Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/607 E. 2020/218 K. 04.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/607 Esas
KARAR NO : 2020/218

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 08/03/2010
KARAR TARİHİ : 04/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
ASIL DAVADA
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; davalı şirketin ———— tarafından yaptırılan ————– anahtar teslimi götürü bedel mukabilinde malzeme,——– kendine ait olmak üzere müteahhit olarak üstlendiğini, davalı şirketin işveren ——- yaptığı Sözleşmeye paralel olarak taahhüt ettiği işi ——— şartlarda yapmak üzere müvekkili şirket ile bir —– akdederek yüklendiği işin tamamını müvekkiline devrettiğini, gerek ——————- şirket arasında yapılan sözleşmelerde, iş bedelinin 3.250.000,00 TL +%18 KDV olarak belirlendiğini, bu miktarın ek işler nedeni ile %10 artırılabileceği veya eksiltilebileceğinin belirlendiğini, işin devamı esnasında iş ve taahhüt bedelinin %10 artırıldığını ve yüklenim bedelinin 3.575.000,00 TL + KDV olarak revize edildiğini, ——————– şekilde bu hususun müvekkiline de yansıtıldığını, ——— belediyesince davalıya ödenecek olan bedelin ise iş bedelinin %10’u davalıya müteahhit payı olarak kalacak, bakiye %90 bedelin ise müvekkilinin düzenleyeceği fatura karşılığında ————– müvekkiline ödeneceğini, davalı ile ———- arasında yapılan anlaşmaya göre iş bedelinin %10’u + %18 KDV ‘nin iş başlangıcında iş avansı olarak verileceğini, ihalenin geri kalan——— bedelinin ise kesin kabulden sonra ödeneceğinin belirlendiğini, davah tarafından müvekkiline yapılacak ödemelerin ise davalıya; işveren —- tarafından yapılacak ödemeyi takip eden 3 gün içinde yapılacağının sözleşmenin 11. Maddesinde kararlaştırıldığını, davalı tarafından davaya konu alacakları kalıncaya kadar bu şartlara uyulduğunu, ancak bakiye alacak olan ——- 06.06.2008 tarihinde davalıya ödenmesine rağmen müvekkiline ödenmediğini, müvekkilince davalı şirkete %10 müteahhit payı düşülmek üzere —————- ana para ve 579.150,00 TL KDV olarak fatura kesildiğini, bu faturaların müvekkili şirket hesaplarına işlendiğini, davalı şirketin muhtelif tarihlerde müvekkiline havale, çek ve ————-çeki cirolanmak suretiyle toplam 2.855.440,00 TL ana para+ 513.980,00 %18 KDV = 3.369.420,00 TL ödediğini, ödenmesi gereken bedelin ise 3.250.000,00 TL – ilk ihale bedeli +%10 ilave iş karşılığı 325.000,00 TL =3.575.000,00 tl+%18 KDV’nin %90’ı olan 3.217.500,00 TL ana para+ 579.150,00 TL %18 KDV= 3.796.650,00 TL olduğunu, icra takibine konu alacağın bu ödemelerden bakiye kalan (3.217.500,00 – 2.855.440,00) -362.060,00 TL ana para + bunun %18 KDV’si olan 65.171,00 TL’nin toplamı 427.231,00 TL alacakları ve temerrüt faizi olduğunu,davalı şirkete bakiye alacağın tahsili için Kadıköy ——-. İcra müdürlüğünün —- sayılı dosyası ile takip yapıldığını, dava konusu alacağın likit alacak olduğunu, borçlu şirketçe İcra Dairesine yapılan yetki itirazının yerinde olmadığını, taraflar arasındaki sözleşmenin 24. Maddesi geregi anlaşmazlıklarda ——- yetkili olduğunun kabul edildiğini, davalının icra dairesine yaptığı itirazda borca itirazların takas sebebine dayandırılmakla borç ikrarı edildiğini, takas itirazında bulunabilmek için tarafların karşılıklı birbirlerinden alacaklı olmalarının gerektiğini, davalı vekilinin —- alacaklarına karşılık kendilerinin temlik aldıkları alacaklar nedeni ile 401.239,00 TL alacaklı olduğunu, bu alacakların takası halinde de borçlu değil alacaklı oldukları iddiasının