Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/428 E. 2021/779 K. 29.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/428 Esas
KARAR NO: 2021/779
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 12/04/2017
KARAR TARİHİ : 29/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında ——— akdedildiğini, belirlenen sigorta priminin ilk taksitinin müvekkilince ödenerek poliçenin geçerli hale geldiğini, müvekkiline ait —— tarihinde hırsızlık olayının meydana geldiğini, durumun derhal kolluk kuvvetlerine bildirildiğini, müvekkilince davalı sigorta şirketine tazminat ödemesi için başvuruda bulunulduğunu, sigorta şirketi tarafından —- ödeme yapılacağının bildirildiğini, bu tutarın gerçek zararı karşılamaktan uzak olduğunu, eksik sigorta hesabının hatalı olarak yapıldığını belirterek; şimdilik —— tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın kısmi dava olarak açılamayacağını, bu nedenle davanın usulden reddinin gerektiğini, müvekkilince poliçe kapsamında ——– ödeme yapıldığını, davacının zararının karşılandığını, davacının taleplerinin dayanaksız olduğunu, mesai saati bitiminde açık alanda bırakılan malzemelerde meydana gelen hırsızlık hasarlarının teminat harici olduğunu, eksik sigorta bedeline ilişkin çalışmanın yasal kaynaklara dayanılarak ve eldeki mevcut verilere göre yapıldığını, hırsızlık olayının boyutunun iddia edildiği gibi olmadığını, muafiyet tenzili yapılması gerektiğini savunarak; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, montaj sigortasından kaynaklı tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, savcılık dosyası, bilirkişilerden alınan kök ve ek raporlar ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
——- sayılı dosyasının incelenmesinde; dava konusu hırsızlık olayına ilişkin olarak meçhul şüpheliler hakkında —— tarihinde daimi arama kararı çıkarıldığı görülmüştür.
Mahkememizce uyuşmazlık konularına ilişkin olarak bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen — raporda özetle; açık sahada —- olmak üzere davacı zararının toplamda — olduğu, —muafiyet bedelinin tenzili ile davacı alacağının— olduğu, işbu tutarın —-olduğu, sigorta tarafından — ödeme yapıldığı, eksik sigorta oranının — geldiği, davacının bakiye alacağının ——- olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce taraf vekillerinin itirazları doğrultusunda önceki bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen —– tarihli raporda özetle; kök raporda herhangi bir değişikliğe gidilmesine yer olmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce yeni bir bilirkişi heyetinden uyuşmazlık konularına ilişkin olarak rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen —- raporda özetle; davalı sigorta şirketinin poliçe kapsamında davacı şirkete hasar tanzim borcunun — olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından davacı yana ödenen — ödeme tarihi itibariyle ——-olduğu, davacının yanın davalı taraftan herhangi bir alacağının bulunmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafça, işyerinde meydana gelen hırsızlık sonucu meydana gelen zararının tahsilinin talep edildiği; davalı tarafça, davanın reddinin savunulduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekilince kısmi dava açılamayacağı gerekçesiyle davanın usulden reddinin savunulduğu görülmüştür. HMK md 107 hükmü uyarınca, davanın kısmi dava olarak açılmasında herhangi bir usuli engel bulunmadığından, davalı yanın buna ilişkin itirazı dikkate alınmamıştır.
Somut olayda, davacı ile davalı arasında —- tarihleri arasında geçerli montaj sigorta poliçesi yapıldığı, teminat altına alınan sigorta bedelinin —- poliçenin özel şartlarında mesai bitiminde açık alanda bırakılan malzemelerde meydana gelen hırsızlık hasarlarının teminat dışında olduğunun belirtildiği, davacı şirketin işyerinde — tarihinde hırsızlık olayının meydana geldiği, dosya kapsamında alınan —- tarihli bilirkişi raporu ile konteyner içerisinden çalınan emtia hasarının — olduğunun, açık sahada bulunan ve çalınan kablo hasarının—–olduğunun tespit edildiği, yapılan tespitlerin ekspertiz raporu ile de örtüştüğü ve mahkememizce benimsendiği, —- tarihli bilirkişi raporunda konteyner içerisinden çalınan emtia hasarına ilişkin faturada ——– fiyatları için fatura tarihlerinde kur yerine dava tarihindeki kurun esas alındığı, bu nedenle düzenlenen raporun mahkememizce benimsenmediği, taraflar arasında düzenlenen poliçede sigorta bedelinin — olduğu, ancak sigorta değerinin —- olduğu, bu hali ile eksik sigorta bulunduğu, hasar miktarının ——— davalı sigorta şirketinin teminatı altında olmadığı, açık sahada bulunan ve çalınan kablo hasarının —- teminat kapsamında olmadığı, konteyner içerisinden çalınan emtia hasarı ile el aletleri hasarının teminat kapsamında olduğu, eksik sigorta hesabına göre davalı sigorta tarafından tazmin edilmesi gereken hasar miktarının—- olduğu,—- tarihli bilirkişi raporunda eksik sigorta hesabının hatalı olarak yapıldığı, bu nedenle mahkememizce benimsenmediği, poliçede hırsızlık olayları için—- az olmamak kaydıyla hasar bedelinin — oranında muafiyet kaydının bulunduğu, işbu muafiyet bedelinin düşülmesi ile sigorta şirket tarafından ödenmesi gereken bedelin— olarak tespit edildiği, davalı sigorta şirketi tarafından davadan önce — tarihinde davacı yana — ödeme yapıldığı, işbu ödemenin ödeme tarihi itibari ile —- olduğu, bu hali ile davacı yanın karşılanmayan bir zararının bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Dosya kapsamından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere ——- gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın REDDİNE,
2.Alınması gerekli 59,30 TL harçtan dava açılırken peşin olarak yatırılan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 27,90 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3.Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına
4.Davalı tarafından yapılan 2.100,00.-TL bilirkişi ücreti yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5.Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 1.000,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6.Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davalı Vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde——– nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. 29/06/2021