Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/378 E. 2018/763 K. 05.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/378 Esas
KARAR NO : 2018/763

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/03/2017
KARAR TARİHİ : 05/07/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dilekçesinde özetle; Taraflar arasında 05.12.2014 tarihinde imzalanmış ve 4.a maddesine göre süresi sonunda yenilenmiş ve şu anda geçerli olan bir ‘Satış Sözleşmesi’ bulunduğunu, bu sözleşme kapsamı içinde davalının hali hazırda müvekkilinin sattığı ürünlere … sistemi üzerinde ulaşabildiğini, ürünlere ait bu bilgileri dilediğince kullanımı konusunda hizmet almaya devam ettiğini, bu sözleşmeye istinaden daha önce de 05.12.2014 tarihinde müvekkili tarafından davalı tarafa… hizmeti açıklaması ile fatura düzenlendiğini, bu fatura tutarının davalı tarafından müvekkilinin banka hesabına ödendiğini, taraflar arasında devam eden ve süresi sonunda yenilenen sözleşmeye istinaden 2016 yılında düzenlenmiş 2 adet … dönemine ait .. hizmeti için düzenlenmiş fatura alacağı için davalı aleyhine icra takibi yapıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının daha önce ödediği gibi ödemekle yükümlü olduğundan bahisle itirazın iptali ile takibin devamına ve davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından dosyaya sunulmayan sözleşmeye dayanılarak fatura kesildiği ve bu faturayı müvekkilinin aldığının iddia edildiğini, davalı ile davacı arasındaki ticaretin 2015 yılında bittiğini ve davacınm müvekkili firmaya 740,00 TL borcu kaldığını, davacı bu borcu ödemediği için davacı tarafa İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün 2015/19923 E sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davacının bu takibe borcum yoktur şeklinde itiraz ettiğini, Bunun üzerine davacı aleyhine İstanbul Anadolu …. Asliye Ticaret Mahkemesinde 2015/1123 E sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını, bu davanın müvekkili lehine sonuçlandığını, Bu davanın sonuçlanması sonrası davacının müvekkiline fatura kesip yolladığını, faturanın yanlışlıkla alındığını ancak hemen akabinde iadeli taahhütlü olarak davacı tarafa gönderildiğini, davacı tarafça alınmayıp, iade gönderildiğini, bunun üzerine Bakırköy …….Noterliğinin 20.01.2017 tarihli 01706 yevmiye no.lu ihtarname ile bu faturalara itiraz edilerek faturaların aslının davacı tarafa iade edildiğini, dolayısıyla bu faturalara itiraz edilmediği iddiasının mesnetsiz olduğunu, bu faturaların ticari ilişki devam etmemesine rağmen sadece kalan bakiye için kazanılan davaya istinaden kötü niyetle kesilen faturalar olduğunu, bu dava dosyaları incelendiğinde durumun ortaya çıkacağını, bu nedenlerle kötü niyetle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce alınan 19/02/2018 tarihli alınan bilirkişi raporunda; Taraflar arasında 05.12.2014 tarihinde Satış Sözleşmesi akdedildiği, sözleşmenin 13 ay süre için geçerli olduğu, ancak sözleşmenin 4/a maddesinin ‘Sözleşme süresi sonunda taraflarca feshedilmez ise bir sene uzar, bir sonraki dönem için bu bedel üzerinden %40 indirim yapılarak hesaplanacak tutar ödenecektir’ hükmünde olduğu, dosya içeriğinde tarafların özellikle de davalının sözleşmeyi feshettiğine ilişkin yazılı bir kanıt bulunmadığı, sözleşmenin uzaması halinde bir sonraki dönem için anlaşılan bedel üzerinden %40 indirim yapılacağının belirlendiği, nitekim sözleşme de bedelin KDV hariç 889,83 TL olarak kararlaştırıldığı, davacının 05.12.2014 tarihli faturasının bu bedel üzerinden tanzim edildiği