Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/575 E. 2021/741 K. 22.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/575 Esas
KARAR NO : 2021/741
DAVA : Menfi Tespit (Trampa Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 18/05/2017
KARAR TARİHİ: 22/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Trampa Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının 2709 sayılı —-gereğince Türk Milleti adına yargılama yapmaya görevli ve yetkili ——- yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında —yapıldığını, davalı tarafından —– bedelli faturanın kesildiğini, davalının faturaya istinaden çek istendiğini, davacının çek vermeye müsait olmadığını, faturaya karşılık davacının oğlu —- tarihli——bedelli çekin davacı adına davalıya teslim edildiğini, davacı—– davalı arasında herhangi bir ticari ilişkinin bulunmadığını, davalı tarafından teslim edilen malların sözleşme hükümlerindeki niteliklere uygun almadığını, bu sebeple —— bedelli iade faturasının kesildiğini ve davalıya tebliğ edildiğini, davalı tarafından ise faturanın kabul edildiğini ve malların iade alındığını, taraflar arası ticari ilişkinin devam ettiğini, cari hesaptan mahsup edilmek üzere davacı tarafından —-kanalı ile davalı tarafa—— tutarında ödemenin yapıldığını, yine gönderilen malların sözleşme hükümlerine uygun olmadığını, davacı tarafından — bedelli iade faturasının kesildiğini ve——- numaralı ihtarnamesi ile gönderildiğini, ihtarnamede malların teslim alınmasını ve davalıya verilen çekin ibraz edilmemesi ve kullanılmamasının talep edildiğini, davalının sözleşme hükümlerine uymadığını ve sözleşmede belirtilen niteliklerde malı teslim etmediğini bu sebeple zarara uğradıklarını, tüm bu nedenlerle davaya konu çekten ve —— bedelli faturaya ilişkin davacıların davalıya borçlarının bulunmadığından borçlu olmadıklarının tespitine ve dava konusu bedelsiz kalan çekin iptalini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; davacı tarafın davalıdan —-bedelli mal satın aldığını ve ürünlerin davacı tarafa teslim edildiğini, davacı tarafından —-verildiğini, teslimden —– teslim edilen malın sözleşme şartlarına uygun olmadığı” gerekçesi ile —— tarihinde davalıya iade faturası gönderildiğini, faturanın kabul edilmeyip davacı tarafa iade edildiğini, davanın iade faturasına dayalı olarak açıldığını, menfi tespit davası olduğunu, davacının asıl amacının satın alınan mala karşılık verilen —- ait—- bedelli çekin tahsilini engellemek olduğunu, davacıya teslim edilen mal bedelinin— olduğunu ve davacı tarafından ———- ödemenin yapıldığını ve —- bedelli malın da karşılıklı mutabakatla teslim alındığını, bu nedenle davacının cari hesap borcunun ——– olduğunu, malların teslim alınmasının asıl sebebinin taraflar arası ticari ilişkinin sürdürülmesi olduğunu, dava değerinin ——-olmasının gerektiğini ve davacının menfi tespitte talep ettiği rakamın—–olduğunu, davalı tarafından gönderilen ürünlerin davacı —- bizzat teslim edildiğini ve davacılar tarafından da teslimin kabul edildiğini, davacının teslimden —- gün sonra iade faturası göndererek ödeme yapmak