Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/355 E. 2021/174 K. 09.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/355 Esas
KARAR NO : 2021/174
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/03/2017
KARAR TARİHİ : 09/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhine —- tanzim, — vade tarihli,— bedelli senedin — kısmına yönelik —– sayılı dosyası üzerinden kısmi icra takibi başlatıldığını, üst kısma yönelik talep hakkının saklı tutulduğunu, müvekkilinin takip talepnamesinde dayanılan bonodan kaynaklı talep hakkı saklı tutulan fazlaya ilişkin —- bedel kadar borcu bulunmadığının tespiti için davalı tarafından girişilecek muhtemel icra takibi öncesinde huzurdaki davayı açtıklarını beyan ederek, müvekkilinin —- vade tarihli, — bedelli senetten kaynaklı —– kadar borcu bulunmadığının tespitine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından açılan menfi tespit davasında borcu olmadığını iddia eden taraf olan davacının, borcun yokluğunu ispat etmesi gerektiğini, ispat yükünün davacıda olduğunu, davacı tarafından açılan bu davada davacının borcu olmadığına ilişkin herhangi bir belge sunulmadığını, davacı ile müvekkili banka arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi, temel bankacılık ve hizmet sözleşmesi gereği davacıya bir takım krediler kullandırıldığını, ancak davacının müvekkili bankaya olan borcunu ödemediğini, bunun üzerine hesabın kat edildiğini, davacı ve kefillere ihtarname gönderildiğini, buna rağmen borcunu ödemeyen davacı ve kefilleri aleyhinde bu kez —— sayılı dosyaları ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takiplerinden sadece ———dosyasına hem davacı hem de kefilleri tarafından borcu olmadığı gerekçesi ile itiraz edildiğini, dava konusu —– sayılı takip talebinde bahsedilen ve tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile takip başlatıldığı beyan edilen dosyaların bu dosyalar olduğunu, davacı ve kefillerin ilamsız icra takibine vaki itirazı üzerine de bu kez——sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığınını, davanın öninceleme aşamasında olduğunu, davacı tarafından yapılan itiraz üzerine de bu kez tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile davacı ve kefilleri aleyhine kambiyo senedi ile icra takibi başlatıldığını, kambiyo senedine ilişkin olarak yapılan takibe bu kez davacı tarafından takipteki asıl alacak dışında kalan kısım ve asıl alacağa ilişkin tüm ferilere ilişkin borcu olmadığı gerekçesi ile sayın mahkeme huzurunda iş bu davanın açıldığını, davacının söz konusu kambiyo takibine konu senede ilişkin takip talebinde talep edilen faize de itiraz ettiklerini ve faizin fahiş olduğu gerekçesi ile———-sayılı dosyası ile de dava açıldığını, davanın hala derdest olduğunu, davacının asıl alacağa işletilen faiz ve ferileri ile ilgili başkaca bir dava açtığına göre iş bu davada böyle bir talepte bulunmayacağını davacının bu iddiasına karşılık derdestlik itirazında bulunduklarını, iş bu davanın açılmasında hiçbir hukuki yarar olmadığını beyan ederek, davanın hukuki yarar noksanlığı nedeniyle reddi gerektiğini, haksız ve hukuka aykırı taleplerle açılan davanın reddine, vekalet ücreti ve yargılama masrafının davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibari ile; kambiyo senedine dayalı menfi tespit davasıdır. Davacı, davalı tarafın ——— bedelli senedin —— tutarında kısmı için fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak icra takibi başlattığını belirterek takibe konu senetten dolayı bakiye —— borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla ön inceleme duruşmasında dava şartları ilk itirazlar incelenerek tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespitiyle uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilmiştir.
