Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1432 E. 2019/447 K. 16.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/254 Esas
KARAR NO : 2019/302
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 02/03/2016
KARAR TARİHİ: 12/03/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin maddi zorluk çekmekte olduğundan adli yardım talebinde bulunduklarını, 14.12.2006 günü müvekkilinin desteğinden yoksun kaldığı müteveffa ———-sürücüsü olduğu———plakalı aracın geçirdiği tek taraflı kaza nedeniyle hayatını kaybettiğini, davanın destekten yoksun kalma zararına istinaden açılmış bulunduğunu, kusur durumunun tespiti gerektiğini, müteveffa ———kazadan önce gelir durumlarının asgari ücretin üzerinde olduğunu, dava konusu kazaya konu araç davalı …’ye Trafik Sigortalı olduğunu, davalı … şirketinin maddi tazminatın ödenmesinden diğer zarar sorumluları ile müşterek ve müteselsilen kusur oranına bakılmaksızın tüm zarardan her bir ilgili poliçe limiti ile sorumlu olduğunu, gerek davalı tarafın ticari faaliyet yürüten bir şirket olmasından gerekse de taraflar arasında kurulan sigorta sözleşmesinin Türk Ticaret Kanununda düzenlenmesinden ayrıca kazaya karışan aracın ticari faaliyetlerde kullanılan bir kamyonet olmasından dolayı davada kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiz uygulanması gerektiğini beyan ederek; fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere, 6100 sayılı Yasa’nın 107.maddesine göre belirlenecek şimdilik 800-TL Destekten yoksun kalma temelli maddî tazminat ve ülke geleneklerine göre bilirkişi ve tanık ifadeleri ile belirlenecek şimdilik 200-TL cenaze ve defin gideri tazminatı olmak üzere toplam 1.000-TL maddi tazminatın davalıdan tahsili ile olay tarihiden itibaren avans faiziyle tahsil edilerek davacıya ödenmesini, her türlü yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının 14/12/2006 tarihinde ——- plakalı aracın karıştığı iddia edilen kaza sonucu destekten yoksun kalması sebebiyle maddi tazminat talepli davayı açtığını,—– plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde ——— tarihleri arasında geçerli olmak üzere——— sayılı KTK Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta Poliçesi ile teminat altına alınmış olduğunu, poliçenin kaza tarihi itibariyle şahıs başına daimi sakatlık/ölüm teminat limiti 57.500,00 TL ile sınırlı olduğunu, davacı tarafın 14/12/2006 tarihinde meydana gelen kaza sonucu —- vefatı nedeniyle müvekkili şirkete yönelik maddi tazminat talepli işbu davayı açmış ise de haksız davanın reddi gerektiğini, ———- mirasçılarının sigortadan zarar gören 3. kişi olmayacağı için talep ettiği tazminat talebinin teminat kapsamı dışında olduğunu, davacılar vekili tarafından talep olunan tazminatın destekten yoksun kalma zararına ilişkin olduğunu, aktüeryal hesaplamayı gerektirdiğini, bu nedenlerle sayın mahkemece huzurdaki dosya için uzman “aktüer” bilirkişilerce hesaplama yapılması gerektiğini, müteveffanın kazanç durumuna ilişkin belgeler ve ——– tarafından davacılara ödenen rücuya tabi tazminat olup olmadığına ilişkin cevabi yazılar dosyaya geldikten sonra dosyanın aktüer bilirkişisine verilmesini talep ettiklerini, temerrüt tarihinden itibaren avans faizi istemi haksız ve mesnetsiz olduğundan reddi gerektiğini, somut olayda destekten yoksun kalma talebinde bulunan davacının müvekkili sigorta şirketi ile arasındaki ilişki ticari nitelik arz etmediğini, davaya konu tazminat talebinin de haksız fiilden kaynaklandığını, KTK ‘nın tazminatın biçimi ile ilgili konularda Borçlar Kanunu’nun haksız fiillere ilişkin hükümlere yollama yaptığını ve haksız fiillerde uygulanacak faiz türünün de yasal faiz olduğunu, davacı vekilinin avans faiz isteminin reddi gerektiğini beyan ederek; müvekkili şirketin sorumluluğunun tespiti açısından davacının gerçekten de destekten yoksunluk zararları olup olmadığının davacı tarafça ispatını, davacı tarafın gerçek destekten yoksun kalma zararının tespiti için Hazine listesinde yer alan uzman aktüerden rapor alınmasını, temerrüde düşmemiş ve dava açılmasına sebebiyet vermemiş bulunan müvekkili şirket aleyhine yargılama giderine, faize ve vekalet ücretine karar verilmemesini, karar verilmesi halinde müvekkili şirketin sorumlu olduğu azami poliçe teminat limiti ve sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı dikkate alınarak yargılama giderine, faize ve vekalet ücretine hükmolunması ile davanın reddini talep etmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan vefat nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, sosyal ekonomik durum araştırmaları, —— kayıtları, soruşturma dosyası, poliçe ve hasar dosyası, mahkememizce dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda alınan bilirkişi raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
