Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/753 E. 2018/192 K. 21.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/753 Esas
KARAR NO : 2018/192
DAVA : Tazminat (Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/07/2017
KARAR TARİHİ : 21/02/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi özetle ; 21.04.2014 tarihinde JRC Konsorsiyomu tarafından gönderilen test cihazlarının ithalat ve gümrük işlemlerinin K-Line Uluslararası Nakliye firmasını temsilen davalılardan …. Denizcilik üstlenmiş ve adı geçen muhatabın yönlendirmesiyle müvekkilim şirket tarafından diğer davalı … Ltd. Şti.’ne 25.04.2014 tarihinde işlemleri gerçekleştirmesi için vekaletname verildiğini,
İthalat işlemleri sırasında müvekkilim …. adına… Karnesi ile her türlü gümrük işleminin yapılabilmesi için verilen bu vekaletname ile …. Denizcilik ve … Gümrükleme bu konudaki tüm sorumluluğu üstlendiğini,
Test işlemi için getirilmiş olan cihazların işlemler sona erdikten sonra geri gönderilmesi yani ihracatı işlemlerinin müvekkilim şirket tarafından yapılması talebi şirketin gümrük işlerinden sorumlu …… tarafından 16.03.2015 tarihli bir mail ile davalı tarafa sorulmuş ve ancak davalı geri gönderme işlemlerinin de taraflarınca yapılacağını belirttiğini,
Davalıların, cihazların geri gönderilmesi, ihracat işlemleri için başvuruları aşamasında müvekkilim şirket aleyhine Gümrük İdaresi tarafından …. karnesi ile ilgili ceza düzenlendiği anlaşılmış ve Puma Denizcilik tarafından bu konu ile ilgili müvekkilim şirketin ilgili Gümrük İdaresine dilekçe örnekleri gönderilerek bu dilekçelerin sunulması sağlandığını,
Müvekkilinin şirketin ceza ile ilgili olarak idareye itirazlarından sonuç alınmaması üzerine müvekkili şirket tarafından cezanın iptali talebiyle Gümrük İdaresi aleyhine İstanbul 5. Vergi Mahkemesi’nin ….. Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, ancak dava 18.05.2016 tarihinde red ile sonuçlanmış ve temyiz aşamasında müvekkilim şirket 6736 sayılı Bazı Alacaklann Yeniden Yapılandırılmasına ilişkin yasadan yararlanarak 1.122.399,92 TL tutarındaki cezanın 387.227,98 TL olarak 18 ay içinde ödenmesi için yapılandırma yoluna gitmek zorunda kalmıştır. Yapılandırma işlemi ile müvekkilim şirket 387.227,98 TL ödeme yükümlülüğü altına girdiğini,
Davalılara öncesinde taraflarınca yapılacağını bildirdikleri ihracat işlemlerini yapmamaları üzerine ….. tarihinde….. Noterliği’ni… yevmiye numaralı ihtarnamesi ile üslendikleri ithalat işlemini yapmaları ihtarında bulunulduğunu, Davalılar ihracat işlemini yapmaktan imtina etiklerini,
Bunun üzerine ….. tarihinde….. Noterliği’nin … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile aleyhlerinde dava açılacağı ihtar edildiğini,
Vekilin vekalet ilişkisinden kaynaklanan Sadakat ve Özen Borcu (İşi gereği gibi ifa borcu) ve hesap verme borçlan vardır ki maalesef davalılar bu borçlarını gereği gibi yerine getirmeyerek müvekkilim şirkete zarar verdiğini,
Vekilin Sadakat borcu, yapması gerekenleri yapmak, kaçınması gerekenleri yapmamak olup, zararlı davranışlardan kaçınması gerektiği açıktır. İşi yaparken özen gösterecek vekil işin devamında da sadakat borcuna uygun davranarak işin süreçlerini takiple yükümlüdür. Oysa davalılar işi yapmış, gümrükten mallan çekmiş ve fakat o aşamada cihazlara ilişkin …. karnesi süresi 6 oy olarak tespit edildiği halde bu süreyi takip ederek gereğini yerine getirmemiş, sürenin uzatılmasını sağlamadıklarını,
