Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/15 E. 2018/1215 K. 27.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/15 Esas
KARAR NO : 2018/1215

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 04/01/2017
KARAR TARİHİ : 27/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili davalı şahıslar ve dava dışı ——– aleyhine düzenlediği dava dilekçesinde özetle; 03/08/2016 tarihinde davalı araç sürücüsü —– sevk ve idaresinde bulunan —————- plakalı otomobilin yolun karşısına geçmekte olan müvekkiline aracının sol ön köşe kısımları ile çarptığını ve bu şekilde meydana gelen kazada müvekkilinin yaralandığını, kazaya karışan aracın davalı ———– adına kayıtlı olduğunu, ancak olay tarihinde aracın trafik zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinin bulunmadığını, davalı sürücünün meydana gelen kazada asli ve tam kusuru bulunduğunu, davalı sürücünün söz konusu kusuru ile müvekkilinin uğradığı zararlardan davalı araç sürücüsünün yanı sıra araç maliki ve davaya karışan aracın kaza tarihinde sigortası bulunmadığından davalı ——–‘nın müştereken ve müteselsil sorumlu olduğundan bahisle doğan maddi ve manevi zararlarının tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında sunduğu 21/12/2017 tarihli dilekçesi ile; kaza tarihi itibariyle kazaya karışan aracın malikinin ——– olduğu, davalının aracı 02/08/2016 tarihinde satın aldığı ve kazanın da devirden sonra 03/08/2016 tarihinde meydana geldiği, devirden önceki sigorta şirketinin ———-sigorta olduğu ve poliçenin 15 gün devam ettiğinden sorumluluğun ——– sigortaya ait olduğu ve davanın sehven——– hesabına yönlendirildiğinden bahisle taraf değişikliği talebinde bulunmuş ,yargılama devam ederken maddi tazminat talepleri yönünden davalı sigorta ile sulh olduklarını ve maddi tazminat taleplerinin konusuz kaldığını ifade etmiştir.
Davanın ilk yönlendirildiği ——– vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava açmadan önce müvekkili kuruma başvuru yapması gerektiğini, dava tarihinden önce müvekkili kuruma herhagi bir başvuru yapılmadığından davanın usulden reddini, dava konusu kazaya karışan aracın Zorunlu Mali Mesuliyet Poliçesi bulunduğundan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesini ve davanın sigortacı olan ————sigortaya ihbarını talep etmiştir.
Davacı vekilinin taraf değişikliği talebine binaen Mahkememizin 18/04/2018 tarihli ara kararı ile taraf değişikliği talebi kabul edilerek davanın sigorta şirketi olan ————- sigortaya yönlendirilmesine karar verilmiştir.
Davalı sigorta şirketi Mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın davadan önce müvekkili şirkete başvuruda bulunmadığından öncelikle davanın usulden reddine karar verilmesini, öncelikle kusur oranının ve maluliyet durumunun tespiti gerektiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şahıslara usulüne uygun tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmış, ancak davalılarca davaya ilişkin herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamakla birlikte, davalı Murat Mahkememizde alınan beyanında; ceza yargılamasında alınan rapor ile tamamen kusurlu olduğunun tespit edildiğini, kendisinin rapora itiraz etmediğini, ancak tazminatı ödeme gücünün bulunmadığını ifade etmiş, davalı ———- alınan beyanında; kazanın aracı satın aldıktan bir gün sonra meydana geldiğini, kendisinin kazaya karışmadığını ifade etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; talebin trafik kazası nedeniyle doğan zararın tazmini talebi olduğu, davacı tarafça davacının maluliyeti nedeniyle doğan maddi ve manevi zararının tazmininin talep edildiği, davalı tarafça davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği, yargılama sırasında davacı tarafça maddi tazminata ilişkin olarak davalı sigorta şirketi ile sulh olunduğunun beyan edildiği anlaşılmıştır. Manevi tazminat talebi bakımından, her ne kadar Mahkememizce kazadaki kusura ilişkin rapor alınmamış ise de ceza yargılaması sırasında alınan bilirkişi raporuna göre davalı sürücü ———- tamamen kusurlu olduğu, davalının Mahkememizde alınan beyanında kusur raporuna itiraz etmediğini bildirdiği, bu hali ile davalı şahısların davacının doğan manevi zararından sorumlu oldukları, kazadaki kusur oranı, davacının ceza yargılamasında tespit edilen yaralanması ve tarafların sosyo ekonomik durumları dikkate alınarak manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne, maddi tazminata ilişkin talebin ise konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça davalılar aleyhine açılan maddi tazminata ilişkin talep bakımından sulh olunması dikkate alınarak davanın konusu kalmadığı anlaşılmakrla esas hakkında karar verilmesine yer olmadğına,
2-Davacı tarafça davalı şahıslar aleyhine açılan manevi tazminata ilişkin davanın KISMEN KABULÜ ile 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 03/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar —– ——–müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
3- Manevi tazminata ilişkin alınması gereken karar ve ilam harcı 683,10 TL olduğundan peşin alınan 171,98 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 511,12 TL harcın davalılar ———————————— müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
4- Maddi tazminat talebine ilişkin olarak davacının sulh olduğuna ilişkin beyanı da dikkate alınarak alınması gereken 35,90 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat talebi bakımından karar tarihinde yürürlükte bulunan————‘ye göre belirlenecek nisbi vekalet ücreti maktu vekalet ücretinin altında olamayacağından 2180,00 TL vekalet ücretinin davalılar ——————– müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
6- Maddi tazminat talebi bakımından her ne kadar davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş ise de davacının sulh beyanı dikkate alınarak davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7- Davacı tarafça iş bu dava için yapılan 171,98 TL peşin harcın davalılar ———- —————– müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
8- Davacı tarafça iş bu dava davalı şahıslara ilişkin olarak yapılan için yapılan 115,20 TL tebligat ve posta giderinin davanın kabul ve red oranına göre belirlenen 23,04 TL’sinin davalılar ——————- müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, geriye kalan kısmının ve dava dışı ————- ile davalı sigorta için yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
9- Davalı ————– tarafından yapılan 12,50 TL tebligat giderinin davanın kabul ve red oranına göre belirlenen 10,00 TL’sinin davacıdan tahsili ile davalı ——— ödenmesine, geriye kalan kısmının davalı yan üzerinde bırakılmasına,
10- Davacı tarafça iş bu dava için yatırılan gider avansından kararın tebliğ gideri karşılandıktan sonra arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı şahısların yüzlerine karşı, davalı sigorta vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.