Mahkememiz 04/05/2017 tarihli celsesinde dosyanın aktüer bilirkişiye tevdine karar verilmiş, bilirkişinin 19/02/2018 tarihli raporu ile özetle; 14/12/2006 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu ————– vefatı nedeniyle geride kalan hak sahibi davacı …’in nihai ve gerçek zararının 120.300,26 TL olduğu, davalı … yönünden temerrüt başlangıç tarihinin 02/03/2016 olan dava tarihi olduğu, işleyecek faizin yasal faiz olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememiz 05/07/2018 tarihli celsesinde dosyanın kusur yönünden bilirkişiye tevdine karar verilmiş, bilirkişinin 12/10/2018 tarihli raporu ile özetle; 14/12/2006 tarihli trafik kazasında davacı taraf yakını mütevaffa———%100 kusurlu olduğu, söz konusu kazanın oluşumunda başkaca bir etken, kişi, kurum veya kuruluşun kusurunun bulunmadığı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı vekilince 08/11/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile —-TL olan maddi tazminat taleplerini —–TL arttırarak—-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde özetle; davacı tarafça meydana gelen trafik kazası sonucu desteğinin vefatı nedeniyle desteğinden yoksun kaldığından bahisle maddi tazminat talep edilmiş, davalı taraf ise davanın reddini savunmuştur. Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır. Araç sürücüsü murisin, ister kendi kusuru, ister bir başkasının kusuru ile olsun, salt ölmüş olması, destekten yoksun kalanlar üzerinde doğrudan zarar doğurup, desteklerinin kusurunun olması, davacıların hakkına etkili bir unsur olarak kabul edilemez ve destekten yoksunluk zararından kaynaklanan hakkın, sigortacıdan talep edilmesi mümkündür. Davacının uğradığı zarara bağlı olarak talep ettikleri hak, salt miras yoluyla geçen bir hak olmayıp, bilimsel ve yargısal içtihatlarda kabul edildiği üzere, destekten yoksun kalanın şahsında doğrudan doğruya doğan, asli ve bağımsız bir talep hakkıdır. ———— Somut olayda; davalı … şirketi müteveffa ———– kullandığı— plakalı aracın ZMM sigortacısı olduğu, yukarıda belirtilen Hukuk Genel Kurulu kararına göre meydana gelen kaza nedeniyle işletenin/sürücünün ölümü nedeniyle üçüncü kişi konumundaki desteğinden yararlananların aracın ZMM sigortacısından destekten yoksun kalma tazminatının tamamını talep etme hakkı bulunduğu, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu ile ———– vefatı nedeniyle davacının toplam 120.300,26 TL destekten yoksun kalma zararına uğradığı, poliçe limitinin 57.300,00 TL olduğu, davacı tarafça da ıslah dilekçesi ile 57.300,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının talep edildiği, davacı tarafça dava dilekçesi ile 200,00 TL cenaze ve defin gideri talep edilmiş ise de dosyada mübrez müftülük cevabında cenaze ve defin masrafları ile ilgili kurumlarına herhangi bir ödeme olmadığının, davacı tarafça da buna ilişkin dosyaya herhangi bir bilgi ve belge sunulmadığı, trafik kazasına karışan aracın ruhsat bilgilerine göre aracın kullanım amacının hususi olduğu, bu nedenle talep edilebilecek faiz türünün yasal faiz olduğu, davalı sigortaya davadan önce başvuru bulunmadığından dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceği, dosya kapsamından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere Yasa ve Yargıtay İçtihatları gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın bu gerekçe ile kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Sabit olan 57.300,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2.Alınması gerekli karar ve ilam harcı 3.914,16 TL’nin davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 31,40 TL ve ıslah ile birlikte yatırılan 195,00 TL olmak üzere toplam 226,40 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 3.687,76 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3.Davacı tarafça yatırılan 31,40 TL başvurma harcı, 31,40 TL peşin harç 4,30 TL vekaletname harcı ve 195,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 262,10 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4.Davacı tarafından yapılan 1.150,00 TL bilirkişi ücreti, 198,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.348,00 TL yargılama giderinin davada haklı çıktığı % 99,65 oranında olmak üzere 1.338,60 TL sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5.Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6.Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar olan 57.300,00 TL üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 6.653,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7.Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/2.maddesine göre belirlenen 200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
8.Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstanbul BAM nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.03.05.2019