Davalılar işlemleri yaparken hesap verme sorumluluğunu yerine getirmemişlerdir. Vekil, kendisinden talep olunmasa da bilgi vermek ve işin gidişatıyla ilgili açıklama yapmak yükümlülüğündedir. Vekil malları gümrükten çekip teslim ettikten sonra yapılan işe ilişkin detaylı bilgilendirme yapmayarak müvekkilimin, …karnesi için verilen 6 aylık süreden haberdar olmasını engellemiş, böylece müvekkilimin davalıları bu konuda işlem yapmak konusunda 6 aylık süre dolmadan sürenin uzatılmasını sağlamaları konusunda uyarmasını da engellemiş ve cezanın doğmasına neden olduklarını,
Bu aşama sonrasında da davalılar ihtaren uyarıldıkları halde davalılar işlemlere ilişkin sorumluluğu üstlerinden atmak adına işi sonuçlandırmaktan imtina etmiş ve sorumlulukları dahilinde olan malın geri gönderilmesi ihracatı işlemini de yapmayarak müvekkilinin zararının artmasına neden olduklarını,
Müvekkili şirket aleyhine kesilen 1.122.399,92 TL tutarındaki cezanın iptali için dava açmak zorunda kalmış ve bu dava için masraf ve vekalet ücreti ödeyerek maddi zarar gördüğünü,
Bu aşama sonrasında da davalıları ihtaren uyarmasına rağmen üstlendikleri işi hatalı işlemlere ilişkin sorumluluğu üstlerinden atar ifadelerle işi sonuçlandırmaktan imtina etmiş ve sorumlulukları dahilinde olan malın geri gönderilmesi/ihracatı işlemlerini de yapmayarak müvekkilinin zararının artmasına neden olduklarını,
Davalılar BK 61. Maddesi gereği verdikleri zarardan müteselsilen sorumlu olduklarını, BK Madde 61- Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanacağını,
Sorumluluklarını gereği gibi yerine getirmeyerek müvekkiline ciddi maddi zararlar veren davalılar hakkında zararın tazmini ve davalılardan müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde ; her iki davalının adresinin Beyoğlu ilçe sınırları içerisinde olduğunu, buna göre yetkili Mahkemenin İstanbul Ticaret Mahkemesi olduğunu, davanın yetkisiz yerde açıldığından usulden reddini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava ; Hukuki niteliği itibariyle davalı şirketlerin vekaleten üstlendikleri edimleri gereği gibi yerine getirmemelerinden kaynaklanan maddi zararın davalılardan tahsiline karar verilmesi isteğine ilişkindir.
Dava dilekçesi, davalı …..Denizcilik ve Lojistik A.Ş. ile diğer davalı … Ltd. Şti. ‘ne 19/07/2017 tarihinde tebliğ edilmiş, davalılar vekili tarafından 06/09/2017 tarihli istem dilekçesi ile cevap süresinin uzatılması talebinde bulunulmuş, Mahkememizce 07/09/2017 tarihinde verilen ara kararı ile HMK 127 madde hükmü gereğince cevap müddetinin bitiminden itibaren davalılar vekiline bir defaya mahsus olmak üzere bir aylık ek süre verildiği, ara kararını davalılar vekiline 11.09.2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından 09/10/2017 tarihli dilekçe ile süresi içerisinde yetki ilk itirazında bulunmuş olmakla inceleme konusu yapılmıştır.
Davacının sözleşmeden kaynaklı alacağın tahsilini değil, sözleşmeye aykırılık nedeniyle uğradıkları zararın tazminini talep ettiği, yetkili Mahkemenin HMK 6. Madde hükmü gereğince genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.
Davalı birden fazla ise, dava bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir.
Her iki davalının merkez adresler Beyoğlu ilçe sınırları içerisinde bulunduğundan genel yetkili mahkeme İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesidir.
Bu itibarla davalılar tarafından yapılan yetki ilk itirazı yerinde olduğundan kabulü ile, Mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden reddine, karar kesinleşip talep halinde dava dosyasının yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesi karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalıların yetki itirazının KABULÜ ile,
Mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine ,
HMK 331/2. Maddesi uyarınca harç ve yargılama giderlerinin yetkili mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.
21/02/2018