Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/671 E. 2019/1029 K. 17.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/671 Esas
KARAR NO: 2019/1029
DAVA: Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 13/06/2017
KARAR TARİHİ: 17/10/2019
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dilekçesinde özetle ; davalılardan — davalı şirketin —- paya tekamül eden %50 hissesini —- Noterliği’nden düzenleme — yev. No.lu — tarihli ——- ile müvekkiline devrettiğini; işbu sözleşmeye göre —- paya karşılık gelen %50 hissesini —- TL bedel karşılığında müvekkiline devrettiğini; bu hisselerin bedelini peşin ve nakit olarak aldığını bu sözleşme ile kabul ve beyan ettiğini; bu ödemenin dışında kendisine ayrıca davalı şirket adına kayır demirbaş ve menkul mallar karşılığında harice —- TL daha elden yapıldığını ve toplamda müvekkili tarafından —- TL. bedelin davalıya ödendiğini; şirket ortaklar kurulundan devre muvafakate ilişkin bir karar çıkmasını uzun zaman bekleyen müvekkilinin hala karar çıkmaması üzerine, —– yapılan sorgulama sonucunda şirket hisselerinin tamamının … tarafından —- tarihinde … adına devredildiğini ve bu şekilde kayıt ve tescil edildiğinin öğrenildiğini; davalılar tarafından gerçekleştirilen bu eylemin hukuka aykırı olduğu kadan cezai anlamda da suç teşkil etmekte olduğunu ve her iki şahıs hakkında nitelikli dolandırıcılık suçunu işledikleri gerekçesiyle Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğunu; bununla birlikte davalı şirketin %50 hisselerin müvekkiline ait olduğunun kabulü ile birlikte şirket paylarının müvekkiline devir tarihi olan —- tarihinden itibaren şirketin elde ettiği kar payından müvekkili adına hissesi oranında hak doğacağını belirterek halen tamamı davalılardan …’a ait olan, davalı Şirket’in — adet payı karşılığı %50 hissesinin müvekkili adına devir ve tesciline, bilirkişi vasıtasıyla yapılacak hesaplama çerçevesinde çıkabilecek bedellere karşılık fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla müvekkilin %50 hissesine tekabül eden kar payına mahsuben şimdilik —- TL’nin ticari reeskont faiziyle birlikte müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesi özetle ; davacının devir sözleşmesinin gereklerini yerine getirmediğini; davacının devir karşılığında müvekkili …’a vermeyi taahhüt ettiği ———TL. bedeli ödemediğini; her ne kadar devir sözleşmesinde bedelin alındığı yazsa da, bilindiği üzere bu tip sözleşmelerin matbu olarak hazırlandığını ve taraflar hukuk genel hükümlerine haiz olmadıkları için cümlelerin anlamlarını tam olarak bilmediklerini; müvekkil —– da bu yanılgıyla davacının aceleci tavrı ve bu ibare olmadan devri yapamayıp, bedeli alamayacağı düşüncesiyle bedeli nakden aldığını beyan ettiğini; halbu ki bedelin noterde bu sözleşme imzalandıktan sonra davacı tarafça verileceğini; müvekkilin pay bedelini davacıdan tahsil edemediği için devrin geçerlilik kazanması için gerekli tamamlama işlemlerini yapmadığını; müvekkilin kendisine pay devri karşılığında davacı yanca bir ödeme yapılmadığından bu işlemlerin hiç birini gerçekleştiremediğini; davacının iddia ettiği pay devri işlemi ile dava tarihi arasında bir buçuk yıl olduğunu; bu kadar süre beklemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu; davacının müvekkile ödeme yaptığını ve devrin geçerlilik kazanması için gerekli tescil başvurularını yaptığını ispatla yükümlü olduğunu; —- davacı ile aralarındaki pay devri geçerlilik kazanmayınca davalı şirketi diğer davalı — devrettiğini; …’ın iyiniyetli olduğunu; davacının —- TL. ödeme yaptığı iddiasının tamamen hayal ürünü olduğunu ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava ; davalı şirketin % 50 hissesinin davacı adına devir ve tescili ile kar payının tahsiline ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek, kanıtlar toplanmak ve bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle sonuçlandırılmıştır.
Düzenlenen bilirkişi raporu ve ek raporu gerekçeli ve denetime elverişli bulunmakla hükme esas alınmıştır.
Bu itibarla toplanan deliller, mahkememizce benimsenen bilirkişi raporu ve ek raporu, tarafların iddia ve savunmaları, hep birlikte değerlendirildiğinde;
Davalı ——– sicil numarasıyla kayıtlı olup, —– tarihinde tescil edilerek, diğer davalı … tarafından kurulmuştur İlk — yıl süreyle … şirket müdürü olarak seçilmiş, davalı şirketi münferiden temsil ve ilzama yetkili kılınmıştır.
