Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/276 E. 2020/300 K. 23.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/276 Esas
KARAR NO: 2020/300
DAVA: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 07/03/2017
KARAR TARİHİ: 23/06/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı————– müvekkili banka arasında imzalanan ————– gereği firmaya taksitli——- kullandırıldığını, davalının da müşterek ve müteselsil kefil olarak sözleşmede imzasının bulunduğunu, kredi borçlarının ödenmemesi üzerine ihtarname keşide edildiğini, buna rağmen ödeme yapılmadığı için———- İcra Müdürlüğü —————- Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından borca faize ve ferilerine itiraz edildiğini, itirazın haksız ve mesnetsiz olduğunu belirterek; itirazın iptali ile takibin devamına ve davalının %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafından davaya süresinde cevap verilmemiş, HMK 128 madde hükmü gereği dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaları inkar etmiş sayılmıştır.
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, ——– İcra Müdürlüğü’nün ——–Esas sayılı dosyası,———– tarihli protokol mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
————İcra Müdürlüğü’nün ———- Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından dava dışı asıl borçlu ve davalı aleyhine ———- kredi alacağı, —— işlemiş faiz, ————- ihtiyati haciz vekalet ücretinin asıl alacağa takip tarihinden itibaren %54 oranında işleyecek temerrüt faizi ile birlikte tahsiline yönelik olarak ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlu davalıya——– tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiği, davalı tarafından ————– tarihinde takibe itiraz edildiği, davanın yasal bir yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Yargılama esnasında taraf vekillerince taraflar arasında protokol imzalanarak borcun taksitlendirildiği, sulh olma ihtimallerinin bulunduğu, bu nedenle protokol ile kararlaştırılan taksit ödemelerinin yapılmasının beklenilmesi talep edilmiş ise de;———— tarihli celsede taraf vekillerince anlaşma sağlanamadığı belirtilerek yargılamaya devam olunması talep edilmiştir.
Taraflar arasında imzalanan ———— tarihli protokolün incelenmesinde; protokolün 1. Maddesi ile protokol tarihi itibari ile borç miktarının toplam ———- olduğunun tespit edildiği, 2. Maddesi ile borcun 24 taksit halinde toplam —– olarak ödeneceğinin kararlaştırıldığı, 3. Maddesi ile 2. Maddede belirlenen ödemelerden ayrı olarak————– tarihinde ——–vekalet ücretinin ödenmesinin kararlaştırıldığı, 4. Maddesi ile 2. Maddede yer alan ödemelerin yapılmaması halinde 5. Maddede düzenlenen temerrüt hükümlerinin uygulanacağının belirtildiği, 5. Maddesi ile iş bu protokolde belirtilen yükümlülüklerden herhangi birinin yerine getirilmemesi halinde protokol ile sağlanan ayrıcalık ve avantajların protokolün imzalandığı tarih öncesine geri dönülerek ortadan kalkacağının ve 1. Maddede belirtilen alacak kalemleri esas alınarak takiplere devam edileceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce uyuşmazlık konularına ilişkin olarak bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen—– tarihli bilirkişi raporunda özetle; takip tarihi itibari ile davacı bankanın ——– alacak,—–işlemiş faiz, ———– ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam———- alacağının bulunduğu, asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren %34,80 oranından temerrüt faizi uygulanabileceği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafça, kredi alacağına istinaden başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalinin talep edildiği; davalı tarafça, süresinde cevap dilekçesi sunulmayarak dava dilekçesindeki vakıaların inkar edildiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı vekilince süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmamış olsa da; gerek davalı tarafça yargılama sırasında sunulan beyan ve dilekçeler gerekse de borca itiraz dilekçesinin değerlendirilmesinde; davalı tarafça kredi borcunun inkar edilmediği, kendisinin temerrüde düşürülmediğinden bahisle borcun muaccel olmadığı, bu nedenle takip başlatılmasının haksız ve mesnetsiz olduğunun savunulduğu anlaşılmaktadır. 