Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/407 E. 2018/70 K. 23.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/407 Esas
KARAR NO : 2018/70
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 06/04/2017
KARAR TARİHİ : 23/01/2018 (Tefhim Tarihi) – 23/02/2018 (Yazılma Tarihi)
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 18/11/2016 tarihinde imzalanan…… plaka sayılı aracı kapsayan taşıma sözleşmesi bulunduğunu, davalı şirketin taşıyıcı firma olarak dava dışı…..Otomotiv Tic. Ltd. Şti, …….Otomotiv İnş ve Mobilye Tic. Ltd. Şti ve……Sigorta Aracılık Hizm. Ltd. Şti’nin taşıtan olarak 29/12/2015 tarihinde personel taşıma servis sözleşmesinin imzalandığını, bu sözleşmeye istinaden davacının, davalının personeli için taşıma hizmeti verdiğini, sözleşmeye göre güzergahı belirleyen taşıtan firma……Otomotiv’in taşıyıcı firma, borçlu …… Turizm’in müvekkiline ait aracı kullanarak taşıtan firmaya servis hizmeti sunduğunu, müvekkilinin kullandığı…… Plaka sayılı araç adına Pendik Ümraniye arasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi personel servis aracı güzergah izin belgesi bulunduğunu, yine taşıtan……OTomotiv’in servis taşımacılığını davalı Sunatur adına yapan müvekkilin serviste taşıtana ait hangi personeli taşıyacağını gösterir listenin dava dilekçesine ekli olduğunu, İstanbul 2. İcra Dairesinin …… Esas sayılı takip dosyasının 30/11/2016 tarihli 8399.54 TL bedelli faturadan 3412.06 TL yakıt parası düşürülerek 4987.48 TL tutarında asıl alacağı olan takip ile 8210.9 TL bedelli 31/12/2016 tarihli faturadan ise 1123.82 TL yakıt parasının düşülerek 7087.15 TL asıl alacağı olan …… Esas sayılı takip dosyasının açıldığını, ancak faturalarda faturayı düzenleyen davalı borçlunun kaşesinin, faturanın üst kısmına yakın olan yere vurulduğunu, bunun da faturaların kapalı değil açık olduğunun göstergesi olduğunu, davacı müvekkil şirketin hesap ekstre dökümünün incelendiğinde davalının faturaların tarihi olan 30/11/2016 ve 31/12/2016 tarihlerinden sonra faturaların bedelini karşılayacak bir ödeme yapmadığından bahisle takibe yapılan haksız itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında dava dilekçesini tekrar etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takip dayanağı faturaların kapalı mı açık mı olduğu hususunun davanın ana tartışma konusu olduğunu, faturayı düzenleyenin davacının bizzat kendisi olduğunu, bu hususun dosyadaki fatura ile sabit olduğunu, dosyadaki iki adet faturanın incelenmesinde faturaların kapalı olduğunun sabit olduğunu ve bu durumun tartışmaya dahi açık olmadığını, kapalı faturanın da borcun ödendiğini ve davacının hiçbir alacağının olmadığının bizzat kendi kaşe ve imzası ile sabit olduğundan alacaklının imzasını inkar etmediğini, kapalı faturaların aynı zamanda ödemenin alındığının da açık belgesi olduğunu, davacının hesap hareketlerinin dava ile ilgisinin olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında cevap dilekçesini tekrar etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; talebin ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali olduğu, davacı tarafça, davalı ile imzalanan taşıma sözleşmesinden kaynaklanan alacağı nedeniyle icra takibi başlatıldığı, davalı tarafça davanın reddine karar verilmesinin talep edilidği görülmüştür. Dava dilekçesine ekli sözleşmelerin incelenmesinde; davalı ile dava dışı taşıtan şirketler arasında personel taşıma sözleşmesinin imzalandığı, akabinde davacı ile davalı arasında taşıma sözleşmesinin imzalandığı, her ne kadar dosyamız tarafları arasında imzalanan sözleşmenin adı taşıma olarak belirtilmiş ise de; davalı tarafça personel taşınması hususunda sözleşme yapılan dava dışı……Otomotiv şirketinin personelinin taşınması için davacının maliki olduğu araç kullanılmak üzere sözleşme imzalandığı, davacının, dava dışı……Otomotiv şirketinin personelini taşımak üzere kendine ait aracı davacıya kiraladığı, aracı kullanan kişinin de davacı olmasının taraflar arasındaki ticari ilişkinin niteliğini değiştirmeyeceği anlaşılmıştır. HMK’nın 4/1.madde ve fıkrasının (a) bendinde “Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları..”nın Sulh Hukuk Mahkemesi’nde bakılacağı düzenlemesine yer verilmiştir. Davalı tarafça davacının aracının kiralandığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın araç kiralama ilişkisinden kaynaklandığı anlaşılmakla Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 18/05/2017 tarihli, 2017/2106-7547 Esas ve Karar sayılı ilamı ile İstanbul BAM 13. Hukuk Dairesi’nin 22/11/2017 tarihli 2017/780 – 733 Esas ve Karar sayılı ilamları da dikkate alınarak Mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle davanın HMK nın 115/2. Mad uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Anadolu Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3- Yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğıinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı . 23/01/2018