Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/278 E. 2019/593 K. 21.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/278 Esas
KARAR NO : 2019/593
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 07/03/2017
KARAR TARİHİ: 21/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili davacı ——— tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu ağır bir şekilde yaralandığını ve işbu trafik kazası nedeniyle kalıcı malul hale geldiğini, müvekkili davacının, —- tarihinde saat:——- sularında —— plakalı aracıyla ——– Yolu takiben —- istikametine seyrederken —–yolundan Yan Yola ilk çıkış olan yere geldiğinde; plakası ve markası tespit edilemeyen bir aracın —-Karayolundan Yan Yola birden müvekkilinin aracının önüne kırarak müvekkilinin aracını sıkıştırması nedeniyle, müvekkilinin plakası tespit edilemeyen işbu araca çarpmamak için aracını sağa doğru kırmak zorunda kalması ve yolun sağında bulunan direğe çarpmak suretiyle meydana gelen ve müvekkilinin ağır şekilde yaralanmasına yol açan işbu trafik kazası nedeniyle müvekkilinin kalıcı malul duruma düştüğünü, davacı müvekkili ————- trafikte sıkıştırmak suretiyle kazaya sebebiyet veren aracın ise plakası tespit edilemeden olay verinden kaçtığını işbu aracın plakasının yaklaşık 2 yıldır halen tespit edilemediğini, söz konusu yaralamalı trafik kazası nedeniyle plakası tespit edilemeyen araç sürücüsü hakkında İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının ———- Soruşturma Numarası ile Ceza Soruşturması başlatıldığını, işbu ceza tahkikatı sürecinin halen devam ettiğini, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığımın yine ———- Soruşturma numarasıyla soruşturma başlatılmış olup işbu soruşturma neticesinde müvekkili hakkında ——– Tarihli Ek Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar tesis edildiğini, yan yola girmek için aracını birden müvekkili davacının aracının önüne kıran ve bu surette kazaya sebebiyet veren markası ve plakası tespit edilememiş olan araç, kazaya neden olduğunu ve işbu kaza sonucu müvekkilinin maalesef kalıcı malul hale geldiğini, kazanın meydana gelmesine ve kaza neticesinde müvekkilinin ve aynı araç içindeki kişilerin yaralanmasına tamamen plakası tespit edilemeyen bir aracın sebebiyet vermiş olduğu hususu: gerek müvekkilinin ve aynı araçta bulunan ———–İ adlı diğer müştekilerin vermiş oldukları beyanlar gerekse işbu trafik kazası nedeniyle başlatılmış olan İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturma dosyasından açıkça tüm ayrıntılarıyla ortaya çıkmış olup ancak yapılan tüm araştırmalara rağmen yan yola girmek için aracını birden müvekkilinin aracının önüne kıran ve kazaya sebebiyet veren aracın markası ve plakasının halen tespit edilemediğini, kazaya sebebiyet veren ve bu suretle müvekkili davacının kalıcı maluliyetine yol açan aracın kimliği belirsiz ve plakası henüz tespit edilememiş bir araç olması nedeniyle davacı müvekkilinin maddi (bedensel) zararlarının tazmini yükümlülüğünün——–kapsamına girdiğinden müvekkilinin maddi(bedensel) zararlarının ——-ı tarafından karşılanması gerektiğini, müvekkilinin kaza tarihi itibariyle işverenlikten Aylık Brüt 2.400.-TL maaş ile çalıştığını beyan ile, dava konusu trafik kazası nedeniyle ağır yaralanan ve kalıcı maluliyete uğrayan davacı müvekkili için alacak miktarının da henüz belirsiz olması nedeniyle fazlaya ilişkin dava ve talep hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100.000.-TL (YÜZBİN TL) Maddi Tazminatın haksız fiil teşkil eden kaza tarihi olan 21/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini, yargılama giderlerinin ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
