Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/236 E. 2021/1386 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/236 Esas
KARAR NO: 2021/1386
DAVA: Tazminat
DAVA TARİHİ: 15/08/2016
KARAR TARİHİ: 16/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili —hamilelik sürecinin takip edilmesi amacıyla —- başvurduğunu, hastaneye bağlı olarak çalışan —tarafından müvekkilinin gebelik sürecinde sürekli kontrollerinin yürütüldüğünü, müvekkilinin doğumunun da—- tarihinde yaptırıldığını, ancak küçük—–olarak dünyaya geldiğini, hamilelik sürecinde müvekkillerine sürekli olarak küçüğün vücudundaki sıvının çok fazla olduğunun ve öleceğinin söylendiğini, ancak doğumdan sonra sekiz ay sonra vücuttaki sıvı miktarının azaldığını ve normale döndüğünü, doktorun aslında geçecek olan bir hastalık üzerine yoğunlaştığını, küçüğün — olduğunu tespit edebilecek iken tespit edemediğini, ailenin küçüğün — olduğunu hamilelik sürecinde öğrenemediğini, müvekkiline — testleri yapıldığını, ancak doktorun—- tespit edemediğini, ailenin gebeliği sonlandırma hakkı varken bu haklarını —– özensiz ve tedbirsiz aydınlatma yükümlülüğüne aykırı hareketleri neticesinde kullanamadığını, doktorun aydınlatma yükümlülüğünü yerine getirmediğini, bu yükümlülüğün yerine getirildiğinin hekim tarafından ispat edilmesi gerektiğini, — kapsamında Davalının sorumluluğu bulunduğundan doktorun mesleki faaliyeti nedeni ile vermiş olduğu zararın geriye dönük — teminat altına alındığı için davalı sigorta şirketine yönlendirildiğini, belirterek;—— maddi tazminatın fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı yana dava dilekçesi — tarihinde tebliğ edilmiş olup, davalı vekilince yasal süresinden sonra —- tarihinde sunulan cevap dilekçesinde özetle; görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davacının — takibinde sigortalı hekim tarafından takip edildiği döneme ilişkin tüm test ve tetkiklerin eksiksiz yapıldığını, sigortalı hekimin hastayı —– nedeniyle ileri tetkik merkezine yönlendirdiğini, hastaya ——- önerildiğini, davacının hekimin yönlendirmesi ile —— tarafından muayene edilerek bilgilendirildiğini, davacının yaş itibariyle riskli bölgede yer alması nedeniyle çocukta—- riskinin yüksek olduğu ifade edilerek kesin tanı için —–önerildiğini, ancak davacının —— yaptırmak istemediğini, davacının hastane kayıtlarının celbinin gerektiğini, davacının tazminat taleplerinin dayanaksız ve fahiş olduğunu savunarak; davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, davalı vekilinin işbu beyanları HMK md 128. Uyarınca inkar kapsamında değerlendirilmiştir.
Davanın ilk olarak açıldığı —– Sayılı görevsizlik kararı ile dosya mahkememize gönderilmiş ve yukarıda belirtilen esas numarasına kaydı yapılarak yargılamaya devam edilmiştir.
Dava, hekimin mesleki faaliyeti nedeniyle verdiği zararlara bağlı olarak sigorta şirketine karşı açılan maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, ibraz edilen tüm deliller, hastane kayıtları, — alınan bilirkişi raporları ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
—- Tarafından düzenlenen — incelenmesinde; poliçenin—arasında geçerli olduğu, sigortalının —- olduğu, teminatın maddi ve manevi tazminat ile yargılama giderleri için geçerli olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce uyuşmazlık konularına ilişkin olarak bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen — tarihli raporda özetle; sigortalı—- tetkikinde bebeğe ait anomali tarif etmesine rağmen ve yine ——– bir kez daha vurgulamışken hastanın ileri yaşı ve — anomaliler tespit edilmesine rağmen amniyosenteze yönlendirilmediğinden ve aileye bilgilendirme yapılmadığından dolaya sigortalının davacıyı —- açısından aydınlatma ve teşhis etme sorumluluğunu yerine getirmemiş olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce gelen yazı cevapları ve davalı yanın itirazlarının değerlendirilmesi için, bilirkişi heyetine —— eklenmek suretiyle ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen—tarihli raporda özetle; davacı gebenin dosyada mevcut belgelere göre gebeliğin sonlandırılması imkanının olduğu ——-hastanede muayene olduğu, tüm muayeneler sonucunda bebekte anormallik saptandığının aşikar olduğu, —saptanmasının tek başına amniyosentez veya —endikasyonu olduğunu, bu bilginin temel tıp bilgisi olduğu, — sonucunda önerilmediğinin ihtimal dışı olduğu, davacı gebenin yaşından dolayı — açısından tarama testi istenmesinin yer olmadığı, —– tarama testinden çok daha detaylı ve doğru sonuç veren bir yöntem olduğu, —-nedeni olduğu, hekimin tüm muayenelerinde ayrıntılı ultrason istediği, davacı gebenin —- başvurmasının durumun farkında olduğunu gösterdiği, davacı gebenin üniversiteye gitmesinin takip olduğu hekim tarafından yönledirildiğini gösterdiği, hekim tıbbi uygulamalarında bir kusur veya ihmal olmadığı kanaatine varıldığının bildirilmiştir.
