Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/482 E. 2021/324 K. 11.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/482 Esas
KARAR NO : 2021/324
DAVA : Tazminat (Kara Taşımacılığı Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 25/04/2017
KARAR TARİHİ : 11/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Kara Taşımacılığı Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, —- uğraştığını, müvekkili şirkete ait — tarihinde arayan bir şahısın ürün siparişinde bulunduğunu, dava dışı 3. kişinin telefonlarına satış temsilcisi—- cevap verdiğini, ürün siparişini aldığını, ertesi gün —– tarihinde ürünleri teslim almak istediğini bildirdiğini, siparişi müvekkili şirketi çalışanı tarafından alındıktan sonra, diğer müvekkil şirket çalışanı—- tarafından şüphelinin istemiş odluğu ürünleri, —- kendi adına kayıtlı telefonu ile şüpheliyi arıyarak ürünlerini teslim alması ve ödemeyi yapması için iş yerine davet ettiğini, ilgili kişinin —- tarihinde iş yerine gelemeyeceğini, —- bulunduğunu ödemeyi — yapacağını, müvekkil şirket çalışanı—- müvekkile ait iş yerindeki—– nolu telefonu arayarak bildirmesi üzerine, telefonda kart numaralarını okuyarak iki adet mail order işlemi yapıldığını,—- işlemlerinin ilkinde —- tutarlı, ikincisinde de farklı bir kredi kartından —– tutarlı ikinci — çekimi yapıldığını, İlgili kişi — tarihinde müvekkil çalışanı—– arayarak, o gün gelemeyeceğini bir nakliyeci gönderip ürünleri aldıracağını bildirmesi üzerine —- sularında davalı şirket adına kayıtlı—- plakalı —–telefonu kullanan diğer davalı şoför—– gelip ürünleri teslim aldığını, irsaliyeye de imzası attığını, malları ilgili kişinin gönderdiği nakliye firmasına teslim edilmesinden sonra müvekkile ——- yapılan ödemeler iptal edildiğini nihayetinde müvekkili malları nakliye firmasına teslim etmesine rağmen ödemelerini alamadığını, yaşanan bu olay üzerine müvekkili malları teslim alan davalı şoföre ulaştığını, davalı malları müvekkilden teslim aldıktan sonra ilgili kişinin kendisini aradığını ve müvekkilden alınan malları fatura ve irsaliyelerdeki sevk adresine değil de başkaca bir adrese teslim ettiğini beyan ettiğini, yaşanan olaylar üzerine müvekkil dolandırıldığını anlayarak savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu,——- sayılı dosyası ile yapılan soruşturma, faili meçhule bırakıldığını, davalı şirket ise araç sahibi olup, araç işleten sıfatı ile kendisine ait araçla ve şoförle meydana gelen zarardan sorumlu olduğunu, sebeple müvekkilinin dava değeri kadar zararlarının davalılardan tahsilini davanın kabulünü, müvekkili alacağının zarar tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile müvekkile verilmesini, müvekkilin oluşan zararlarından dolayı fazlaya ilişkin haklarımızın saklı tutulmasını, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkillerinden—– yapmakta olup diğer müvekkilimiz —- firmada şoför olarak çalışmakta olduğunu, müvekkili —- kendisini telefonla arayan bir müşteri