Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1437 E. 2021/105 K. 01.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1437 Esas
KARAR NO : 2021/105
DAVA : Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2017
KARAR TARİHİ : 01/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının ——-yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvkekkili ile davalı arasında —— tarihinde belirsiz süreli olarak akdedilen —– doğrultusunda,—-markası altında —- belirlediği ürünlerin —– müşterilerine sunulması, satış ve pazarlamasının yapılması ve sözleşmenin kurulmasına aracılık edilmesi konusunda anlaştıklarını, sözleşmenin ilk aylarında tarafların edimlerini eksiksiz yerine getirdiğini, davalının—– yevmine sayılı ihtarnamesini müvekkiline göndererek sözleşmenin 13.1 maddesi uyarınca sözleşmeyi iki ay sonra feshedeceğini ihtar ettiğini, ——– tarihinde sözleşmenin feshedilerek müvekkilinin bayiliğinin elinden alındığını, uzun bir işbirliği yapılacağı izlenimi verilerek müvekkilinin ciddi yatırımlar yapmasına sebebiyet verildiğini, davalının hiçbir neden yokken sözleşmeyi feshederek fesih hakkını kötüye kullandığını, davalının sözleşmeyi imzalarken gücünü kullanarak sözleşme şartlarını tek taraflı olarak belirlediğini, belirsiz süreli olarak yapılan sözleşmenin 13.1 maddesinde olağan fesih şartlarının belirlendiğini ve tarafların iki ay önceden bildirimde bulunmak şartıyla sözleşmenin feshedilebileceğinin belirtildiğini, sözleşme davalının işin kurulması için gereken tüm masrafları müvekkiline yaptırdığını, müvekkilinin kurulumu yaparken kendi belirlediği değil, davalının belirlediği firmalarla çalıştığını ve piyasa şartlarına göre —- daha fazla maliyeti olduğunu, davalı tarafından gönderilen —- tarihli mailde, ——- —- tarihine kadar tarayıcı ve barkod okuyucunun alınması gerektiği, alınana kadar hak edişlerin ödenmeyeceği”nin belirtildiği, davalının sözleşmenin her safhasında masraf yapmaktan kaçındığını, davalının sözleşmenin imzalanmasından 9 ay sonra sözleşmenin iki ay sonra feshedileceğini müvekkiline bildirdiğini, 4.bayilik sistemi sözleşmesinin 13.4 maddesinde taraflardan birinin sözleşmeyi haklı bir sebep olmaksızın ya da usule aykırı olarak feshetmesi halinde diğer tarafın karşılaştığı doğrudan ve dolaylı tüm zararları ile bu zarardan bağımsız olarak her bir ihlal için —— ceza bedelini diğer tarafa ödemekle yükümlü olacağının belirtildiği, sözleşme ile belirtilen menfi ve müspet zararlarının karşılanması gerektiğini, müvekkilinin sözleşme süresinde davalının talebi doğrultusunda davalıya ve dava dışı —– firmasına iki ayrı fatura kestiğini, iki ayrı faturanında davalı ile imzalanan işin neticesinde kazanılan paraya ilişkin olduğunu, tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik — maddi zarar ve —- cezai şart alacak olmak üzere toplam —–alacağın fesih tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; müvekkili ile davacı arasında sözleşme imzalandığını, davacının iddia ettiği gibi ——- tek taraflı düzenlemeler yaptığı hususunun gerçeği yansıtmadığını, tarafların sözleşme serbestisi ilkesi ışığında hareket ettiklerini ve sözleşmede yazılı tüm maddelerde antant kalındığını, davacı tarafla olan ilişkinin kapsamının sözleşme ile sınırlı olduğunu, sözleşmenin herhangi bir yerinde işin uzun süre süreceğine dair bir garanti bulunmadığını, tam aksine sözleşmenin 13.1 numaralı maddesi uyarınca her iki tarafın sözleşmeyi iki ay önceden bildirmek koşulu ile sona erdirme hakkına sahip olduğunu, davacının