Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/578 E. 2019/50 K. 29.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/578
KARAR NO : 2019/50

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/05/2017
KARAR TARİHİ : 29/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhine davalı alacaklı tarafından Bakırköy ———-.İcra Müdürlüğü’nün 2017/7590 esas sayılı takip dosyası ile —— tarihli —– bedelli çek, ——- tarihli —– bedelli çek ve —tarihli —- — bedelli çek nedeni ile toplam —– tutarında icra takibi başlattığı, —- ————– ortağı ve müdürü olduğu davacı şirket ile davalı arasında 2013 yılından bu yana devam eden ticari ilişki bulunduğunu, alınan ürünler karşılığında müvekkil şirketin yetkilisi—————— tarafından davalıya çek ya da senet verildiğini, iş bu çek ve senetler zamanında ödendiğini, zamanında ödenemeyenlerin de davalının hesabına daha sonra yatırılmak sureti ile ödendiğini, aynı ticari ilişki içerisinde————— imzalı, 2015 vadeli toplam 20.000,00 TL bedelli 4 adet senedin, davalının imza kısımlarını yırttığını söylemesi üzerine davalıda kaldığını ve yine —————– imzalı 2016 vadeli toplam 110.000,00 TL bedelli 16 adet senet büyük bir kısmı ödendiği halde tüm senetlere ilişkin takibe geçildiğini, tüm bu nedenlerle öncelikle haksız ve kötü niyetli olan takibin durdurulmasına, icra takibinin iptaline, takibinde haksız ve kötü niyetli olan davalı alacaklının takip alacağının % 20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine dair karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesine özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin —————Asliye Ticaret Mahkemelerinin olduğunu, takibe konu çeklerin keşidecisinin davacı şirket olduğunu, taraflar arasında 2013 yılından beri ticari ilişki olduğunu, ödemelerin genellikle çek ve senet ile yapıldığını, ancak bir kısmının vadesi gelmesine rağmen ödenmediğini, ispat yükünün davacıda olduğunu, belirterek; davacı tarafça haksız ve hukuka aykırı olarak açılmış olan davanın reddine, davacı borçlunun % 20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava İİK madde 72’de düzenlenen menfi tespit davası olduğu, davacı tarafça icra takibine konu çekler nedeniyle borçlu olunmadığının tespitinin talep edildiği, davalı tarafça davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır. Davalının süresinde sunulan cevap dilekçesi ile yetki ilk itirazında bulunduğu anlaşılmakla; mahkememiz yetkisi bakımından yapılan değerlendirmede; eldeki davanın İİK madde 72. gereğince açılan menfi tespit davası olduğu, menfi tespit davası bakımından kesin yetki kuralının bulunmadığı, 2004 sayılı İİK’nın 72/son maddesinde “Menfi tespit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir.” düzenlemesine yer verildiği, ayrıca genel yetkinin düzenlendiği HMK’nın 6/1.madde ve fıkrasında “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” düzenlemesine yer verildiği, eldeki dava bakımından davalının yerleşim yerinin dava tarihi itibariyle “———–” olduğu, dava konusu icra takibinin——————— İcra Müdürlüğünde başlatıldığı, dikkate alınarak Mahkememizin yetkisizliğine karar vermek gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davalının yetki itirazının kabulü ile Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
Yargılama gideri ve vekalet ücretinin yetkili Mahkemece hüküm altına alınmasına,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul BAM nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.