ile, davacı —— başka adrese götürülmesi hususunda anlaşmış , davacı şirkete giderek yükü almış ve belirtilen adrese teslim ederek ücretini aldığını, Davacı şirket, bahse konu—– kumaşın ücretini tahsil edememiş olmasını müvekkilimiz —– söz konusu ürünleri irsaliyede yazan adresten farklı bir adrese teslim etmiş olmasına bağlayarak zararlarının tazmini amacıyla işbu davayı açtığını, Ancak huzurdaki işbu dava haksız ve mesnedsiz olup müvekkillerimizin hiçbir sorumluluğu bulunmadığını, davacı şirket, dava dilekçesinde açıkça belirildiği üzere basiretli davranmadığını , tanımadığı birine, hiçbir araştırma yapmaksızın, alıcı firma ile alakasız iki farklı kredi kartından çekmek suretiyle mail order yolu ile ürün sattığını, bu işlemlerin ödeme kabul edilemeyeceği ve iptalinin mümkün olması da davacı şirket ve çalışanlarının basiretsizliğini açıkça gösterdiğini, —— söz konusu ürünleri, irsaliyede belirtilen adresin yerine bir başka adrese götürmesinin sebep olduğunu aksi takdirde bu zararın meydana gelmeyeceğini iddia ettiğini, ancak bu iddia bir varsayım olup hiçbir anlam ifade etmemediğini, müvekkili ürünleri teslim aldıktan sonra müşterisi telefonla arayarak ürünleri bir başka adrese getirmesini talep etmiş ve müvekkilimiz de bu talimata uymak zorunda kaldığını, müvekkili müşterisinden aldığı talimatı yerine getirmekle yükümlü olduğunu, ürünler irsaliyede yazan adrese teslim edildiğini, olsaydı söz konusu zarar oluşmayacaktı demek mümkün değildir,.haksız ve mesnedsiz davanın reddini , yargılama masrafları ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, taşımadan kaynaklı ve malların sevk irsaliyesinde belirtilen adrese ve sevk irsaliyesinde belirtilen alıcı firmaya teslim edilmemesi nedeniyle taşıyıcıdan ve araç sürücüsünden oluşan zararın tahsili istemine ilişkindir.
Taşımaya konu mallar ile ilgili düzenlenen sevk irsaliyesinde alıcının —- olduğu, adresinin—– olduğu görülmüştür.
—- tarihli mail ile çekilen —- için kart hamilinin itirazı nedeniyle, işleme ait slip dosyasının belge ve bilgi ile —– tarihine kadar yanıt verilmemesi halinde hesaba borç kaydedileceğinin bildirildiği görülmüştür.
—- tarihli mail ile çekilen —- için kart hamilinin işlemi kabul etmemesi nedeniyle borç kaydedildiğini bildirildiği görülmüştür.
—-numaralı dosyasının faili meçhul suçlar bürosunda olduğu, dosyanın derdest olduğu görülmüştür.
Davalı —- verdiği ifadede diğer davalı —– palaklı araçta şöför olarak çalıştığını, —- tarihinde kendisini—- olarak tanıtan birisinin aradığını, davacı firmada bulunan—–bulunan mezarlığa götürmesini istediğini, malları davacı firmadan aldığını ve söylenen yere götürdüğünü, kendisini—–isimli şahsın karşıladığını, işyerinin kapalı olduğunu, malları kaldırıma bırakmasını istediğini, malları beraber kaldırıma bıraktıklarını ve oradan ayrıldığını, daha sonra davacı şirketten —– isimli birinin kendisini aradığını, malları sorduğunu,—– malları bıraktığı yeri gösterdiğini beyan etmiştir.