yükümlülüğünden kurtulmaya çalıştığını, teslimden yaklaşık —- sonra yapılan iade talebinin hukuken bir değerinin olmadığını, gönderilen ürünlerin ayıplı olmadığını ve davacı tarafından da hiçbir ayıp iddiasının bulunmadığını, taraflar arasında geçerli —– anlaşmasının olmadığını ve anlaşmadaki yükümlülüklerin davacı tarafından yerine getirilmediğini, sözleşmenin —— olarak dört nüsha düzenlendiğini, sözleşmenin başlaması ve geçerli olması için —– banka teminatının —- tarafından sözleşmenin başlaması ile birlikte şirkete verilmesi gerektiğini, teminatın davacılar tarafından verilmediğini, bu nedenle sözleşmenin de geçerli bir şekilde kurulamadığını, davacı tarafından —- numaralı ihtarnamesi ile —– bedelli iade faturasının gönderildiğini, ihtarnamenin davalı ya da şirket sigortalı çalışanına tebliğ edilmediğinden yapılan tebligatın geçersiz olduğunu, davalının durumdan haberdar olduğu gün —– yevmiye numaralı ihtarnamesi ile hem faturayı iade ettiğini hem de ihtarnameye cevap verdiğini, davacının ihtarnameyi tebliğ aldıktan sonra iade faturasını tekrar iade etmek istediğini, ancak faturayı ve içeriğini kabul etmediklerine dair ihtarnamenin bir kez daha ——-yevmiye numarası ile gönderildiğini ve——-bedelli iade faturasının yine davalı tarafından iade kabul edilmediğini ve iade edildiğini, tüm bu nedenlerle davanın reddini, davacının %20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir. İNCELEME VE GEREKÇE:Dava; taraflar arasında süregelen ticari ilişki sebebiyle davacı —–tarafından davalı şirket lehine ve emrine keşide edilen —bedelli, —- keşide tarihli ve—— seri numaralı çek sebebiyle davacıların davalı şirkete borçlu olmadığının tesbit edilmesi ve çekin iptaline ilişkindir.
Mahkememizin —- tarihli ara karar ile davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebi kabul edilmiş, davalı vekilinin istinaf başvurusu üzerine dosya —- gönderilmiştir.
—- Karar sayılı kararı ile—- tarihli ihtiyati tedbir kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, Davacılar vekilinin ihtiyati tedbir talebinin REDDİNE, ” kararı vermiştir.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, ibraz ettikleri tüm deliller, —–Esas sayılı dosyası, talimat raporları ve mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
—- sayılı dosyasının incelenmesinde; davacısının dosyamız davacısı—- davalısının ise dosyamız davalısı —olduğu, talebin davamıza konu çek ile alakalı verilen tedbir kararına rağmen çekin —– sayılı takip dosyasında kambiyo senetlerine mahsus takip yolu ile takibe konulduğundan bahisle takibin iptaline ilişkin olduğu, ——Karar sayılı kararı ile davanın REDDİNE, davacı aleyhine tazminata hükmedilmesine yer olmadığına, kararı verildiği, davacının karara itirazı üzerine dosyanın istinaf incelemesi için —- dosyasına kaydedildiği ve —- kararının kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm tesis edildiği ve şikayetin kısmen kabul edilerek davacı — yönünden davanın kabul edilerek takibin iptal edildiği, diğer davacı yönünden ise şikayet reddedilmiş ve verilen karar—-Sayılı ilamıyla onanarak kesinleşmiştir.
