Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1439 E. 2020/474 K. 24.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1439 Esas
KARAR NO: 2020/474
DAVA: Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2017
KARAR TARİHİ: 24/09/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı taraf ile arasında ———— tarihinde belirsiz süreli ——— yapıldığını, tarafların markası altında ———- belirlediği ürünlerin ———-potansiyel ve aktif müşterilerine sunulması, satış ve pazarlamasının yapılması, sözleşme kurulmasına aracılık edilmesi, konusunda anlaşmaya varıldığını, sözleşmenin ilk aylarında tarafların edimlerini eksiksiz yerine getirdiğini, fakat bir anda davalı tarafın, ———– yevmiye numaralı ihtarnamesini müvekkiline göndererek, sözleşmenin 13.1 maddesi uyarınca sözleşmeyi 2 ay sonra feshedeceğini ihtar ettiğini ve ihtarnamenin ——– tarihinde davalıya tebliğ edildiğini, akabinde——– tarihinde sözleşmenin feshedildiğini, sözleşme imzalarken davalı tarafın gücünü kullandığını ve sözleşme şartlarını tek taraflı olarak belirlendiğini, sözleşme imzalandıktan sonra davalının işin kurulması için yapılması gereken tüm masrafları müvekkiline yaptırdığını, müvekkili ile değil davalının belirlediği firmalarla çalıştığını ve piyasa şartlarına göre —–kat daha fazla maliyet oluştuğunu, müvekkilinin sözleşmenin uzun yıllar süreceğini düşündüğünü ve her talep ve talimatı yerine getirdiğini, taraflar arası ——– maddesinde taraflardan birinin sözleşmeyi haklı bir sebep olmaksızın ya da usule aykırı olarak feshetmesi halinde diğer tarafın karşılaştığı doğrudan ve dolaylı tüm zararları ile bu zarardan bağımsız olarak her bir ihlal için – ceza bedelini diğer tarafa ödemekle yükümlü olacağının belirtildiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik —– maddi zarar ve —-cezai şart alacakları olmak üzere toplam —— alacaklarının fesih tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkili arasında ——– tarihinde belirsiz süreli ———-düzenlendiğini, ticari ilişkinin sözleşme ile sınırlı olduğunu, sözleşmede işin uzun süre süreceğine dair bir garantinin bulunmadığını, aksine sözleşmenin 13.1 numaralı maddesi uyarınca her iki tarafın sözleşmeyi 2 ay önceden bildirmek koşulu ile sona erdirme hakkına sahip olduğunu, sözleşmenin 13/1 maddesine uygun olarak fesih edildiğini, davacı tarafın sözleşmeden doğan tüm masrafların kendisi tarafından karşılanması gerektiğini bildirdiğini, sözleşmede kararlaştırılan hükme aykırı olarak davacının maddi zararları talep etmesinin hiç bir dayanağının bulunmadığını beyan ederek, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıdan tahsiline, karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, sözleşmenin feshi nedeniyle cezai şart ve maddi tazminat talebine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları saptanarak tahkikat aşamasına geçilmiş, tarafların bildirdiği tüm deliller toplanmak suretiyle bilirkişi raporu alınmıştır.
————yevmiye numaralı ihtarnamesinin incelenmesinde; davalının, taraflar arasındaki sözleşmenin 13.1 maddesine dayanarak sözleşmeyi fesih ettiği görülmüştür.
Taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin Fesih ve Ceza Hükümleri başlıklı 13.1 maddesinin “Taraflardan herhangi biri, herhangi bir zamanda iki ay önceden bildirimde bulunmak kaydıyla sözleşmeyi fesih hakkına sahiptir.” hükmünü içerdiği, 13.4 maddesinin “Sözleşmenin taraflardan biri tarafından haklı nedenle feshi veya taraflardan birinin haklı bir sebep olmaksızın veya usule aykırı olarak sözleşmeyi feshetmesi halinde, Sözleşme’nin feshine sebep olan veya Sözleşme’yi haklı bir sebep olmaksızın fesheden taraf, diğer tarafın karşılaştığı doğrudan ve dolaylı tüm zararları ile bu zararlardan bağımsız olarak her bir ihlal için ———-ceza bedelini diğer tarafa ödemekle yükümlü olacaktır. Ayrıca sözleşmenin herhangi bir sebeple feshinden sonra —– unvanını, marka ve logolarını kullanmaya devam etmesi ile acentelik faaliyetleri ve sözleşme konusu işlere devam etmesi halinde ——— tutarında ceza bedelini —- ödemeyi kabul eder.” hükmünü içerdiği, 7.5 maddesinin “Yukarıda belirtilen faaliyetlere ilişkin çalışma detayları, sözleşmenin ekinde yer alan EK-1 ———— kararlaştırılmıştır. Buna ek olarak ——-, markasını, itibarını ve kurumsal kimliğini yansıtacak dizayn konseptleri belirleyebilir. Bayi, işyerini —– mağaza konseptine uygun hale getirmeyi ve talep halinde sadece ———— tarafından önerilen, kalite standartlarına uygun firmalarla çalışmayı kabul ve taahhüt eder. Bu amaçla yapılacak işyeri açma izin ve ruhsatları, inşaat, onarım, dış cephe giydirme, tabela, iç mekân tasarımı, görsel baskılar ve panolar gibi yapılacak her türlü masraf ——— aittir. Bayi, sisteme dahil olurken bu maliyetleri göz önüne alarak —— iş ilişkisine girmeyi kabul etmiştir. Sözleşme her ne sebeple sona ererse ersin, bu masraflar hiçbir hal ve şart altında ———–talep edilemez.” hükmünü içerdiği görülmüştür.
