Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/34 E. 2019/1080 K. 12.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/34 Esas
KARAR NO: 2019/1080
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 09/01/2017
KARAR TARİHİ: 12/11/2019
Mahkememiz dosyası ile birleştirilmesine karar verilen İstanbul Anadolu -. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —- Esas ve Karar sayılı dosyası;
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 09/03/2017
KARAR TARİHİ: 12/11/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı ile uzun yıllardan beri ticari ilişki içerisinde olduğunu, davalının taşıma işlerinin bir kısmının yapıldığını, karşılığında fatura kesildiğini,—- tarihinde yapılan taşıma işi karşılığında düzenlenen faturanın davalıya gönderildiğini, ancak ödenmediğini, İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğü’nün ——- Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibe haksız ve yersiz olarak itiraz edildiğini belirterek; itirazın iptaline, takibin devamına ve davalı aleyhine %20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından takibe konu fatura alacağının davacı yana ödendiğini, bu durumun ticari defter incelemesi ile ortaya çıkacağını savunarak; davanın reddine ve davacı aleyhine %25 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Birleşen İstanbul Anadolu -. Asliye Ticaret Mahkemesi —- Esas —- karar sayılı dava dosyasında;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı ile uzun yıllardan beri ticari ilişki içerisinde olduğunu, davalının taşıma işlerinin bir kısmının yapıldığını, yapılan işler karşılığında – adet faturanın düzenlendiği, ancak ödenmediğini, İstanbul Anadolu — İcra Müdürlüğü’nün —– Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibe haksız ve yersiz olarak itiraz edildiğini belirterek; itirazın iptaline, takibin devamına ve davalı aleyhine %20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafından birleşen dava yönünden cevap dilekçesi sunulmamış, HMK 128 madde hükmü gereği davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
Asıl ve birleşen dava, İİK’ nun 67/1 maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, İstanbul Anadolu -. İcra Müdürlüğü’nün — Esas sayılı dosyası, İstanbul Anadolu-. İcra Müdürlüğü’nün — Esas sayılı dosyası, mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
İstanbul Anadolu -İcra Müdürlüğü’nün— Esas sayılı dosyası, dosyamız arasına alınmış tetkik edilmiş, dosyanın incelenmesi neticesinde; davacı tarafından davalı aleyhine — TL asıl alacağın yıllık %11,5 oranında ticari temerrüt faizi ile tahsili amacıyla takip başlatıldığı, ödeme emrinin —- tarihinde borçlu davalıya tebliğ edildiği, davalı tarafça icra takibine — tarihinde takibe itiraz edildiği, itiraz üzerine takibin durduğu, asıl davanın yasal bir yıllık süresi içerisinde açıldığı görülmüştür.
İstanbul Anadolu- İcra Müdürlüğü’nün — Esas sayılı dosyası, dosyamız arasına alınmış tetkik edilmiş, dosyanın incelenmesi neticesinde; davacı tarafından davalı aleyhine — TL asıl alacağın yıllık %11,5 oranında ticari temerrüt faizi ile tahsili amacıyla takip başlatıldığı, ödeme emrinin —- tarihinde borçlu davalıya tebliğ edildiği, davalı tarafça icra takibine —-tarihinde takibe itiraz edildiği, itiraz üzerine takibin durduğu, birleşen davanın yasal bir yıllık süresi içerisinde açıldığı görülmüştür.
Mahkememizce davacı yanın ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi amacıyla Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemelerine talimat yazılmış, talimat mahkemesince alınan — tarihli raporda özetle; davacının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, —TL devir borcu ile dava ve takip konusu – adet faturanın toplam bedeli —- TL’nin davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının toplam —TL alacağına karşılık —TL tutarında tahsilat kaydının bulunduğu, davacının —-TL tutarında alacağının bulunduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce alınan talimat raporunda asıl dava ve birleşen davalar yönünden ayrı ayrı değerlendirilme yapılmaması nedeniyle yeniden Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılarak ek rapor alınmasına karar verilmiş, talimat mahkemesince alınan —- tarihli ek raporda özetle; davacının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, davacının asıl dava yönünden takip tarihi itibari ile 1 adet fatura bedeli olan —-TL yönünden alacaklı olduğu, birleşen dava yönünden ise – adet fatura bedeli olan —-TL alacak tutarından — TL bedelli iade faturası bedelinin düşülmesiyle takip tarihi itibari ile toplam —TL alacaklı olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce davalı yanın ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen — tarihli raporda özetle; davalının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, asıl ve birleşen davaya konu faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı tarafından –adet –TL tutarlı iade faturasının düzenlendiği, davalının davacıya toplam — TL borçlu olduğu, asıl dava yönünden davacının —- TL tutarlı fatura nedeniyle alacaklı olduğu, birleşen dava yönünden ise davacının – adet fatura alacağından davalı ödemesi düşüldüğünde toplam —- TL alacaklı olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesinde; davacı tarafça, asıl ve birleşen davalar yönünden davalı tarafa verilen taşıma hizmeti karşılığında düzenlenen fatura bedellerinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalinin talep edildiği; davalı tarafça, asıl dava yönünden takip konusu fatura bedelinin ödendiğinin savunulduğu, birleşen davaya ise cevap verilmeyerek dava dilekçesindeki vakıaların inkar edildiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafça; asıl ve birleşen dosyalara konu – adet fatura düzenlenerek ticari defterlerine kayıt edilmiştir. Ancak salt fatura düzenlenmesi adına fatura düzenleyen kişiyi borçlu kılmaz. Adına fatura düzenlenen kişinin, fatura düzenleyene borçlu sayılabilmesi için öncelikle aradaki akdi ilişkinin ispatlanması, akdi ilişki ispatlandığı takdirde fatura konusu mal veya hizmetin verildiğinin ispatlanması gerekmektedir.
