Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/418 E. 2020/152 K. 14.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/418 Esas
KARAR NO: 2020/152
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 10/04/2017
KARAR TARİHİ: 14/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili sigorta şirketinin sigortalı————– adresinde faaliyette bulunduğunu, sigortalı firmanın yan tarafında bulunan ve davalıların sahibi/işleteni/kiracısı bulunduğu işyerinde ——— tarihinde çıkan yangn sonucu sigortalı işyerinde hasar meydana geldiğini, gelen hasar sebebi ile —– tarihinde ———-TL hasar tazminatı ödendiğini, hadise dolayısı ile davalıların sahibi ve kiracısı bulunduğu —————— çıkan yangın sonucu oluşan hasar için ödenen tazminatın davalılardan rücuen tahsilini talep ettiklerini, davalı borçluların kötü niyetle itiraz ettiklerini bu sebeple icra takibinin durduğunu, yapılan itirazın iptaline karar verilmesini, ve %20 den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ————- Vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davalı müvekkiline yönetilen davanın hukuki dayanağının bulunmadığını, çıkan yangın ile hiçbir sorumluluklarının bulunmadığını, talep edilen faiz oranının fahiş olduğunu, takip öncesi herhangi bir bildirimde bulunulmadığını, faize itiraz ettiklerini, davanın usul ve yasaya aykırı kötü niyetli bir şekilde açıldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davacı vekili cevaba Cevap dilekçesinde özetle;davalının zamanaşımı itirazının dayanaktan yoksun isabetsiz bir itiraz olduğunu, davalı şirketin iddia ettiği husumetin bulunmadığı yönündeki itirazların hukuki dayanağının bulunmadığnı, davalı tarafın deposunda çıkan ve sigortalımızın işyerine sıçrayan yangın sebebi ile sigortalımızın iş yerinde maddi hasar meydana geldiğini, davalı tarafın ihmali ve kusurundan kaynaklı olarak sorumlu olduğu ortada olduğunu, dava dilekçesinin ve beyanlarının kabulünü talep etmiştir.
Davalı ————- Vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin yangın olayının meydana geldiği taşınmazın maliki ve kiraya vereni olduğnuu, dava dileekçesinde müvekkiline husumet yöneltilmesinin yasal dayanağının ve maddi vakıasının açıkca ifade edilmediğini, bina sabit tesisatından kaynaklanan bir yangın hadisesinin olmadığını, dava konusu yere ilişkin müvekkilinin ve kiracının yaptırdığı sigortalarının bulunduğunu, davacı yan tarafından yapılanan ödemenin de tevsik edilmesi gerektiğini, ve davanın reddini talep etmiştir.
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalı ————- cevap dilekçesinde ileri sürdüğü iddialarının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davalının meydana gelen zararlardan sorumlu olmadığını, beyan etmiş ise de daalının iddialarının ancak keşif veya bilirkişi raporu ile belirlenebilir olduğunu, davalı tarafın iddialarını kabul etmediğini beyan ederek, dava dilekçesinin ve beyanlarının kabülünü talep etmiştir.
Davacı vekilinin ———— tarihli dilekçesinde özetle; davalı ———– sulh olunduğunu, davanın konusuz kaldığını, bununla birlikte davalı ————–Vekili tarafından dosyadan feragat edildiği takdirde vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığının ifade edildiğini, dosyadan feragat ettiklerini, beyanla feragat taleplerinin kabulünü ve davalılar lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesini taraflarınca yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ———- Vekili ——– tarihli dilekçesinde özetle; davacı ve diğer davalı———– olduğunu, davanın konusuz kaldığını, davacının feragat etmesi halinde lehine takdir edilecek kanuni vekalet ücreti ve yargılama giderinden feragat ettiklerini beyan etmiştir.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde; davacı tarafça yapılan yargılama sırasında davadan feragat edildiği, HMK’nın 307 ve devamı maddelerinde davaya son veren taraf işlemlerinin düzenlendiği, feragat beyanının davayı sonuçlandıran işlemlerden olduğu, karşı tarafın veya mahkememizin kabulüne bağlı olmadığı, HMK’nun 311. maddesinde “Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.” düzenlemesine yer verildiği, feragatin ifade edildiği anda sonuç doğurduğu ve karşı taraf ile Mahkememizin kabulüne bağlı olmadığı anlaşılmakla davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın FERAGAT NEDENİ İLE REDDİNE
2-Alınması gerekli 54,40 TL peşin harçtan 430,50.-TL’den bakiye kalan 376,10.-TL peşin harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde ———— nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 14/02/2020