Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/818 E. 2019/784 K. 09.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1420 Esas
KARAR NO : 2019/807

DAVA TARİHİ : 26/12/2017
KARAR TARİHİ : 17/07/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların 2014-2016 yılları arasında yönetim kurulu başkan ve başkan yardımcısı olarak görev yaptıkları ve daha öncesinde de yönetim kurulunda görev aldıkları davalı kooperatifin, 18.06.2017 tarihli kanuna ve usule aykırı düzenlenen ve kararlar alınan 2016 hesap yılı olağan genel kurul toplantısının (6) nolu kararında, görevini kötüye kullanan —- davacılar aleyhine usulsüz işlemleri ve kötü niyetli denetçi —tarafından gerçeğe aykırı olarak düzenlenen ve gerçek dışı olduğu İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının —- soruşturma sayılı dosyasında düzenlenen bilirkişi raporlarıyla da tespit edilen denetçi raporu sonucunda, zan altında bırakılan ve Genel Kurul’a karşı bu konuda açıklama yapmaları engellenen davacıların ibra edilmediği beyan edilerek, davacıların ibra edilmediği 18.06.2017 tarihli ——————— hesap yılı olağan genel kurulunda alınan (6) nolu kararın iptali, davacıların hükmen ibra edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; genel kurulun Bakanlık temsilcilerinin nezaretinde yapıldığını, alınan tüm kararların usulüne uygun olduğunu, genel kurul toplantısını açanın o dönem — olan davacı … olduğunu, genel kurulda istedikleri —seçilmeyince ve istedikleri sonuçlar alınmayınca işbu davayı açtıklarını, hazirun cetvelini hazırlayan ve genel kurulu açan kişiler olan davacıların şimdi hazirun cetveli ve vekaletlerde sorun olduğu iddialarının hiçbir haklı ve hukuki dayanağının olmadığını, divanda görev yapan —- kooperatif ortağı olan annesi —- vekaleten toplantıya katıldığını, bunun iptal nedeni olarak gösterilmesinin olanaklı olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE;
Dava; davalı kooperatifin 18/06/2017 tarihli genel kurul toplantısında alınan — nolu kararın iptali ile davacıların hükmen ibra edilmesine karar verilmesine isteğine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek kanıtlar toplanmak ve bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle sonuçlandırılmıştır.
Düzenlenen bilirkişi raporu bilirkişi raporu gerekçeli ve denetime elverişli bulunmakla hükme esas alınmıştır.
Bu itibarla toplanan deliller, mahkememizce benimsenen bilirkişi raporu, tarafların iddia ve savunmaları, hep birlikte değerlendirildiğinde;
Dava; eski yönetim kurulu üyeleri olan davacılar hakkında genel kurul tarafından alınmış bulunan ibra edilmeme kararının iptali ile davacıların hükmen ibrasına karar verilmesi istemlerine ilişkindir.
Huzurdaki davanın KK’nın 53. Maddesinde öngörülen bir aylık hakdüşürücü içinde açıldığı,davacıların 18.06.2017 tarihinde yapılan 2016 hesap yılı olağan genel kurul toplantısının 6. Maddesinin iptalini talep ettiği, genel kurula asaleten katıldıkları ancak toplantı tutanağında muhalefet şerhi bulunmadığı, toplantı nisabın ve karar nisabının sağlandığı, — tarihli 2016 hesap yılı olağan Genel Kurul toplantısının 6. Maddesinde Yönetim ve Denetim kurullarının ayrı ayrı ibrasına karar verildiği, genel kurul kararının iptaline ilişkin şekli nedenlerin olmadığı, anlaşılmıştır.
Davacıların, yönetim ve denetim kurulu üyelerinin ibra edilmemelerine ilişkin genel kurul kararının iptalini, haklarında sorumluluk davası açılması yolunda alınmış genel kurul kararı bulunmadan önceki bir aşamada dava edilmeleri mümkün değildir. Zira yönetim kurulu üyeleri sorumlu olmadıkları iddasına dayanmaktadırlar ve bu husus genel kurul kararlarının iptal davasında değil, kooperatifin açacağı sorumluluk davasında karar bağlanmalıdır.
Somut olayda ise; davacılar hakkındaki sorumluluk davası eldeki dava açıldıktan sonra açılmıştır, bu durumda davacıların genel kurul kararının esasa ilişkin nedenlerle iptaline ilişkin dava açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır.Ayrıca mahkememizin kooperatif organı yerine geçerek bu organın yetkisinde olan bir konu da karar vermesi olanağı bulunmadığı davacıların hükmen ibrasına ilişkin istemlerininde reddine karar verilmesi gerektiği belirlenmiştir.(Yargıtay — HD. 2017/800 Esas 2017/3655 Karar- Yargıtay — HD. 2014/7247 Esas 2015/1931 Karar).
HMK 114/h madde hükmünde “Davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması” dava şartı olarak sayılmıştır.
Mahkemece, dava şartlarının mevcut olup olmadığı, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılır ve dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir hükmü de gözetilerek, davacıların 18.06.2017 tarihli 2016 yılı olağan genel kurul toplantısının 6. Maddesinin iptaline ilişkin davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine; davacıların hükmen ibrasına ilişkin talebin ise esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Ayrıntıları ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Genel kurul kararının iptaline ilişkin istemin hukuki yarar yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2- Hükmen ibraya ilişkin talebin ise esastan REDDİNE,
3-KARAR HARCI
Alınması gereken 44,40 TL maktu karar harcının 31,40 TL’si dava açılırken peşin olarak alınmış olduğundan geriye kalan 8,50 TL karar harcının davacılar taraftan tahsiline,
4-AVUKATLIK ÜCRETİ:
Davada avukatla temsil edilen davalı yararına belirlenen 2.725,00 TL maktu avukatlık ücretinin davacılardan taraftan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ:
a-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
b-Davalı tarafından yatırılan 5,20 TL vekaletname harcının davacılardan tahsili ile davalıya verilmesine,
c-Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
d-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.