6098 Sayılı TBK’nun 586/1 maddesi uyarınca; alacaklı asıl borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden, müteselsil kefil sıfatıyla kefil olan kişiyi takip edebilir. Ancak bunun için borçlunun ifada gecikmesiyle gönderilen ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçlüğü içerisinde bulunması gerekmektedir. Bu hali ile; kefile başvurulabilmesi için, borçlunun ifada gecikmesi tek başına yeterli olmayıp, aynı zamanda borçlu adına çıkarılan ihtarın sonuçsuz kalması veya borçlunun açıkça ödeme güçlüğü içinde olması gerekmektedir. Kanunda ayrıca müteselsil kefile ihtar çekilmesi şartı aranmamakta olup, bu husus yalnızca kefilin takipten önce temerrüde düşürüşmesi ile ilgili bir meseledir. ———- Somut olayda; davacı banka tarafından —- Noterliği’nin ———– tarihli ——-numaralı ihtarnamesi ile dava dışı asıl borçlu ve davalı adına hesap kat ihtarının gönderildiği, ihtarnamenin davalıya —— tarihinde tebliğ edildiği, asıl borçlunun sözleşmede yer alan adresine gönderilen ihtarnamenin ise —– tarihinde bila ikmal iade olduğu görülmüştür. Bu hali ile hesap kat ihtarının dava dışı asıl borçluya ———–tarihinde tebliğ ediliğinin kabulünün gerektiği, ihtarname ile tanınan yedi günlük sürenin sonunda davalı kefile başvuru hakkının doğduğu, kefile gönderilen ihtarnamenin asıl borçluya tebliğ gönderilen ihtarname tebliği tarihinden önce olması nedeniyle, davalı kefilin takip tarihi itibari ile temerrüde düşürüldüğü anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu, taraflarca imzalanan protokol gereği 3. Maddede belirtilen ———- tutarlı ödeme haricindeki ödemelerin davalı tarafından yapıldığının tarafların kabulünde olduğu, ancak protokolün 5. Maddesi ile protokol ile belirlenen yükümlülüklerin herhangi birinin yerine getirilmemesi halinde tanınan ayrıcalıkların ve avantajların protokol tarihi öncesi geri dönülerek ortadan kalkacağının kararlaştırıldığı, davalı tarafça ihtirazi kayıt konulmaksızın imzalanan protokol hükümlerinin yerine getirilmediği, bu hali ile protokol hükümlerine göre belirlenen borcun değil davacının gerçekte var olan borcu üzerinden değerlendirilme yapılması gerektiği, davacı bankanın alacağının ——- asıl alacak, —— işlemiş faiz, ——- ihtiyati haciz ücreti olmak üzere toplam——– olarak tespit edildiği, asıl alacak miktarına takip tarihinden itibaren %34,80 oranında temerrüt faizi uygulanabileceği, davalı tarafça yapılan ödemelerin takipten ve davadan sonra olması nedeniyle icra müdürlüğünce infaz aşamasında değerlendirilmesi gerektiği, takip konusu alacağın likit olduğu, yargılamayı gerektirmediği, bu hali ile davalı aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Her ne kadar davacı tarafça davadan önce —— kısmi ödeme yapıldığından bahisle takibin ———– üzerinden devamına karar verilmesi talep edilmiş ise de; bu husus gerekçeli karar yazım aşamasında anlaşılmış olup, kısa karar ile gerekçeli karar çelişkili olamayacağından aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Sabit olan——- asıl alacak, —- işlemiş faiz —– ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam —– alacağın, asıl alacak olan ———– takip tarihinden itibaren %34,80 oranında uygulanacak temerrüt faizi ile ve isabet eden takip giderleri ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmek üzere borçlu davalının ——- İcra Müdürlüğü’nün —————- esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin belirtilen şekilde devamına, aşan istemin reddine,
Davalı tarafça yargılama sırasında yapılan ödemelerin icra müdürlüğünce infaz aşamasında değerlendirilmesine,
Asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2.Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 3.458,60-TL’den dava açılırken yatırılan 514,58.-TL harcın ve icra müdürlüğüne yatırılan 269,59.-TL peşin harç olmak üzere toplam 784,17.-TL Peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan 2.674,43.-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3.Davacı tarafından yatırılan 784,17.-TL peşin harç ve 31,40.-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 815,57.-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4.Davacı tarafından yapılan 600,00 TL bilirkişi ücreti, 69,00.-TL posta gideri olmak üzere toplam 669,00.-TL yargılama giderinin davada haklı çıktığı % 94 oranında olmak üzere 604,14-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5.Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6.Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 7.382,03.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7.Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden red edilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 3.286,82.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8.Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde ———————nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.23/06/2020