Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/432 E. 2018/556 K. 15.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/432 Esas
KARAR NO : 2018/556
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/04/2017
KARAR TARİHİ : 15/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dilekçesinde özetle ; davacı şirketin davalı şirkete 2016 yılı içerisinde levha saç sattığını bu şekilde taraflar arasında ticari ilişkinin kurulduğunu, satılan levha saç fatura bedelinin 295.001,54 TL olduğunu, bu toplam satışa karşılık davalı şirketin 01.04.2016 tarihinde 220.000,00 TL ödeme yaptığını, davalının ödemediği tutarın 75.001,54 TL olduğunu, davalının taleplere rağmen uzun süre borcunu ödememesi üzerine alacağın tahsili için davalı aleyhine takibe geçildiğini, davalının takibe haksız itirazı üzerine takibin durduğunu, takibe devam için davalının itirazının iptali gerektiğini, davalının takibe itirazının haksız olduğundan ve alacak likit olduğundan asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatı talep ettiklerinden bahisle vaki itirazın iptali ile takibin devamına ve davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilme sine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu 28.03.2017 tarihli ilamsız takipte alacaklı gerçek kişinin … borcun sebebinin ise cari hesaba dayalı alacak olarak gösterildiğini, ödeme emrinde yer alan …’a müvekkilinin borcu olmadığın, alacak konusunda hiçbir belge sunulmadığını, Takip talebinde alacaklının vasfının hatalı olarak belirtildiğini, itirazın iptalinde bu hatanın kısmen düzeltilerek ……….Ticaret unvanlı tüzel kişilik yer aldığını, bu nedenle husumet itirazında bulunduklarını, davacının cari hesap alacağı şeklinde sebep göstererek ilamsız takipte bulunduğunu, müvekkilinin … ile cari hesap ilişkisinin bulunmadığını, müvekkili tarafından onaylanmış, kabul edilmiş, muaccel hale gelmiş cari hesap bulunmadığını, Borcu kabul anlamına gelmemek kaydıyla, somut olayda borç doğuran olay dolayısıyla dava konusu alacağın bilinebilir (likit) olmadığını, icra inkar tazminatına itiraz ettiklerinden bahisle hukuki dayanaktan yoksun haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, itirazın iptali davasıdır.
Davaya konu takip dosyası, dosyamız arasına alınmış, alacaklı … tarafından davalı/borçlu…… Ekipman ve Çelik İml. San. Tic. Ltd. Şti. Aleyhine “cari hesaba göre alacak” açıklanmasıyla takip başlatıldığı itiraz üzerine işbu davanın açıldığı görülmüştür.
Mahkememizin 06/02/2018 tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; Dava ve icra takip dosyası, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler ile davacı tarafın ibraz ettiği usulüne uygun tutulduğu, birbirini teyit ettiği, dolayısıyla delil niteliğinde olduğu anlaşılan ticari defter ve dayanakları üzerinde yapılan inceleme sonucu, açıklanan nedenlerle, Sayın Mahkemenin kabulU halinde, Taraflar arasındaki ticari ilişkinin davacının 01.03.2016 tarihli 255955 no.Iu 28.233,86 TL bedelli faturası ile başladığı, yine davacının 26.03.2016 tarihli 255964 no.Iu 30.412,14 TL bedelli faturası ile sonlandığı, davacının 10 adet faturasının sıralı olduğu, davalı tarafın 10 adet 295.001,54 TL toplam bedelli davacı faturalarına karşılık 27.04.2016 tarihinde iz bırakır şekilde 220.000,00 TL banka havalesi gönderdiği, bu tarih İtibariyle davacı tarafa 75.001,54 TL borçlu kaldığı, 31.12.2016 tarihli yevmiye kapanış maddesinde davalının 120 Kodlu Hesapta 75.001,54 TL borçlu olduğu, bu bakiye alacağın 2017 yılına devir olduğu, Davacı taraf davalı tarafa 2016 yılı Mart ayında kestiği sıralı 0255955 no.dan 0255964 numaraya kadar tüm faturalarını ve faturalar içeriği malların sevk ve teslimine ilişkin sevk irsaliyelerini dosyaya sunduğu, tüm sevk irsaliyelerinde malları teslim alanların isim ve imzalarının bulunduğu, Davalı şirketin inceleme günü ticari defter ve dayanaklarını ibraz etmediği, bu halde usulüne uygun tutulduğu ve delil niteliğinde olduğu anlaşılan davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarına itibar edildiği, taraflar arasında 2016 yılı Mart ayına ilişkin Form BS mutabakatı sağlandığı, TCMB verilerinden 28.03.2017 takip taribİ İtibariyle avans faizi oranının talep gibi yıllık %9,75 olduğu görüldüğü, davacı tarafın asıl alacağına takip tarihinden itibaren yıllık %9,75 ve değişen oranlarda kademeli olarak avans faizi yürütülebileceği, Alacağın belirli ve bilinebilir (likit) olduğu, sonuç ve kanaatini bildirmiştir.