Şirketin —- paya ayrılmış —- sermayesinin tamamı davalı …’a ait iken, —- Noterliği’nden —- tarihinde —- yevmiye numarasıyla düzenlenen —- sözleşmesi ile … hissesinin —paya tekabül eden — T.L. lık kısmını, —T.L. sı bedel karşılığında davacı …’na devir etmiştir
Ancak, devir işlemi tescil ve ilân ettirilmemiştir. Huzurunuzda görülmekte olan dava da bu nedenle açılmıştır. Davacı vekili, davalı şirketin % 50 oranındaki hissesinin müvekkili adına devir ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı — Noterliğinden – tarihinde – yevmiye numarasıyla düzenlenen —— paya karşılık gelen — hissesinin tamamını …’a devir ederek ortaklıktan ayrılmıştır.
Bu devir işlemi —- tarihli ortaklar kurulu toplantısında kabul edilmiş, aynı toplantıda; …’ın müdürlük görevinin devamına karar verilmiştir.
Toplantıda alınan kararlar – tarihinde tescil edilmiş, — tarihli ve —- sayılı ——- yayımlanmıştır.
TTK m. 595/1 uyarınca limited şirkette “Esas sermaye payının devri ve devir borcunu doğuran işlemler yazılı şekilde yapılır ve tarafların imzalarıyla noterce onanır'” . Ancak, salt devreden ile devralan arasında imzaları noterden tasdikli şekilde yazılı pay devri sözleşmesi yapılması, pay devrinin geçerli olması sonucunu doğurmaz; aksi esas sözleşmede düzenlenmedikçe limited şirket pay devrinin geçerli olması genel kurul tarafından onay şartına bağlanmıştır. Gerçekten “Şirket sözleşmesinde başka türlü düzenlenmemişse, ortaklar genel kurulu sebep göstermeksizin onayı reddedebilir” (TTK m. 595/3). Buna göre genel kurul onay vermeyi reddederse pay devri geçerlilik kazanamayacaktır ve pay devredende kalacaktır.
6102 sayılı TTK, genel kurulda pay devrinin görüşülmeyip bu konuda olumlu ya da olumsuz herhangi bir karar alınmayarak pay devrinin sürüncemede kalmasının önüne geçmek için “örtülü (zımni) onay” müessesesini getirmiştir. Gerçekten TTK m. 595/7 uyarınca “Başvurudan itibaren üç ay içinde genel kurul reddetmediği takdirde onayı vermiş sayılır”. Buna göre şirket, pay devrinin bildirildiği tarihten itibaren toplanarak pay devrine ilişkin olumlu ya da olumsuz karar almak zorundadır. Bu süre içinde genel kurulun toplanmaması ve buna bağlı olarak kabul veya ret kararı almaması halinde pay devrine örtülü olarak onay verilmiş sayılır. Üç aylık süre pay devrinin şirketin yetki alanına ulaşması ile başlar ve sürenin başlaması için başvurunun şirketin yetki alanına ulaşması yeterlidir; yoksa bu sürenin başlaması için şirketin yetkili organının (müdür) payın devredildiğine ilişkin başvuruyu öğrenmesi gerekmemektir —–. Bu üç aylık süre herhangi olumlu ya da olumsuz bir karar alınmadan geçerse bu sürenin sonunda pay devralana geçer; bu açıdan başvuranın ortaklık başvurusunun reddedildiğini dahi öğrenmesi gerekmez ——.
Davacı ile davalılardan … arasında, …’ın davalı şirketin —- paya tekamül eden %50 hissesini —-TL. karşılığında davacıya devrine ilişkin —-. Noterliği’nden düzenleme— yev. No.—- tarihli ——- akdedildiği anlaşılmaktadır. Bu devir sözleşmesinde yer alan —- kendisinden nakten ve tamamen aldım” ibaresinden payını davacıya devreden davalı …’ın devir bedelini nakten ve tamamen aldığını kabul ettiği anlaşılmaktadır.
Bu sözleşmede yer alan davalı —-Devir bedelini kendisinden nakten ve tamamen aldım” beyanının da devir bedelinin davacıdan alındığı yönünde kesin delil olduğu ve kedisinin bu beyanına rağmen devir bedelini almadığını ileri süren davalı …’ın bu iddiasını kesin delille ispat edemediği,
Somut olayda, davalı şirketteki payını davacıya devreden davalılardan …’ın aynı zamanda davalı —— yıllık süre için müdür olarak seçildiği ve tek başına şirketi temsile yetkili olduğu dava dosyasında bulunan ——— tarih ve —– sayılı nüshasında ilan edilen şirket sözleşmesinin 8. maddesinden anlaşılmaktadır.