—— sayılı takip dosyasında davalı tarafça davalı hakkında keşidecisi —- düzenleme,—-vade tarihli, lehtar davacı tarafından davalıya ciro edilen—-bedelli senet nedeniyle fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak —– için takip başlattığı görülmüştür.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda özetle; davalı bankanın —- dosyası üzerinden — tanzim, — vade tarihli, — tutarındaki senedin —- kısmına yönelik olarak başlattığı kısmi icra takibinde, alacaklının fazlaya ilişkin — kısma ilişkin talep hakkını saklı tuttuğu dikkate alındığında, davalının ———-yevmitye sayılı ihtarname ile kat etmiş olduğu kredi hesap borç bakiyeleri toplamı —– kapsayıp kapsamadığı ve fazlaya ilişkin kısımdan davacının sorumlu olup olmadığının tespit edilebilmesi ——icra dosyasının incelenmesi gerektiği, —– dosyasının da dava dosyasına getirtilmesi gerektiği, işbu incelememiz——- sayılı icra dosyaları ile sınırlı kaldığı, rapor tarihi itibariyle davalı ——dosyasından — alacaklı olduğu, —- dosyasından —- alacaklı olduğu, —- vade Tarihli ve —- bonodan dolayı borçlu bulunup bulunmadığının ise ———-dosyalarının dava dosyasına getirtilmesinden sonra tespit edilmesinin mümkün olacağı mütalaa edilmiştir.
Bilirkişi ek raporunda özetle; Davalı —— dosyası üzerinden —- tanzim,— vade tarihli, —- tutarındaki senedin —-kısmına yönelik olarak başlattığı kısmi icra takibinde, alacaklının fazlaya ilişkin —- kısma ilişkin talep hakkını saklı tuttuğu dikkate alındığında, davalı —– keşide ettiği —— yevmiye sayılı ihtarname ile kat etmiş olduğu kredi hesap ekstreleri itibariyle ——icra dosyalarında takip konusu asıl alacak toplamının —- olduğu, —— sayılı dosyasında asıl borçlu—- borçları toplamı —- olduğundan dolayı, munzam teminat olarak düzenlenen bononun işbu —– üzerinden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takibe konulabileceği, bu nedenle davacıların —– bonodan dolayı davalı ———– borçlu bulunmadıkları mütalaa edilmiştir.
Mahkememizce tarafların bilirkişi raporuna yönelik beyan ve itirazlarının değerlendirilmesi için bilirkişilerden ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi heyeti 2. ek raporunda özetle; Davacı vekilinin ek raporumuza karşı itirazlarını sunduğu dilekçesinde, ek raporumuzda yer verilen, takip konusu senedin teminat senedi olduğuna yönelik değerlendirmelere itiraz ettiği, davacı vekili bu itirazı ileri sürerken, kendilerinin veya bankanın söz konusu senedin teminat senedi olduğuna dair bir iddiası bulunmamasına rağmen, heyetimizce takip konusu senedin teminat senedi olarak nitelendirilmesinin dayanaktan yoksun olduğunu beyan ettiği, derdest dosyada kök rapor, heyetimiz üyesi ———– tarafından müstakil olarak hazırlandığı, bu raporda heyetimiz üyesi ——– tarafından, takip konusu senedin teminat senedi olduğuna dair tespitlerde bulunulduğu, kök raporun sunulmasından sonra taraflarca, takip konusu senedin teminat senedi olduğuna dair kök rapordaki tespitlere itiraz getirilmediğinden, ek raporumuzda bu durumun çekişme konusu olmadığından hareketle değerlendirmelerde bulunulduğu, Davacı vekilinin belirttiği gibi, takip konusu senedin teminat senedi olmadığının kabulü halinde, bu senedin mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla verildiği kabul edileceği, ek raporumuzda da açıklandığı üzere, her ne kadar menfi tespit davalarında ispat yükü kural olarak alacaklı olduğunu iddia eden kişide olmakla birlikte, şayet alacaklının alacağı senede dayanıyorsa ispat yükü yer değiştirerek bu yük, senetten dolayı borçlu olmadığını iddia eden davacıya düştüğü, bu nedenle, takip konusu senedin teminat senedi olmadığını beyan eden davacının, davalı bankanın takip konusu yapmadığı ——- yönünden davalı bankaya borçlu olmadığını ispat etmesi gerekeceği, yani senedin teminat senedi olmadığı kabul edilirse, davalı