sözleşmenin uzun yıllar süreceğine ilişkin bir inancı olmuş olsaydı 13.1 numaralı maddenin olmuş olduğu bir sözleşmeyi imzalamaması gerektiğini, davacının tüm iddialarında basiretli bir tacir olduğunu ve —— olan ilişkisinin sözleşme şartları ile sınırlı olduğunu unuttuğunu, davacının iddialarının asılsız olduğunu, taraflar arasında yapılan sözleşmenin 13.1 maddesinin her iki tarafa da fesih hakkı tanıdığını ve bu maddeye göre yapılan fesihlerde haklı sebep belirtme zorunluluğu bulunmadığını, taraflar arasındaki fesih prosedürüne uygun olarak feshedilen sözleşmeden dolayı maddi zarar ile cezai şartın tazminini talep eden davacının kötü niyetli olduğunu, davacının basiretli bir tacir gibi hareket etmediğini ve bu davada hukuki yararı bulunmadığını, sözleşmede kararlaştırılan hükme aykırı olarak davacının maddi zararları talep etmesinin hiçbir yasal dayanağı bulunmadığını, gerek taraflar arasındaki sözleşmede gerekse TTK hükümleri uyarınca davacının talep ettiği iş yeri kuruluş masraflarının şirketlerine yükletilmesinin olanağı olmadığını, taraflar arasında imzalanmış bulunan sözleşmenin 2 numaralı ekinde mağazanın niteliklerinin yazılı olduğu ve tarafların üzerinde mutabık kaldıklarının şablonda mevcut olduğunu, bu nedenle davacının talep ettiği ——-maddi tazminat talebinin reddi gerektiğini, tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafça yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, haksız fesih nedeniyle uğranılan zararın tazmini ve cezai şart istemine ilişkindir.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
Mahkememizce alınan —– tarihli bilirkişi raporunda özetle; davada inceleme konusunun davacının davalıdan talep ettiği maddi zarar ve sözleşmesel cezai şart olduğunu, her iki talebin de davacının ticari defterlerinin incelenerek tespit edilebilecek durumlar olduğunu, davalı tarafın ticari defterlerinin talep edilen konuların tespitine yönelik bir faydasının olmayacağını, bu nedenle sadece davacının defterlerinin incelendiğini, davacı tarafın ——-yıllarına ait ticari defterlerinin açılış tasdikinin yasal süresi içerisinde yapıldığı, ticari defterlerin yazdırıldığını, defterler üzerinde herhangi bir silinti, kazıntı, karalama tespit edilmediğini, bu bilgilere göre davacı şirketin ——– yıllarına ait ticari defterlerinin sahibi lehine kesin delil olma vasfına sahip olup olmadığı hususunda takdirin mahkemeye ait olduğu, davacının taleplerinin kazanç kaybı, yapılan yaptırımların telafisi ve sözleşmesel cezai şartın karşılanması olduğunu, bu kapsamda öncelikle davacının sözleşme devam etseydi ne kadar kazanç daha elde edeceği ve feshedilen sözleşme nedeniyle katlandığı maliyetlerin tespit edilmesi gerektiğini, sözleşme feshinin haklı nedenlere dayanıp dayanmadığı hususunun işbu raporda değerlendirme dışı olduğunu, uzmanlık alanı ve görevlendirme esası dışında kaldığını, bu nedenle raporun dispozisyonunun; feshin haklı olup olmamasından bağımsız olarak kazanç kaybının tespiti, feshin haklı olup olmamasından bağımsız olarak yapılan yatırımların tespiti, feshin haklı olup olmaması hususuna girmeksizin, taraflar arasındaki sözleşmenin temel noktaları hakkında dikkati çeken hususların ortaya konması, yönünde oluşturulduğunu, mahkeme tarafından sözleşme feshinin haksız olduğu yönünde bir değerlendirme yapılması halinde; davacı tarafın sözleşme feshi nedeniyle —— kazanç kaybına uğradığını, davacının davaya konu sözleşme nedeniyle —–yatırım harcamasının olduğunun tespit edildiği, taraflar arasındaki —– tarihli