Bilirkişi — tarafından sunulan ayrık raporda ise; gebelik takibinde kayıtlarda anomali saptandığı, hastanın yaş faktörünün —- olduğu, doktorun hastayı bu konuda bilgilendirdiğine dair onam formu ile hastanın —- yönlendirmeyi kabul edip etmediğine dair imzasının alınması gerektiği, ancak dosya kapsamın hastanın bilgilendirildiğine dair —- yönlendirildiğine veya amniyosentez yapıldığına dair herhangi bir kaydın dosyada mevcut olmadığı, bu nedenle hekimin kusurlu olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce gelen yazı cevapları ile taraf vekillerinin itirazları değerlendirilmek suretiyle bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen —- tarihli ek raporda özetle; dosyaya sunulan kök rapordaki görüş ve kanaatlerinin değiştirecek bir durumun söz konusu olmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacılar tarafından, davalı yana sigortalı hekimin müvekkillerini —hususunda yeterli aydınlatmada bulunmadığı ve gerekli testleri yaptırmadığından bahisle uğranılan maddi ve manevi zararların tahsilinin talep edildiği; davalı tarafından, davanın reddinin savunulduğu anlaşılmıştır.
Hekim ile hasta arasındaki ilişki vekalet akdi mahiyetinde olup, Borçlar Kanunu’nun vekalet akdini düzenleyen ——– uyarınca, vekil vekâlet görevine konu işi görürken yöneldiği sonucun elde edilmemesinden sorumlu değil ise de, bu sonuca ulaşmak için gösterdiği çabanın, yaptığı işlemlerin, eylemlerin ve davranışların özenli olmayışından doğan zararlardan dolayı sorumludur. Vekilin sorumluluğu, genel olarak işçinin sorumluluğuna ilişkin kurallara bağlıdır. Vekil işçi gibi özenle davranmak zorunda olup, en hafif kusurundan bile sorumludur. —– O nedenle, doktorun meslek alanı içinde olan bütün kusurları, hafif de olsa, sorumluluğun unsuru olarak kabul edilmelidir. Doktor hastasının zarar görmemesi için, mesleki tüm şartları yerine getirmek, hastanın durumunu tıbbi açıdan zamanında ve gecikmeksizin saptayıp, somut durumun gerektirdiği önlemleri eksiksiz biçimde almak, uygun tedaviyi de yine gecikmeden belirleyip uygulamak zorundadır. Asgari düzeyde dahi olsa, bir tereddüt doğuran durumlarda bu tereddüdünü ortadan kaldıracak araştırmalar yapmak ve bu arada da koruyucu tedbirleri almakla yükümlüdür. Gerçekten de müvekkil — mesleki bir iş gören doktor olan vekilden tedavinin bütün aşamalarında titiz bir ihtimam ve dikkat göstermesini beklemek hakkına sahiptir. Gereken özeni göstermeyen vekil, —– maddesi hükmü uyarınca vekaleti gereği gibi ifa etmemiş sayılmalıdır.