ve davah tarafından ödendiği, 883,83 TL üzerinden %40 indirim yapıldığında KDV matrahının 533,90 TL yaptığı, davacının takip ve dava konusu 2 faturasında sözleşmeye uygun şekilde %40 indirim uyguladığının görüldüğü, davacı tarafın incelenen ticari defterlerinde söz konusu faturaların davalının 120.01.E09 Kodlu Alıcılar Hesabında borcuna olmak üzere kayıtlı olduğu, 31.12.2016 tarihli 542 no.lu yevmiye kapanış maddesinde davalının 120.01.E09 Alıcılar Hesabının 1.260,00 TL borçlu olduğunun tespit edildiği, Sayın Mahkemenin ön inceleme duruşmasında Uyuşmazlığın Takip konusu faturalar içeriği hizmetin davacı tarafça davalıya sunulup sunulmadığı şeklinde oluştuğunu tespit ettiği, ancak dosya içeriğinden ve davacının beyanlarından söz konusu faturalar içeriği hizmetin davalı tarafa verilip verilmediği hususunun anlaşılamadığı, fatura bir akit olmayıp muteber bir akdin ifası ile ilgili ticari vesika olduğundan bizzat fatura tebliği alacak hakkı doğurmayacağından söz konusu faturalar içeriği hizmetin davalıya verildiğinin davacı tarafça kanıtlanması gerektiği hususunun takdirinin Mahkemeye ait olduğu, davalı tarafın delilleri olarak dayandığı İstanbul Anadolu …….. İcra Müdürlüğünün 2015/19923 E sayılı dosyası ile İstanbul Anadolu… ATM 2015/1123 E sayüı itirazın iptali dosyasının dosyamız içine celp edilip edilmemesi hususunun da Mahkemenin takdirinde olduğu, davacının alacaklı olduğuna kanaat getirmesi halinde davacının 1.260,00 TL asıl alacağına takip tarihinden itibaren yıllık %9 oranında yasal faiz yürütülebileceği, Zira davacının icra takibinde asıl alacağına hiçbir oran ve faiz cinsi belirtmeksizin ticari faiz yürütülmesini talep ettiği, kanaatini bildirmiştir.
Davaya dayanak takip dosyası celp edilmiş; takibin her biri 630 TL tutarlı iki adet faturaya dayalı olduğu görülmüştür.
Faturaların tetkikinde ……. hizmeti 2015-2016 ve … hizmeti 2016-2017 açıklamalarının bulunduğu görülmüştür.
Davacı vekilince dosya sunulan ve “satış sözleşmesi” başlıklı, altında alıcı olarak davalı şirket kaşe ve imzası içerir belge, 17/04/2018 tarihli celsede davalı vekiline gösterilmiş, sözleşmedeki imzaya itirazlarının olmadığı, sözleşmenin 6.maddesi gereği sözleşmenin son bulduğu beyan edilmiştir.
Takibe konu fatura içeriği hizmetin sunulduğunu ispat külfeti davacı tarafta olmakla birlikte, alacağın dayanağı sözleşmenin 6.maddesinde düzenlenen fesih hükmüne istinaden son bulduğu iddiasıyla davalı taraf ispat yükünü üstüne almıştır.TTK 18.maddesi hükmü tacirler arası fesih bildirimlerinin usulünü düzenlemiştir.
Davalı tarafça sözleşmenin sonra erdiğine ilişkin usulünce ispat vasıtası sunulmamış olmakla ve aynı sözleşmenin 4/a maddesi gereği sözleşmenin süre sonunda feshedilmemesi halinde bir sene uzayacağı hükmüne istinaden davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile İstanbul Anadolu …… İcra Müdürlüğünün 2017/5037 Esas sayılı takibine yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına
%20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine
2-Alınması gerekli 86,07 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 31,40 TL harç ile takip dosyasına yatırılan 6,30 TL harcın mahsubu ile eksik bakiye 48,37 TL nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı için takdir olunan 1.260,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 62,80 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen 500,00 TL bilirkişi gideri , 98,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 598,50 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.