sözleşmenin davalı tarafından —– tarihli ihtarnamenin —- tarihinde davacıya tebliğ edilmesinden sonra —- tarihinde fesh olduğunun görüldüğünü, davalı tarafın fesih gerekçesini sözleşmenin 13.1 maddesine dayandırdığını, söz konusu madde hükmünün ”13.1.Taraflardan herhangi biri, herhangi bir zamanda iki ay önceden bildirimde bulunmak kaydıyla sözleşmeyi feshetme hakkına sahiptir” şeklinde olduğunu, öte yandan dava dosyasında yer alan beyanlara göre davalı firmanın davacı firmanın performans verilerini yeterli görmediğinin anlaşıldığını, davalının davacıdan aylık olarak ——-beklediğini ve bu oranın altındaki performans çalışmalarını başarılı olarak kabul etmediğini, davacının diğer dönemlerde hedef oranın üzerinde performans göstermesinin de bir ödenimin olmadığını, bu durumun bir sonraki aylarda dikkate alınmamasının da dikkati çektiğini, davacının bu oranın altında kalığı dönemlerin ——dönemleri olduğunu, davacının —– beklenenden daha fazla —–sergilediğini, davalı tarafından —- sözleşmenin feshedilmesi yönünde karar alındığını ve davacıya tebliğ edildiğini, davacının ——- beklentisini tamamen karşılamamasına karşın kümülatif değil aylık hedefler bazında değerlendirme yapıldığı için performansın yetersiz olarak değerlendirildiğini, taraflar arasında imzalanan ——- aşağıda belirtilen hususlarda sözleşmeye aykırı hareket etmesi durumunda —–tek taraflı fesih beyanıyla sözleşmeyi derhal feshetme ve 13.4 hükmünü uygulama hakkına sahiptir. E)Satış ekranlarının açıldığı tarihten itibaren bayiye verilen satış hedeflerinin aynı takvim yılı içerisinde arka arkaya iki defa veya toplamda üç defa gerçekleştirilmemesi veya 200 ceza puanına ulaşılması” bu maddeden de anlaşılacağı üzere hedeflerin aylık olarak konduğunu ve bir takvim yılı içerisinde iki defa üst üste veya yıllık bazda toplam üç defa hedef gerçekleşmesi sağlanamaması halinde —- sözleşmeyi feshetme hakkı doğduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Taraflar arasında imzalanan —— tarihli ———–incelenmesinde; sözleşmenin 6.5 maddesinde “Sözleşme konusu işler için gerekli olan tüm ekipman ve malzemeler ile işyeri giderleri aksi kararlaştırılmadığı sürece Bayi tarafından karşılanacaktır.” düzenlemesinin yer aldığı,
Sözleşmenin 7.5 maddesinde “… Bu amaçla yapılacak işyeri açma izin ve ruhsatları, inşaat, onarım, dış cephe giydirme, tabela, iç mekan tasarımı, görsel baskılar ve panolar gibi yapılacak her türlü masraf Bayi’ye aittir. Bayi, sisteme dahil olurken bu maliyetleri göz önüne alarak ——iş ilişkisine girmeyi kabul etmiştir. Sözleşme her ne sebeple sona ererse ersin, bu masraflar için hiçbir hal ve şart altında —– talep edilemez.” düzenlemesinin yer aldığı,
Sözleşmenin 9.1 maddesinde “Bayi, sözleşme kapsamında taraflarca belirlenen performans kriterlerine uymak, bunları eksiksiz olarak ve zamanında gerçekleştirmekle yükümlüdür. Bayi’ye performans kriterleri dikkate alınarak EK-1’de belirtilen esaslara uygun olarak ödeme yapılır.” düzenlemesinin yer aldığı,
Sözleşmenin 12. Maddesinde “Sözleşme, Katılım Formu’nda yürürlük ve sona ermeye ilişkin özel tarih belirtilmediği sürece 3. Madde uyarınca Katılım Formu’nun imzalandığı tarihte yürürlüğe girer ve belirsiz sürelidir.” düzenlemesinin yer aldığı,
Sözleşmenin 13.1 maddesinde “Taraflardan herhangi biri, herhangi bir zamanda iki ay önceden bildirimde bulunmak kaydıyla sözleşmeyi feshetme hakkına sahiptir.” düzenlemesinin yer aldığı,