Davacı tanığı —- isimli bir şahıs benim çalıştığım dükkanı arıyor ve yaklaşık olarak —— kumaş siparişi veriyor. Siparişi ben bizzat kendisinden telefon ile aldım. Siparişleri tedarik ettikten sonra—– aradım, kendisi bana sipariş ücretlerini—– sistemi ile yapacağını faturaları ve ürünleri de kendisinin bildirdiği adrese göndermemizi istedi. Çektiği —- limiti yetmedi, bunun üzerine —- mail order sistemi ile ödedi. Biz de —- karşılık ürünü hazır ettik, geri kalan ürünü dükkanda tuttuk. Faturasını ve irsaliyesini kestik. Ancak kendisinin gelemeyeceğini bir nakliyeci arkadaşın geleceğini söyledi. Nakliyeciyi biz hiç tanımıyorduk.—– nakliyeciyi göndermişti. Malları nakliyeciye teslim ettik. — gün sonra — ulaşamadığımız için nakliyeci — aradık. Kendisiyle birlikte ürünleri teslim ettiği yere gittik. Ürünleri teslim ettiği yer —- Ambarlı da bir yerdi. Ancak faturadaki teslim adresi——– kayıtlarını incelediğimizde ürünlerin yol kenarına bırakıldığı, ardından başka bir aracın gelip ürünleri aldığını gördük. —— sistemi ile yapılan ödeme de iptal edildiği için banka bize parayı vermedi, biz mail order sistemi ile sürekli çalışıyoruz, biz —- bilgilerini —- göndermesi ve talebi üzerine bu şirkete kestik. Söz konusu şirket ile irtibata geçtiğimizde kendilerinin bilgisi olmadan bir çok faturanın kesildiğini söylediklerini bize ilettiler” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı —- “Ben davacı firmada —– yılları arasında davacı firmada çalıştım, davacı —— üzerinde çalışmaktadır, siparişlerimiz genelde telefon üzerinde olmaktadır,—- adında birisi telefon aracılığıyla iş arkadaşım—-yaklaşık —- tutarında ürün siparişi veriyor, daha sonra — arkadaşımız fabrikalardan ürünün tedariğini yaptı, benim yanımda—— aradı ürünlerin hazır olduğunu söyledi ödemesini nasıl yapacağını sordu, —- ödemelerin mail order yoluyla yapılacağını söyledi, ancak —- civarında parayı —- yoluyla kredi kartından çekildi hesaba geçti,—- daha sonra bizi arayarak fatura bilgilerini verdi,—— diye bildiğim bir firmanın bilgilerini verdi, fatura belirtilen şirkete kesildi, —– ürünleri faturada belirtilen adrese gönderilmesini nakliyeciyle gönderilmesini istedi, nakliyeciyi de kendisi bizzat yönlendirdi, kalan bedeli ise bir kaç gün sonra ödeyeceğini söyledi, biz daha sonra —— ulaşamadık telefonlarımıza cevap vermedi bunun üzerine—– aradık, firma yetkilisi bize bu ürünlerden haberi olmadığını, ayrıca bizim dışımızda başka firmalarında kendilerine fatura kestiğini öğrendiğini söyledi, daha sonra biz nakliyeci—— ulaştık ürünleri nereye götürdüğünü sorduk, oda bize —– tarafında —— bir binanın ön tarafına yol kenarına ürünleri bıraktığını söyledi, bize ürünü bıraktığı yeri de gösterdi, yan binanın kamera kayıtlarından da ürünleri oraya bıraktığını teyit ettik, kamera kayıtlarını sanırım avukatlara teslim ettiler, daha sonra ürünlerin başka bir kamyonla alındığını gördük,—- yöntemiyle ödenen — civarındaki para bir kaç gün sonra banka hesaplarımızdan çekilerek kart sahiplerine banka tarafından iade edildi” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Uyuşmazlık, taşımaya konu malların sevk irsaliyesinde belirtilen adrese ve sevk irsaliyesinde belirtilen alıcı firmaya teslim edilmemesi nedeniyle taşıyıcı ve araç sürücüsünün oluşan zarardan sorumlu olup olmadığı konusundadır.
Somut olayda, davacının telefonla gelen sipariş üzerine sevk irsaliyesi düzenlediğini, ödemeye mail order yöntemi ile aldığını, kart hamilinin ödemeyi iptal etmesi üzerine mal bedelini tahsil edemediğini, sipariş konusu malları —- plakalı araç sürücüsü —– teslim ettiğini, davalı araç sürücüsünün malları sevk irsaliyesinde belirtilen adrese teslim etmediğini, teslim sırasında kimlik kontrolü yapmadığını, —– plakalı araç maliki davalı şirket ile araç sürücüsünün meydana gelen zarardan sorumlu olduğundan bahisle oluşan zararın tahsilini talep ettiği, davalılar vekilinin alacağın zamanaşımına uğradığını, araç sürücüsünün ürünleri aldıktan sonra müşterisinin malları başka bir adrese götürmesini talep ettiğini, müvekkilinin müşterisinden aldığı talimata uyduğunu, malların başka bir adrese götürülmesi ile meydana gelen zarar arasında illiyet bağının olmadığını, mail order yöntemi ile ödeme kabul eden davacının kusurlu olduğunu beyanla davanın reddini talep ettiği görülmüştür.
