Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/204 E. 2018/476 K. 17.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ E
ESAS NO : 2017/204 Esas
KARAR NO : 2018/476
DAVA :Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 17/02/2017
KARAR TARİHİ : 17/04/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin 06/07/2016 tarihinde oluşan trafik kazası nedeniyle yaralandığını, kazaya sebebiyet veren …………. plakalı aracın davalı sigorta şirketi tarafından sigortalı olduğunu, kaza sonrası oluşan maddi zararın tazmini için doğrudan davalı şirkete başvurulduğunu ancak müvekkilinin maluliyet oranını bildirir heyet raporu kaza tarihi üzerinden 1 yıl geçmemiş olması nedeniyle temin edilemediğinden, davalı şirketin başvurularını değerlendirmediğini, söz konusu süre dolana dek müvekkilinin hak kaybına uğrayabileceğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 3.200,00 TL daimi maluliyet tazminatı ve 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 3.300,00 TL tazminatın davalı sigorta şirketine başvuru tarihi olan 20/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tazmini ile yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu kazaya karışan ……….. plakalı aracın davalı şirket tarafından sigortalı olduğunu, davacının kaza nedeniyle uğradığını iddia ettiği zararını ispat etmesinin gerektiğini, sigorta şirketinin trafik poliçesindeki limitler ve sigortalının kusuru oranında sorumlu tutulabileceğini, kazaya ilişkin davacının maluliyet durumu, araç sürücüsünün kusur durumu ve maluliyet ile kazanın illiyet bağına ilişkin rapor alınması halinde kazada sürücünün atfı kabil bir kusurunun bulunmadığının anlaşılacağını belirterek davanın reddine, yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraf vekillerince ayrı ayrı Mahkememize sunulan dilekçe ile sulh oldukları, yargılama gideri vekalet ücreti talepleri bulunmadığı bildirilmiştir.
HMK’nın 315/1. Maddesine göre sulh ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın konusuz kalması nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına,
2-Dava açılırken peşin olarak alınan 31,40 TL harçtan, alınması gereken 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 4,50 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Hükmün dayanağı, taraflar arasında düzenlenen13/11/2017 tarihli Sulh Sözleşmesi gereğince taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına, taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
4-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/04/2018