Sözleşmenin 13.2 maddesinde “Aşağıdaki hallerde taraflar, bildirim sürelerini beklemeksizin sözleşmeyi derhal etkili olmak üzere feshedebilir.” düzenlemesine yer verildiği ve derhal fesih hallerinin sayıldığı,
Sözleşmenin 13.3 maddesinde “Bayi’nin aşağıda belirtilen hususlarda sözleşmeye aykırı hareket etmesi durumunda ——-tek taraflı fesih beyanıyla sözleşmeyi derhal feshetme ve 13.4 hükmünü uygulama hakkına sahiptir.” düzenlemesinin yer aldığı ve fesih nedenlerinin sayıldığı,
Sözleşmenin 13.4 maddesinde “Sözleşmenin taraflardan biri tarafında haklı nedenle feshi veya taraflardan birinin haklı bir sebep olmaksızın veya usule aykırı olarak sözleşmeyi feshetmesi halinde, Sözleşme’nin feshine sebep olan veya Sözleşme’yi haklı bir sebep olmaksızın fesheden taraf, diğer tarafın karşılaştığı doğrudan ve dolaylı tüm zararları ile bu zararlardan bağımsız olarak her bir ihlal için —— ceza bedelini diğer tarafa ödemekle yükümlü olacaktır…””Sözleşmenin taraflardan biri tarafında haklı nedenle feshi veya taraflardan birinin haklı bir sebep olmaksızın veya usule aykırı olarak sözleşmeyi feshetmesi halinde, Sözleşme’nin feshine sebep olan veya Sözleşme’yi haklı bir sebep olmaksızın fesheden taraf, diğer tarafın karşılaştığı doğrudan ve dolaylı tüm zararları ile bu zararlardan bağımsız olarak her bir ihlal için——-ceza bedelini diğer tarafa ödemekle yükümlü olacaktır…” düzenlemesine yer verildiği,
Davalı tarafından davacıya gönderilen ——– tarihli ihtarnamesinde; taraflar arasında imzalanan ——— herhangi bir sebep gösterilmeksizin, sözleşmenin 13.1 maddesine göre 2 ay önceden bildiride bulunmak suretiyle, tebliğden itibaren iki ayın sonunda feshedildiğinin ihtar edildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde; davacı tarafça, bayilik sözleşmesinin haksız nedenle feshedilmesinden dolayı uğranılan zararın tahsilinin ve sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın davalıdan tahsilinin talep edildiği; davalı tarafça, sözleşmenin feshinin haklı nedenden kaynaklandığını savunularak davanın reddinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Somut uyuşmazlık bakımından, öncelikle sözleşmenin feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığının tespiti gerekmektedir. Davalı tarafça, davacıya gönderilen ihtarnamede fesih nedeni bildirilmemiş ise de; yargılama aşamasında sunulan cevap dilekçesi ile davacının belirlenen performans kriterlerini karşılamaması nedeniyle sözleşmenin feshedildiği bildirilmiştir. Taraflar arasında düzenlenen ——- tarihli sözleşmenin 9.1 maddesinde; davacı bayinin, sözleşme kapsamında taraflarca belirlenen performans kriterlerine uymakla ve bunları yerine getirmekle olduğu hususu düzenlenmiş; sözleşmenin 13.3 maddesinin e bendinde, belirlenen satış hedeflerinin aynı takvim yılı içinde arka arkaya iki defa veya toplamda üç defa gerçekleştirilememesi veya ——– ulaşılması halinde davacının sözleşmeyi tek taraflı fesih beyanıyla sözleşmeyi derhal feshetme hakkına sahip olduğu düzenlenmiştir. Davalı tarafça sunulan ve davacı tarafça da itiraz edilmeyen performans değerlendirme tablosunun incelenmesinde; serbest tüketici limitini aşan müşterilere yapılacak satış hedeflerinin, —– belirlenmesine rağmen davacının—–gerçekleştirdiği, —– hedefi belirlendiği davacının da—– gerçekleştirdiği, —- döneminde —- belirlenmesine rağmen —- gerçekleştiği, şarta bağlı satış sözleşmesine ilişkin satış hedeflerinin yıllık —–olduğu davacının ise yıllık bazda —— adet işlem yaptığı, hedefi gerçekleştiremediği dikkate alındığında, davalının sözleşmeyi haklı nedenle feshettiği kanaatine varılmıştır.
