Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/580 E. 2019/528 K. 09.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/580 Esas
KARAR NO : 2019/528
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 15/03/2016
KARAR TARİHİ: 09/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı … dava dilekçesinde özetle; davaya konu trafik kazasının 09.10.2015 tarihinde ——— yönetimindeki ——– plakalı demir yüklü tır aracının bisikleti ile seyir halindeyken kendisine çarpması sonucu meydana geldiğini, kamera kayıtlarından görüleceği üzere gerekli ve yeterli ekipmanla birlikte spor amaçlı, şehirlerarası bisiklet yolculuğuna çıktığını, bir yıldır amatör bisiklet sporu yaptığını ve 2000 km’nin üzerinde yol yaptığını, görüntülerden de tespit edilebileceği gibi gece ve gündüz trafikte araçlar tarafından fark edilmek için gerekli donanım ve kıyafetlere sahip bulunduğunu, olayın kazaya sebep olan aracın, yarısına kadar kendisini geçtikten sonra kasasıyla kendisine vurması sonucu gerçekleştiğini, kazanın meydana gelmesinin ardından, tır şoförünün hiçbir şey olmamış gibi yoluna devam etmiş olması ve kaza mahallindeki vatandaşların ihtarları üzerine 200-300 m sonra durmak zorunda kalmasının kusurunun açık bir göstergesi mahiyetinde olduğunu, tır şoförünün yaralı bir şekilde yolda yatarken yanına gelip “Abi ben seni hiç görmedim ki” demiş olması bile şehir içi trafikteki ağır ihmal ve kusurunun bir tezahürü olduğunu, kendisini görmemiş olsaydı yanya kadar geçmiş olduktan sonra çarpmayıp arkadan çarpacağını, bu hususun kamera kayıtlarıyla da sabit olduğunu, olay yerinde henüz ambulans bile gelmemişken polis memurlarının şikâyetçi olup olmadığını sorması üzerine, olayın şoku ve acısıyla şikâyetçi olmadığını beyan ettiğini, bu beyanı doğrultusunda ise olayın daha fazla uzamaması için polis memurlarınca üstünkörü, yanıltıcı bir kaza tespit tutanağı düzenlendiğini, öncelikle trafik kaza tespit tutanağına itiraz ettiğini ve bu hususta da kusur durumlarının tespiti için ————–veya Karayolları Genel Müdürlüğü uzmanlarından oluşturulacak bir kuruldan bilirkişi raporu alınmasını Sn. Mahkemeden talep ettiğini, kaza tespit tutanağındaki kusurunun olay anında şikayetçi olup olmadığının sorulması ve o an bilinçli bir şekilde cevap veremeyişi nedeniyle adeta olayın kapatılmaya çalışılıp düzenlenmesi nedeniyle, söz konusu tutanakta tarafının kusurlu olduğunun görüldüğünü, kaza tespit tutanağında Karayolları Trafik Kanunu madde 52/1 olarak belirtildiğini, yaşı gereği düz yolda en fazla 13-15 km hız yapabileceğini, bu durum da kaza tespit tutanağının “nasılsa şikayetçi olmayacak” mantığıyla hazırlanmış olduğunun bir göstergesi olduğunu, söz konusu tutanakta tarafımca bankette seyir halinde olduğunun özellikte belirtildiğini, kanuna ve trafik kurallarına uygun seyrederken, çarpan tır şoförünün geçine kurallarına aykın davranarak ve bu hatalı geçme kurallarına binaen kendisine çarpmasıyla asli kusurlu olduğu gerek deliller gerekse de kanun maddeleri uyarınca aşikar olduğunu, geçme kurallarına göre, aracın emniyetli olarak geçmek için seyrinde hiçbir değişiklik yapmadığı görüntülerde görüldüğünü, tonn hızının belirtilmemiş olması ve tarafımca da hızının bilinmemesinden dolayı tırın yasal hız sınırlan içerisinde seyir edip etmediğinin de Sn. Mahkeme eliyle tespit edilmesini gerektiğini, emekli asker olması nedeniyle de yaşamı boyunca spor yapan birisi olarak sakat kalma endişesiyle ciddi ruhsal çöküntü yaşadığını ve bununla ilgili ——— Psikiyatri kliniğinde tedavi gördüğünü, kaza sonucu oluşan maddi kayıp olarak aracının bedelini, hastane masraflarını, hastanede yattığı sürece İstanbul’dan İzmir’e seyahat elmek zorunda kalan refakatçilerinin yol masraflarını kapsamakta olup bu tutarın, fazlaya ilişkin talep hakkımız saklı kalmak koşuluyla, 15,000,00-TL olduğunu, kaza dolayısıyla uğramış olduğu haksızlığın hukuk eliyle adalete kavuşturulması ve böylece yaşamış olduğu acının bir nebze olsun dindirilmesi amacıyla bu davayı açmış bulunduğunu, kaza sonucunda uğramış olduğu maddi kaybın, fazlaya ilişkin hakların saklılığı kaydıyla, şimdilik 22.610,00-TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen ve sadece davalı —–15.000,00-TL manevi tazminatın tarafına ödenmesini talep ettiğini, araç sahibinin de davaya davalı sıfatıyla dahil edilmesini beyan ile, tarafların kusur durumlarının tespiti için —— veya Karayolları Genel Müdürlüğü uzmanlarından oluşturulacak bir kuruldan bilirkişi raporu alınmasını, sadece ———–15.000,00-TL Manevi ve fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak ve yargılama sırasında belirlenecek maddi zarara yönelik olarak şimdilik 22.610,00-TL Maddi Tazminatın oiay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ve yargılama giderlerinin davalılara yüklenmesini, talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; davacının dilekçesinde yer alan beyanları kabul etmediğini, haksız ve mesnetsiz olan davanın reddini, söz konusu dava dosyasında getirtilen belgelerde olay yeri krokisi mevcut olup kaza sonrası tutanaklarda dosyada mevcut olduğu halde ceza davasında keşifyapılmadığı için yaya geçitlerinin