Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/474 E. 2020/183 K. 25.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/474 Esas
KARAR NO: 2020/183
DAVA: İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/04/2017
KARAR TARİHİ: 25/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davacı yan ile davalı yan arasında ———- imzalandığını, bu sözleşme kapsamında, davacı yan tarafından, davalı yana uçak biletleri alımı ve otel verildiğini, davalı yan yetkilileri tarafından davacı yana, dava dışı yurtdışındaki bağlantılı şirketlerinin——– uçak biletleri için seyahat acenteliği hizmetinin gerektiğinin bildirildiğini, dava dışı —— tarafından yapılacağının bildirildiğini, bildirilen yönetici — tarafından (mail ortamında) talep edilen biletlerin ——— tarihinde hava yolu şirketlerinden satın alındığını, kesilen bilet tutarının ——– ulaştığını, bu durumun davalı şirket yetkilisine bildirildiğini, davalı şirket yetkilisi tarafından “iptal edilebilecek biletlerin tamamının iptal edilmesi” talimatı verildiğini,davacı şirket tarafından iptal ettirilen biletlerin bedeli olan ——tutarını düştükten sonra kalan —– tutarındaki kısmın tahsili için icra takibi başlatıldığını, davalının haksız ve kötü niyetli itirazı ile takibin durdurulduğunu, davalının; alacağın % 20′ sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Kendisini hile ve ——–yetkilisi————–olarak tanıtan kişinin davalı şirketi aradığını ve sonrasında ——— ile———— ofisinin davalı şirketin çalıştığı acente ile çalışma talebini belirttiğini ve ödemelerin ——— kredi kartıyla veya faturalrdan sonra banka havalesi ile ödenip ödenmeyeceği konusunda seyahat acentesi ile konuşulmasını ve iletişim bilgilerinin bildirilmesini talep ettiğini, davalı şirket yetkilisinin tek yaptığının iletişimin sağlanması olduğunu, davacı yanın kendi tedbirsizliğinden ve kusurundan dolayı davalı yanı sorumlu tutamayacağını, davanın reddini talep etmiştir.
Dava, İİK md 67/1 uyarınca itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller,tanık ifadeleri, icra dosyası, mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
——İcra Müdürlüğü’nün ———– Esas sayılı dosyasının incelenmesi neticesinde; davacı tarafından davalı aleyhine —— asıl alacak, ——– işlemiş faiz olmak üzere toplam ——– tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya ——– tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından ——- tarihinde takibe itiraz edildiği, davanın yasal bir yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizin ——-tarihli celsesinde tanık ———— dinlenilmiş, tanık beyanında özetle; “ben davacı şirkette operasyon ve uçak bilet müdürü olarak görev yapmaktayım, ——- tarihinde davalı şirket müdürü ——– bana telefon ve mail yoluyla ulaşıp acil olarak kendi ofislerinde toplantı yapmak istediler, konu hakkında bana bilgilendirme maili geçtiler, telefonlada bilgi verdiler, bana ingilteredeki———-çalıştığı seyahat acentasının ———-günlük tadilata girdiğini bu nedenle kendilerine hizmet veremediklerini ve bu süre zarfında acentalık hizmetinin davacı şirkret tarafından karşılanması gerektiğini bildirdi, ———- şirketinin memnun kalması halinde bundan sonraki hizmet alımlarının davacı şirketten alınabileceğini belirtti, toplantıya gittiğimizde ————– vardı, daha önce telefonlarda ve maillerde ilettiklerini sözlü olarak tekrar ettiler,———bizimle hemen aynı şartlarda çalışmaya başlamak istediğini, ———- şirketiyle aynı şartlarda hizmet almak istediklerini belirttiler, daha sonra bizim yanımızda ———–şirketin yöneticisi ile ———–yetkililerinin burada olduğunu kendilerine bir sorusunun olup olmadığını belirttiler,———- cevaben yetkililerin mail ve telefon adreslerini istedi ayrıca — şirketle aynı şartlarda hizmet alınmak istediğini söyledi, — daha sonra yabancı kredi kartı ile ödeme veya yabancı bir bankadan havale kabul edip etmediğimizi mail olarak sordu, bizde cevaben yabancı kredi kartı kabul etmediğimizi, ——-ile anlaşmamaız olmadığı için oraya ——- fatura kesemeyeceğimizi belirttik, daha sonra ————- arasında fark olmadığını faturaların ———– kesip daha sonra kendi aralarında mahsuplaşabileceklerini belirtti, ————— bizim mail adreslerimizi ve telefonlarımızı verdikten sonra ———- hemen bize mail gönderip ardından telefonla iletişime geçti, uçak bileti rezervasyonları böylelikle başlamış oldu,———-beye bilgi verdim kendiside bir sıkıntı yok aynen bu şekilde bizimle çalıştığınız gibi çalışabilirsiniz dedi, bilet alımları çok yoğunlaşınca ve bilet fiyatları ———— arasında olmaya başlayınca durumdan şüphelendim —-beye bilgi verdim — beyde ————– diğer şirketler arasında en yoğun şirket olduğunu bunun normal olduğunu telefonla belirtti, daha sonra haftasonu da bilet alımları devam etmeye başlayınca finas müdürümüz ———–arayıp alımlarda aşırı bi yoğunluk ve tuhaflık olduğunu belirtti bunun üzerine ———- bey————– irtibata geçip bize haber vereceğini söyledi, kenidisi ——dk sonra bizi aradı————– bilet alımı yönünde talebinin olmadığını, seyahat acentelerinin tadilatta olmadığını ve ———-beye böyle bir talepte bulunmadıklarını belirttiklerini ———— bize anlattı ve bütün bilet alımlarını durdurmamızı, iptali mümkün olan biletlerin iptal edilmesini söyledi, iptal edebildiklerimizi iptal ettik, bu tamamen firmalarla karşılıklı güvene dayalı bir durum, davalı —- ile çalışma şeklimiz davalı önce bize mail atar, daha sonra biz davalıya bilet fiyatlarını ve görüntülerini gönderiyoruz eğer onaylarsa bileti kesiyoruz, ———bizim çalıştığımız en eski firmalardan biridir, aramızda güven ilişkisi vardır eğer —— ————- olmasaydı biz tanımadığımız bir firmaya bu kadar bilet kesmezdik” beyan ederek, beyanını imzası ile tevsik etmiştir.
Mahkememizin —— tarihli celsesinde tanık — dinlenilmiş, tanık beyanında özetle; “ben———–yaklaşık 3 yıldır tercüman olarak çalışıyorum, olaydan bilgim var çünkü yazışmalarda bulundum, ———— isimli bizim daha sonra dolandırıcı olduğunu öğrendiğimiz kişi bir mail gönderdi, bir tur şirketi arayışında olduğunu söyledi bende buna istinaden davacı tarafa yönlendirme yaptıktan sonra ödemeyi ———–yapacağına dair bir taahhüdümüz olmadı yazdığımız maillerde de bu husus sabittir, bizim davacı tarafla çalışma prensibimiz ———– olarak belli bir limit dahilindedir ve onay süreci mevcuttur, bugüne kadar da bu onaylar olmadan veya herhangi bir limit aşımı olmadan çalışmalarımızı sürdürdük, ofis sekreterimiz aracılığıyla ——– biletlerimiz alınır, mutlaka uçuş bilgiliri verilir onay alınır ondan sonra satın alma gerçekleşir, davacı şirketin iletişim bilgileri — isimli kişiyle paylaşılmıştır, sonra ki akışla ilgili bir bilgim yoktur, ——— ———- isimli gerçek bir kişi vardır, — şirketine kesilen biletlerle ilgili ———– daha sonra süreçle ilgili bilgilendirilmemiştir ,————- isimli kişiler toplantı yapmak üzere ————- geldiler, toplantı da ben, ofis sekreterimiz ———– vardı, ——- bilet talebi üzerine ve ————– biletleme ve diğer ihtiyaçlarını karşılamak üzerine toplantı için çağrıldılar.” beyan ederek, beyanını imzası ile tevsik etmiştir.