Davacının menfi ve müspet zararlarına ilişkin istemi bakımından; kural olarak sözleşmenin haklı feshi halinde fesheden, sözleşme tarihi itibariyle yürürlükte olan 818 sayılı BK’nın 106 ve 108. maddeleri uyarınca akdin hükümsüzlüğünden kaynaklanan zararın tazminini isteyebilir. Olumsuz zarar; sözleşmenin, karşı tarafça yerine getirileceğine olan güvenin boşa çıkması nedeniyle uğranılan eylemli zarardır. Başka bir anlatımla, sözleşme yapılmasaydı, uğranılmayacak olan zarardır. Dolayısıyla, karşı tarafın malvarlığına girsin veya girmesin, sözleşme nedeniyle alacaklının malvarlığından çıkan ve yasal olarak harcanan paradır. Doktrinde hakim olan görüşe ve —– uygulamasına göre, burada oluşan zarar menfi (olumsuz) zarardır. Menfi zarar genel bir anlatımla hukuken geçerli olmayan bir borç ilişkisinin geçerli olduğuna inanmaktan doğan zarardır. Kısaca bu zarar, alacaklının sözleşme yaptığı için uğradığı, sözleşme yapmamış olsa idi uğramayacağı zarar olup, sözleşmeye güvenilerek yapılan harcamaların tamamı, başka bir anlatımla karşı tarafın malvarlığına girmese bile o sözleşme nedeniyle cepten çıkan paradır. Müsbet zarar ise, sözleşme nedeniyle cebe girmesi gereken paranın, girmemesi nedeniyle meydana gelen zarardır. Bu niteliği gereği, müsbet zarar daima ileriye dönük olup, bir beklenti kaybıdır. Diğer bir ifadeyle müsbet zarar, akdin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesinden doğan zarar şeklinde de tanımlanabilir. Örneğin, binaların bitirilmiş olması halinde getirmesi beklenen kira geliri kaybı, geciken ifa nedeniyle ifaya bağlı ceza —- seçimlik ceza —- eksik işler bedeli, kâr kaybı, gecikme tazminatı —–müspet zarar; inşaatın yapımı süresince oturulacak ev için ödenmesi gereken kira bedeli ile yıkılan binanın enkaz bedeline yönelik talepler menfi —- kapsamındaki alacak kalemlerindendir. Eldeki dava bakımından; sözleşmenin davalı tarafça haklı nedenle feshedildiği, taraflara arasında düzenlenen —- tarihli sözleşmenin 6.5 ve 7.5 maddelerinde, sözleşme kapsamında yapılan tüm malzeme, ekipman ve işyeri giderlerinden davacının sorumlu olduğunun kararlaştırıldığı, bu nedenlerle davacının menfi ve müspet zararına ilişkin taleplerinin yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
Davacının cezai şarta ilişkin istemi bakımından ise; hukukumuzda cezai şartın türleri seçimlik cezai şart, ifaya eklenen cezai şart ve ifa yerine cezai şart ——– maddesinde, “Bir sözleşmenin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi durumu için bir ceza kararlaştırılmışsa, aksi sözleşmeden anlaşılmadıkça alacaklı, ya borcun ya da cezanın ifasını isteyebilir” şeklinde ifade edilmiştir. Bu hükme göre, taraflar, sözleşmede borçlunun ya borcunu sözleşmeye uygun olarak ifa etmesi ya da cezai şartın ödenmesini kararlaştırmış olabilirler. Bu durumda, borçlu borca uygun hareketle yükümlüdür. Ancak, borçlu borca uygun hareket etmediği takdirde, kendisini bir yaptırım beklemektedir. Bu yaptırım, sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın ödenmesidir. Bu hüküm, borçluya borca aykırı davranarak ve böylece ifası gereken edim yerine kararlaştırılan cezai şartı ödeyerek borçtan kurtulma olanağını vermemektedir. Borçlu borca aykırı davrandığı takdirde, sözleşmede ceza koşulu kararlaştırılmasına rağmen, alacaklı borçludan aynen ifayı talep edebilir. ——— maddesi de borçluya borca aykırı davranarak bunun yerine cezai şartı ödeyip borçtan kurtulma yetkisini değil, buna karar verme yetkisini alacaklıya vermiştir. Alacaklı, borçlunun