Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/71 E. 2018/1261 K. 06.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/71 Esas
KARAR NO : 2018/1261

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 18/01/2017
KARAR TARİHİ : 06/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 25/08/2011 günü saat 19.00 sıralarında dava dışı sürücü ——— sevk ve idaresindeki —— plakalı aracı ile —– caddesi istikametinden, şehir istikametine doğru seyri sırasında olay mahalline geldiğinde, seyir istikametine göre yolun sağından yola giren ve karşıya geçmek isteyen yaya ———— çarpması sonucu, yaya —— ölümü ile neticelenen dava konusu olayın meydana geldiğini, dava dışı sürücü——– sevk ve idaresindeki aracı ile seyri sırasında yola gereken dikkatini vermediği, mevcut sürati ile olay mahalline yaklaştığı, seyir istikametine göre yolun sağından yola giren ve karşıya geçmek isteyen müteveffa yayaya yeterli mesafeden yoldaki mevcudiyetini belirtecek tarzda ikaz ve uyarıda bulunmadığı, olaya mani olmak bakımından fren ve direksiyon tedbirine başvurmadığı, dikkat ve özen yükümlüğüne aykırı hareket ettiği, 2918 Sayılı K.T.K.unun 52 maddesinin l/b ( sürücüler seyrini hava, yol ve mahal şartlara göre ayarlamak zorundadırlar] kurallını ihlal ettiği olayda kusurludur. Müteveffa yaya——– dava dışı sürücünün hız durumunu dikkate almadan hatalı ve tehlikeli biçimde taşıt trafiğine ait kaplamaya kontrolsüz şekilde giriş yaptığı, ilk geçiş hakkını vermediği, kendi can güvenliğini tehlikeye düşürdüğü, 2918 Sayılı K.T.K.unun yaya kusurlarının belirtildiği 68 maddesinin b/3 (ışıklı işaret veya yetkili kişilerinin bulunmadığı geçitlerde veya yollarda güvenlikleri açısından yaklaşan araçların uzaklık ve hız durumunu göz önüne alarak uygun zamanda geçmek zorundadırlar) kurallını ihlal ettiği olayda kusurludur. ——- plakalı araç, 25.08.2011 kaza tarihini kapsayan 13.07.2011-13.07.2012 vadeli ZMMS poliçesi ile davalı sigorta şirketi tarafından sigortalandığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere baba ——– için 1.000,00 TL, anne —- için 1.000,00 TL olmak üzere toplam 2.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihinden itibaern avans faizle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; Destekten yoksun kalma tazminatı, mirastan ayrı ve bağımsız bir hak olduğundan; destek iddialarının kanıtlanması gerektiğini, müteveffanın davacılara sürekli ve düzenli bir şekilde yardım ettiğinin somut delillerle kanıtlanamamış olduğunu, müvekkil şirket sigortalısına atfı kabil kusur bulunmadığını davaya konu talep zamanaşımına uğradığını, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, trafik kazasına bağlı ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespitiyle uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilmiş, tarafların bildirdiği deliller toplanmıştır.
Poliçenin incelenmesinde kaza tarihini de kapsar şekilde davalı sigorta şirketi tarafından düzenlendiği görülmüştür.
Kaza tespit tutanağı incelendiğinde her iki tarafın da kusurlu bulunduğu görülmüştür.
Bulanık Asliye Ceza Mahkemesinin ————- Esas ——— Karar numaralı dosyası dosyamız arasına alınıp tetkik edilmiştir.Mahkememiz 08/03/2018 tarihli celsesinde verilen ara karar doğrultusunda bilirkişiye tevdii edilmiş, bilirkişi 11/07/2018 tarihli raporu ile, dava dışı sürücü———–n olayda % 40 (yüzde kırk) oranında kusurlu olduğu, Müteveffa yaya ————-ın olayda % 60 (yüzde altmış) oranında kusurlu olduğu, ———— ın nihai ve gerçek maddi zararının 36.599,72 TL olduğu, ————–‘ ın nihai ve gerçek maddi zararının 32.202,60 TL olduğu, Temerrüt başlangıç tarihinin 18.01.2017 ve işleyecek faizin yasal faiz olduğu kanaatini bildirmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile getirtilen hasar dosyası kapsamı, ceza dava dosyası birarada değerlendirilerek davacı tarafın talep edebileceği bir tazminat olup olmadığı ve varsa miktarının tespitiyle olaydaki kusur durumunun belirlenmesi bakımından bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır. Raporda olayın meydana geliş tarzı itibariyle müteveffa murisinin %60(asli) oranında kusurlu olduğu, dava dışı sürücü————— %40(tali) oranda kusurlu olduğu açıklandıktan sonra, murisin farazi destek durumuna göre davacı —————- 36.599,72 TL, diğer davacı ———– 32.202,60 TL tazminat talep edebileceği belirtilmiştir.
Davalı vekili, kusur tespitinin doğru olmadığını, ATK’dan rapor alınması gerektiğini, hesaplama yönteminin doğru olmadığını belirterek yeninden rapor alınması gerektiğini belirtmiştir.
Davacı vekili sunduğu 23/07/2018 tarihli dilekçesi ve harç makbuzu uyarınca dava değerini bilirkişi raporuyla belirlenen 68.802,32 TL olarak artırdıklarını bildirmiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda; 25/08/2011 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde davacılar murisi ———–’ın yaşamını yitirdiği, kazanın oluşumunda yaya olan murisin %60 oranında, sürücünün %40 oranında kusurlu oldukları, murisin farazi destek durumuna göre davacı —————– 36.599,72 TL, diğer davacı ————- 32.202,60 TL tazminat talep edebileceği hesaplanmıştır. Davalı tarafça kusur tespitine itiraz edilmiş ise de tespitin kaza tespit tutanağı ve ceza dosyasında alınan rapor ile uyumlu olması ve itirazın yerinde görülmemesi nedeniyle reddedildiği, ayrıca davalı tarafın hesaplama tablosuna ilişkin itirazının da Yargıtay içtihatları ve poliçe tarihi dikkate alındığında haklı görülmediği, dolayısıyla kusura ilişkin rapor ve aktüer hesaplamanın mahkememizce gerekçeli ve denetlenebilir nitelikte görülerek hükme esas alındığı, davalının trafik sigorta poliçesi kapsamında tazminat ödemekle yükümlü olduğu, bunun yanında davacının dava öncesinde davalı şirkete başvuruda bulunduğuna dair belge sunulmamış olması nedeniyle ancak dava tarihinden itibaren faiz talep edilebileceği, yine kazaya neden olan aracın hususi araç olması nedeniyle ancak yasal faiz talep edilebileceği anlaşılmakla davanın artırılan hali ile kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın artırılan haliyle kabulüne, davacı ————- için 32.202,60 TL ve davacı ——– için 36.599,72 TL olmak üzere toplam 68.802,32 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihi olan 18/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizle birlikte davalı taraftan tahsili ile davacılara ödenmesine,
KARAR HARCI
2-Alınması gerekli 4.699,88 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 31,40 TL peşin harç ve 229,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 260,40 TL harçtan mahsubu ile eksik bakiye 4.439,48 TL nin davalıdan tahsiline,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 7.918,26 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
4-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 67,40 TL ve ıslah harcı olarak yatırılan 229,00 TL’nin toplamda 235,40 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen 1.400 TL bilirkişi ücreti ve 160,30 TL posta ücretinin toplamda 1.560,30 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.