talep ettikleri miktar kadar borçlu bulunduklarının kabulü ve ikrarı anlamına geldiğini, davalının grup şirketi olduğunu iddia ettiği —————- ve davalı şirketin de ortağı olan ————–; müvekkilinden var olduğunu iddia ettiği alacaklarını temlik almaları nedeni ile alacak ve borcu takas ettiklerinde alacaklı durumuna geçtiklerini iddia etmekle borçlarının varlığını kabul ettiklerini, ————— alacak iddiası ile müvekkili şirket aleyhine Şişli ——-. İcra Müdürlüğü’nden ——————- icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinde yazılı borca itirazda bulunduklarını, davalı şirket vekilinin —- ile borçlu bulunduklarına ilişkin defi ve iddialarının takip konusu borcu kabul ve ikrar ettiğini, müvekkili şirketin —— ile dava ve alacak konusu iş ile ilgili bir ticari ilişkisinin bulunmadığını, işin yapılabilmesi ve süresinde tamamlanabilmesi için davalı tarafça müvekkili şirkete avans niteliğinde para aktarıldığını, davalının bu ödemeleri —————– aracılığı ile müvekkili şirkete aktardığını, davalının talimatı ile müvekkili şirkete —————– muhtelif tarihlerde ——— para gönderildiğini, bu paralara karşılık çek veya havale şeklinde —————— müvekkili şirketin böyle bir borcu bulunmadığını, aksine yapılan fazla ödeme nedeni ile alacaklı olduğunu, davalı ile yapılan ————–yapılan tahsilatı takip eden 3 gün içinde müvekkiline ödeme yapılacağının şart edildiğini, davalının —————— tarafından yapılan ödemeye rağmen kendilerine olan bakiye ——– ödenmediğini ve temerrüt tarihi sözleşme ile belirlenmiş olduğundan faizin 10.06.2008 tarihinden itibaren hesaplandığını, faiz alacaklarının gerçek ve doğru olduğunu belirterek; davalı borçlu tarafından Kadıköy ———-. İcra müdürlüğünün —–sayılı dosyasına yapılan yetki itirazı, takas talepleri, borca ve ferilerine itirazları haksız ve yerinde olmadığından itirazlarının iptaline, takibin 535.213,63 TL üzerinden devamına, haksız itirazları nedeni ile %40’dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin içinde bulunduğu ————–davacının işe başlaması için gerekli olan nakit avansı karşıladığını ve davacıya ödediğini, hatta bir kısım ödememelerin de ——davacıya yapıldığını, iş devam ederken alınan hak ediş ödemelerinden davalının bir kısım borcunu ——–ödediğini, bakiye borcu ödemediğini, bu nedenle —– bu alacağın tahsili için Şişli ———-. İcra Müdürlüğünün ———–sayılı dosyası ile davacı aleyhinde takibe geçtiğini, vaki itiraz üzerine İstanbul —–. Asliye Ticaret Mahkemesinin ———– sâyılı dosyası ile dava açıldığını, bu süreç içinde —— temlik ettiğini, davacının da taşeronu olduğu ———– aleyhine, alacaklı olduğu iddiasıyla icra takibine geçtiğini, itirazları üzerine huzurdaki davanın ikame edildiğini, davacının alacaklı değil yapılacak bir takas mahsup hesabı ile de görüleceği üzere borçlu durumda olduğunu, —————–arasında bu okul inşaatı nedeni ile üçlü bir alacak /borç ilişkisinin mevcut olduğunu, ———————-alacağına ———— alacaklı olduğunu ve bu alacağını ———- devrettiğini, bu sebeple iki şirket arasında yapılacak bir takas mahsup hesabında————- bir borcunun olmadığı, aksine alacaklı durumda bulunduğunun görüleceğini, icra inkar tazminatı talebinin haksız olduğunu, faiz ve KDV alacağı yönünden de haklı itirazlarının ileri sürüldüğünü, toplam hesapta müvekkilinden bir alacağı olmayan aksine borçlu durumdaki davacının bu davayı ikame etmesinin hukuka aykırı olduğunu, huzurdaki dava ile İstanbul ————–. Asliye Ticaret Mahkemesinde ikame edilen ——– sayılı dosyaların birleştirilmesi ve her iki dosya üzerinden takas mahsup taleplerinin mevcut olduğunu belirterek; haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, haksız yere açılan dava nedeniyle davacının %40 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile cezalandırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya ait kılınmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