Mahkememizin ——–tarihli celsesinde tanık ———— dinlenilmiş, tanık beyanında özetle;—————- yılından beri ————- çalışmaktayım, firmanın satın alma müdürü olarak çalışmaktayım, sonradan dolandırıcı olduğunu öğrendiğimiz ———–isimli bir kişiden mail geldi, bende gelen maili çalıştığımız davacı firmaya yönlendirdim, maildeki istek çalıştığımız firma ile kendilerinin de çalışmak istediği yönündeydi, bu vesileyle davacı firma ile görüştük kendilerine yönlendirdim benim bunun dışında bir tahhüdüm olmadı, yaptığımız görüşmede de faturayı —————— kesmeleri gerektiğini bizim bu işle bir ilgimiz olmadığını, onlarla anlaşma yapmaları gerektiğini de özellikle belirtti, davacı firma ile çalışmamız boyunca maille talepte bulunulur, maille talepte bulunulmadığı taktirde dikkate alınmaz, bizim belli bir limitimiz vardı bu limit aşılınca bilet kesilmezdi, bu konuda çok hassastılar, biz daha önce davacı … şirketi ile ————– yıldır çalışmamıza rağmen hiç yüzyüze görüşmemiştik talebimiz olmuştu ancak ————– tarihinde hem———— gelen bilet talebini, hem de bizim kendileriyle olan çalışmalarımızla ilgili toplantı yapıldı, biletleme konusunda benim onay vermediğim biletleme işi olmaz, bilet taleplerini sekreterimiz iletir bana da bilgi verilir” beyan ederek, beyanını imzası ile tevsik etmiştir.
Mahkememizin———– tarihli celsesinde tanık … dinlenilmiş, tanık beyanında özetle; “ben davalı şirkette kontrat müdürü olarak çalışmaktaydım, operasyon müdürümüz ———– davalı şirket yetkilisi ———— telefon ve mail aracılığı ile ulaşıp acil bir görüşme talep ettiğini söyledi, bunun akabinde biz davalı şirkete ———– ile birlikte görüşme yapmak üzere gittik, toplantıda————- çalıştığı seyahat acentasının tadilata girdiğini bu nedenle bizimle çalışmak istedikllerini söylediler, toplantı sırasında ismini şuanda hatırlamadığım davalı asistanı———– genel müdür ile mailleşmekteydi, bize ödemelerin —————yapacağını söylediler, ancak biz yurtdışına fatura kesemeyeceğimizi beyan ettik, bunun üzerine ——– bey faturayı kendilerine kesebileceğimizi ifade etti, kendi aramızda biz mahsuplaşırız gerekirse ödemeyi biz yaparız dedi, daha sonraki sürece çok hakim değilim, bilet alımı ile ilgili olduğu için ——- kontrolündeydi, davalı tarafın genel müdür olarak görüştüğü şahsın aslında farklı bir kişi olduğu genel müdürün aynı mail adresinin kullandığı hususlarını öğrendik, bilet alımlarının indirilmesi ve iptali hususlarında benim bilgim yoktur, tanıklık ücret talebim yoktur, biletlerin nasıl alındığına ilişkin benim bilgim yoktur, ———–daha iyi bilir” beyan ederek, beyanını imzası ile tevsik etmiştir.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları da incelenerek uyuşmazlık konularına ilişkin bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen ———–tarihli raporda özetle; tarafların ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, davacı yanın davalı ile olan ticari ilişkisini iki ayrı cari hesap kodunda takip ettiği, takip tarihi itibariyle davacının ——- yılı sonu itibariyle ———- alacaklı olduğu, davalı yanın ticari kayıtlarına göre davacıya takip tarihi itibari ile ——— borçlu olduğu, ———-yılı sonu itibari ile herhangi bir alacak ve borcun bulunmadığı, tarafların ticari defterlerindeki farkın ———— tarihinde davacı defterlerine kayıtlı toplam ——– bedelli — adet faturanın ve ——— bedelli ——- adet iade bedelinin davalı yanın ticari defter ve kayıtlarında yer almamasından kaynaklandığı, davalı yanın davacı tarafın zararından sorumlu olduğu, talep edilen miktara takip tarihinden itibaren aylık %5 oranında sözleşmesel faiz talep edilebileceği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafça davalı yandan olan alacağın tahsiline yönelik başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalinin talep edildiği; davalı tarafça, davanın reddinin savunulduğu anlaşılmıştır.