Mahkememizce —– tarihli duruşmada davaya konu ürünler üzerinde davalı tarafça davacıya verilen ürünlerde herhangi bir ayıp bulunmadığı hususlarında rapor aldırılmak suretiyle —– talimat yazılarak rapor aldırılmasına karar verilmiştir. Talimat mahkemesince aldırılan —— Tarihli raporda özetle; taraflar arasındaki sözleşmenin ” —— tarihli olduğu, sözleşmede ürünlere özel kriterleri belirleyici maddeler bulunmadığı, ürünlerdeki kusurlarla ilgili, sözleşmenin Madde 4-Tedarik ve Hacim başlıklı maddesinin 4.paragrafın 3.satırında ” Ürünlerdeki herhangi gözle görülebilir kusurlar —– tarfından, ürünün depoya girişini takip eden 3 iş günü içerisinde yazılı olarak şirkete bildirilecektir. Gözle dıştan görülemeyen kusurlar ise tespit edildiği anda ivedilikle şirkete bildirilmeli, aksi halde ürünler ———- tarafından kabul edilmiş addedilecektir” denildiği, yapılan yerinde incelemede streç film ile sarılı——kutularının olduğu paletlerin streçlerinin taraflar huzurunda söküldüğü, dış bölümlerindeki kutular kaldırıldığında ——— ürünleri olduğu, bu ürün kolilerinin paletlerin dışından bakıldığında görülmediği, kutular kaldırıldığında iç tarafta kalan orta kısımda bulunduğunun görüldüğü, paletin dıştan görünümü ve koli kaldırıldıktan sonraki görünümlerinin —- tarihli faturadaki—– ürünlerin görsel -fiziki kontrolü neticesinde, koli üzerindeki bilgiler ile koli içindeki ürünler de bir farklılık gözlenmediği, ürünlerin ve kolilerin sağlam olduğu, taraflar arasındaki anlaşmada belirtilen niteliklerdeki ürünler olduğu, ürünlerin davacıya teslim tarihi itibariyle raf ömrü süresi içerisinde teslim edilmiş ürünler olduğu, bu ürünlerde herhangi bir açık ayıp olmadığı, davaya konu——- ürünlerde gizli bir ayıp olup olmadığının tespitinin ise, ürünün tabi olduğu —— tebliğde atıfı yapılan diğer tebliğ ve yönetmeliklere de uygun olması gerektiği, bunun tespitinin,—— esaslarına göre numune alınması ve uluslar arası kabul görmüş analiz metotları uygulanarak hazırlanan rapor ile mümkün olduğu, mevcut durumda ise ürünlerde gizli ayıbın varlığından söz etmenin mümkün olmadığını, ürünlerde bulunabilecek ayıpların kullanımla ortaya çıkması hususunun yine gizli ayıp kapsamına girmekte bu hususun —– kapsamında ele alınması ve bunların tespiti ve yaptırımları—- göre yapıldığı, davacının —— tarihli fatura ile davalıdan aldığı ürünlerin sözleşme hükümlerine uygun olmadığı iddiası ile aralarında anlaşmazlık meydana gelmiş olduğu, yapılan yerinde incelemede sözleşme ekinde bulunan ürün listesindeki üç ürün çeşidinin de davacının deposunda olduğunun görüldüğünü, ürünlerin tamamının —–tarihli faturaya ait ürünler olduğu, davacı tarafından beyan edildiği, paletlerde bulunan ürünlerin dış kısımdan görülmeyen bazı paletlerin içinden hiç açılmamış olarak çıkan—- ürünlerin taraflar huzurunda görüldüğünü, davacının —— ürünlerinin varlığını baz alarak ürünlerin sözleşmeye aykırı olduğu gerekçesi ile iadesini talep ettiği ve bunun içinde iade faturası kestiği, davalı tarafından bu faturanın kabul edilmediği, ürünlerin yukarıda belirtilen ayıp durumlarının tespiti hususu olduğundan —— tarihli faturayla teslimi alınan ürünler olup olmadığı hususunun değerlendirilip değerlendirilmeyeceği hususunda takdirin mahkemeye ait olduğu, davalı tarafça davacıya verilen ürünlerde herhangi bir ayıp bulunup bulunmadığı, var ise söz konusu ayıbın açık ya da gizli olup olmadığı, ürünlerdeki niteliklerin taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı olup olmadığı, var ise aykırılığın hemen tespit edilip edilemeyeceği, kullanımla ortaya çıkıp çıkamayacağı hususlarının mahkemeye sunulması yönünden yapılan tespit ve değerlendirmeler sonucundaki