Dosya içinde yer alan mali müşavir ve işletme ve finans uzmanı bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda özetle; Davacının gelir vergisi beyannameleri ve ticari defterlerinde —— yıllarında kar elde edilemediğinden menfi müspet zarar hesaplamasının yapılamadığını, — yılında aylık satış ortalamasının ———- olduğu, benzer nitelikte bir iş kurabilmesi için takdiri sürenin ——- ay olduğu, mevcut durumda bayilik sözleşmesinin ayakta olduğu zamandaki net gelirinin dikkate alınması gerektiği, bürüt hasılatın sabit giderleri karşılamadığı somut olayda fesih haklı olsun olmasın menfi-müspet zararın talep edilemeyeceği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporuna karşı davacı tarafından herhangi bir itiraz ileri sürülmemiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda; davanın sözleşmenin haksız olarak feshi nedeniyle cezai şart ve kar kaybı tazminatı istemine ilişkin olduğu, davalının sözleşmenin 13.1 maddesine dayanarak iki ay önceden bildirimde bulunmak şartı ile fesih etme hakkına sahip olduğunu bildirerek davanın reddini savunduğu görülmüştür. Davalı tarafından gönderilen fesih ihtarnamesinde ve dosyaya sunulan cevap dilekçesinde herhangi bir fesih nedeni bildirilmeyip, sözleşmenin 13.1 maddesinde düzenlenen “Taraflardan herhangi biri, herhangi bir zamanda iki ay önceden bildirimde bulunmak kaydıyla sözleşmeyi fesih hakkına sahiptir.” maddesine dayanarak sözleşmeyi fesih ettiği görülmüştür. Her ne kadar davalı tarafça sözleşmede öngörülen önel verilerek sözleşme feshedilmiş ise de, Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesi uyarınca herkes haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır hükmü gereği, davalının sözleşmeyle kendisine tanınan fesih hakkını dürüstlük kurallarına uygun kullanıp kullanmadığının değerlendirilmesi gerekir —————-Taraflar arasında ———— tarihinde imzalandığı çekişmesiz olan bayilik sözleşmesinin, sözleşme tarihinden ——— ay sonra hiçbir sebep gösterilmeksizin üstelik sözleşme kapsamında belirlenen standartlara uygun iş yerinin kurulumu için davacı tarafa masraflar yaptırıldıktan sonra olağan fesih hakkına dayanılarak fesih edilmesi mahkememizce Türk Medeni Kanununun 2. Maddesinde düzenlenen dürüst davranma ilkesine aykırı olduğu değerlendirilerek davacının cezai şart talebi yerinde görülmüştür. Davacı taraf fesih tarihinden itibaren yasal faiz talep etmiş ise de fesihten önce davalının temerüde düşürüldüğüne dair delil dosyaya sunulmadığından dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmiştir. Diğer yandan davacı sözleşmenin haksız feshi nedeniyle kar kaybına uğradığı iddia etmiştir. Mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının gelir vergisi beyannameleri ve ticari defterlerine göre ——— yıllarında kar elde edilemediğinden menfi-müspet zarar hesaplamasının yapılamadığını, —– yılında aylık satış ortalamasının ——– olduğu, benzer nitelikte bir iş kurabilmesi için takdiri sürenin 3 ay olduğu, mevcut durumda bayilik sözleşmesinin ayakta olduğu zamandaki net gelirinin dikkate alınması gerektiği, bürüt hasılatın sabit giderleri karşılamadığı somut olayda fesih haklı olsun olmasın menfi-müspet zararın talep edilemeyeceği bildirilmiştir. Davacının sözleşmenin ayakta olduğu süre boyunca kar elde edemediği dolayısıyla kar kaybı talebinin yerinde olmadığı mahkememizce değerlendirilmiştir. Açıklanan nedenlerle tarafların iddia ve savunmaları kapsamında davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile , ——– cezai şartın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
KARAR HARCI
2-Alınması gerekli 3.415,50 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 939,27 TL harçtan mahsubu ile eksik bakiye 2.476,53 TL nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 7.300,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için taktir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
5-Davacı tarafından sarfedilen 1.500,00 TL bilirkişi masrafı ile 168,85 TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.668,85 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranı gözetilerek 1.517,14 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan 151,71 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ———–Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.
24/09/2020