Aynı zamanda şirketin tek müdürü olan davalılardan …’ın payını davacıya devretmesinden davalı şirketin, davalı …’ın müdür sıfatından dolayı sözleşmenin akdi sırasında haberdar olduğunun kabulü gerekir. Buna karşın, müdür sıfatını haiz olan devreden …, bu pay devrinin onaylanması için genel kurulu toplantıya çağrı için gereken işlemleri yerine getirmemiştir. Bunun sonucu olarak TTK m. 595/7’de düzenlenen üç aylık süre içinde genel kurul pay devrini reddetmeyerek davacı ile davalılardan … arasındaki pay devrine örtülü olarak (zımnen) onay vermiş olmaktadır. Bu durumda pay devri —- tarihinden itibaren üç ayın sonunda — tarihinde geçerlilik kazanmış ve davacı davalı şirketin % 50 oranında pay sahibi sıfatını kazanmıştır.
Davalı —- tarihi itibariyle davalı şirkette pay sahibi sıfatını kaybetmiş olmasına rağmen, üzerinde tasarruf hakkı ve yetkisi olmayan, bu tarih itibariyle davacıya ait olan payları —–Noterliği’nin—– sayılı limited şirket pay devir sözleşmesi ile davalılardan —- devretmiş ve bu devir davalı şirketin — tarihli genel kurulun onaylanarak —-tarih ve —- sayılı nüshasında ilan edilmiştir. Aynı genel kurul toplantısında davalı şirkette pay sahibi sıfatı sona eren …’ın müdürlük görevinin devamına karar verilmiştir.
…’m söz konusu paylar üzerinde pay sahipliği sıfatı ve tasarruf hakkı ve yetkisi —- tarihinde sona ermiş olmasına rağmen, bu tarih itibariyle davacının mülkiyetine geçen payları — tarihli sözleşme ile …’a devretmesi sonucunda …’ın bu payların mülkiyetini kazanamayacağı, her ne kadar TTK m. 598/3 uyarınca sicil kaydına güvenen iyiniyetli kişinin güveni korunur ise de, davalılar … ve …’ın karı – koca oldukları, …’ın aynı zamanda devirden önce davalı Şirket’in %50 oranında paya sahip olması karşısında …’ın davacıya yapılan devirden haberdar olmamasının hayatın olağan akşına uygun olmadığı, davalı …’ın şirketteki davacı hisselerinin kendisine verilen vekaletnameye dayalı olarak gerçekleştiğini iddia ettiği ancak davalılar arasındaki devir işleminin — Noterliğinin – — yevmiye numaralı şirket pay devri sözleşmesi ile gerçekleştiği, bu devir sözleşmesinde devir eden …’ın şahsen işlem yaptığı davacının vekaleti ile işlem yapmadığı görülmekle davalının bu savunmasına itibar edilmemiş ve Davacı tarafından —. Noterliğince düzenlenen — yevmiye numaralı — tarihli—– gereği davalı …’dan devir alınan daha sonra davalı … tarafından —. Noterliğince düzenlenen — yevmiye numaralı —- tarihli sözleşme ile davalı …’a devir edilen davalı şirkete ait bin adet paya karşılık gelen % 50 hissenin davalı … adına kaydının silinerek davacı adına devir ve tesciline karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmış,
Davacının kar payına ilişkin talebinin incelenmesinde ise, kar payı ödemesinin yapılabilmesi için genel kurulun karın dağıtımına ilişkin karar vermesi gerekmiştir. Dava dosyasında davalı şirketin karın dağıtılmasına ilişkin bir genel kurul kararı bulunmadığı için davacının bu konuda talebinin yerinde olmadığı belirlenmekle davacının bu talebinin reddine karar verilmesi gerektiği şeklinde hüküm kurulmuştur.HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
DAVANIN KISMNEN KABULÜ ile,
1-Davacı tarafından —-. Noterliğince düzenlenen — yevmiye numaralı- tarihli ——- gereği davalı …’dan devir alınan daha sonra davalı … tarafından—-. Noterliğince düzenlenen —- yevmiye numaralı —— tarihli sözleşme ile davalı …’a devir edilen davalı şirkete ait bin adet paya karşılık gelen % 50 hissenin davalı … adına kaydının silinerek davacı adına devir ve tesciline,
2-Davacının koşulları oluşmayan kâr payı talebinin reddine,
KARAR HARCI
3-Alınması gerekli 1.253,61 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 31,40 TL harç ile ıslah harcı olarak yatırılan 313,40 TL’nin toplamda 344,80 TL harçtan mahsubu ile eksik bakiye 908,81 TL nin davalıdan tahsiline, hazineye irad kaydına,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
4-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalılar vekili için taktir olunan 1.000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
6-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 67,40 TL ve ıslah harcı olarak yatırılan 313,40 TL’nin toplamda 380,80 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından sarfedilen 214,50 TL posta ücreti ve 2.800 TL bilirkişi ücretinin toplamda 3.014,50 TL’nin davanın kabul ve red oranı gözetilerek 2.858,73 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, kalan 155,77 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalılar tarafından yargılama gideri sarf edilmediğinden bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
9-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.17/10/2019