—- yayımlanıp yürürlüğe giren ——–araştırma dahil, sağlık alanında herhangi bir müdahalenin ilgili mesleki yükümlülükler ve standartlara uygun olarak yapılması gerekir” düzenlemesi mevcuttur. —— yazılı olan veya yazılı olmayan meslek kurallarına uygun müdahaleyi güvence altına almaktadır. Ayrıca, uygulamanın tedavi ya da yaşam kalitesinin yükseltilmesi amacına yönelmesinin zorunlu olduğu belirtilmektedir. Burada kastedilenin tıbbi standartlar olduğu konusunda bir duraksama bulunmamalıdır. Yine—- alanında herhangi bir müdahale, ilgili kişinin bu müdahaleye özgürce ve bilgilendirilmiş bir şekilde muvafakat etmesinden sonra yapılabilir. –Bu kişiye, önceden, müdahalenin amacı ve niteliği ile sonuçları ve tehlikeleri hakkında uygun bilgiler verilecektir—- muvafakatini her zaman serbestçe geri alabilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
—–, hastanın sağlık durumu ve konulan tanı, önerilen tedavi yönteminin türü, başarı şansı ve süresi, tedavi yönteminin hastanın sağlığı için taşıdığı riskler, verilen ilaçların kullanılışı ve olası yan etkileri, hastanın önerilen tedaviyi kabul etmemesi durumunda hastalığın yaratacağı sonuçlar, olası tedavi seçenekleri ve riskleri konularında aydınlatır. Yapılacak aydınlatma hastanın kültürel, toplumsal ve ruhsal durumuna özen gösteren bir uygunlukta olmalıdır. Bilgiler hasta tarafından anlaşılabilecek biçimde verilmelidir. Hastanın dışında bilgilendirilecek kişileri, hasta kendisi belirler. Sağlıkla ilgili her türlü girişim, kişinin özgür ve aydınlatılmış onamı ile yapılabilir. Alınan onam, baskı, tehdit, eksik aydınlatma ya da kandırma yoluyla alındıysa geçersizdir.“ denilmiştir.
—– hastanın, modern tıbbi bilgi ve teknolojinin gereklerine uygun olarak teşhisinin konulmasını, tedavisinin yapılmasını ve bakımını istemek hakkına sahip olduğu, tababetin ilkelerine ve tababet ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı veya aldatıcı mahiyette teşhis ve tedavi yapılamayacağı; bilgilendirmenin kapsamı başlıklı —-, hastaya; a) Hastalığın muhtemel sebepleri ve nasıl seyredeceği, b) Tıbbi müdahalenin kim tarafından nerede, ne şekilde ve nasıl yapılacağı ile tahmini süresi, c) Diğer tanı ve tedavi seçenekleri ve bu seçeneklerin getireceği fayda ve riskler ile hastanın sağlığı üzerindeki muhtemel etkileri, ç) Muhtemel komplikasyonları, d) Reddetme durumunda ortaya çıkabilecek muhtemel fayda ve riskleri, e) Kullanılacak ilaçların önemli özellikleri, f) Sağlığı için kritik olan yaşam tarzı önerileri, g) Gerektiğinde aynı konuda tıbbî yardıma nasıl ulaşabileceği hususlarında bilgi verileceği; 18. maddesinde ise, ”Bilgi, mümkün olduğunca sade şekilde, tereddüt ve şüpheye yer verilmeden, hastanın sosyal ve kültürel düzeyine uygun olarak anlayabileceği şekilde verilir. Hasta, tıbbi müdahaleyi gerçekleştirecek sağlık meslek mensubu tarafından tıbbi müdahale konusunda sözlü olarak bilgilendirilir. Bilgilendirme ve tıbbi müdahaleyi yapacak sağlık meslek mensubunun farklı olmasını zorunlu kılan durumlarda, bu duruma ilişkin hastaya açıklama yapılmak suretiyle bilgilendirme yeterliliğine sahip başka bir sağlık meslek mensubu tarafından bilgilendirme yapılabilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Özetle hekim, görevini özenle yerine getirmeli ve hastanın bilgi alma hakkı kapsamında onu aydınlatmalıdır. Somut olayda, hekimin —– teşhise yönelik bir hatasının veya bu anomaliyi teşhise yönelik imkanlar konusunda hastayı aydınlatmamasının sorumluluğunu doğuracağı izahtan varestedir.
Davacılardan anne ve baba, dava dışı hekimin kusurlu davranışı sebebiyle, anne karnındaki bebekte var olan ——– tespit edilemediğini, kürtaj haklarının ellerinden alındığını ileri sürmektedir.
