Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/350 E. 2019/279 K. 07.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/350 Esas
KARAR NO : 2019/279

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/03/2017
KARAR TARİHİ : 07/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin antrepo, depoculuk ve nakliye sektöründe faaliyet gösterdiğini, bu kapsamda davalı ürünlerinin müvekkilince taşınması hususunda anlaşma sağlandığını, müvekkilinin, davalı şirketin ürünlerini taşıma hizmetini yerine getirdiği halde davalının ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediğini, 57.816.05 TL alacağın tahsili için İstanbul ———-.İcra müdürlüğünün 2017/7589 esas sayılı dosyası üzerinden takibe geçildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu belirterek davalının itirazının iptaline ve % 20 inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı tarafa usulüne uygun olarak tebligat yapılmış ancak davalı vekili davaya cevap vermemiş olup, mahkememizdeki duruşmalarda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE;
Dava, nakliye hizmetinden kaynaklandığı bildirilen alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine yönelik davalı itirazının İİK.nun 67/1-2 maddesi uyarınca iptaline ilişkindir.
Davacının ; İstanbul ———.İcra Müdürlüğünün 2017/7589 esas sayılı icra dosyası ile 57.816,05 TL’nin tahsili için ilamsız icra takibine başladığı ,davalının süresinde itiraz ettiği ve davanın süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek kanıtlar toplanmak ve bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle sonuçlandırılmıştır.
Taraflara ait deliler toplanmış ve ticari defter ve dayanak belgeleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş ve davalıya ticari defter ve dayanak belgelerini hazır etmesi için HMK 222 maddeler gereğince ihtarlı muhtura tebliğ edildiği halde davalının inceleme günü defterlerini hazır etmediği ve mazerette bildirmediği görülmekle, dosya üzerinden ve davacıya ait ticari defter ve dayanak belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Düzenlenen bilirkişi raporu ve ek raporu gerekçeli ve denetime elverişli bulunmakla hükme esas alınmıştır.
Bu itibarla toplanan deliller, mahkememizce benimsenen bilirkişi raporu ve ek raporu, tarafların iddia ve savunmaları, takip dosyası hep birlikte değerlendirildiğinde;
Davacının ticari defterlerinde aşağıdaki şekilde kayıtlar tespit edilmiştir.
Davacı 21.04.20016 – 28.02.2017 arasında davalı şirkete 160.849,59 TL tutarında ( 44) adet fatura kesmiştir.
Davacı, davalı şirketten 102.442,36 TL tahsil etmiştir.
Davacının takip tarihi itibariyle davalıdan ( 160.849,59 – 102.442,36 ) = 58.407,23 TL alacağının olduğu tespit edilmiştir. ( davacı 57.816,15 TL talep etmiştir. )
Bu durumda davacı takip tarihi itibariyle 58.407,23 TL bakiye alacağını meydana getiren ( 44) adet fatura ve içeriği nakliye hizmetinin, davalı şirkete verildiğini kanıtlaması gerekecektir.
Yine davacıdan alınarak dosyaya konulan ———–dekontlarında, davalı şirketin davacı şirkete ticari defterde görünen ödemeleri yaptığı anlaşılmış olup, bu haliyle yanlar arasında nakliye hususunda akdi ilişki kurulduğu anlaşılmıştır.
Bu durumda uyuşmazlık; davalı şirketin yurt genelinde sattığı tavuk ürünlerini, alıcının gösterdiği adreslere, davacı şirketin mi taşıdığı ve teslim ettiği hususunun tespiti noktasında toplanmaktadır.
Davacı bu hususta, davalı şirketin davacı şirkete yaptığı banka ödeme dekontlarını dosyaya sunmuştur.
Davalı şirket tarafından cari hesap bütünlüğü içerisinde, nakliye hizmetine yapılış ödemeler olduğu, bu ödemelerin davacı şirketin ticari defterlerine, davalı ödemesi olarak kayıt edildiği anlaşılmaktadır.
Davalı taraf ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmemekle, dava konusu taşıma hizmetini, dava dışı bir başka firmaya yaptırdığını, davacı şirketin bu nakliye hizmeti vermediğini ispat edememektedir.