BİRLEŞEN DAVADA:
DAVA;
Müvekkili ile davalı arasındaki sözleşme ile müvekkilinin ana üstlenici olarak üstlendiği —— ait okul inşaatında davalının teşeron olarak alt yüklenici sıfatı ile iş üstlenmesi neticesinde ——— inşaatı ihalesini alan müvekkili şirketin davalı şirket ile bir taşeronluk sözleşmesi yaptığını , davalı şirketin taşeron olarak işe başladığını, davalının işe başlaması için müvekkilinin gerekli nakit avansı karşıladığını, müvekkilinin içinde bulunduğu——-davalının işe başlaması için gerekli nakit avansı karşılandığını, hatta bir kısım ödemelerin de ———tarafından yapıldığını, iş devam ederken alınan hak ediş ödemelerinin davalının bir kısım borcunu ———ödendiğini, ancak bakiye borcunu ödemediğini,———— davalıdan alacaklı duruma geçtiğini, ——– davalıdan alacaklı duruma geçtiğini, —–bu alacağını tahsil için Şişli —–.İcra Müdürlüğü’nün —- sayılı dosyası ile davalı aleyhine davalı aleyhine takibe geçildiğini, İstanbul —–.Asliye Ticaret Mahkemesinin —- esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, bu süreç içinde ——davalı şirketten olan alacağını ————- temlik ettiğini, davalı şirketin davacı şirket aleyhine alacaklı olduğu iddiasıyla icra takibi yaptığını, itiraz üzerine Kadıköy —–.Asliye Ticaret Mahkemesinin ————— esa sayılı dosyası ile dava açıldığını, İstanbul ——.ASliye Ticaret Mahkemesinin —- esas sayılı dosyası ile ——- tarafından açılmış olan davanın bu alacağının ——–temlik ettiği gerekçesi ile husumet yönünden reddedildiğini, ———— alacaklı sıfatı ile tespit edildiği için bu davanın açıldığını beyanla ——– Şişli —-.İcra Müdürlüğü’nün—– esas sayılı dosyasından açılan icra takibinin kesinleştiği tarihten itibaren en yüksek reeskont faizi, icra inkar tazminatı ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiğini, esas yönden ise alacağın temlik edildiği iddia edilen—–borcu bulunmadığını, Kadıköy—–.Asliye Ticaret Mahkemesinin —- esas sayılı dosyası ile davacı aleyhine açılan davada bu davanın davacısı olan davalı tarafından takas itirazında bulunulduğunu, takas itirazı nedeni ile aynı konu ile ilgili ikinci bir dava açılmış olduğunu, aktif husumet ehliyetinin ve taraf sıfatının bulunmaması nedeni ile davanın reddini savunmuştur.
İLK KARAR
Mahkememizce ——- sayılı kararı ile, asıl davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
YARGITAY BOZMA İLAMI;
Yargıtay ——.Hukuk Dairesinin —— karar sayılı ilamında;
“Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
Sözleşmeden doğan alacaklarda bir alacağa temerrüt faizi uygulanabilmesi için, dava ve sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 101. maddesi gereğince alacağın muaccel olması yeterli olmayıp alacaklının yöntemine uygun ihtarıyla borçlunun temerrüde düşürülmüş olması ya da alacağın kararlaştırılan kesin vadede ödenmemiş olması gerekir. Somut olayda takipten önce borçluyu temerrüde düşürücü nitelikte ihtar bulunmadığı gibi, davalının hakedişlere dahil iş kalemlerinin bedelini iş sahibinden tahsil ettikten sonraki 3 gün içinde avans kesintisi yaparak davacıya ödeme yapacağı şeklindeki sözleşme hükmü alacağın muacceliyeti ile ilgili bir düzenleme olduğundan kesin vade niteliğinde değildir.
