Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/616 E. 2020/776 K. 26.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/616 Esas
KARAR NO : 2020/776

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/05/2017
KARAR TARİHİ : 26/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin—- su ve satın alarak bayilere satış yaptığını, davalı — de bu şekilde ticari ilişkide bulunulduğunu, zamanla gelişen iyi ilişkiler neticesinde davalı——- plakalı —— ——–verilmesi hususunda sözlü anlaşma yapıldığını, toplam satış bedeli olarak 250.000,00 TL kararlaştırıldığını, 50.000,00 TL’nin peşin olarak ödendiğini, kalan bedelin 5.000,00 TL’şer olmak üzere 40 eşit taksitle ödenmesinin kararlaştırıldığını, ödemelerin teminatı için davalı şirket yetkilisine — senet verildiğini, bu senetlerden yalnızca bir tanesinde müvekkili .—— imzasının bulunduğunu, geri kalan senetlerde müvekkili …’ın imzası bulunduğunu, anlaşma gereği anılan araçların müvekkillerine teslim edildiğini, bugüne kadar ———- ödendiğini ve senetlerin geri alındığını, ancak davalı ———–şirketinin araçların devrini gerçekleştirmediğini, müvekkillerini —— verileceğine ilişkin inançlarını yitirdiğini, davalının ödenmeyen —— takibine koyduğunu, senetlerin sonradan doldurularak lehdar olarak davalı ———— gösterildiğini, müvekkillerini anılan davalı ile herhangi bir ticari ilişkisinin bulunmadığını, davalı şirketler arasında ———- bulunduğunu belirterek; müvekkilinin ödenmeyen senetler nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ve senetlerin iptaline, yapılan 165.000,00 TL tutarlı ödemenin faizi ile birlikte istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin ——–yaptığını, diğer davalı ———- firmasının bir dönem müvekkilinin ——- faaliyet gösterdiğini, davacıların——- ———-ile yaptıkları anlaşma kapsamında——— şirketinin —– ve iki adet aracının ———— tarihleri arasında müvekkilin ———- olarak faaliyet gösterdiklerini, davalı ———– müvekkiline olan cari hesap borcu kapsamında davacılara ait bir kısım senetlerin müvekkiline ciro edildiğini, bu senetlerden 3 tanesinin davacılar tarafından ——- devamı sırasında ödendiğini,———-nedeniyle icra takibi başlatıldığını, davacılar tarafından iddia edildiği üzere kendileri ile doğrudan ——– sözleşmesi yapılmadığını, bahsi geçen araçların müvekkiline ait olmadığını savunarak; davanın reddine ve %20 oranından az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ..———- Tarafından cevap süresinden sonra sunulan dilekçede özetle; kendilerinin davalı ——- faaliyet gösterdiğini, davacılar ile aralarında ——— devrine yönelik sözlü anlaşma yapıldığını, bu kapsamda mezkur bayiler ve araçların davacılara devredildiğini, devir bedeli olan——-nakit olarak, geri kalan kısmının her biri 5.000,00 TL bedelli 40 adet senetle alındığını, devir sonrası davacıların 2016 yılı sonuna kadar davalı—- firmasının ana bayisi olarak faaliyet gösterdiğini, davacıların 07/10/2016 tarihine kadar kendileri üzerinde faaliyet gösterdiğini, ———-Üzerinden faaliyet gösterdiklerini, daha sonra davacıların üçüncü bir dağıtım firmasının bayiliğini yapmaya başladığını, davalı ———–olan cari hesap borcu nedeniyle davacılardan alınan senetlerden 20 adedinin ciro edildiğini, diğer 20 senet karşılığı ödeme alınmadığını, davacıların ödeme iddiasını ispatlaması gerektiğini belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, İİK md 72 ve devamında düzenlenen menfi tespit davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, tarafların defter kayıtları, sözleşmeler, İstanbul —– İcra Müdürlüğü’nün — Esas sayılı dosyası, mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
