Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/560 E. 2019/738 K. 02.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/830 Esas
KARAR NO : 2019/744

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/07/2017
KARAR TARİHİ : 02/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin yurt dışında mukim olduğunu, davalı şirkete sattığı — tarihli — nolu — Euro bedelli, 02/10/2014 tarihli —-nolu—bedelli, 12/12/2014 tarihli —nolu 3.600,00 Euro alacağını tahsil edemediğini bu nedenle İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğünün 2017/8552 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlunun icra takibine itiraz ettiğini, takibin durduğunu beyanla, davanın kabulüne, borçlunun itirazının iptaline, takibin devamına, davalının alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen cevap dileçkesi sunulmamıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, 3 adet faturadan doğan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları saptanarak tahkikat aşamasına geçilmiş, tarafların bildirdiği tüm deliller toplanmıştır.
Dava konusu icra dosyası incelendiğinde, davacının davalı hakkında 05/04/2017 tarihinde 3 adet faturaya dayalı olarak 5.598,44 EURO asıl alacak üzerinden icra takibi başlattığı, davalının yasal sürede borca itiraz ettiği, iş bu davanın yasal 1 yıllık hak düşürücü sürede açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekili 16/10/2018 tarihli beyan dilekçesi ile faturalara konu emtiaların teslim alındığını ancak taraf defterleri üzerinde inceleme yapılması halinde cari hesap veya ticari ilişki nedeniyle borçlu olmadıklarının görüleceğini bildirmiştir.
Mali müşavir bilirkişi tarafından hazırlanan raporda özetle; davacının Türkiye’de yerleşik firma olmadığını, 213 sayılı V.U.K’ a göre vergi mükellefiyetinin olmadığını, 602 sayılı TTK ilgili hükümlerine göre ticari defter tutmadığını tespit edildiğini, dosyaya sunulan fatura listesine göre davalı yandan takip tarihi itibari ile 5.598,44 EURO alacaklı olduğunu, davalı yanının defterlerinin lehe delil vasfını haiz olduğu, 01.03.2015 tarihi itibari ile davalının davacıya 5.598,44 EURO borçlu olduğunu, bu alacağın takibe dayanak 3 adet faturadan kaynaklandığını, 31.01.2017 tarihinde davalının davacıya— nolu — bedelli fatura düzenlenerek takibe konu bakiyenin kapatıldığını, anılan faturanın “fiyat farkı” bedeli olduğunu, faturanın neye istinaden düzenlendiğinin tespit edilemediğini, takip daynağı 31.03.2015 tarihli son faturadan 22 ay sonra davalı tarafından düzenlenen fiyat farkı faturasının ticari teamüllere uygun olmadığını, faturanın davacı yanın ekstresinde kayıtlı olmadığını, buna göre takip tarihi itibariyle davacının 5.598,44 EURO alacaklı olduğunu bildirmiştir.
Davalı vekilinin bilirkişi raporuna yönelik itirazları soyut nitelikte olduğu görülmekle ek rapor alınması talebinin reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; Dava, 3 adet faturadan doğan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı taraf yasal sürede davaya cevap vermediğinden davayı inkar etmiş sayılmıştır. Davacı satıcının faturalara konu malları davalıya teslim ettiğini ispat etmesi gerekir ise de davalı vekilinin takip dayanağı faturalara konu emtiayı teslim aldıklarını kabul etmesi nedeniyle ispat yükü davalıya geçmiştir. Davalının faturaların bedellerini ödediğini ispat etmesi gerekir. Ancak bu yönde savunması olmamakla birlikte davalı defterlerinde —-nolu 5.598,44 EURO bedelli fiyat farkı fatura düzenlenerek takibe konu bakiyenin kapatıldığı görülmüştür. Davalının düzenlediği fiyat farkı faturası davacının kabulünde değildir, bu durumda davalının fiyat farkı faturasını davacıya teslim ettiğini ispatlaması gerekmektedir. Davalının takip tarihinden sonra — nolu 5.598,44 bedelli fiyat farkı faturası düzenlemiş olduğu, fiyat farkı faturasının hangi faturalara istinaden düzenlendiğinin belli olmadığı, kaldı ki davacı defter kayıtlarında başka bir fiyat farkı faturasına da rastlanılmadığı, taraflar arasında fiyat farkı faturası düzenleneceğine dair delil de sunulmadığı, dolayısıyla davalının bu faturaya yönelik alacak iddiasını ispat edemediği, buna göre davacının 5.598,44 EURO alacak iddiasını ispat etmiş olduğu, alacağın likit olması nedeniyle davacının icra inkar tazminatı talebinin de haklı olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1.Davanın KABULÜ ile davalının İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğünün 2017/8552 Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına,
2.Takip konusu alacak likit nitelikte olmakla 5.598,44 Euro alacağın takip tarihindeki TL karşılığı olan 21.798,09 TL’nin %20’si oranındaki 4.359,62 TL inkar tazminatının davacı lehine davalıdan tahsiline,
KARAR HARCI
3-Alınması gerekli 1.489,03 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 263,27 TL harçtan mahsubu ile eksik bakiye 1.225,76 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
4-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
5-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 263,27 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarfedilen 750,00 TL bilirkişi ücreti ve 130,50 TL posta ücreti olmak üzere toplam 880,50 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olmak üzere karar verildi.