Taşıyıcının sorumluluğu, ispat külfeti ters çevrilmiş bir kusur sorumluluğudur. Taşıyıcı, eşyanın kendisine teslim edildiği tarihten gönderilene teslim edildiği tarihe kadar geçen sürede uğradığı ziya ve hasardan sorumlu olup, bu mesuliyetten ancak kendisinin kusuru olmadığını ispatladığı taktirde kurtulabilir. Davalı araç sürücüsünün taşımaya konu malları sevk irsaliyesinde belirtilen adres dışında başka bir adrese götürdüğünü beyan ettiği, teslime dair tutanak tutulmadığı, malları sevk irsaliyesinde yazılı alıcısına teslim etmediği ve taşınmak üzere teslim alınan eşyanın zayi olduğu sonucuna varılmıştır.
Türk Ticaret Kanununun 875. maddesi uyarınca taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın ziyaından veya hasarından doğan zararlardan sorumludur. Taşıyıcı aynı zamanda adamlarının görevlerini yerine getirmeleri sırasındaki fiil ve ihmallerinden de kendi fiil ve ihmali gibi sorumludur (TTK m.879). Somut olayda, ziyaın taşıma sırasında meydana geldiği açık bulunduğundan davalının Türk Ticaret Kanununun 875. maddesi gereğince somut olayda meydana gelen zarardan sorumlu bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalının meydana gelen zarar nedeniyle sorumluluğunun belirlenmesi amacıyla tazminata esas alınacak değer de TTK’nın 880. maddesinde belirlenmiş olup, taşıyıcının sorumluluğu kural olarak, eşyanın tamamı değerini kaybetmişse tamamının, eşyanın bir kısmı değerini kaybetmişse, değerini kaybeden kısmının, net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için—— Ancak, zarara, kasten veya pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinin veya ihmalinin sebebiyet verdiği ispat edilen taşıyıcı Kanunda öngörülen sorumluluktan kurtulma hâllerinden ve sorumluluk sınırlamalarından yararlanamaz (TTK m. 886). Davalı tarafça teslim alındığı sabit bulunan eşyanın teslim edilmemesinin makul kabul edilmesinde olanak bulunmaması, dolayısıyla TTK’nın 886. maddesi gereğince gönderinin kaybedilmesi suretiyle davacının uğradığı zararın davalının pervazsızca davranışından kaynaklanması nedeniyle ——— davalı şirketin TTK’nın 882. maddesindeki sorumluluk sınırlamasından faydalanamayacağı ve davalının davacının gerçek zararı ile sorumlu bulunması gerektiği sonucuna varılmıştır. Diğer yandan davalı vekili zamanaşımı itirazında bulunmuş ise de taşımaya konu zararın davalı araç sürücüsünün pervasız davranışından kaynaklandığı, 6102 sayılı TTK’nın 855/5. maddesi, “Taşıyıcının kastından veya pervasızca bir davranışıyla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinden veya ihmalinden dolayı eşya zıyaa, hasara uğramış veya geç teslim edilmişse taşıyıcının sorumluluğu üç yılda zamanaşımına uğrar.” hükmünü içerdiği, sevk irsaliyesinin—- tarihinde düzenlendiği, davanın —— tarihinde açıldığı, dava tarihi itibari ile 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmakla davalının zamanaşımı itirazına itibar edilmemiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile,—— dava tarihi olan —- tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
KARAR HARCI
2-Alınması gerekli 916,58 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 229,15 TL harçtan mahsubu ile eksik bakiye 687,43 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 4.080,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
4-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 265,15 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen 233,50 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalılar vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile——-Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 11/03/2021