Davalı vekilince aşamalardaki dilekçelerinde, takipte alacaklı gösterilen …’un şahsi alacağı için takip başlattığı, dava dilekçesinde ise … …….. Ticareti) ibarelerine yer verilmekle takipte alacaklı gösterilen kişi ile davamız davacısının farklı kişiler olduğu, Alu Kurt’un gerçek kişi tacir olduğundan işletme adına da yer verilmesi gerektiği, takibin gerçek kişi … olarak başlatıldığı ve davalının gerçek kişi …’a borcunun bulunmadığı, bu nedenle husumete itiraz ettikleri ayrıca davalı tarafça onaylanmış, kabul edilmiş bir cari hesap da bulunmadığı ileri sürülmüştür.
Mahkememizce taraf defterlerinin incelenmeisne karar verilmiş, sonuçları taraflara ihtar edilmiş olmasına rağmen davalı tarafça defterleri ibraz edilmediğinden incelenmemiştir.
Dosya kapsamına uygun denetime elverişli bulunmakla Mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi raporu ile taraflar arasında süregelen ticari ilişkinin varlığı belirlenmiş; davacı tarafça bu kapsamda kesilen faturaların, aynı tutarda düzenlenen BS formu ile vergi dairesine bildirildiği, anlaşılmış bilirkişi incelemesi ile, davacı tarafça 27/04/2016 tarihinde davalı tarafa faks çekilerek Mart 2016 dönemi için mutabakat isteği bildirildiği, davalı tarafın da kaşe ve imza ile mutabık kaldıklarını teyit ettiği hususu tespit edilmiş; davalı vekilince bu tespite itiraz edilmemiştir.
Davalının gerçek kişi tacir olduğu hususunda taraflar arasında ihtilaf yoktur. Uyuşmazlık, takipte alacaklı … olarak gösterilmiş olmakla; davada işletme adı da belirtilmiş olduğundan, takibin …’un şahsi alacağı için yapılıp yapılmadığı, takip alacaklısı ile dosyamız davacısının aynı kişi olup olmadığı noktasındadır.
TTK 41. Maddesi düzenlemesine uygun olarak gerçek kişi tacirinin unvanı olarak ad ve soyadının yazılmış olduğu, takip sebebi olarak da cari hesaba göre alacak açıklamasının yapılması karşısında takibin …’un şahsi alacağı için yapıldığı savunmasına itibar edilmemiş, süregelen ticari ilişkiden kaynaklı ödenmeyen takip miktarı kadar alacağın bulunduğu yapılan inceleme ile belirlenmiş olmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile İstanbul Anadolu 11.İcra Müdürlüğünün ……. Esas sayılı takibine yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
%20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 5.123,35 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 905,83 TL harç ile takip dosyasına yatırılan 375,01 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.842,51 TL nin davalıdan tahsiline,
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı için takdir olunan 8.600,17 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 941.83 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen 900,00 TL bilirkişi gideri , 84,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 984,50 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.15/05/2018