borca aykırı davranışı hâlinde, aynen ifayı talep edebileceği gibi, bundan vazgeçerek cezai şartın ödenmesini talep edebilir. Burada, alacaklıya tanınmış bir seçimlik hak söz konusudur. Bu nedenledir ki, cezai şartın bu türüne “seçimlik cezai şart” adı verilmektedir ————– maddesinde, “Ceza, borcun belirlenen zaman veya yerde ifa edilmemesi durumu için kararlaştırılmışsa alacaklı, hakkından açıkça feragat etmiş veya ifayı çekincesiz olarak kabul etmiş olmadıkça, asıl borçla birlikte cezanın ifasını da isteyebilir” şeklinde ifade edilmiştir. Bu hükme göre, borçlunun borca aykırı davranışı hâlinde, alacaklı hem aynen ifayı, hem de kararlaştırılan cezanın ödenmesini talep edebilecektir. Bu nedenle, burada cezai şartın aynen ifaya ilave olarak ——talep edilebilmesi olanaklıdır. Seçimlik cezai şarttan farklı olarak, alacaklı ya aynen ifayı ya da cezayı talep etmek zorunda bırakılmamıştır. Alacaklı burada her ikisini de talep yetkisine sahiptir. İfa yerine cezai şart ——– maddesinde, “Borçlunun, kararlaştırılan cezayı ifa ederek sözleşmeyi, dönme veya fesih suretiyle sona erdirmeye yetkili olduğunu ispat etme hakkı saklıdır” şeklinde ifade edilmiştir. Buna göre borçlu, borcu ifa yerine bizzat cezai şartı ödemek suretiyle borçtan kurtulma olanağına sahiptir. Bir başka ifadeyle, burada borçlu borca aykırı davranmamakta, borcu ifa yerine cezai şartı ödeyerek sözleşmeden dönebilmektedir. Bu nedenle, cezai şart ifanın yerini almaktadır ——- Her ne kadar bilirkişi raporunda taraflar arasında imzalanan —– tarihli sözleşmede belirlenen ceza koşulunun dönme cezası olduğundan bahisle sözleşmenin feshinin haklı nedene dayanıp dayanmamasının sonuca etkili olmadığı kanaatine varılmış ise de; hukuki nitelendirmenin mahkemenin görevi olduğu, anılan —–kararında yapılan açıklamalar dikkate alındığında, dava konusu sözleşmenin 13.4 maddesine göre sözleşmenin haklı nedenle feshi veya sözleşmenin feshine sebebiyet veren tarafın diğer tarafa ——ceza bedelini ödemekle yükümlü olduğu, sözleşmede talep edilen cezai şartın talep edilebilmesi için her şeyden önce sözleşme ile yüklenilen edimlerin gereği gibi yerine getirilerek alacaklı konuma geçilmesi gerektiği, ancak, yukarıda da tespit olunduğu üzere, davacının sözlemeden kaynaklanan edimlerini gereği gibi yerine getirmediği, davalı tarafından sözleşmenin haklı nedenle feshedildiği, bu nedenle davacı tarafın cezai şart isteminin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Sonuç itibariyle; taraflar arasında imzalanan —– tarihli sözleşmenin, davalı tarafça haklı nedenle feshedildiği; anılan sözleşmede, davacının sözleşmenin ifası için yapmış olduğu masrafları talep edemeyeceğinin kararlaştırıldığı; sözleşmenin davalı tarafça haklı nedenle feshedilmesi nedeniyle, davacının menfi ve müspet zararları ile cezai şart istemine ilişkin taleplerinin yerinde olmadığı; dosya kapsamından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere —– gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın bu gerekçe ile reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken karar ve ilam harcı 54,40 TL’nin dava açılışı esnasında peşin alınan 835,09 TL harçtan mahsubu ile arta kalan 780,69 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan 29,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 7.950,00 TL nisbi avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan avansların karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde ——– nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu 01/02/2021