Davalı ———vekili cevap dilekçesinde özetle; Sayın Mahkemede açılmış olan dosyanın KTK. Md. 97 deki dava şartı yerine getirilmediğinden reddi gerektiğini, kuruma başvuru yapıldığını, 15 gün içerisinde kurum tarafından cevap verildiğini, bu aşamada davacı tarafından eksiklikler giderilmeyip dava yoluna gidilmesinin Kanuna aykırılık oluşturduğunu, söz konusu davanın yetki yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, 21/02/2015 tarihinde plakası tespit edilemeyen aracın karıştığı kaza sonucunda davacının malul kaldığını, bu poliçelerden dolayı sorumluluğun, davacının kusuru oranında olmak üzere, yaralanma ve sürekli sakatlık halinde olay tarihi itibariyle kişi başı azami 290.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, teminat limitini bildirmenin davayı kabul anlamında olmadığını, konusunda uzman kişiler tarafından bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini, tazminat hesabının ——sıfatına sahip bir bilirkişi kanalı ile yaptırılması gerektiğini, somut olayda, meydana gelen kazada ölenlerin yakınlarına yapılması gereken destek tazminatı hesabının aktüerya uzmanınca hesaplanması gerekirken, muhasebeci bilirkişiden davacı tarafından yapılan ito planı ve işlemiş faiz miktarının hesabına ilişkin rapor alındığını, davalı vekilinin aktüerya uzmanından rapor alınması gerektiğine dair itirazı üzerinde durulmadan davanın kabulüne karar verildiğini beyan ile, öncelikle söz konusu davanın usul eksiklik bulunması nedeniyle reddini, haksız açılan davanın tümden reddini, mahkemenim aksi kanaatte olması halinde; maluliyet oranının tespiti açısından ———– Kurumundan rapor alınmasını, teminatına girmeyen kazanç kaybı, tedavi gideri, bakım, yol masrafı ve diğer dolaylı zararların tümden reddini, davanın reddedilen kısmı açısından yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa tahmilini, talep etmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat talebine ilişkindir.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, soruşturma dosyası, ———-kayıtları, emniyet araştırmaları, tanık beyanları, mahkememizce alınan bilirkişi raporları ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
Mahkememizin 08/02/2018 tarihli celsesinde dinlenilen tanık ——- beyanında; “ben kaza olduğunda davacının kullandığı aracın sağ arka koltuğunda otururdum, kaza olduğunda hava kararmıştı, yağış yoktu, —— yanyoldan —- istikametine gidiyorduk,——– gelen plakasını göremediğimiz bir araç hızla bulunduğumuz yanyola girmek için manevra yaptı, ——de araç ile çarpışmamak için direksiyonu sağa kırdı ve aydınlatma direğine çarptı, bizim seyrettiğimiz yanyol ikisi de gidiş olmak sureti ile çift şeritliydi, bulunduğumuz yanyolun sağ şeridinde mi seyrediyorduk, sol şeridinde mi hatırlayamadım.” beyanında bulunmuş ve iş bu beyanını imzası ile tevsik etmiştir.
Mahkememizin —– tarihli celsesinde dinlenilen tanık——— beyanında; “kaza sırasında ben de davacı aracındaydım, sağ ön koltukta otururdum, hava kararmıştı, yağış yoktu, ——— istikametine——— yanyolundan seyrediyorduk, bizim gittiğimiz yanyol tek şerittir ancak iki araç yanyana geçebilir, ——– ten bizim bulunduğumuz yanyola bir araç direkt amcamın önüne doğru girdi, önümüze giren araç hızlı seyrediyordu, direk önümüze çıktı, amcam da ona vurmamak için sağa kırdı, direğe çarptı, amcam kurtardığı için önümüze çıkan araç ile temas olmadı, o araç hiç durmadan devam etti.” beyanında bulunmuş ve iş bu beyanını imzası ile tevsik etmiştir.
