Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/221 E. 2021/1104 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/221 Esas
KARAR NO: 2021/1104
DAVA: Tazminat
DAVA TARİHİ : 20/09/2016
KARAR TARİHİ : 21/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının —-adına yargılama yapmaya görevli ve yetkili —– yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
DAVA :
Davacı vekili Tüketici Mahkemesi’ne hitaben verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı —-yazılı sözleşme imzaladıklarını, sözleşme gereğince —— davalı tarafından alıcı davacıya satışının öngörüldüğünü, sözleşme bedelinin davacı tarafından protokol ekinde bulunan çekler ve taşınmaz ile ödendiğini, sözleşme konusu dükkanın —-sonunda alıcıya teslim edileceğini yine en geç —- tarihine kadar —– sözleşmesinin yapılıp alıcıya teslim edileceğinin kararlaştırıldığını, protokol gereğince arsa maliki davalı —— yevmiye numaralı düzenleme şeklindeki satış vaadi sözleşmesi imzalandığını, sözleşmede davalı —- yüklenici olarak imzaladığını, sözleşmede kararlaştırılan—- tarihinde sözleşme konusu dükkanın müvekkile teslim edilmediği, sözleşme konusu dükkanın teslim edilmemesinden kaynaklı olarak iş bu bağımsız bölümün müvekkil tarafından kullanılmadığını ya da gelir elde etmek üzere kiraya verilemediğinden bahisle maddi zararının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı —– cevap dilekçesinde özetle; davanın görevsiz mahkemede açıldığını, Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğunu, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin—– davacı arasında imzalandığını, sözleşmeden görüleceği üzere müvekkili —- sözleşmenin tarafı olmadığını, sözleşmede teslim tarihi ile ilgili bir düzenleme bulunmadığını, teslim için —- süre tanındığını, mücbir sebep ve olağanüstü hallerin ayrık tutulduğunu, dolayısıyla satıcı için son teslim tarihinin —olduğunu, söz konusu davanın — yılında açıldığını, satıcının henüz —- olmasına rağmen davacanın iş bu davayı açarak kötü niyetli olduğundan bahisle öncelikle görevsizlik nedeniyle usulden, kabul görmediği takdirde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava; davacının —— taşınmazın zamanında teslim edilmemesi nedeniyle doğan maddi zararının tahsili talebine ilişkindir.
Davanın tevzi edildiği —— sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verilerek dosyanın Mahkememize gönderilmiş ve Mahkememizin —- kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememiz dosyasının ——olmak üzere üç davalıya karşı ikame edildiği, dava devam ederken davalı —–üzerine işbu dosyadan diğer davalılar — tefrik edilerek mahkememizin —— Karar sayılı ilamı ile tefrik edilen dosya kapsamında görevsizlik kararı verilerek dosyanın —– gönderildiği, eldeki dosyada sadece davalı olarak Müflis — kaldığı ve yargılamanın bu şekilde devam ettiği,—-ettirilmiş ise de istinaf mahkemesince kararın kaldırıldığı ve yeni esas olan —– erteleme talebinin reddedilerek davanın reddine karar verildiği, davalı —- karar verilmediği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; talebin davacının gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile aldığı taşınmazın zamanında teslim edilmemesi nedeniyle doğan maddi zararının tahsili talebi olduğu, davalılarca davanın öncelikle usulden, kabul görmediği takdirde de esastan reddinin talep edildiği görülmüştür. HMK’nın 114.maddesinde dava şartları düzenlenmiş ve 115.maddesinde de dava şartlarının bulunmaması halinde davanın usulden reddedileceği düzenlemesine yer verilmekle birlikte Mahkemenin görevi de dava şartı olarak belirtilmiştir. Mahkememizin görev alanı TTK’nın 4.maddesinde belirtilmekle birlikte bir davanın ticari dava olması için madde metninde yer alan davalardan olması veya her iki tarafın tacir olması ve davanın ticari işletmelerden kaynaklanıyor olması gerekmektedir. Eldeki dava bakımından davanın dayanağını oluşturan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin madde metninde sayılardan davalardan olmadığı, bu hali ile mutlak ticari dava bulunmadığı, bununla birlikte davacının tacir olduğuna dair herhangi bir iddia ve delilin de bulunmadığı, dolayısıyla nisbi nitelikte ticari dava da olmadığı, bu hali ile Mahkememizin görevli olmadığı kanaatine varılmıştır.——-
Tüketici Kanunu açısından yapılan incelemede ise 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda 3/k maddesinde tüketicinin tanımı yapılmış olup; buna göre “Tüketici; ticari veya meslekli olmayan amaçlarla hareket eden gerçek ve ya tüzel kişiyi ifade eder” . Bu kapsamda yapılan incelemede dosyaya sunulan beyanlar, teknik şartname, teslim tutanağı ve faturadan, dava konusu bağımsız bölümün —– olduğu, davacının tacir olduğuna dair dosyada herhangi bir bilgi ve belge olmamasına karşın dükkan kullanımının mesleki faaliyet kapsamında olduğu ve davacının ——- olmadığı, uyuşmazlığın genel mahkeme Asliye Hukuk Mahkemeleri eliyle görülüp karara bağlanması gerektiği anlaşılmıştır.
Göreve ilişkin usul kuralları HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca dava şartıdır.Dava şartları kamu düzeninden ve kamu düzenine ilişkin hususlarda resen dikkate alınacak hususlardan olup HMK’nun115/2.maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Yasal sürede başvurulması halinde dosyanın görevli —– Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde ——nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 21/10/2021