Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/335 E. 2018/438 K. 12.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/335 Esas
KARAR NO : 2018/438
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 21/03/2017
KARAR TARİHİ : 12/04/2018
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı tarafın muhasebeciliğini yaptığını, ifa ettiği hizmetlerinin karşılığını alamadığını, alacağını sözlü olarak talep etmiş ise de davalı tarafça ödeme yapılmadığını, müvekkilinin alacağını tahsil etmek amacı ile davalı hakkında İstanbul Anadolu 13. İcra Müdürlüğü’nün ……….. Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, davalı tarafın haksız ve kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davalının haksız itirazının iptali ile icra takibinin devamını, %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı adına usulüne uygun tebligat yapılmış ancak herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; talebin ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali olduğu, davacı tarafça davalının muhasebeciliğini yaptığından bahisle hizmet bedelinin tahsilini talep ettiği, davalı tarafça davaya cevap verilmeyerek davanın inkar edildiği anlaşılmıştır. İtirazın iptali davaları bakımından özel olarak görevli bir Mahkeme belirlenmemesi nedeniyle takibe konu alacak bakımından görevli olan Mahkeme itirazın iptali davaları bakımından da görevlidir. Eldeki davamız bakımından davacının davalının muhasebecisi olduğu ve hizmet bedelini istediği anlaşılmaktadır. 3568 Sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Müşavirlik Kanunu’nun 45/4.maddesinde “Birden çok meslek mensubu çalışmalarını; serbest muhasebeci mali müşavirlik veya yeminli mali müşavirlik ortaklık bürosu veya şirket şeklinde birleştirebilirler. Bu bürolarda yapılan faaliyetler ticari faaliyet sayılmaz.” düzenlemesine yer verilmiş ve mali müşavirlik hizmetinin ticari bir faaliyet olmadığı, dolayısıyla da dosyamız davacısının tacir olmadığı, 3568 Sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Müşavirlik Kanunu’na bağlı olarak çalışan bir serbest meslek erbabı olduğu, bu hali ile de dosyamız taraflarından davalısı tacir ise de davalının tacir olmaması nedeniyle 6102 sayılı TTK’nın 4.maddesinde yer alan her iki tarafın tacir olmasına dayanan nisbi ticari dava bulunmadığı gibi taraflar arasındaki hizmetin de TTK’da belirtilen mutlak ticari davalardan da olmadığı, davaya bakma görevinin genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile Mahkememizin görevsizliğine ilişkin olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle davanın HMK nın 115/2. Mad uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3- Yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
Dair davacı vekilinin ve davalının yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğıinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı. 12/04/2018