görüşlerin mahkemeyi bağlayıcı bir yönü bulunmadığından hareketle; davaya konu olan —– ürünlerde herhangi bir ayıp bulunmadığı, ürünlerdeki niteliklerin taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı olmadığı, yerinde incelemede tespiti yapılan paletlerin orta iç kısmında bulunan—– ürünlerin kolilerinin taraflar arasındaki sözleşme ekinde bulunan ürün listesindeki ürünlerden biri olduğu, davaya konu olan —— tarihli satış faturasında bulunmadığı, faturaya istinaden davacıya teslim edilen ürünler arasında olup olmadığı hususunun değerlendirilip değerlendirilmeyeceğinin mahkemenin takdirinde olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı tarafın defterlerinin incelenmesi için —- talimat yazılmış, talimat yolu ile aldırılan — tarihli bilirkişi raporunda özetle; incelenen davacı şirketin—–yılına ilişkin ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerini yasal süresi içinde yaptırıldığı, defter kayıtlarının birbirini teyit ettiği, ticari defterlerin sahibi lehine delil vasfı taşıyıp taşımadığı hususunda takdirin mahkemede olduğu, davalı şirket tarafından düzenlenen —- bedelli fatura ile davacıya— ürünler satıldığı, bu alıma karşılık davacı şirketçe —-tarihli çek keşide edildiği, davanın teslim edilen mallara karşılık verilen çeke ilişkin menfi tespit davası olduğu, mahkemenin —- tarihli faturada yer alan ürünlerin hangi tarihte teslim edildiği, ayrıca davacı tarafça düzenlenen —— tarihli iade faturalarında yer alan black ürünlerinin hangi tarihte hangi faturaya istinaden davacı tarafa teslim edildiğinin tespit edilmesinin talep edildiği, mahkemenin ara kararı gereği davacı şirket ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemede; —nolu faturanın davacı tarafa ait yevmiye defterinin —– nolu yevmiye maddesinde davalı şirket cari hesabına alacak kaydedilmek suretiyle kayıt altına alındığının görüldüğü, yapılan bu tespit ile—- nolu fatura muhteviyatı malların, davacı şirket ticari defter kayıtlarında yer almış olmasının, davacının bu malları —- tarihinde teslim aldığını gösterdiği, davacı tarafça düzenlenen— tarihli iade faturalarında yer alan black ürünlerin, —- fatura ile davalı şirketten satın alındığı, —- black ürünün davacı şirket adına fatura edildiği, davalı şirket vekilinin —- faturayı ibraz ederek davacı şirketin —- defter kayıtlarının incelenmesini talep ettiği, ancak taraflar arasında akdedilen —- tarihinde imzalandığı, —nolu faturanın davacı şirketin ——– yevmiye maddesinde kayıt altına alındığı tespit edildiği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce davaya konu kahveler yerinde gıda mühendisi bilirkişiye incelettirildikten ve rapor aldırıldıktan sonra davacı şirketin defter ve kayıtları —— talimat yazılarak incelettirilmiş, akabinde davalı defter ve belgelerinin incelenmesi ve daha önce alınan raporlarla karşılaştırılması için dosya tekrar bilirkişiye tevdii edilmiştir.
Mahkememizce aldırılan —- tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı yanın ticari defterlerinde; davacı yanın davalı yana —– borçlu olduğu, davalı yanın ticari defterlerinde; davalı yanın davacı yandan —– alacaklı olduğu, Tarafların Cari Hesap Farklılıkları; Taraflar arası takip tarihi itibarıyla cari hesap farkının ——- olduğu,—– Davacı yanın ticari defterlerinde davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen —– Davalı Yanda Kayıtlı Olmadığı,—– parça halinde Çek tazminatı Çek Tedbir Ücreti Açıklaması İle davalı yanın toplam —— tutarında borçlandırıldığı kaydın davalı yanın ticari defterlerinde mevcut olmadığı, ➢ Davalı yanın ticari defterlerinde davacı yan tarafından —- açıklaması ile yapılan—–tutarlı davacı senet ödemesinin —– davacı