Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/812 E. 2018/453 K. 12.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/814 Esas
KARAR NO : 2018/454
DAVA : Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 21/07/2017
KARAR TARİHİ : 12/04/2018
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle, davalı … şirketine kasko poliçesi ile sigortalı davacıya ait aracın meydana gelen trafik kazasında hasarlandığı, bu hasarın kasko teminatı kapsamında olduğu ancak ödeme taleplerinin davalı … tarafından reddedildiğinden bahisle kasko teminatı kapsamındaki şimdilik 1.000,00 TL’nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle, davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, dava konusu zararın kasko sigorta poliçesi teminat kapsamı dışında olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Dosyaya sunulan poliçenin tetkikinde, kasko sigorta poliçesi olduğu, sigortalısının davacı olduğu, sigorta konusu aracın kullanım şeklinin özel otomobil olduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davanın taraflar arasında imzalanan sigorta sözleşmesine dayanarak, davacı aracının kazaya karışması nedeniyle kasko bedelinin davalı … şirketi tarafından karşılanması talebi olduğu anlaşılmıştır.
HMK’nın 114.maddesinde dava şartları düzenlenmiştir ve dava şartları Mahkemece resen dikkate alınmalıdır. Öncelikle görev bakımından değerlendirildiğinde; taraflar arasında sigorta sözleşmesi bulunduğu ve sözleşmeye göre davacı adına kayıtlı aracın kullanım biçiminin otomobil olduğu, bu hali ile davacının tüketici olduğu anlaşılmıştır. 6502 sayılı Kanun’un 3/1.madde ve fıkrasının ‘l’ bendinde tüketici işleminin “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” olarak tanımlandığı ve Kanun’un 73/1.madde ve fıkrasında “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.” düzenlemesine ve 83.maddesinde de “Bu Kanunda hüküm bulunmayan hâllerde genel hükümler uygulanır. Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” düzenlemelerine yer verilmiştir. Her ne kadar sigorta sözleşmesi TTK’da düzenlenmiş ise de, davalının tüketici olduğu ve taraflar arasındaki işlemin tüketici işlemi olduğu, 6502 sayılı Kanun’un 83/2.maddesi dikkate alındığında sigorta sözleşmesinin TTK’da yer almasının davanın tüketici mahkemesinde görülmesini engellemeyeceği, bu hali ile tüketici mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmakla, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın görev dava şartı yokluğu nedeni ile USULDEN REDDİNE,
Dosyanın kararın kesinleşmesi ve talep halinde görevli İstanbul Anadolu Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
Yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli Mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 12/04/2018