Mahkememizce davacının maluliyetinin tespit için ——– Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden rapor alınmış, alınan rapor ile 21/05/2015 tarihli trafik kazası nedeniyle Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre davacının %30,2 oranında meslekte kazanma gücü kayıp oranına sahip olduğu, geçici iş göremezlik süresinin altı ay olabileceği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememiz 08/02/2018 tarihli celsesinde dosyanın kusur yönünden bilirkişiye tevdine karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 08/06/2018 tarihli rapor ile özetle; davacı sürücünün trafik kazasının meydana gelmesinde %40 oranında kusurlu olduğu, plakası bilinmeyen araç sürücüsünün %60 oranında kusurlu olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizin 01/08/2018 tarihli ara kararı ile dosyanın aktüerya bilirkişisine tevdine karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 31/08/2018 tarihli rapor ile özetle; davacının geçici iş göremezlik zararının 5.885,70 TL, sürekli maluliyet tazminatı zararının 137.172,46 TL olmak üzere; davacının maddi zararının toplam 143,058,17 TL olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı tarafça sunulan 11/10/2018 tarihli talep arttırım dilekçesi ile 1.000,00 TL olarak talep edilen geçici iş göremezlik tazminatı talebinin 4.885,70 TL daha arttırılarak 5.885,70 TL’ye çıkarıldığı, 99.000,00 TL olarak talep edilen sürekli maluliyet tazminatının 38.172,46 TL daha arttırılarak 137.172,46 TL’ye çıkartılmış, tamamlama harcının ikmal edilmiş, talep arttırım dilekçesinin davalı tarafa tebliğ edilmiştir.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde özetle; davacı tarafça meydana gelen trafik kazası nedeniyle uğranılan maddi zararın tazminin talep edildiği, davalı tarafça başvuru şartının yerine getirilmediği, davanın yetkisiz mahkemede açıldığı, davanın haksız ve mesnetsiz olduğundan bahisle davanın reddinin talep edildiği anlaşılmıştır. Davalı tarafın sigorta başvuru şartına ilişkin itirazı bakımından; davacı tarafça davalı ——– 19/12/2016 tarihinde başvuru yapıldığı görülmekle davalının KTK md 97 hükmü uyarınca başvuru şartına ilişkin itirazı dikkate alınmamıştır. Davalının yetki ilk itirazı bakımından; davanın haksız fiilden kaynaklanan maddi tazminat talebine ilişkin olduğu, bu itibarla zarar gören davacının yerleşim yeri mahkemesinin de yetkili olduğu anlaşılmakla davalının yetkiye ilişkin itirazının mahkememiz ön inceleme duruşması ile reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporlarının denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, davacının maluliyet oranının kaza tarihinde yürürlükte bulunan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre tespitinin yapıldığı, dosya kapsamında alınan kusur raporunun trafik kazası tespit tutanağı, ceza dosyası ve tanık beyanları ile uyumlu olduğu, yapılan aktüerya hesabının yerinde olduğu, davacının yaralanmasına sebep olan kazada %60 oranında kusuru bulunan aracın plakasının tespit edilemediği, bu hali ile 2918 sayılı KTK ve —–Hesabı Yönetmeliği’nin 9/1. Maddesi uyarınca; davacının zararından davalının sorumlu olduğu, davalı ———– yaralanma ve sürekli sakatlık halinde teminat limitinin 290.000,00 TL olduğu, tespit edilen maddi tazminatın teminat limiti içerisinde kaldığı, davacı tarafça davalıya 19/12/2016 tarihinde başvuru yapıldığı, başvuru tarihinden 8 iş günlük süre içerisinde başvuruya yanıt verilmediği, bu nedenle davalının 30/12/2016 tarihi itibari ile temerrüde düştüğünün kabulünün gerektiği, davacı tarafça talep edilen faiz oranın yerinde olduğu, dosya kapsamından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere Yasa ve Yargıtay İçtihatları gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın bu gerekçe ile kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın KABULÜ ile,
Sabit olan 5.885,70 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 137.172,46 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 143.058,16 TL nin temerrüd tarihi olan 30/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 9.772,30 TL’nin davacı tarafından dava açılırken yatırılan 341,55 TL peşin harç, 148,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 489,55 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 9.282,75 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan toplam 341,55 TL peşin harç, 31,40 TL başvurma harcı, 4,60 TL vekaletname harcı ve 148,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 525,55 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.250,00 TL bilirkişi ücreti ve 318,60 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere 1.568,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 14.194,65 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı Davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul BAM nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.21/05/2019