yanın ticari defterlerinde kayıtlı olmadığından kaynaklandığı , davacı yanın ticari defterlerinde huzurdaki davaya konu —— tutarlı çek ödemesinin kayıtlı olmadığı, fakat çekin karşılıksız çıkması üzerine davalı yanın çekin iade kaydını da yaptığından bu muhasebe işlemi taraflar arası cari hesap farkı oluşturmadığı, taraflar arası cari hesap farklarının değerlendirmesi ve davacı yanın dava konusu —– Davalı yanın ticari defterlerinde kayıtlı olmayan ——— tutarlı—– açıklamalı ürün bedeli olduğu, ✓ Faturanın davalı yan tarafından davacı yana son düzenlenen —– tutarlı faturaya istinaden düzenlendiğinin iddia edildiği, bu durumda bile davacı yanın faturaya süresinde —- itiraz etmediği, ayıp ihbarında bulunmadığı, ✓ Davalı yan tarafından davacı yana düzenlenen —— tutarlı fatura içeriğinde —– adlı ürünün bulunmadığı, —- muhteviyatındaki ürünlerin davacı yan tarafından davalı yana teslim edilmediğinin, davalı yan tarafından iade alınmadığının dosya kapsamında sabit olduğu, hatta—— bilirkişi tarafından ürünler üzerinde keşif sureti ile tespit yapıldığı, bilirkişi tarafından —— ürünün depoda bulunduğunun tespit edildiği, fakat son düzenlenen fatura ile teslim alınıp alınmadığı noktasında değerlendirme yapılmadığı, yine ürünlerin ayıpsız ve sözleşmeye uygun olduğu, tespitlerinin yapıldığının görüldüğü ✓ Davacı yanın bilirkişi raporlarına karşı beyanında ise “bu tespitle ———davacı yanın ayıp iddiasını ispat ettiğini, çünkü son düzenlenen fatura muhteviyatında bu ürün olmamasına rağmen davalı yan tarafından fatura muhteviyatında yer almayan ürünün davacı yana gönderildiğini” beyan ettiği, ✓ Davacı yanın bu iddiasını (davalı yanın yanlış ürün gönderdiği) ispat edemediği, çünkü bilirkişi tarafından tespit edilen ürünün davacı yana—– tutarlı, fatura ile teslim alınan ——– ürüne ait kalan ürünlerden de olabileceği, davacı yanın keşmiş olduğu iade faturaları ile davalı yana sadece (davalı yanda kayıtlı olmayan son iade faturasınında kabülü halinde bile toplam ——–diğer bir ifade ile tarafların kabulünde olan faturalarda almış olduğu, ürünlerden fazla —-ürünü iade etmediği, ✓ Yine gıda mühendisi bilirkişi tarafından ürünlerin paketlenme tarihlerinin raporda belirtilmediği, fakat —-ürünler için ayrı ayrı belirtildiği, Raporda —– adlı ürünün ise—– olduğu, yani arada olan sürenin yaklaşık —- ay olduğu, buradan yola çıkarak, —— son düzenlenen fatura ile gelmemiş olabileceğine —— sene önce teslim alınan ürünlerden olabileceği kanaatine varıldığı, ✓ Bu noktada davacı yan tarafından davalı yana süresinde düzenlenmeyen iade faturasının dikkate alınmadığı, davacı yanın ticari defterlerinde gözüken davalı yanın alacağına eklendiği, ➢ Davacı yanın tedbir kararı için, mahkeme veznesine depo ettiği teminatı,—— davalı yana yapılan ödeme olarak kaydettiğini, bunun davacı yana yapılan bir ödeme olmadığı, davalı yanın ticari defterlerinden çıkarılması gerektiği, bu tutarın davacı yanın ticari defterlerinde gözüken davalı yanın alacağına eklendiği, ➢ Davalı yanın ticari defterlerinde davacı yan tarafından —- açıklaması ile yapılan —- tutarlı davacı senet ödemesinin—–davacı yanın ticari defterlerinde kayıtlı olmaması yönünden değerlendirmede; ✓ Usülune uygun tutulup tutulmadığına bakılmaksızın, tarafların ticari defterlerin kendisi aleyhine daima delil vasfına haizd olduğu, davalı yanda gözüken —– tutarlı davacı senet ödemesinin, davacı yanın ticari defterlerine eklenmesi, davalı yanın davaya konu alacağından düşülmesi gerektiği, Davacı yanın Ticari Defterlerine Göre Davalı Yanın —– Davacı yanın Ticari defterlerinde gözüken Davalı alacağı —— Kararı için Mahkeme Veznesine depo edilen fakat davacı yan tarafından