı para bakımından fiili ödeme günündeki kur üzerinden karar verilmesi yönündeki taleplerinin reddi gerektiğini beyan ile, davanın esastan ve usulden reddini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Hukuki Nitelendirme, Delillerin Değerlendirilmesi ve Netice
Dava, sigorta şirketi tarafından hak sahiplerine ödenen tutarın, kazada kusurlu olan sürücü ve ilgili aracın ——- rücu istemine ilişkin tazminat davasıdır.
Davacı sigorta şirketi, davalı sigorta şirketinin —- ödeme yaptığını, teminat limitinin ise —– olduğunu, bu nedenle bakiye —– tazminatın sigorta şirketi ile kazada kusurlu bulunan diğer davalıdan müşterek ve müteselsilen, kalan toplam —-ise davalı —— tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —— cevap dilekçesinde kusura dair davacı iddialarına katılmadıklarını, hasar onarımının fahiş olduğunu, ayrıca mahkemenin görevsiz olduğunu iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi ise başvuru neticesinde eksper incelemesi sonucu ödeme yapıldığını, tüm hasarın karşılandığını, ayrıca kusur incelemesinin yapılması gerektiğini, yine gerçek zararın da belirlenmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya kapsamında —–tarihinde meydana gelen çok taraflı kazasında (tespit tutanağında da belirtildiği gibi)—- plakalı —— sürücüsü tam kusurlu, davacı sigorta şirketinde sigortalı—- marka aracın sürücüsü——-ise kusursuz olduğu sabittir.
—- tarihli rapor içeriğinde,- Dava konusu araç sürücüsü dava dışı —— maliki olduğu, davacı tarafa sigortalı dava konusu ——- istikametinden —— istikametine seyir halinde iken —– mahallinde köprü altı bağlantı yolu kavşağına geldiğinde aracının sağ yan ön çamurluk kısımları ile kendisi ile aynı istikamette seyir halinde olan ve kontrolsüz şekilde sola yönelen—– sol arka kapı kısımlarının çarpışması sonucu karıştığı olayda, araçların hasar durumları da dikkate alındığında, kusursuzdur.
Davalı tarafa sigortalı araç sürücüsü davalı — yönetimindeki —– istikametinden ——-istikametine seyir halinde iken —–köprü altı bağlantı yolu kavşağı mahalline geldiğinde yola katılmak isteyen—– gördüğünde kontrolsüz şekilde şerit değiştirmek istediği, sol şeridi takiben seyir halinde olan dava konusu aracın uzaklık ve hızını dikkate almadığı, kontrolsüz şekilde sola yönelerek olayın meydana gelmesine sebebiyet verdiği ve 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 47/d (Karayolundan faydalananlar, trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve yönetmelikte gösterilen diğer kural, yasak, zorunluluk veya yükümlülüklere uymak zorundadırlar), 56/a-1 (Sürücülerin; geçme , dönme, duraklama, durma ve park etme gibi haller dışında şerit değiştirmeleri veya iki şeridi birden kullanmaları yasaktır), 84/f (Doğrultu değiştirme manevralarını yanlış yapma) maddelerini ihlal ettiği anlaşılmakla, ilk tespitleri içeren Trafik Kazası Tespit Tutanağında ve hasar fotoğraflarından dava konusu aracın sağ yan ön çamurluk kısımları ile—— plaka sayılı —– sol arka kapı kısımlarının çarpıştığının belirtildiği hususu da dikkate alındığında, dikkatsiz ve özensiz davranışlarından dolayı %100
oranında kusurludur” tespitlerine yer verilmiştir.Aynı raporda hasara dair yapılan değerlendirmede,
“(…) Dosya kapsamındaki mevcut verilere göre yapılan değerlendirmede; hasarlı araç ile ilgili —– tespitler, hasar fotoğrafları, aracın yaşı— hasarın şekli ve niteliği de dikkate alındığında, aracın yurt dışında onarılması durumunda belirtilen parça/malzeme ———- olarak hesaplanmış olup, yurt dışı tamir ve rayiç bedelleri dikkate alınarak ödeme tarihi itibariyle toplam hasar tutarının —-olabileceği, hesaplanan bu tutarın hasar durumuna ve dosya kapsamına uygun olabileceği değerlendirilmiştir” belirlemelerine yer verilmiştir.
Davalılar kazaya karışan tam kusurlu sürücü ve bu sürücünün kullanımındaki ——–şirkettir.
Sürücü, kusuru ile meydana gelen kazada üçüncü kişi zararlarının tazmininde 6098 sayılı Yasanın haksız fiil hükümleri gereği sorumludur. Sigorta şirketi ise 2918 sayılı yasanın 91 ve devamı maddeleri ve araç işleteni ile imzaladığı —— kapsamında poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere sürücünün kusurundan ileri gelen üçüncü kişi zararlarının tazmininde malik ile birlikte müteselsilen sorumludur.
Yargılama sürecinde davalı —– vefat etmesi ve mirasta tüm hak sahiplerinin mirası reddetmeleri üzerine terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi sürecine girilmiştir.