Dosya kapsamında celp olunan hastane kayıtlarına ve alınan bilirkişi raporlarına göre, davacı —– tarihinde yapılan——-yedi hafta üç günlük canlı gebelik teşhisi konulduğu, gebelik takibinin sigortalı ihbar olunan hekim tarafından yapıldığı, davacının gebelik tarihinde — yaşında olduğu, yapılan ilk epikrizlerinde yaş faktöründen dolayı gebeliğin doktor tarafından yüksek riski gebelik olarak tanımlandığı, — yaş ve üstü gebeliklerde tarama testlerinin istenilmesine yer olmadığının ve doğrudan —– önerilmesi gerektiğinin dosya kapsamında alınan bilirkişi raporları ile sabit olduğu, davacının — tarihli muayenesinde—- haftalık gebe olduğu, sigortalı hekimin muayenesi sonucunda yapılan yönlendirme ile Radyoloji doktorundan alınan —— yokluğu ve ense kalınlığının üst sınırlarda çıktığının görüldüğü, bu bulguların —— riski gösteren belirtiler olduğu ve ——yapılması gerektiği, bu işlemin —uygulandığı, davacı gebenin aynı tarihte —- başvurduğu, davacı gebenin sigortalı hekim tarafından yapılan daha sonraki kontrollerinde de —- tespit edildiği, — tarihindeki muayene sonucu yapılan — olmadığı ve — değerlendirildiği, bu muayeneden üç gün sonra —- tarihinde davacı gebenin farklı bir hastane muayene olduğu, bu muayene sonrasında yapılan — gebe olduğunun ve —- saptandığının görüldüğü, davacı gebenin —- tekrar üniversite hastanesine giderek muayene olduğu, bu haftaların anomali taramasının yapıldığı haftalar olduğu, davacı gebenin —- olduğu, muayene sonucu yapılan —– sakatlıklar tespit edildiği, bir gebelikte gebeliğin sonlandırılması gereken sınırın —Hafta olduğu, davacı gebenin —- hastanede muayene olduğu, tüm bu muayeneler sonucunda bebekte —- saptandığı, davacının sigortalı hekim tarafından yapılan muayenelerde kısa süre sonra farklı hastanelerde ve —- hastanelerde muayene olmuş olmasının, davacı gebenin anılan hastanelere sigortalı hekim tarafından yönlendirildiğini gösterdiği, sigortalı hekimin kendisi tarafından veya çalıştığı hastane tarafından yapılamayacak —– tetkiki ile ilgili olarak hastadan yazılı onam almasının kendisinden beklenemeyeceği, —- tetkiklerin yapılması ve bunların sonuçları hakkındaki aydınlatmanın tetkiki yapacak olan —-tarafından yapılması gerektiği, sigortalı hekimin tıbbi uygulamalarında herhangi bir kusur veya ihmalin tespit edilemediği kanaatine varılmıştır.
Dosya kapsamında tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere —– gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın bu gerekçe ile reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davacıların maddi ve manevi tazminat istemine yönelik davanın REDDİNE,
2.Alınması gerekli 59,30 TL karar ve ilam harcının, davacılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3.Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4.Davalı tarafından yapılan 1.700,00.-TL bilirkişi ücreti ve 11,00.-TL posta gideri olmak üzere toplam 1.711,00.-TL yargılama giderinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
5.Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, maddi tazminat davası yönünden reddedilen 1.000,00.-TL dava değeri üzerinden, karar tarihinde yürürlülükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/2. madde hükmü gereğince, davalı yararına belirlenen 1.000,00.-TL avukatlık ücretinin davacılardan tahsili ile davalıya verilmesine,
6.Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, davacı Neşe Ustaömer yönünden reddedilen manevi tazminat davası yönünden, 75.000,00.-TL dava değeri üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 10. Madde hükmü gereğince, davalı yararına belirlenen 5.100,00.-TL avukatlık ücretinin davacı —– tahsili ile davalıya verilmesine,
7.Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, davacı —– yönünden reddedilen manevi tazminat davası yönünden, 75.000,00.-TL dava değeri üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 10. Madde hükmü gereğince, davalı yararına belirlenen 5.100,00.-TL avukatlık ücretinin davacı —– tahsili ile davalıya verilmesine,
8.Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, davacı —— yönünden reddedilen manevi tazminat davası yönünden, 75.000,00.-TL dava değeri üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 10. Madde hükmü gereğince, davalı yararına belirlenen 5.100,00.-TL avukatlık ücretinin davacı —– tahsili ile davalıya verilmesine,
9.Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacılar Vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde —- nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. 16/12/2021