davalı yana ödeme olarak kaydedilen——Davalı yanın kabulünde olan davacı ödemesi —— olduğunun tespit edildiği, davalı yanın ticari defterlerine göre davacı yandan alacağının da—– olduğu tarafımızdan görüldüğünden davalı yanın ticari defterlerinde itibar edilmesi gerektiği ; davacı tarafından incelemeye sunulan ——- yıllarına ait ticari defterlerin 6102 sayılı TTK ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulduğu, davalı tarafından incelemeye sunulan ——- yıllarına ait ticari defterlerin 6102 sayılı TTK ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, tarafların ticari defterlerinin dayanağı belgelerle birlikte değerlendirilmesi sonucu davalı şirketin davacı şirketten —- alacaklı olduğu, davacı şirket sahibinin oğlu olan davacı —–tarafından babasının şirketin cari hesabına mahsuben davalı yan lehine —— bedelli çeki keşide ederek davacı adına davalı yana ödeme olarak verdiği, davalı tarafından zikredilen çekin —– asıl alacak bedelinin tahsili amacıyla davacı aleyhine—— dosyası ile takibe geçildiği, davacanın davalıya asıl alacak borcunun —– olduğu dikkate alındığında davacının davalı tarafa —– sayılı dosyası ile ——takibe dayanak edilen çekten dolayı borçlu olmadığının söylenemeyeceği, davacı tarafından davaya konu —– bedelli çekten dolayı davalı tarafa borçlu olmadığını, menfi tespit talep edebileceği bedelin —– —–olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; açılan davanın ticari ilişki sebebiyle davalı lehine keşide edilen çekin teslim alınan malların ayıplı olduğundan bahisle bedelsiz kaldığı, davalıya çek sebebiyle borçlu olunmadığının tesbiti ve çekin iptali talepli olduğu, mahkememizce tüm tarafların defterlerinin ve ayıplı olduğu iddia edilen davacılar yedinde bulunan kahvelerin incelendiği; öncelikle değerlendirilmesi gereken hususun dosya kapsamında süresinde ayıp ihbarı bulunup bulunmadığı noktasında toplandığı, bilindiği üzere tacir olmanın hükümlerinin 6102 sayılı TTK’nın 18. Maddesinde belirtilmiş olup maddenin 2. Fıkrasında her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerektiği, 3. Fıkrasında ise tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden dönmeye ilişkin ihbarlar veya ihtarlar noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılacağının vazedildiği, bu genel açıklama yapıldıktan sonra hukukumuzdaki cari olan ayıp ve ihbarı ile ilgili mevzuat incelendiğinde yine 6102 sayılı TTK’nın 23. Maddesinde ticari satış ve mal değişimi hususunun düzenlendiği maddenin başında bu maddedeki özel hükümler saklı kalmak şartıyla, tacirler arasındaki satış ve mal değişimlerinde de Türk Borçlar Kanununun satış sözleşmesi ile mal değişim sözleşmesine ilişkin hükümlerinin uygulanacağı, 1. Fıkranın c bendinde ise malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcının iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmesinin gerektiği, açıkça belli değilse alıcının malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlü olduğu diğer durumlarda ise 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının uygulanacağının vazedildiği, 6098 sayılı TBK’nın 223. Maddesi incelendiğinde ise alıcının devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorunda olduğu, alıcının gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılacağını, ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hükmün uygulanmayacağı, bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmesi gerektiği; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılacağını , 225. Maddede ise ağır kusurlu olan satıcının, satılandaki ayıbın kendisine süresinde bildirilmemiş olduğunu ileri sürerek sorumluluktan kısmen de olsa kurtulamayacağını satıcılığı meslek