Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/265 E. 2018/1343 K. 25.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/265 Esas
KARAR NO : 2018/1343
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 07/05/2016
KARAR TARİHİ : 25/12/2018 (Tefhim Tarihi)
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili İzmir Nöbetçi ATM’ye hitaben verdiği dava dilekçesinde özetle; 06/08/2015 tarihinde——– sevk ve idaresindeki—– plakalı otobüsün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu aracın devrildiğini, meydana gelen kazada yolcu olarak bulunan müvekkilinin yaralandığını ve çalışma gücü kaybı oluştuğunu, davaya konu aracın davalı … nezdinde sigortalı bulunduğunu, bu nedenle müvekkilinin maddi zararının karşılanması gerektiğini, ayrıca müvekkilinin davaya konu kaza nedeniyle birden çok kez ameliyat geçirdiğini, dalağının alındığını ve vücudunun farklı yerlerine platin takıldığını, bu tedavi sürecinde çalışmasının mümkün olmadığını ve kazanç kaybı oluştuğundan bahisle maddi zararının tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin merkezinin Ümraniye’de bulunması nedeniyle —— ATM’nin yetkili olduğundan bahisle yetki itirazında bulunduğunu, davaya konu taleplerin zamanaşımına uğradığını, kazadaki kusur oranlarının belirlenmesi gerektiği, maluliyetinin ATK tarafından belirlenmesi gerektiği ve davaya konu kazaya karışan araçta yolcu olan davacının emniyet kemeri takmayarak seyahat etmiş olduğundan bahisle öncelikle yetki itirazının kabul edilerek yetkisizlik nedeniyle ve esastan davanın davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın tevzi edildiği İzmir 2. ATM tarafından yapılan yargılama sırasında davacının maluliyetine ilişkin olarak——- Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından düzenlenen —— tarihli raporda özetle; davacının maluliyetinin %32 olduğu ve tıbbi iyileşme süresinin 270 gün olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
İzmir 2. ATM’nin —– tarihli ——– Esas ve Karar sayılı ilamı ile davalı sigortanın yetki itirazının kabulüne karar verilerek dosyanın Mahkememize gönderildiği görülmüştür.
Mahkememizce kazadaki kusur oranı ile davacının maddi zararına ilişkin olarak alınan bilirkişi heyet raporunda özetle; davacının yolcu olarak bulunduğu otobüs şoförünün kazada tam ve asli kusurlu olduğu, yolcuların herhangi bir kusurunun bulunmadığı, davacının dava dışı ——- Sigorta tarafından her ne kadar kısmi ödeme yapılmış ise de teminat limitinin tamamının ödenmiş kabul edilmesi gerektiği bu hali ile davacının davalıdan talep edebileceği tazminat miktarının ——- TL olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; talebin trafik kazası nedeniyle doğan maddi tazminat olduğu, davacı tarafın yolcu bulunduğu otobüsün karıştığı kaza nedeniyle yaralandığından bahisle tazminat talebinde bulunduğu, davalı tarafça davanın öncelikle zamanaşımına uğradığının savunularak reddine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür. Öncelikle davalının zamanaşımı iddiası bakımından; kazanın 06/08/2015 tarihinde meydana geldiği, davanın 07/05/2016 tarihinde açıldığı, kaza tarihinden itibaren 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı dikkate alınarak davalının zamanaşımı itirazı reddedilmiştir. Davalıya sigortalı aracın kusur durumu bakımından da; ceza yargılaması sırasında ATK’dan alınan kusur raporunda sürücü ———- asli, araçta yolcu olarak bulunanların ise kusursuz olduğu kanaatine varıldığı, Mahkememizce alınan kusura ilişkin bilirkişi raporunun ceza yargılamasında alınan rapor ile uyum içerisinde olduğu, bu hali ile davalıya sigortalı aracın kusurlu olduğu ve davacının maddi zararından sorumlu olduğu anlaşılmıştır. Davacının maddi zararı bakımından düzenlenen aktüer raporunun denetime ve hüküm vermeye elverişli olduğu, kazaya karışan aracın otobüs olması nedeniyle sıralı sorumluluk ilkesi uyarınca ilk sorumluluğun zorunlu taşımacılık mali sorumluluk sigortacısına ait olduğu, davacı tarafın dava dışı taşımacılık sigorta şirketi ile suh olduğunu beyan ettiği ve davacıya kısmi ödeme yapıldığı, her ne kadar dava dışı şirket tarafından kısmi ödeme yapılmış ise de, sulh olunduğu dikkate alındığında davacının teminat limitinin ödenmeyen kısmından vazgeçtiğinin kabulü gerektiği, ancak dosyamız davalısı bakımından sorumluluğun teminat limitini aşan kısma ilişkin olduğu, bu hali ile de davacının zararının 158.648,96 TL olduğu, davacı tarafça davanın ıslah edildiği, her ne kadar kazaya karışan araç ticari ise de davacı tarafça ıslah dilekçesi ile yasal faiz talep edildiği de dikkate alınarak davanın kabulü ile tazminat miktarına yasal faiz işletilmesine karar vermek gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
158.648,96 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2- Alınması gereken karar ve ilam harcı 10.837,31 TL olduğundan peşin alınan 29,20 TL harcın ve 535,00 TL ıslah harcının mahsubu ile eksik kalan 10.273,11 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 15.441,92 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4- Davacı tarafça iş bu dava için yapılan 29,20 TL peşin harç, 535,00 TL ıslah harcı, 1200,00 TL bilirkişi ücreti ile 263,25 TL tebligat ve posta giderinden ibaret toplam 2027,45 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5- Davacı tarafça yatırılan gider avansından kararın tebliğ gideri karşılandıktan sonra arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 25/12/2018