Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/537 E. 2018/817 K. 19.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/537 Esas
KARAR NO : 2018/817

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/05/2017
KARAR TARİHİ : 19/07/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 10/05/2017 tarihli dava dilekçesinde; “Müvekkili Bankanın …..ile dava dışı …. Ltd. Şti. arasında imzalanan Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesini, davalı …. müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olduğunu, bahse konu sözleşmeye istinaden, asıl borçlu…….. adına kredi tahsis edildiğini, Asıl borçlu tarafından, müvekkili bankadan kullandığı krediden kaynaklanan borçlarını ödemediğinden, asıl borçlu ile müşterek borçlu ve müteselsil kefil olan muhataplara, borçlarını ödemeleri için ihtarname keşide edildiğini, buna rağmen, borcun ödenmemesi üzerine asıl borçlu ile müşterek ve müteselsi kefilleri hakkında, İstanbul Anadolu ………….nci İcra Müdürlüğünün 2016/26549 E. sayılı dosyasından, müvekkili banka alacağının tahsili için haciz yoluyla icra takibine geçildiğini, davalı-borçlu’nun, TÜM BORCA, itirazda bulunduğunu ve icra takibini durdurduğunu, davalının yapılan icra takibindeki borca itirazı yerinde olmayıp, tamamen kötü niyetli borcun tahsilini geciktirme amaçlı olduğunu, belirterek, sonuç ve talep olarak; Yukarıda açıklanan nedenlerle; Borçlunun haksız ve kötü niyetli olarak, İstanbul Anadolu……..nci İcra Müdürlüğü’nün 2016/26549 E. sayılı dosyasından yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİ İLE TAKİBİN DEVAMINA, ayrıca davalı aleyhine %20’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, ücret-i vekalet ile masarif-i muhakemenin davalıya tahmiline karar verilmesini,” talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmış, davalı tarafça davaya ilişkin herhangi bir cevap ve delil dilekçesi de ibraz edilmemiştir.
İstanbul Anadolu ….. İcra Dairesi’nin 2016/26549 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; dosyamız davacısı tarafından davalısı aleyhine ilamsız icra takibine başlandığı, ödeme emrinin tebliği üzerine davalının süresi içerisinde itirazda bulunması nedeniyle takibin durduğu, eldeki davanın da yasal 1 yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına ilişkin yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde sunulan 14/02/2018 tarihli raporda özetle; Davacı banka tarafından, dava dışı asıl kredi borçlusu; …….. ile davalı müteselsil kefil;…..’a (huzurdaki itirazın iptaline konu 13.12.2016 icra takip tarihinden sonraki, İstanbul ……ncu Noterliği’nin 07.03.2017 tarihli ve 3230 yevmiye sayılı ihtarnameyi sunmuş ise de,) icra takibi öncesi keşide edilmiş herhangibir ihtarnameyi delil olarak, dava dosyasına sunulmadığını, KAT ve TAKİP tarihinde, yürürlükte bulunan, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 586.ncı maddesi gereğince, “Kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak bunun için borçlunun, ifada gecikmesi ve ihtarığn sonuçsuz kalması veya açıkça ödem güçsüzlüğü içinde olması gerekir.
Alacak, teslime bağlı taşınır rehni veya alacak rehni ile güvenceye alınmışsa, rehnin paraya çevrilmesinden önce kefile başvurulamaz. Ancak, alacağın rehnin paraya çevrilmesi yoluyla tamamen karşılanamayacağının önceden hâkim tarafından belirlenmesi veya borçlunun iflas etmesi ya da konkordato mehli verilmesi hâllerinde, rehnin paraya çevrilmesinden önce de kefile başvurulabilir.”
Denilmiş olup, dava dosyasının tarafıma tevdii edilerek, takip tarihi itibariyle, davacı bankanın alacağının hesaplanması istendiğinden, HMK 266.ncı maddesi kapsamında, hukuki niteleme Sayın Mahkemenizin takdirlerinde olmak üzere, takip tarihi itibariyle, temerrüt oluştuğu görüşüne göre hesaplamalar yapıldığnı,
Davacı banka’nın, Davalı müteselsil kefil………. Hakkında, (huzurdaki davaya konu olan,)
İSTANBUL ANADOLU ……….NCİ İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NÜN 2016/26549 ESAS SAYILI DOSYASINDAN, 13.12.2016 takip tarihi itibariyle;
“Tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla,
• 1……… Ref. No.lu Taksitli
Ticari Krediden;
“Tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla,”
27.326,89 TL. Ana Para 4.021,25 TL. İşlemiş Faiz %27 201,06TL. Bsmv.