TTK md 21/2 hükmü uyarınca; bir faturayı alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde faturanın içerdiği bilgilere itiraz etme hakkına sahiptir. Aksi taktirde faturanın içeriğini kabul etmiş sayılır. Fatura, düzenleyen aleyhine delil olduğu gibi, kendisi faturayı düzenlemediği halde tebliğinden itibaren sekiz gün içinde itiraz etmeyen aleyhine de delil olabilecektir. Faturaya itiraz, faturanın teslim alındığı tarihten itibaren sekiz gün içinde yapılmalıdır. İtirazın sekiz gün içinde karşı tarafa varması şart değildir. Sekiz günlük süre, hak düşürücü süre veya zamanaşımı süresi değildir. Sadece ispat yükünün yer değiştirmesi açısından önem taşır. Sekiz günlük süre içinde itiraz edildiği taktirde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunu ispat külfeti faturayı veren tarafa ait iken, sekiz günlük sürenin geçmesinden sonra itiraz edilmesi halinde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığını ispat külfeti faturayı alan tarafa ait olur.
Faturayı alan her türlü delille bu külfeti yerine getirebilir. Faturaların tebliğ edildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanamaması ya da kanıtlanıp da süresinde iade edildiğinin borçlu tarafça kanıtlanması halinde, borçlu taraf alacaklının hizmet vermediğini savunmakta ise, faturaya konu hizmetin verildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanması; borçlunun faturaları tebliğ alıp süresinden sonra iade etmesi halinde de faturanın alacaklı tarafça gönderilmesi şeklindeki icabı, borçlunun (faturayı defterine kaydetmemek ve hizmet almadığını savunmak suretiyle), kabul etmemesi ya da borçlunun faturayı kendi defterine kaydetmekle birlikte süresinde itiraz ve iade etmesi halinde hizmetin verildiğini yine alacaklının kanıtlaması gerekeceğinden, bu doğrultuda alacaklının delillerinin toplanıp değerlendirilmesi, şayet borçlunun faturaları kendi defterlerine kaydetmesi (faturaları deftere kayıt öncesinde ya da sonrasında süresi geçtikten sonra itiraz ve iade etmiş olması) halinde alacaklının (hizmet vermiş olsun ya da olmasın) HMK’nın 222. (6762 sayılı TTK’nın 84. ve 85.) maddesi uyarınca alacağını ispatladığının kabul edilmesi gerektiği gözetilmelidir. ——–
Somut olay bakımından ise; asıl dava yönünden davalı tarafça fatura bedelinin ödendiği savunulmuştur. Bu kapsamda davalı tarafça ticari ilişkinin varlığı ve fatura konusu hizmetin verildiği kabul edilerek bedelin ödendiği iddia olunmuştur. HMK’nun 190. Maddesine göre; ispat yükü, özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Bu hali ile; asıl dava yönünden davalı taraf ispat yükünü üzerine almıştır. Davalı taraf her ne kadar ödeme savunmasında bulunmuş ise de; alınan bilirkişi raporlarında ödemeye ilişkin bir kayda rastlanılmadığı gibi, davalı tarafça da fatura konusu bedelin ödendiğine ilişkin herhangi bir yazılı delil de dosyaya ibraz edilmediğinden, davalının ödeme savunmasına itibar edilmemiştir.
