Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1429 E. 2021/674 K. 10.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1429 Esas
KARAR NO: 2021/
DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2017
KARAR TARİHİ : 10/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkili şirkette —– tarihinde işe girdiğini, —— tarihinde istifa ettiğini, anılan tarihler arasında davalının müvekkili şirketin—— olarak çalıştığını, taraflar arasında imzalanan——– sözleşmesinin 2. Maddesinde—– düzenlendiğini, anılan madde ile rekabet yasağının düzenlendiğini, davalının müvekkilinin müşteri bilgilerini ve ürünlerini bildiğini, davalının müvekkili işyerinden ayrıldıktan sonra müvekkili ile aynı iştigal konusuna haiz dava dışı —- çalışmaya başladığını, davalının haksız rekabet yasağına aykırı davrandığını belirterek; davalının altı aylık brüt ücret tutarı olan —–davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin —- tarihinde davacı şirket bünyesinde —-olarak göreve başladığını, —- tarihinde ———-olarak görev yapmaya devam ettiğini, iş sözleşmesinin müvekkili tarafından haklı nedenle feshedildiğini, müvekkilinin işe başladığı şirket ile davacı şirketin aynı ana iştigal konusuna haiz olmadıklarını, davacı ile dava dışı —-markalı —— ticari büyüklüklerinin karşılaştırılamayacak farklı olduğunu, ürünlere dair sabit bir satış rakamı bulunmadığından davacının satış rakamları kullanılarak davacının zarara uğratılması ihtimalinin bulunmadığını, iş sözleşmesindeki rekabet yasağı düzenlemesinin yer bakımından kısıtlama içermemesi nedeniyle geçersiz olduğunu, davacının başkaca çalışanlara dava açmadığını, yalnızca müvekkiline karşı dava açılmasının kötü niyetli olduğunu savunarak; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, hukuki niteliği itibariyle, TBK’nun 446. maddesi uyarınca işçinin rekabet yasağını ihlal ettiği iddiasıyla, sözleşmede yer alan cezai şartın tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, ———-mahkememizce dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda alınan bilirkişi raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
Mahkememiz ——- tarihinde dinlenilen davalı tanığı ——– tanırım, aynı dönemde çalışıyorduk, ben satış planlama uzmanı idim, davalıda satış müdürü olarak çalışıyordu, ——– satış yapan mağazalar ile ilgileniyordu, işten ayrılma tarihini tam hatırlamıyorum, ben kendisinden önce işten ayrıldım, satış tarafında genel bir huzursuzluk vardı, bende bu sebepten ayrıldım, davalı kendisi işten ayrıldı, yağ ham maddeleri yurt dışından alındığı için bu pazar dolara endekslidir, bu nedenle satış alanı kısıtlıdır, fiyat farklılıkları çok yoktur, davalı tüm satış müdürleri gibi pazara hakimdir, davacı şirketin yağ alanındaki hakimiyet oranı %21 ken davalının şu an çalıştığı şirketin pazar payı yarım puan ancak vardır, tedarikçi bilgilerini sektörde herkes bilir, ——- bilgilerle davacı tarafa zarar verebileceğini düşünmüyorum, bende satış planlama uzmanı olarak bu bilgilere sahibim, —- başka yağ şirketine geçen çalışanlar oldu, bende başka yağ şirketine geçen çalışanlardan biriyim, — %80 civarında fason üretim yapmaktadır, kendi markalarının satışı —-çok düşüktür, —— da üretim yapmaktadır.” beyanında bulunmuş iş bu beyanını imzası ile tevsik etmiştir.
