Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/598 E. 2023/49 K. 24.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/598 Esas
KARAR NO : 2023/49

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/06/2016
DAVA TARİHİ : 22/05/2017
KARAR TARİHİ : 24/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan menfi tespit (kıymetli evraktan kaynaklanan), menfi tespit (kambiyo senetlerinden kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada; davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili hakkında—-. İcra dairesi’nin—–esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığnı, müvekkilinin 15/07/2013 keşide tarihli 35.000,00 TL bedelli —–çek numaralı çek suretinde kendisinin alacaklı veya cirantaları ile alakası olmadığını gördüğünü, icra dosyası içerisinde de görüleceği üzere çekle müvekkili imzası arasında hiçbir alaka bulunmadığını, müvekkili şirketin kaşe ve imzasının altında cirosu bulunan—–müvekkilinin sahip olduğu şirkette sigortalı olarak çalışan bir kişi olduğunu, dikkat edildiğinde de görüleceği üzere müvekkili şirket kaşesi üzerine atılan imza ile —–atmış olduğu imzanın aynı olduğunu, müvekkilinin şirketinin sigortalı çalışanı —–müvekkilinin bilgisi dışında kötü niyetli olarak bu şekilde bir işlem yaptığını, ancak icra takibi dolayısı ile müvekkili üzerinde borç göründüğünü, bundan dolayı şuan da sigortalı olarak başka bir şirkette çalışmakta olup, maaşında bu ve buna benzer durumlardan dolayı haciz bulunduğunu, ayrıca banka hesaplarına haciz işlemi yapıldığını, müvekkilinin icra takibine konu olan çekle alakalı hiçbir bağlantısı ve bilgisi bulunmadığını, çek üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, bu hususun yapılacak olan imza incelemesinde ortaya çıkacağını belirterek, borca konu olan çek ile ilgili icra takibinde müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, hakkında yapılan icra işleminin iptali ile davalının kötü niyetli olmasından dolayı % 40 tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili tarafından davacı tarafa karşı alacağına mahsuben——esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığını, icra takibinin dayanağının 15.07.2013 tarih, 35.000,00 TL bedelli —-numaralı çek olduğunu, çekin davacının çalışanı —–tarafından müvekkiline teslim edildiğini, müvekkilinin söz konusu çek üzerinde bulunan imzanın davacıya ait olup olmadığını bilme ihtimali ve zorunluluğu bulunmadığını, çekin —— tarafından müvekkiline ciro edilmesinin, çekin müvekkilinin alacağına istinaden düzenlendiğini ortaya koyduğunu, keza —— davacının borcuna mahsuben kendine ait bir çeki ciro etmeyeceğinin açık olduğunu, bu sebeple davacının imzaya itirazının haklı olmadığını, imzanın davacıya veya onun çalışanına ait olup olmadığı hususunun bilirkişi incelemesiyle netlik kazanacacağını, davacının kötü niyetle imzaya itiraz ettiğinin tespiti halinde davanın açılmasına sebebiyet veren taraf müvekkilinin olmadığından bu hususun dikkate alınması gerektiğini belirterek haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, kambiyo senedine dayalı borçlu bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Dava—–Asliye Hukuk Mahkemesinin—–esas, —– karar sayılı 28/02/2017 tarihli görevsizlik kararı ile mahkememize tevzi edilmiş olup, yargılamaya devam olunmuştur.
****************************BİRLEŞEN DAVA ********************************
Mahkememiz dosyasına —– Asliye Ticaret Mahkemesi —–Esas, —— Karar Sayılı 19/03/2019 Karar tarihli birleştirme kararı ile birleşen davada; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında —–İcra Dairesi —– takip numarası ile icra takibi başlatıldığını, kendisine tebligat ile gelen 20/07/2013 keşide tarihli 24.800,00 TL bedelli —— çek numaralı çek suretinde kendisinin alacaklı veya cirantaları ile alakası olmadığını görmüş ve bununla alakalı —–İcra Hukuk Mahkemesi —– Sayılı dosyası ile imzaya itirazda bulunduğunu, ancak süresinde açmadığı için dava reddedildiğini, müvekkilinin imzası ile çek üzerindeki imzanın hiçbir alakanın bulunmadığını, müvekilinin, şirketine ait kaşe ve imzasının altında cirosu bulunan —— müvekkilinin sahip olduğu şirketin sigortalı çalışanı olduğunu, müvekkili şirket kaşesi üzerine atılan imza ile —–atmış olduğu imzanın aynı olduğunu, müvekkilinin şirketinin sigortalı çalışanı ——müvekkilin bilgisi dışında kötü niyetli olarak çıkar sağlamış ve bu şekilde bir işlem yaptığını, icra takibine konu olan çekle alakalı hiçbir bağlantısının ve bilgisinin bulunmadığını, çek üzerindeki imzanını kendisine ait olmadığını bu hususun imza incelemesi ile ortaya çıkacağını belirterek müvekkilinin borçlu olmadığına dair karar verilmesine , hakkında yapılan icrai işlemlerin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilmiş ancak cevap vermemiştir.