araç yoluna yakınlığının da araştırılmadığını, davalının, davacıyı kaza sonrasında hastaneye yetiştirmek adına elinden geleni yaptığını, davacı tarafın da açıkça itiraf ettiği üzere “davacı ameliyat olmaya razı olmadığı için” ayağında kalıcı sakatlık meydana geldiğini, bu durumun davalının yaptığı kazanın sonucu olmayıp, davacının ihmalinin sonucu olduğunu, davacı eğer sakat kalmışsa da bunun kendi ihmal ve savunmasının sonucu olduğunu, davacıya her fiili yardımı yapmış ve yapacağını bildirmiş olmasına rağmen, davacının hastaneden kaçıp gittiğini, davalının tam kusurlu olduğu hususu doğru olmayıp sunacağı delillerle kusur incelemesinin yeniden yaptırılmasını, davacı eğer sakat kalmış ise bunun davalının eylemiyle bir ilgisi olmayıp tamamıyla kendi ihmal ve savsamasının sonucu olduğu hususundaki kanıtların incelenmesine ve açılan davanın reddine karar verilmesini, talep etmiştir.
Davalı———–vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu delil listesi ve eklemin kendilerine tebliğ edilmediğini, davaya konu kazaya karışan ——— plaka sayılı aracın müvekkili ———– nolu Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin Zorunlu Karayolu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi gereğince dava konusu zararlara ilişkin olarak sorumluluğunun poliçe Smiti ile sınırlı olup sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, poliçe limitinin maktuen ödenecek rakam olmadığını, zarann kanıtlanamaması halinde müvekkili şirketin sorumluluğunun olmadığını, kaza tespit tutanağından da anlaşılacağı üzere sigortalı araç sürücüsünün kusuru bulunmadığından müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, dava konusu kaza 09.10.2015 tarihinde meydana gelmiş olduğundan ve kaza tarihi üzerinden henüz 12 ay geçmediğinden davacının maluliyet iddialarının reddi gerektiğini, meydana gelen kaza nedeniyle davacı tarafından yapılmış olan masraflardan (tedavi giderleri, geçici veya sürekli iş göremezlik, bakıcı giderleri, sakatlık tazminat) müvekkili şirketin sorumlu tutulamayacağını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla sayın mahkeme tarafından faize hükmedihnesi halinde, hükmedilmesi gereken faiz yasal faiz olup faiz başlangıcı olarak dava tarihinin esas alınması gerektiğini beyan ile, aleyhe açılan davanın reddini, yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini, talep etmiştir.
Davalı …; davaya herhangi bir cevap vermemiş, HMK 128. madde hükmü gereğince davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
Dava; meydana gelen trafik kazasını nedeniyle davacının maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, soruşturma dosyası, mahkememizce alınan bilirkişi raporları ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
Davanın ilk olarak açıldığı Beykoz 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ——— Karar sayılı karar ile mahkememizin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiştir.
Mahkememiz 25/01/2018 tarihli celsesinde dosyanın kusur yönünden inceleme yapılmak üzere bilirkişiye tevdine karar verilmiş, bilirkişi tarafından sunulan 11/04/2018 tarihli rapor ile özetle; meydana gelen trafik kazasında davalı araç sürücüsü ——— kusursuz olduğu, davacı bisiklet sürücüsü …’un %100 oranında kusurlu olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememiz 21/06/2018 tarihli celsesinde davacının itirazlarının değerlendirilmesi için dosyanın ——–dairesine sevkine karar verilmiş, ——-tarafından düzenlenen 15/01/2019 tarihli raporda meydana gelen olayda davalı sürücü ———- kusursuz olduğu, davacı sürücü …’un %100 oranında kusurlu olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde özetle; davacı tarafça meydana gelen trafik kazası nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın tazmininin talep edildiği, davalılar tarafından davanın reddinin savunulduğu anlaşılmıştır. Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu, alınan raporların kaza tespit tutanağı, soruşturma dosyası ve birbirleri ile uyumlu olduğu, araç işleteninin ve sigortanın araç sürücüsünün kusurundan kendi kusurları gibi sorumlu olacağı, alınan kusur raporlarına göre davalı araç sürücüsünün atfı kabil kusuru bulunmadığı, davacının olayda tam kusurlu olduğu, hiç kimsenin kendi kusurundan yararlanamayacağı ilkesi de dikkate alınarak dosya kapsamından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere Yasa ve Yargıtay İçtihatları gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın bu gerekçe ile reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçe uyarınca;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 44,40 TL’nin davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 128,46 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 84,06 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı ———- kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı ———- verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafça bir masraf yapılmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı asilin yüzüne karşı davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul BAM nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. 09/05/2019