Yine İİK’nın 67/II. maddesi uyarınca icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için alacağın likid ve borçlunun itirazında haksız olması gerekir. Eldeki davada alacağın varlığı ile miktarı yapılan yargılamada alınan bilirkişi raporu ile saptandığı ve en azından işlemiş faize itirazı yerinde olduğundan alacak likid ve borçlu itirazında tamamen haksız değildir.
Bu durumda asıl davada işlemiş faiz ve icra inkâr tazminatı taleplerinin reddi yerine, asıl alacakla işlemiş faiz toplanıp toplam alacak üzerinden avans faizi uygulanarak faize faiz uygulaması sonucunu doğuracak biçimde hüküm tesisi ve davalının inkâr tazminatı ile sorumlu tutulması doğru olmamıştır.
Birleşen dava ile ilgili temyiz itirazlarına gelince;
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 167. maddesi hükmünce, borçlu temliki öğrendiği zaman temlik eden karşı haiz olduğu def’ileri temlik alana karşı dahi ileri sürebilir. Birleşen davada, davacı temlik alan, dava dışı ———– temlik eden, davalı borçludur. Dosya kapsamı ve tarafların beyanlarından dava dışı temlik eden —- borç olarak nakit para verdiği anlaşılmaktadır. Mahkemece sadece dava dışı temlik eden şirketin ticari defter ve kayıtlarına dayanılarak birleşen davada hüküm kurulmuş ise de, dava dışı şirketin ticari defter ve kayıtları tek başına alacağın varlığının kabulüne yeterli değildir. Davacı-birleşen dosya davalısı——- aldıklarını ancak —-ödediklerinden 4.485,41 TL borçlarının kaldığını kabul ve beyan etmiştir.
Davacı-birleşen dosya davalısı taşeron şirket dava dışı temlik edenden nakit avans adı altında dilekçesinde belirttiği miktarda para aldığını kabul ettiğinden ödeme ve iade savunmasını yasal delillerle kendisinin kanıtlaması gerekmektedir.
Bu halde mahkemece davacı-birleşen dosya davalıs—— aldığı borç paranın ödenmesi ve iadesiyle ilgili belge ve delilleri ilgili yerlerden celp edilip, dava dışı temlik eden —— ticari defter ve kayıtları da yeniden incelenerek alınan nakit avansa faiz uygulanmaksızın yapılan ödeme miktarı tespit edildikten sonra sonucuna uygun bir karar verilmesi yerine eksik incelemeyle birleşen davanın kısmen kabulü doğru olmadığı gibi, temlik edenin borçlu —– icra takibi temlik alan yararına temerrüde esas teşkil etmediği takipten önce temlik alanın ihtarıyla borçlu temerrüde düşürülmediği ve kesin vade de bulunmadığı halde birleşen davada kabul edilen alacak için dava tarihi yerine daha önceki bir tarihten faiz yürütülmesi de usul ve yasaya aykırı olmuştur” şeklinde karar vererek mahkememiz dosyasını iade etmiş ve taraf vekilleri tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuş olup,
Yargıtay —– Hukuk Dairesinin ——karar sayılı ilamında; “
Birleşen davanın konusu dava dışı———- davacıya verip geri ödenmeyen nakit avansının alacağın temliki sebebiyle temlik alacaklı olan davalı şirket tarafının bu alacağın tahsili için açılan alacak davasına ilişkin olduğu ve bozma ilâmının 2. sayfa 3. bent bir ve üçüncü fıkralarında sözü edilen dava dışı temlik eden şirketin ticaret ünvanı —– olmasına rağmen maddi hata sonucu birleşen davanın itirazın iptâli olarak ve dava dışı temlik eden şirketin ünvanının—–. şeklinde yazıldığı bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından taraf vekillerinin buna yönelik talepleri kabul edilerek yapılan maddi hatanın düzeltilmesi gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle davacı-birleşen dosya davalısının diğer karar düzeltme taleplerinin reddine, 2. bent uyarınca tarafların maddi hatanın düzeltilmesi niteliğindeki taleplerinin kabulü ile Dairemizin —– Karar