31.549,20 TL. Toplam olarak hesaplanmıştır.
• …………………. Ref. No.lu Kredili Mevduat Hesabından;
“Tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla,”
45,36 TL. Ana Para 3,88 TL. İşlemiş Faiz %24,24 0,19 TL. Bsmv.
49,43 TL. Toplam olarak hesaplandığını.
Toplam Nakit Tutar; [31.549,20 TL.+ 49,43 TL = ] 31.598,63 TL. olarak belirlendiğini,
Bilindiği gibi, Kefil, kefalet limitinden ve kendi temerrütünden sorumlu olacağından ve davalı müteselsil kefil;………. sözleşmedeki kefalet tutarı; 51.000,00 TL. olduğundan, hesaplanan toplam 31.598,63 TL. dan sorumlu olduğunu,
Ayrıca, 13.12.2016 Takip tarihinden itibaren borç tamamen ödeninceye kadar, yukarıda belirlenen asıl alacak tutarları üzerinden, Taksitli Ticari Kredi Borcu için yıllık %54 temerrüt faizi, Kredili Mevduat Kredisi için de, asıl alacak tutarı üzerinden, yıllık % 30,24 temerrüt faizi ile faizlerin %5 gider vergisi talep edilebileceğini belirtmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; talebin ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali talebi olduğu, davacı tarafla dava dışı …….. arasında imzalanan Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi alacağının tahsili için müteselsil borçlu davalı …. aleyhine takip başlatıldığı, davalı tarafça takibe itiraz üzerine eldeki davanın açıldığı, davalı tarafça dosyamıza ilişkin olarak herhangi bir cevap dilekçesi sunulmadığı, dava dışı kredi asıl borçlusu şirket ile davalı müteselsil borçlu kefil…… takip öncesi ihtarname keşide edildiğine dair dava dosyasına herhangi bir belge sunulmaması nedeniyle temerrüt tarihi takip tarihinden itibaren başlatılmıştır. Kefil, kefalet limitinden ve kendi temerrütünden sorumlu olup, davalı müteselsil kefil sözleşmedeki kefalet tutarı 51.000,00 TL olduğundan, hesaplanan toplam 31.598,63 TL sorumlu tutulmuştur. Dosya kapsamına alınan bilirkişi raporunun denetime ve hüküm vermeye elverişli olduğu anlaşılmakla, bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar vermek gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile
1.Tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile İstanbul Anadolu ……. İcra Müdürlüğünün 2016/26549 Esas sayılı dosyasında yapılan itirazın kısmen iptali ile Taksitli Ticari Kredi alacağı için 27.326,89 TL asıl alacak, 4.021,25 TL temerrüt faizi, 201,06 TL BSMV olmak üzere takibin devamına, asıl alacağın takip tarihinden itibaren takipte belirtilen oranda faiz uygulanmasına,
Kredili mevduat hesabı yönünden 45,36 TL asıl alacak, 3,88 TL temerrüt faizi, 0,19 TL BSMV üzerinden takibin devamına, asıl alacağın takipte belirtilen oranda faiz uygulanmasına,
Fazlaya dair talebin reddine,
2.Asıl alacak miktarı yargılama ile belirlendiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3.Karar tarihi itibari ile alınması gerekli 2.155,13 TL harçtan dava açılırken davacı tarafından yatırılan 477,12 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.678,01 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4.Davacı tarafından yapılan 513,12 TL harç gideri, 128,00 TL posta masrafı ile 600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.241,12 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranı gözetilerek 249,96 TL tutarlı kısmının davalıdan tahsiline, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5.Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6.Davanın kabul ve ret oranı gözetilerek karar tarihinde yürürlükte bulunan …… gereğince 3.785,90 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7.Davanın kabul ve ret oranı gözetilerek karar tarihinde yürürlükte bulunan …… gereğince 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8.Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.