Dava—– Asliye Hukuk Mahkemesinin —– esas, —– karar sayılı 28/02/2017 tarihli görevsizlik kararı ile —– Asliye Ticaret Mahkemesi —–Esasını almış, verilen 19/03/2019 tarih ve —– karar sayılı görevsizlik kararı ile mahkememiz dosyası ile birleştirilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Hukuki Nitelendirme, Delillerin Değerlendirilmesi ve Netice
Asıl dava ve birleşen davaların her ikisi de —-.İcra Müdürlüğü’nde takibe konu 15/7/2013 ve 20/7/2013 tarihli sırasıyla 35.000,00 TL ve 24800,00 TL tutarlı çekler nedeniyle takip alacaklısı davalı şirkete borcun bulunmadığı iddiasına dayalı olarak açılan menfi tespit davalarıdır.Yasal şartları oluştuğundan davacının ——.ATM’nde açtığı dava, işbu dava ile birleştirilmiştir.Davacı her iki davada da özetle, çekler ile bir ilgisinin bulunmadığını, çekler üzerindeki imzaların müvekkiline ait olmadığını iddia etmektedir.
Uyuşmazlığın esasına etki edecek tüm bilgi, belge, imza ve yazı örnekleri ilgili kurumlardan talep edilmiş, celp edilerek teknik (imza) incelemesine esas olmak üzere muhafaza edilmiştir.
—–Fizik İhtisas Dairesinin 3/8/2021 tarihli raporunda,
“(…) —–Şubesine ait——no.lu, 20/07/2013 keşide tarihli, 24.800 TL bedelli, ortasında iki adet delgeç deliği bulunan çek,——— Şubesine ait —— no.lu, 15/07/2013 okunur keşide tarihli, 35.000 TL bedelli, ortasından yırtılmış ve selobantla birleştirilmiş sol alt kenarında bir adet delgeç deliği bulunan çek, (—–
4.2. Mukayese Belgeler
Numune Alma Metodu: –
Numunenin Tarifi:
—- ait mukayese yazı/imzalarını içerir;
—– ait yedi adet dekont, (—-
İstiktab Tutanakları, (—–
—– ait İmza Ve Çek Takip Föyü, (—–,
23/01/2011 tarihli Terhis Belgesi, (—–
17/02/2011 tarihli Terhis Öncesi Uygulanacak Sağlık Durumu Hakkında Bilgi Formu, (—–
21/09/2006 tarihli, Askerlik Şubesi Başkanlığına —–makamına hitaben yazılmış dilekçe, —–
Sınıflandırmaya Esas Ek Bilgi Formu,——
18/05/2016 düzenlenme tarihli, —–yevmiye numaralı Vekalatname fotokopisi, —–
4.3. Diğer
10/05/2019 tarihli Bilirkişi Raporu fotokopisi, (—–
Diğer belgeleri içerir —– Esas,—–Esas, —–(İcra Dosyası) ve —–(İcra Dosyası) sayılı dört adet adli dosya, —–
(…)
6. Bulgular ve Sonuç:
6.1. Tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından yapılan incelemede;
İnceleme konusu çek arka yüzlerinde “—– CİVATA VE HIRDAVAT MALZEMELERİ…” kaşe izleri üzerine atılı 4.ciranta imzaları ile …’in mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediği hususlarını bildirir KANAAT RAPORUDUR” şeklinde belirtmelere yer verilmiştir.
Alınan rapor içeriğine göre, takibe esas senet (çek) ler üzerinde yer alan davacıya izafe edilen imzaların, takip borçlusu davacıya ait olmadığı tespit edildiğinden her iki dava bakımından davacının borçlu olmadığına karar verilmiş, senetler üzerindeki imzaların davacının eli ürünü olmadığını bildiği halde takibe girişilmesi nedeniyle her iki dava bakımında davalı aleyhine kötüniyet tazminatına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
A.—— Esas sayılı dosya bakımından;
1.-Davanın KABULÜ İLE;
a.-Davacı takip borçlusunun, —-.İcra Müdürlüğü’nün —–sayılı takip dosyasında takibe konu edilen 15/07/2013 keşide tarihli, 35.000,00 TL bedelli —— numaralı çek nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespiti ile ilgili takibin iptaline,
b.-Asıl alacağın % 20’si olan 7.000,00 TL kötü niyet tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,B.-Birleşen —— Esas sayılı dosya bakımından
2)Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 2.390,85‬.-TL’den davacılar tarafından dava açılırken yatırılan 597,72.-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan 1.793,13‬.-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3)Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 597,72.-TL peşin harç, 29,20.-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 626,92‬.-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4)Davacı tarafından posta gideri olarak yapılan 682,20.-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5)Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6)Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, kabul edilen kısım yönünden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 9.200,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN
B.-Birleşen ——Esas sayılı dosya bakımından;
1.-Davanın KABULÜ İLE;
a.-Davacı takip borçlusunun, —–.İcra Müdürlüğü’nün—– sayılı takip dosyasında takibe konu edilen 20/07/2013 keşide tarihli, 24.800,00.-TL bedelli ——numaralı çek nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespiti ile ilgili takibin iptaline,
b.-Asıl alacağın % 20’si olan 4.960,00 TL kötü niyet tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2)Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 1.694,09‬.-TL’den davacılar tarafından dava açılırken yatırılan 423,53.-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan 1.270,56‬‬.-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3)Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 423,53.-TL peşin harç, 29,20.-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 452,73‬‬.-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4)Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5)Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, kabul edilen kısım yönünden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 9.200,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren iki hafta süre içerisinde —–Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.