bankanın alacağını ispat etmesine gerek olmayacağı, başka bir ifadeyle, senedin teminat senedi olmadığını iddia eden davacının, davalı bankanın takip konusu yapmadığı kısım yönünden borcu ödediğini ispat etmesi gerekeceği, dosya kapsamında ise, davacının bu yönde sunduğu bir delile rastlanmadığı mütalaa edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacı, davalı tarafın —– dosyada —– bedelli senedin ——– tutarında kısmı için fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak icra takibi başlattığını belirterek takibe konu senetten dolayı bakiye — borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ettiği, davalı taraf davacıya krediler kullandırıldığını, borcunu ödememesi nedeniyle davacı ve kefiller aleyhine ——— sayılı dosyaları ile ilamsız icra takibi yapıldığını, itiraz üzerine itirazın iptali davaları açtıklarını ayrıca dava konusu senet nedeniyle tahsilde tekerrür olamamak kaydıyla takip takip başlatıldığını, takip talebinde talep edilen faiz ile ilgili ——- sayılı dosyasında dava açıldığını, davanın derdest olduğunu bu nedenle derdestlik itirazında bulunduklarını, açılan diğer davalar dikkate alındığında davacının bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür. Davalı vekili her ne kadar derdestlik itirazında bulunmuş ise de ———– sayılı dosyasında asıl alacağa ilişkin işlemiş faiz yönünden davacının itiraz ettiği, eldeki davada ise fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak takip konusu yapılmayan kısım yönünden menfi tespit davası açıldığı, her iki davada da talep sonucunun farklı olduğu görülmekle davalının derdestlik itirazına itibar edilmemiştir. Diğer yandan davalı vekili davacı iddialarının —— nedeniyle açılan itirazın iptali davalarında değerlendirileceğinden bahisle hukuki yarar dava şartı itirazında bulunmuş ise de itirazın iptali davalarında takip talebi ile sınırlı olarak ve takip konusu yapılan alacak ile ilgili inceleme yapılacağı, eldeki davada ise fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak takip konusu yapılmayan kısım yönünden menfi tespit davası açıldığı, takip konusu borç tamamen ödense bile fazlaya ilişkin haklar saklı tutulduğu için senet aslının takip borçlusu davacıya iade edilmeyeceği, davacının takip endişesi içinde olacağı dolayısıyla davacının saklı tutulan fazlaya ilişkin haklar yönünden menfi tespit davası açmasında hukuki yararı olduğu mahkememizce kabul edilmiştir. Mahkememizce alınan bilirkişi raporlarında —— dosyasında asıl borçlu ———- borçları toplamı —— olduğundan dolayı, munzam teminat olarak düzenlenen bononun işbu —üzerinden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takibe konulabileceği, bu nedenle davacıların — bonodan dolayı davalı bankaya —-borçlu olmadığının belirtildiği, esasen davalı tarafında takip konusu —– asıl alacaktan daha fazla alacağı olduğuna dair savunmasının olmadığı bu nedenle davacının talebi yerinde görülerek davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile,——– sayılı dosyasında takibe konulan —- düzenleme, — vade tarihli, —- bedelli bononun——- kısmı nedeniyle davacının, davalıya BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
KARAR HARCI
2-Alınması gerekli 23.931,80 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 5.982,95 TL harçtan mahsubu ile eksik bakiye 17.948,85 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 32.973,87 TL TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
4-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 6.018,95 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen 2.400,00 bilirkişi ücreti, 165,00 TL posta ücreti olmak üzere toplam 2.565,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından sarfedilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ———Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 09/02/2021