edinmiş kişilerin bilmesi gereken ayıplar bakımından da aynı hükmün geçerli olduğunu, mevzuat çerçevesinde davaya konu somut olay incelendiğinde taraflar arasında ticari ilişki olduğu ve davacı şirketin davalı şirketin distribütörü olduğu hususlarında dosya kapsamında ihtilaf olmadığı , davacılar vekili malın ayıplı olduğunu bu nedenle davaya konu keşide edilen çek sebebiyle herhangi bir borçlarının bulunmadığını beyan etmiş ise de dosya incelendiğinde davacıların süresinde ayıp ihbarında bulunmadıklarının açık şekilde sabit olduğu, ne faturaya karşı ne de faturanın muhtevasındaki mallara karşı usulüne uygun süresinde yapılmış bir itiraz- ayıp ihbarın bulunmadığı, kaldı ki süresinde ayıp ihbarında bulunulduğu kabul edilse bile mahkememizce talimat mahkemesinden alınan gerekçeli, bilimsel ve denetime uygun gıda mühendisi bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere davaya konu davacıya teslim edilen ürünlerin ayıplı olmadığının da dosya kapsamında sabit olduğu ,davaya konu —- davacılardan —- teslim edildiğinin ambar tesellüm fişi ile sabit olduğu , fatura tarihi —- olmakla süresinde herhangi bir ayıp ihbarında bulunulmadığı ancak —–yevmiye numaralı ihtarıyla davalıya ayıp ihbarı yapıldığı ihtarın ekinde de ——- iade faturasının düzenlendiği, ezcümle davaya konu kahvelerin ayıplı olmadığı mahkememizce kabul edilmekle ayıplı olmuş olsa dahi ayıp ihbarının yasal süreden sonra yapıldığı, dolayısıyla —– tarihli fatura ile davacılar tarafından teslim alınan kahvelerin taraflar arasında varılan mutabakat ile —— bedelli faturada belirtilen kısmının davalıya iade edildiği, bu bedel ve fatura borcuna mahsuben davacı tarafça davalıya —— tarihinde banka kanalıyla yapılan —– bedel toplamı fatura bedelinden düşülmekle davalı tarafından asıl alacak olarak —— üzerinden takibe geçildiği anlaşılmakla ,davalının yapmış olduğu takipte haklı olduğu mahkememizce anlaşılmış , dosya kapsamında alınan tüm bilirkişi raporları gerekçeli, denetime uygun ve bilimsel olmakla hükme esas alınarak kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiş, mahkememizce verilen ihtiyati tedbir kararı her ne kadar——- sayılı kararıyla kaldırılmış ise de, mahkememizce verilen tedbirin bir müddet uygulandığı , davalının alacağına geç kavuşacağı ve bu tedbir kararı dayanak gösterilerek———- ilamıyla dava tarihinden sonra dosyamız davalısı tarafından başlatılan takibin iptal edildiği anlaşıldığından İİK 72/4. maddesi gereğince davalı lehine dava değerinin %20’si oranında hesap edilen ——tazminatın da davacılardan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Kanıtlanamayan davanın REDDİNE,
2-Mahkememizce verilen ihtiyati tedbir kararı her ne kadar —— sayılı kararıyla kaldırılmış ise de, mahkememizce verilen tedbirin bir müddet uygulandığı ve bu tedbir kararı dayanak gösterilerek ——- sayılı ilamıyla dava tarihinden sonra dosyamız davalısı tarafından başlatılan takibin iptal edildiği anlaşıldığından İİK 72/4. Maddesi gereğince davalı lehine dava değerinin %20’si oranında hesap edilen —– tazminatın davacılardan alınarak davalıya verilmesine
3-Alınması gerekli 59,30 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından dava açılırken yatırılan 2.780,28-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 2.720,98-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı taraf kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlülükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 19.416,33-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalı —– tarafından yapılan 110,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde ———–nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.22/06/2021