Mahkememiz —- tarihinde dinlenilen davalı tanığı —beyanında; —-süre ile çalıştım,— ile birlikte çalıştık, —- kanalında satıştan sorumlu satış müdürü idi,—— civarında ayrılmıştı. Kendisinin bir üst müdürünün yaptığı işe sürekli karışması ve yetkilerini kısmen elinden almış olması nedeni ile duyduğu rahatsızlıktan dolayı işten ayrıldı. —- sektöründe hemen hemen bütün firmalar hangi ürünün kaça satıldığını bilirler. Bu bilgiler ticari sır değildir, Satın alma sorumluları ve irtibat bilgileri paylaşılmaktadır, fiyatlar her ayın başında yayınlanır, ay içinde bazen 2 -3 defa değişiklik gösterir, dolara endeksli olduğu için bu şekilde oynamalar olur, bir çok arkadaşım, bende dahil olmak üzere davacı firmadan ayrılıp, aynı sektörde başka firmalarda işe başlamıştır, —– kimseye dava açıldığını duymadım dedi. Ben —-sorumlu satış müdürü idim,— sektöründe lider bir firmadır, ——- ürünlerini kendi doldurarak kendi mağazalarında satan daha küçük bir firmadır, bizim pozisyonumuzda olan müdürlerin haksız rekabete yol açarak davacı şirketi zarara uğratacak işlemler yapması mümkün değildir, satış fiyatları bir üst müdür tarafından daha öncesinden tarafımıza bildirilerek bunlara göre satışlar yapılmaktadır, daha öncede belirttiğim üzere satış fiyatları herkes tarafından bilinmektedir,” beyanında bulunmuş iş bu beyanını imzası ile tevsik etmiştir.
Mahkememizin —- celsesinde dosyanın bilirkişi tevdine karar verilmiş, bilirkişi tarafından sunulan —-ile özetle; davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, davacı şirketin davalının işten çıkış yılı olan —— sonra da brüt satışlarının artmaya devam ettiği, rekabet yasağı sözleşmesinin yazılı olarak yapıldığı, davacı şirketin korunmaya değer haklı bir menfaati olduğu, rekabet yasağının sözleşmenin sona erme şekli ile de geçerli olduğu, dava dışı —- şirket ile rekabet eder konumda olup olmadığının mahkemenin takdirinde, davalı son brüt ücretinin —- olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde özetle; davacı tarafça, davalı ile hizmet sözleşmesinde yer alan rekabet yasağı hükümlerine aykırılık nedeniyle doğan cezai şartın talep edildiği; davalı tarafça, davanın reddinin savunulduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında; —- tarihinde iş akdi yapıldığı, bu sözleşmenin 9/2. maddesi uyarınca rekabet yasağı kararlaştırıldığı ve rekabet yasağına aykırılığın müeyyidesinin saptandığı, davalı tarafından iş akdinin — tarihinde sonlandırıldığı, davalının bilahare dava dışı/3.kişi—– nezdinde çalışmaya başladığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; sözleşmenin davalı tarafça haklı nedenle feshedilip edilmediği, davalının dava dışı/3. ——-nezdinde çalışmaya başlaması nedeniyle, taraflar arasındaki rekabet yasağı sözleşmesini ihlal edip etmediği, bu kapsamda sözleşmedeki cezai şart koşulunun gerçekleşip gerçekleşmediği noktalarında toplanmaktadır.
