Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/259 E. 2019/172 K. 19.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/259 Esas
KARAR NO : 2019/172

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/03/2017
KARAR TARİHİ : 19/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dilekçesinde özetle; davalı şirketin —– Bedelli, 11.11.2016 Tarihli, —- Sıra No’lu,—- Bedelli, —- Tarihli, —- Sıra No’lu, ——– Bedelli, —-Tarihli, —- Sıra No’lu,— Bedelli,—- Tarihli,— Sıra No’lu, —-Bedelli, — Tarihli,—– Sıra No’lu toplam 5 adet faturadan kaynaklanan cari hesap bakiyesinden dolayı borçlu olduğunu, alacağın tahsili amacıyla İstanbul Anadolu —–. İcra Mdürülüğünün —- Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığının, itiraz edilmesiyle takibin durdurulduğunu bildirmektedir, arz ve izah edilen nedenlerle itirazın iptaline ve takibin devamına, davalı tarafın %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı cevap dilekçesinde özetle; takibe dayanak gösterilen —– bedelli — tarihli —- sıra nolu, — bedilli — tarihli — sıra nolu 2.006,00 TL bedelli —– tarihli —- sıra nolu,—– bedelli —- tarihli —- sıra nolu, —-bedelli — tarihli —-sıra nolu fturalar alacağa konu edilmişsi de mezkur faturlardan sadece — tarih — nolu — bedelli faturanın davalıya tebliğ edildiğini, diğer faturaların tebliğ edilmediğini bildirmektedir. Davacının davalı için üretimini gerçekleştirdiği separatör ürünlerin bazı partilerinde kabulü mümkün olmayacak derecede ayıpların mevcut olduğunu, ——— tarih ve — fatura no ve — tarih ve — nolu faturalarla toplam 15.814,36 TL bedel ödenerek satın alınan ürünlerin davalı şirkete tesilm edildikten sonra kullanım aşamasına gelindiğinde yapıştırma işlemlerinin hatalı olduğunu ve hatanın %100 üretim kaynaklı olduğunun tespit edildiğini, bu hususta sözlü ve yazılı ihbarda bulunduklarını, ayıplı ürün örneklerinin davacı şirket yetkilisine elden teslim edildiğini ancak olumlu yada olumsuz dönüş alamadıklarını, davacının ayıplı ürün örneklerinin dıavacı şirket yetkilisine elden teslim edildiğini ancak olumlu yada olumsuz dönüş alamadıklarını davacının ayıplı ürün ifa etmiş olmasından dolayı davalı şirketin üretimini durdurmak zorunda kaldığını ve ticari zarara uğradığını, bekleyen siparişlerin teslim edilemediğini belirtmektedir. Akabinde davacı tarafa Kadıköy —. Noterliği’nin 30.012017 tarih ve — yevmiye sayılı ihtarnamesinin keşide edildiğini ve ayıplı ifa nedeniyle seçimlik hak olarak ayıplı ve kullanılamayan ürünler için ödenmiş bulunan 15.814,36 TL’nin kendisine iade edilmesinin istendiğini ancak talebin yerine getirilmediğini ifade etmektedir. Arz ve izah edilen nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, cari hesaptan doğan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları saptanarak tahkikat aşamasına geçilmiş, tarafların bildirdiği tüm deliller toplanmak suretiyle bilirkişi raporu alınmıştır.
Dava konusu icra dosyası incelendiğinde, davacının davalı hakkında 01/02/2017 tarihinde cari hesaba dayalı olarak 24.534,40 TL asıl alacak üzerinden icra takibi başlatmış olduğu, davalının yasal sürede borca itirazı ile takibin durduğu, iş bu davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Mali müşavir tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda ise özetle; davacı defterlerine göre cari hesap borç bakiyesinin 24.534,40 TL olduğu, davalı defterlerine göre cari hesaptan doğan alacak bakiyesinin 2.405,00 TL olduğu, taraf defterleri arasındaki farklılığın davalı defterlerinde olmayan — numaralı — bedelli, — numaralı — bedelli, — numaralı — bedelli, — numaralı — bedelli, — numaralı — bedelli faturalardan kaynaklandığını, — numaralı faturanın davacının cevap dilekçesi ile kabul edildiğini, — numaralı faturaların teslim alan kısımlarında sadece imza bulunduğunu,– numaralı faturanın — firmasına ait teslim belgesi sunulduğunu ancak teslim belgesinde — içeriğine ait bilgi bulunmadığını belirtmiştir.
Davacı vekili, müvekkili şirket muhasebesinden alınan bazı bilgilerin hatalı olarak alınmasından dolayı — numaralı 9.440,00 TL bedelli faturanın teslim alındığının sehven iletildiğini, söz konusu faturanın müvekkiline teslim edilmediğini bildirmiştir.
Davacı vekilince dosyaya sunulan fatura asıllarının tetkikinde teslim alan kısımlarında imza olmakla birlikte isim olmaması nedeniyle davalıya isticvap çıkartılması yönündeki arar karardan dönülmüştür.
Mahkemece toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda; Davanın, cari hesaptan doğan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı taraf cari hesabı oluşturan 1 adet faturayı kabul ederek ve 9.440,00 TL cari hesap borcu olduğunu ikrar etmiştir. Davacı vekili her ne kadar muhasebesel bir hatadan dolayı sehven —– numaralı faturayı kabul ettiklerini, yaptıkları maddi hatayı düzelterek 9.440,00 TL bedelli faturayı tebliğ ve teslim almadıklarını beyan etmiş ise de maddi bir hatadan kaynaklandığı sabit olmadıkça ikrardan dönülemez kuralı gereği davalı vekilinin maddi hatayı ispat edemediği gözetilerek maddi hata beyanına itibar edilmemiştir. Davalı tarafın ——– numaralı —– bedelli, ——– numaralı —- bedelli,—- numaralı 2.360,00 TL bedelli, —— numaralı —– bedelli faturaları kabul etmediği, dolayısıyla uyuşmazlığın bu faturalardan kaynaklandığı, söz konusu faturanın davalı defterinde de kayıtlı olmadığı, ayrıca bu faturaların teslim alan kısmının imza olduğu ancak isim olmadığı, dolayısıyla davacının uyuşmazlık konusu faturaya konu malı teslim ettiğini ispat edemediği, dolayısıyla davacının yalnızca 9.440,00 TL cari hesap alacağına yönelik davasını ispat etmiş olduğu, fazlaya ilişkin iddiasını ispat edemediği, bunun yanında alacağın likit olması nedeniyle davacının icra inkar tazminatı talebinde haklı görüldüğü anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1.Davanın KISMEN KABULÜ ile ;
Davalının İstanbul Anadolu ——- İcra Müdürlüğünün —– Esas sayılı takibe yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 9.440,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faiz uygulanmasına,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2.Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile kabul edilen asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
KARAR HARCI
2-Alınması gerekli 644,84 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 418,99 TL harçtan mahsubu ile eksik bakiye 225,85 TL nin davalıdan tahsiline, hazineye irad kaydına,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
4-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 454,99 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen 800,00 TL bilirkişi ücreti, 116,35 TL posta ücretinin toplamında 916,35 TL’nin davanın kabul red oranı gözetilerek 352,58 davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan 563,77 TL ‘nin davacı üzerine bırakılmasına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olmak üzere karar verildi.