sayılı bozma ilâmının karar başlığının birinci fıkra üçüncü satırında dava dışı kelimesinin sonra gelen —-” aynı fıkra beşinci satırında için kelimesinden sonra gelen “yapılan ilâmsız icra takibine itirazın iptâli ve takibin devamı”—–. bent birinci fıkra üçüncü satırında dava dışı kelimesinin sonra gelen “—–satırında temlik eden kelimesinin sonra gelen —-, üçüncü fıkra ikinci satırında dava dışı kelimesinin sonra gelen —— dördüncü satırında temlik eden kelimesinin sonra gelen “——- şeklindeki kelimeler ve ticaret ünvanlarının Dairemizin bozma ilâmı metninden çıkartılarak yerlerine sırasıyla ve ayrı ayrı “—————kelimeleri ve ticaret ünvanlarının yazılmasına ve Dairemiz bozma ilâmındaki maddi hataların bu şekilde düzeltilmesine” şeklinde karar verilmiştir.
Usulüne uygun yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Asıl dava yönünden taraflar arasında düzenlenen sözleşmede kesin vade belirtilmediğinden davacının işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı ve alacağın likit olmadığı, davacının 362.060,00 TL KDV olmak üzere toplam 427.231,00 TL alacağı olduğu belirlenmekle asıl davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Birleşen dava yönünden ise usulüne uygun Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Düzenlenen bilirkişi raporu ve ek raporları gerekçeli ve denetime elverişli bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; birleşen dava yönünden;
Davalı … ile temlik eden dava dışı ——— arasında ticari ilişki bulunmadığı, dava dışı ——–davalıya ödünç para verdiği, ——- defter kayıtlarına göre,
941.745,41 TL 2006 yılından devreden alacağı
180.000,00 TL 2007 yılında —- yaptığı ödeme,
95.340,00 TL ——- yapılan virman
330.394,00 TL tahakkuk ettirilen faiz olmak üzere toplam 1.547.479,41 TL davalı —- tarafından ödeme yapldığı, 1.212.600,00 TL ödeme aldığı, bakiye—– temlik ettiği, ancak temlik sözleşmesinde 334.879,41 TL alacak faizsiz alacak olarak belirtilmesine rağmen incelenen defter kayıtlarına göre belirlenen alacağın faizli olduğu, nakit avansa faiz uygulanmaksızın yapılan hesaplamaya göre davalı ——– geri ödeme yaptığı, dava dışı—- temlik konusu alacağının bulunmadığı defter kayıtları üzerinde yapılan incelemeyle belirlenmiştir, davacının dava dışı temlik eden—- fazla ödeme yapıldığı iddiasını kanıtlayamadığı, bu hususta teklif ettiği yemini davalı şirket yetkilisinin eda ettiği ancak davalı—- tarihli beyan dilekçesinde dava dışı temlik eden ——– aldıklarını ve 1.212.600,00 TL ödediklerini 4.485.41 TL borçlarının kaldığını kabul ve beyan ettiğinden davalının kabul ve ikrarı gözetilerek davacı —- davacıdan alacaklı olduğu, davacının davalıyı dava tarihinden önce temerrüde düşürmediği belirlenmekle birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A-ASIL DAVANIN KISMEN KABULÜ ile ;
Kadıköy —-. İcra Müdürlüğünün — Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin 362.060,00 TL alacak, 65.171,00 TL KDV olmak üzere toplam 427.231,00 TL asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren değişen ve değişecek avans faiz oranları uygulanmak suretiyle devamına,
Davacının alacağı likit olmadığından inkar tazminatı talebinin reddine,
Aşan isteminin reddine,
Davalının koşulları oluşmayan tazminat talebinin reddine,
B-BİRLEŞEN İSTANBUL—-. Asliye Ticaret Mahkemesinin—- Esas sayılı dosyası yönünden DAVANIN KISMEN KABULÜ ile ;
4.485.41 TL’nin 07.03.2011 dava tarihinden itibaren değişen ve değişecek yasal faiz oranları uygulanmak suretiyle hesaplanacak faizi ile birlikte davalıdan tahsiline,
Aşan istemin reddine,
Takas talebinin infazda değerlendirilmesine,