Sunulan davalı çek bordroları ve davalı şirket adıyla yapılan banka ödemeleri, davacı şirketin davalı şirketle taşıma hususunda akdi ilişki kurduğunu ve yaptığı nakliye hizmetine karşılık bu ödemeleri davalı şirketten aldığını açıkça ispat etmektedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 28.03.2012 tarih ve —- esas, —- karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; 6100 sayılı HMK’nın 219.maddesine göre her iki taraf kendi ellerindeki vesikaları ( belgeleri) mahkemeye ibraz etmek zorundadır. Bir davada ispat yükü kendisine ait olan tarafın başka delillerle birlikte karşı tarafın ticari defterlerine de dayandığı, diğer anlatımla, delillerini karşı tarafın ticari defterlerine hasretmediği, dolayısıyla da uyuşmazlığa 6100 sayılı HMK’nın 222/5 maddesindeki özel hükmün uygulanmayacağı durumlarda; karşı tarafın kendi defterlerini mahkemeye ibraz etmesi yada bundan kaçınmasına bağlanması gereken hukuksal sonuçlar, HMK’nın 220 maddesindeki konuya ilişkin genel düzenlemelere tabidir. HMK’nın 220 maddesi, bir tarafın mahkemece kendisine verilen süre içerisinde ilgili belgeyi ibraz etmemesi halinde, mahkemenin o tarafın maksadını gözeterek , diğer tarafın o belgeye ilişkin açıklamasını kabul edebileceğini öngörmektedir. Önemle vurgulanmalıdır ki, bu hüküm tarafından birinin delillerini salt karşı tarafın ticari defterlerine hasretmediği hallerde, ticari defterlerin mahkemeye sunulması bakımından da uygulanır. Diğer anlatımla, belirtilen bu durumda ticari defterlerde HMK nın 220 maddesi anlamında ” vesika” niteliğindedir. Öte yandan ticari defterlerin ispat kuvvetini düzenleyen 6762 sayılı TTK’nın 82. Maddesindeki ( HMK’nın m.222.) hüküm , ” 1-Kati delil ” şeklindeki kenar başlığı ile birlikte değerlendirildiğinde ve aynı kanunun 1474.maddesi uyarınca kenar başlıklarının metne dahil bulunduğu da gözetildiğinde; ticari işlerden dolayı tacirler arasında çıkan uyuşmazlıklarda ticari defterlerin ( maddede gösterilen koşulların mevcut olması kaydıyla,) kesin delil niteliğinde bulunduğunu ön görmektedir. 6102sayılı TTK’nın 64. ( 6762 sayılı TTK’nın 69.vd) maddesi uyarınca da defterlerin yöntemince tasdik ettirmeyen tacirin bu gibi defterleri lehine delil olamaz. Ancak kanuna uygun olarak veya olmayarak tutulmuş olan ticari defterlerin münderecatı, sahibi ve halefleri aleyhinde delil sayılı ( HMK m.222/4)
Davacıya ait, lehine delil niteliği taşıyan ticari defter kayıtlarına göre davacının davalıdan 58.407,23 ÜTL alacaklı olduğu, davalının usulüne uygun olarak yapılan ihtara rağmen ticari defterlerini incelenmek üzere sunmadığı, davalının takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiği görülmekle davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM; Ayrıntıları ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ ile ;
İstanbul ———. İcra Müdürlüğünün 2017/7589 Esas takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin ; 57.816,05 TL üzerinden değişen ve değişecek avans faiz oranları uygulanmak suretiyle devamına,
Davacının alacağı likit olduğundan % 20 inkar tazminatının davalıdan tahsiline,
2-KARAR HARCI
Alınması gereken 3.949,41 TL karar harcının 698,28 TL’si dava açılırken peşin olarak alınmış olduğundan geriye kalan 3.251,13 TL karar harcının davalı taraftan alınmasına,
3-AVUKATLIK ÜCRETLERİ
Davanın kabul edilen 57.816,05 TL üzerinden davada avukatla temsil edilen davacı yararına belirlenen 6.709,77 TL nisbi avukatlık ücretinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
a-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvurma harcı, 698,28 TL peşin harcı, 4,60 TL vekaletname harcının ve davacı tarafça yapılan 204,80 TL tebligat gideri ile 1.500 TL bilirkişi inceleme gideri 1.300 TL ek bilirkişi inceleme gideri olmak üzere toplam olmak üzere toplam 3.739,08 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
b-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olmak üzere karar verildi