İstanbul —- İcra Müdürlüğü’nün— Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı — şirketi tarafından davacılar aleyhine—- alacağına ilişkin olarak asıl alacak ve işlemiş faiz toplamı 88.311,92.-TL alacağın takip tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsiline yönelik olarak icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 10/02/2020 tarihli raporda özetle; dava konusu senetlerin ve senetlere ilişkin ödemelerin tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, davacılar ile davalı ——-arasında ve davalı şirketler arasında ticari ilişki bulunduğu, davacılar ile — arasında ticari ilişkinin varlığının tespit edilemediği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacılar, davalı —- yapılan sözlü anlaşma gereğince 50.000,00 TL nakit ödemenin davalı —- şirketine yapıldığı,—şirketine verildiğini, ancak davalının edimlerini yerine getirmediğini, davalı—- herhangi bir ticari ilişkilerinin bulunmadığı, senetleri sözleşmeye aykırı olarak doldurulduğu iddia edilmiş ve 17 adet senet nedeniyle davalılar borçlu olunmadığının ve 165.000,00 TL’nin davalı —————— firmasından istirdadının talep edildiği anlaşılmıştır. Davalılar ise; davalı — firması ile davacılar arasında sözleşme ilişkisi kurulduğu, 50.000,00 TL nakit ödemenin ve —-firmasından sözleşme kapsamında alındığı, senetlerden —-firması tarafından— firmasına cari hesap borcu kapsamında ciro edildiği, ancak bedellerinin ödenmediği belirtilmektedir.
Davacılar senetlerin teminat senedi olarak verildiği iddiası bakımından; taraflar arasında herhangi yazılı bir sözleşmenin mevcut olmadığı, dava konusu senetler üzerinde de senetlerin teminat olarak verildiğine dair herhangi bir ibare bulunmadığı, bu nedenle davacıların senetlerin teminat olarak verildiği iddialarının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Her ne kadar kural olarak menfi tespit davalarında ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden davalı tarafa düşmekte ise de, davacıların keşidecisi olduğu senetler nedeniyle borçlu olunmadığı ve istirdatı isteminin bulunduğu dikkate alındığında, ispat yükü davacılar üzerindedir. Davalı—–sözleşmenin kendileri ile davacılar arasında yapıldığını ve 50.000,00 TL ödemenin davacılardan alındığını ifade edilmiş ise de; davacılar sözleşme ilişkisinin davalı ———–firması ile yapıldığı, ödemelerin de davalı ——- firmasına yapıldığı, davalı — firması ile herhangi bir ticari ilişkilerinin bulunmadığı iddia edilmektedir. Davacıların işbu iddiasına göre, davalı—- firmasının beyanları ikrar niteliğinde kabul edilemeyecektir.
Bu durumda davacılar tarafından dava konusu sözleşmenin davalı — kurulduğu iddiasının ispat edilmesi gerekmektedir. Dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler ile alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığı, davacılar ile davalı — şirketi arasında bayilik ilişkisi kurulduğuna ilişkin herhangi bir yazılı delilin bulunmadığı, davalıya ait olduğu belirtilen araçların dava dışı üçüncü kişilere ait olduğu, davacılar tarafından yemin deliline de başvurulmadığı, bu hali ile davacıların iddialarını ispatlayamadığı kanaatine varılarak; dosya kapsamından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere Yasa ve Yargıtay İçtihatları gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın bu gerekçe ile reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Kanıtlanamayan davanın REDDİNE
2.Alınması gerekli 54,40 TL karar ve ilam harcının, davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 1.508,15.-TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.453,75‬.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3.Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerilerinde bırakılmasına,
4.Davalı———- posta giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5.Davalı … taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlülükte bulunan —– vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı———- verilmesine,
6.Talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı——– yüzlerine karşı diğer davalının yokluğun da gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul BAM nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.