Birleşen dava yönünden ise; davalı tarafça süresinde cevap dilekçesi sunulmayarak dava dilekçesindeki vakıaların inkar edildiği kabul edilmiştir. Bu halde davacı tarafça davalı ile aralarındaki ticari ilişkinin varlığının ve fatura konusu hizmetlerin verildiğinin ispatlanması gerekmektedir. Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu, davacı tarafça düzenlenen -adet faturanın davalı yanın ticari defterlerine kayıt edildiği, karşılığında —– TL tutarında iade faturası düzenlendiği, iş bu faturanın davacı defterlerinde —TL olarak kayıtlı bulunduğu, davalı defterlerinde “genel amaçlı virman ödemesi dekontu” açıklaması ile — TL tutarında davacının alacaklandırıldığı, davalı tarafından davacı yana yapılan net ödeme tutarının — TL olduğu, aradaki—- TL tutarındaki fark yönünden iade faturasını düzenleyen davalı kayıtlarının esas alınması gerektiği, iş bu tutarının davacının alacak miktarından düşülmesi gerektiği, her ne kadar davacı tarafça —- tarihli —– bedelli faturanın sehven TL üzerinden talep edildiği belirtilmiş ise de, talimat mahkemesinden alınan —- tarihli bilirkişi raporunda anılan faturanın — TL olarak düzenlendiğini, buna göre yapılan hesaplama ile davacının faturalar nedeniyle —- TL alacak kaydının bulunduğu, icra takibi ile de iş bu tutarın tahsilinin talep edildiği, taleple bağlılık ilkesi uyarınca takibin iş bu tutar üzerinden devam etmesi gerektiği, davalının — tutarlı ödemesinin de düşülmesi sonucunda ticari defter ve kayıtlara göre davacının takip tarihi itibari ile — TL alacaklı olduğu, davalı tarafça dava konusu faturaya itiraz edildiğine ilişkin olarak herhangi bir delilin dosyaya ibraz edilmediği, bu hali ile davalı tarafça faturaya süresinde itiraz edildiğinin kanıtlanamadığı, anılan Yargıtay içtihadında da belirtildiği üzere; davalının dava konusu faturayı ticari defterlerine kayıt etmesinin fatura konusu hizmetin verildiğine karine teşkil ettiği, bu hali ile taraflar arasında akdi ilişkinin kurulduğu, davacının fatura konusu hizmeti davalı tarafa verdiğinin kabulünün gerektiği kanaatine varılmıştır.
Tarafların tacir olduğu, taraflar arasında yapılan işin ticari iş olduğu anlaşılmakla; icra takibi ile talep edilen avans faizinin yerinde olduğu kanaatine varılmıştır. Ancak davacı tarafça takip talebinde ve ödeme emrinde asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %11,50 ve değişen oranlarda avans faizi isteminde bulunmuştur. Bu hali ile davacının talebi HMK md. 26 uyarınca aşılamayacağından (Yargıtay -. Hukuk Dairesi’nin—- Esas—– Karar Sayılı İlamı, Yargıtay — Hukuk Dairesi’nin — Esas — Karar Sayılı İlamı, Yargıtay -. Hukuk Dairesi’nin – Esas — Karar Sayılı İlamı); taleple bağlılık ilkesi gereğince; asıl alacağa takip tarihinden itibaren artan azalan oranlarda uygulanacak ve yıllık %11,50 avans faizi oranını aşmayacak şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
Takibe konu alacağın miktarı kesin ve belirli olduğu gibi hesaplanması bir tespit yapılmasını gerektirmediğinden davalının haksız itirazı nedeniyle alacaklının alacağına geç kavuşmasına neden olduğu kanaatine varılmıştır.
Dosya kapsamından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere Yasa ve Yargıtay İçtihatları gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere bu gerekçe ile asıl davanın kabulüne, birleşen davanın ise kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A. Mahkememiz —— esas sayılı Asıl dava yönünden;
1-A)Asıl dava yönünden,
Davanın KABULÜ İLE;
Sabit olan —-.-TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren artan azalan oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte ve isabet eden takip giderleri ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmek üzere borçlu davalının İstanbul Anadolu – İcra Müdürlüğü’nün —- esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına,
Asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2.Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 621,87 TL’den dava açılırken yatırılan 155,47 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan 466,40 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3.Davacı yatırılan 155,47 TL peşin harç ve 31,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 186,87 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4.Davacı tarafından yapılan 1.500,00 TL bilirkişi ücreti, 163,70 posta gideri olmak üzere toplam 1.663,70 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5.Davalı tarafından yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına
6.Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7.Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
B. Anadolu — Asliye Ticaret Mahkemesi—- esas, — Karar sayılı dosyası yönünden
1-B)Birleşen dava yönünden;
Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
Sabit olan —-.-TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren artan azalan oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte ve isabet eden takip giderleri ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmek üzere borçlu davalının İstanbul Anadolu -. İcra Müdürlüğü’nün —esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına,
Asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2.Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 3.253,14 TL’den icra dosyasında peşin alınan ve dava açılırken mahsup ettirilen 241,26 TL ve dava açılırken yatırılan 582,71 TL olmak üzere toplam peşin harç olarak alınan 823,97 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 2.429,17 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3.Davacı tarafça icra dosyasında ve bu dosyada yatırılan toplam 823,97 TL peşin harç ve 31,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 855,37 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4.İş bu dava yönünden davacı tarafça yapılan 25,00 TL tebligat masrafı olarak yapılan yargılama giderinin davacının davada haklı çıktığı % 99 oranında olmak üzere 24,75 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
5.Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 5.588,55 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6.Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden red edilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 624,08 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul BAM nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.12/11/2019