3. KARAR HARÇLARI
ASIL DAVADA;
Asıl davada davanın kabul edilen 427.231,00 TL dava değeri üzerinden alınması gereken 29.184,15 TL harcının davacı tarafından dava açılırken 5.271,95.TL peşin olarak yatırılmış bulunduğundan, geriye kalan 23.912,20 TL harcın davalıdan tahsiline,
BİRLEŞEN DAVADA;
Birleşen davada davanın kabul edilen 4.485,41 TL dava değeri üzerinden alınması gereken 306,40 TL harcın davacı tarafından dava açılırken 5.958,40 TL peşin olarak yatırılmış bulunduğundan ayrıca harç alınmasına yer olmadığına, fazla alınan—- harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde birleşen davada davacı —— yetkililerine yada yetki vekillerine iadesine,
4. DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
ASIL DAVADA;
a.Asıl davada davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 17,15 TL başvurma harcı, 5.271,95 TL peşin harç, 2,75 TL vekaletname harçlarının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b.Asıl davacı tarafından bozmadan önce yapılan 101,00 TL tebligat gideri, 1.500,00 TL bilirkişi inceleme gideri, 7,50 TL müzekkere gideri olmak üzere toplam 1.608,50 TL yargılama gideri ile bozmadan sonra yapılan 500 TL bilirkişi ek inceleme gideri ile 106 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 2.214,70 TL yargılama giderlerinin davanın kabul ve red oranına göre 1.767,87 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 446,83 TL’sinin davacı üzerinde bırakılmasına,
c-Asıl davada asıl davalı tarafından yatırılan 2,75 TL vekaletname harcının davacı taraftan tahsili ile davalıya verilmesine,
d-Asıl davada davalı tarafından bozmadan önce yapılan 750,00 TL bilirkişi inceleme gideri, 198 TL tebligatlar gideri ile bozmadan sonra yapılan 800 TL bilirkişi inceleme gideri ve 500 TL ek bilirkişi inceleme gideri olmak üzere toplam 2.248,00 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre 996,21 TL’sinin asıl davalı üzerinde bırakılmasına, 251,79 TL’sinin asıl davacıdan tahsili ile asıl davalıya verilmesine,
BİRLEŞEN DAVADA;
a.Davacı tarafından yatırılan 18,40 TL başvurma harcı, 5.958,40 TL peşin harç 2,90 TL vekaletname harçlarının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b.Birleşen davacı tarafından bozmadan önce yapılan 12,60 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre 12,46 TL’sinin davacı üzerined bırakılmasına, 0,14 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacı tarafından bozmadan sonra yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5. AVUKATLIK ÜCRETLERİ
ASIL DAVADA;
a-Davanın kabul edilen 427.231,00 TL dava değeri üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan — tarifesi gereğince davacı yararına belirlenen 38.356,17 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b-Davanın reddedilen 107.982,63 TL üzerinden davada avukatla temsil edilen davalı yararına belirlenen 14.208,35 TL nisbi avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
BİRLEŞEN DAVADA;
a.Davanın kabul edilen 4.485,41 TL dava değeri üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan —— gereğince davacı yararına belirlenen 3.400 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b.Davanın red edilen 396.753,59 TL dava değeri üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince davalı yararına belirlenen 36.222,75 TL .nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6.-Asıl ve birleşen davada bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve Temyiz harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile Yargıtay yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.