Rekabet yasağına aykırılık nedeniyle cezai şart talep edilebilmesi için öncelikle iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız şekilde feshedilmemesi ya da işçi tarafından haklı nedenle feshedilmemesi gerekmektedir. Ayrıca cezai şart talep edilebilmesi için işverenin zarara uğraması ya da işçinin kusurlu olması şartları aranmaz. Kural olarak; 6098 sayılı TBK.nun. 444. ve 445.maddeleri uyarınca, işverenin yer, zaman ve işlerin türü bakımından hakkaniyete aykırı olmamak koşulu ile işçisi ile diğer koşullarda ayrı bulunmak koşulu ile rekabet yasağı sözleşmesi imzalamasında hukuka aykırılık bulunmadığı; süre bakımından ise 2 yılı aşmayan rekabet yasağının hukuka uygun olarak görülmesi gerektiği; kaldı ki TBK.m. 445/2 gereğince rekabet yasağının süresi uzun olsa dahi hakim, aşırı nitelikteki rekabet yasağı koşullarını serbestçe değerlendirerek hakkaniyete uygun biçimde kapsam ve süre bakımından sınırlandırabilecektir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişiden alınan denetime elverişli rapor içeriklerine göre; davalının davacı şirket nezdinde—— tarihinde satış müdürü olarak çalışmaya başladığı, —— tarihinde işten çıkış belgesinin düzenlendiği, davalının bu çalışması sırasında, işyerinin müşteri çevresini ve işverenin yaptığı işleri bilebilecek bir pozisyonda çalıştığı, davalının davacı işyerinden istifa ederek kendi isteğiyle ayrıldığı, sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğine ilişkin dosyada yeterli delilin bulunmadığı, davalının davacı şirketten ayrıldıktan sonra—— elemanı olarak çalışmaya başladığı, — tarihinde buradan ayrıldığı, ——– pazarlama müdürü olarak çalışmaya başladığı ve çalışmaya devam ettiği, davalının davacı ile aynı alanda faaliyet gösteren dava dışı firmada rekabet sözleşmesine rağmen çalışmaya başladığı, taraflar arasında düzenlenen iş sözleşmesinde öngörülen rekabet yasağı yer yönünden sınırlarının açıkça belirlenmediği, ancak TBK.nun. 445/2.maddesi uyarınca, süre ve coğrafi alan ile faaliyet alanı bakımından rekabet yasağının sınırlanmasında hakime takdir/uyarlama yetkisi verildiği de dikkate alındığında; taraflar arasındaki rekabet yasağının; davalı İstanbul’da davacı iş yerinde çalışırken rekabet yasağı sözleşmesini imzaladığına göre, rekabet yasağı hükmünün—— için geçerli olduğunun kabulü gerektiği, bu durumda taraflar arasındaki rekabet yasağına ilişkin sözleşmenin yasal unsurları aykırılığı bulunmadığından davacının, davalı aleyhine işbu davayı açmakta haklı ve hukuki yararının da bulunduğu görülmekle; davalının davacıya ödemesi gereken hizmet akdinin IX/2 maddesinde bulunan son altı aylık brüt ücretine tekabül eden tutarın ——– olarak hesaplandığı, TBK.m.182/3 maddesi uyarınca, taraflarca kararlaştırılan cezai şartın mahkememizce fahiş nitelikte bulunduğu kabul ve takdir edilmekle; cezai şartın, davalı tarafından alınan en son aylık net ücretin 1/4’si olarak kabulünün taraflar arasındaki menfaatler dengesine/hakkaniyete daha uygun olacağı resen kabul edilerek; davacı tarafından, davalı aleyhine açılan işbu davanın sübut bulduğundan kısmen kabulü ile ————– cezai şart alacağının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, davacı tarafça faiz isteminde bulunulmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, fazlaya ilişkin ——- -istemlerin reddine, karar vermek gerekmiştir.
Dosya kapsamından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere —– gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
—— tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Aşan istemin reddine,
2.Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 2.556,30.-TL’den davacı tarafça dava açılırken yatırılan 852,10.-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan ‬1.704,10.-TL harcın, davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3.Davacı tarafça dava açılırken yatırılan yatırılan 852,10.-TL peşin harç, 31,40.-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 883,50.-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4.Dava değeri üzerinden mahkememizce bakiye cezai şart alacağının fazlaya ilişkin bölümü resen tenkis edildiğinden davanın tam kabul tutarı üzerinden yargılama masraflarının değerlendirilmesi gerektiği dikkate alınarak; davacı tarafından yapılan 1.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 182,70.-TL posta gideri olmak üzere toplam 1.182,70.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5.Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6.Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, kabul edilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 5.613,30.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7.Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş ise de dava değeri üzerinden mahkememizce bakiye cezai şart alacağının fazlaya ilişkin bölümün resen tenkis edildiği dikkate alınarak davalı yararına karşı vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
8.Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde———- nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. 10/06/2021