Davacı taraf söz konusu biletlerin davalı yanın talimatı doğrultusunda sözleşme kapsamında alındığını ifade etmekte, davalı yan ise yalnızca ——————ile davacı tarafın görüşmelerine aracılılık ettiğini savunmaktadır. Bu durumda öncelikle taraflar arasında sözleşmesel bir ilişki kurulup kurulmadığının tespiti gerekmektedir. Bunu ispat yükü ise davacı yan üzerindedir. Taraflar arasında bu kapsamda yazılı bir sözleşme olmadığı, gibi davacı yanca düzenlenen faturaların davalı yana tebliğ edildiğine ilişkin herhangi bir yazılı delil de dosyada mevcut değildir. Davacı yanca düzenlenen faturalar davalı defterlerinde de kayıtlı değildir. Davacı tarafça; dava konusu biletlerin sözleşme kapsamında alındığına delil olarak taraflar arasında yapılan eposta yazışmaları ve tanık beyanları gösterilmektedir. Ancak dosya kapsamındaki mail yazışmaları ve tanık beyanları bir bütün olarak değerlendirildiğinde; dava konusu biletlerin taraflar arasında imzalanan sözleşme kapsamında bulunduğunu kesin olarak ispatına yeterli görülmemiş, aksine davalı şirketin davacı ile—— arasında kurulacak sözleşmede taraflara aracılık ettiği kanaatine varılmıştır. Davacı yanca yemin deliline de dayanılmadığından taraflar arasında ticari ilişki kurulduğu davacı————ispat olunamamıştır.
Davalı yanın meydana gelen zarardan sorumlu olup olmadığına bakımından yapılan değerlendirmede ise; davalı yana gönderilen mailin davalı şirket ——– yetkilisinin ismi ve mail adresi taklit edilerek gönderildiği, yine telefonla da bu kişi ile görüşme yapıldığı, davalı yanın yukarıda da açıklandığı üzere sözleşmenin tarafı olmadığı, alınan biletlerin davalı yanın bilgisinde olmadığı, davalı yana izafe edilecek herhangi bir kusurun bulunmadığı, gerek davalı gerekse de davacı tanıklarının beyanlarından da anlaşıldığı üzere zaten taraflar arasında bu denli büyük alımların onay alınmaksızın gerçekleştirilmediği, davacı tarafından ise davalı yandan onay alınmaksızın işlemlerin gerçekleştirildiği, davacı şirketin basiretli bir tacir gibi hareket etmediği, davalı yana meydana gelen zarar nedeniyle kusurunun bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Her ne kadar davalı taraf kötü niyet tazminatı isteminde bulunmuş ise de davacı yanın kötü niyeti sabit olmadığından, davalı tarafın bu istemi yerinde görülmemiştir.
Dosya kapsamından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere Yasa ve Yargıtay İçtihatları gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.DAVANIN REDDİNE,
Davacının kötü niyeti sabit olmadığından davalı yanın kötü niyet tazminatı isteminin reddine,
2.Alınması gerekli 54,40 TL karar ve ilam harcının, davacı tarafından dava açılırken peşin ve tamamlama harcı olarak yatırılan toplam 3.022,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.967,60 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3.Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4.Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5.Davalı vekili kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlülükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 20.760,98 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6.Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde ————- nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. 25/02/2020