“(…) Ayrıca davalı —- mirasçılarının da mirası reddetmesi sebebi ile davacının en yakın mirasçılarının mirası reddettiğinin anlaşılmış olmasına göre; konunun iflas hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi gereklidir. Bu durumda, mahkemece tereke dosyasının akıbeti beklenerek, tasfiye memuru atanıp atanmadığının belirlenmesi, mirasın iflas kurallarına göre tasfiyesinin sağlanması, anılan mahkemece atanacak ve yetkilendirilecek tereke temsilcisinin huzuru ile davaya devam olunması gerekirken, açıklanan nedenlerle taraf teşkili sağlanmadan kurulan hükümde isabetli görülmemiştir” —–
“(…) Buna göre, T.M.K.’nun 605 ve devamı maddeleri uyarınca zorunlu hasım olan borçlunun en yakın mirasçıları mirası reddettiğinden terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi gereklidir. Bu durumda, anılan mirasın reddi kararının kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak kesinleşmesi halinde mahallin Sulh Hukuk Hakimine durum bildirilerek mirasın iflas kurallarına göre tasfiyesi sağlanmalı, anılan mahkemece atanacak ve yetkilendirilecek tereke temsilcisinin huzuru ile davaya devam olunmalıdır. Açıklanan nedenlerle taraf teşkili sağlanmadan kurulan hüküm isabetli görülmemiştir. Zira mirasın tasfiyesi işlemleri talebe bağlı işlemler olmayıp mirasın reddedildiğinin anlaşılması ile res’en yapılması gereken işlemlerdendir ——- ——
Buna göre taraf teşkili sağlanmış ve usule dair işlemler ikmal edilerek davaya (terekeye karşı) devam olunmuştur.
Zarar gören aracın sigortası da yaptığı ödeme sonucu, sigortalısının haklarına halef olmakla hak sahibi sigortalısına yaptığı ödemeyi kusurlu karşı yana rücu edebilir.
Dosya kapsamındaki mevcut verilere göre yapılan değerlendirmede; hasarlı araç ile ilgili —— tarihli Eksper Raporundaki tespitler, hasar fotoğrafları, aracın yaşı ——- hasarın şekli ve niteliği de dikkate alındığında, aracın yurt dışında onarılması durumunda belirtilen —— — olarak hesaplanmış olup, yurt dışı tamir ve rayiç bedelleri dikkate alınarak ödeme tarihi itibariyle
toplam hasar tutarının —— olduğu, hesaplanan bu tutarın hasar durumuna ve dosya kapsamına uygun olduğu anlaşıldığından;Davacı tarafa sigortalı — plaka sayılı ——marka/tip —– model araçta meydana gelen toplam hasar tutarının (vergiler dahil) —- olduğu, davalı tarafından—ödendiğinin belirtildiği dikkate alındığında, kalan bakiyenin —- olduğu, davacı tarafından ödendiği belirtilen— belgeye göre, ——-olduğu dikkate alındığında kalan bakiyenin —- olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1.-Davanın kabulü ile;
a.)Davalı sigorta şirketi bakımından, bakiye 710,10 TL alacağın 14/6/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
b.)Diğer davalı tasfiye halindeki tereke bakımından, 89.154,28-TL alacağın, 27/4/2016 tarihinden, tasfiye karar tarihi olan 27/11/2020 tarihine kadar işleyecek yasal faizi ile birlikte, terekenin tasfiyesi aşamasında düzenlenecek olan sıra cetveline kaydına,
2.-a.)Davalı sigorta şirketi yönünden alınması gerekli 80,70-TL harcın anılan davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
b.)Davalı tasfiye halindeki tereke yönünden alınması gerekli 6.090,13-TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.957,37 TL harçtan mahsubu ile eksik bakiye 4.132,76-TL nin davalı tasfiye halindeki terekeden tahsili ile hazineye irat kaydına,
3.-Davacı tarafça yatırılan 1.957,37 TL TL peşin harcın davalı tasfiye halindeki tereke alınarak davacıya verilmesine,
4.-Davacı tarafından yapılan 800,00-TL bilirkişi ücreti, 422,2‬0-TL posta gideri, 31,40-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 1.253,6‬0-TL’nin davalı —–12,54 TL sinden sorumlu tutulmak suretiyle, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,terekenin tasfiyesi aşamasında düzenlenecek olan sıra cetveline kaydına,
5.-Davalı sigorta şirketi tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6.-Davalı tasfiye halindeki tereke tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7.-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 710,10-TL vekalet ücretinin davalı sigorta şirketinden tahsili ile davacıya verilmesine,
8.-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 14.264,68-TL vekalet ücretinin davalı tasfiye halindeki terekeden tahsili ile davacıya verilmesine, terekenin tasfiyesi aşamasında düzenlenecek olan sıra cetveline kaydına,
9.-Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair; Davalı sigorta şirketi bakımından miktarı itibariyle kesin; diğer davalı tasfiye halindeki tereke bakımından gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize yahut Mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek dilekçe marifetiyle —- Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/12/2022