Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1423 E. 2021/431 K. 29.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1423 Esas
KARAR NO : 2021/431
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 27/12/2017
KARAR TARİHİ : 29/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının —— yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkili arasında—— imzalandığını, sözleşme hükümlerine göre müvekkili kurumun davalı şirkete krediler kullandırmayı, davalının da kullandığı kredileri sözleşmede taahhüt ettiği üzere ödemeyi kabul ettiğini, diğer davalı—– de krediye müteselsil kefil olmayı taahhüt ettiğini, müvekkilinin edimini ifa ettiğini, ancak karşılığını alamadığını, kredilerin geri ödenmemesi üzerine müvekkili tarafından asıl borçlu ve müteselsil kefilin hesabının kat edildiğini, tüm borcun muaccel hale geldiğini, borcun ödenmemesi üzerine borçlu şirket hakkında—– sayılı dosyasından menkul rehnin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi, müteselsil kefil —- hakkında da tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla—– sayılı dosyasından haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalılar tarafından —– tarihinde borcun tamamına, faizine ve ferilerine itiraz edildiğini, davalıların bu itirazlarının kötü niyetli olduğunu, tamamen borçtan kurtulmak adına yapılan itirazlar olduğunu, tüm bu nedenlerle davalı —- sayılı dosyasından başlatılan takibe yapılan itirazın —– üzerinden iptaline, takibin — olan asıl alacak-1’e—- tarihinden itibaren işleyecek yıllık —— yıllık —- icra vekalet ücreti ve icra masrafları ile birlikte tahsili yönünden devamına, asıl alacakların %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, söz konusu davanın ikame edilmesi sebebiyle sarf edilen tüm yargılama giderleri ve hak edilen vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini, davalı —- hakkında—- sayılı dosyasından tahsilde tekerrür etmemek kaydı ile başlatılan takibe yapılan itirazın—– masraf olmak üzere toplam — üzerinden iptaline, takibin — olan asıl —- tarihinden itibaren işleyecek yıllık ———-, icra vekalet ücreti ve icra masrafları ile birlikte tahsili yönünden devamına, asıl alacakların %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, söz konusu davanın ikame edilmesi sebebiyle sarf edilen tüm yargılama giderleri ve hak edilen vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı —- vekili cevap dilekçesinde özetle; diğer davalı — davacı banka lehine—– plakalı aracını rehin ettirerek müvekkilinin kefil olduğu ticari amaçlı taşıt kredi ve rehin sözleşmesini akdettiğini, davacının davalı—- aleyhine taşınır rehnin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibine giriştiğini, takibin henüz kesinleşmediğini, TBK md 586/2 ile ”Alacak, teslime bağlı taşınır rehni veya alacak rehni ile güvenceye alınmışsa, rehnin paraya çevrilmesinden önce kefile başvurulamaz.” ancak, alacağın rehnin paraya çevrilmesi yoluyla tamamen karşılanamayacağının önceden hakim tarafından belirlenmesi veya borçlunun iflas etmesi ya da konkordato mehli verilmesi hallerinde, rehnin paraya çevrilmesinden önce de kefile başvurulabilir” denilmiş olmakla, amir hüküm gereğince, henüz diğer davalı —— aleyhine açılmış taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile takip kesinleşmemişken müvekkili hakkında takip ikame edilemeyeceğini, dosyada müvekkilinin kefil sıfatına sahip olduğunu, alınan kefalet sözleşmesinin kefaletin geçersiz olduğunu, bu nedenle geçersiz kefalet sözleşmesine istinaden müvekkilinden diğer borçlunun alacağının talep edilemeyeceğini, hesap kat ihtarının müvekkiline usulüne uygun şekilde tebliğ edilmediğini, tebliğ adresinin müvekkilinin ev adresi olmayıp imzasına tebliğ edilen kişinin de müvekkilinin daimi işçisi olmadığını, hal böyleyken temerrüt koşulları oluşmadığından müvekkili aleyhine ikame edilen takibin hukuka aykırı olduğunu, ——- faiz oranının fahiş olduğunu, kredi sözleşmeleri tetkik edildiğinde faiz oranlarının indirimli —– olduğunu, davacının rehni mevcut iken eldeki itirazın iptali davasını açmakta hukuki menfaati olmadığını, rehinli takipten söz konusu araçları satarak alacağını tahsil etme imkanı olduğunu, diğer davalının rehinli takibe itiraz etmiş olmasının icra takibini durdurmadığını, tüm bu nedenlerle davacının haksız ve kötü niyetli davasının reddini, davacının %20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı ——- mahkememiz tarafından usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen dosyaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, İİK’nun 67/1 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, ibraz ettikleri tüm deliller,——– sayılı dosyaları ile mahkememizce alınan bilirkişi raporları, dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
—- sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı—– olmak üzere toplam —- tahsiline yönelik icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya — tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından —- tarihinde icra takibine itiraz edildiği, davanın yasal – yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
—- dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı —— olmak üzere toplam — tahsiline yönelik icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya —- tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından—- tarihinde icra takibine itiraz edildiği, davanın yasal 1 yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların sunduğu deliller ve banka kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmak üzere bankacılık alanında uzman bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen — tarihli raporda özetle; — takip tarihi itibariyle davacının davalı kredi borçlusu —- sayılı rehinli icra takibinden yapılan hesaplama sonucunda; tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla——– toplam davacı banka alacağının hesaplandığı, davalının icra takibinde talep edilen alacağın tamamına itiraz ettiğinden, belirlenen tutar üzerinden itirazın iptali ile icra takibine devam edilmesinin mahkemenin takdirinde olduğu,
—- takip tarihi itibariyle davacının davalı müteselsil kefil—— sayılı dosyasından haciz yolu ile icra takibinden yapılan hesaplama sonucunda tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla —— davacı banka alacağı hesaplandığı, davalı icra takibinde talep edilen alacağın tamamına itiraz ettiğinden, belirlenen tutar üzerinden itirazın iptali ile icra takibine devam edilmesinin mahkemenin takdirinde olduğu, takip tarihinden itibaren borç ödeninceye kadar toplam—- asıl alacak tutarı üzerinden, — tarihinde kabul edilip, —- tarihinde yürürlüğe giren ——- tarihinde kabul edilip,—- tarihinde yürürlüğe giren ——“Ticari işlerde faiz oranı serbestçe belirlenir.” hükmü gözetilerek, yukarıda belirlenen asıl alacak tutarları üzerinden, senevi —- temerrüt faizi ile sözleşme hükmüne göre de, faizin ——- istenebileceği hususunun mahkemenin takdirinde olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacının davalı—- imzalamış olduğu kredi sözleşmesinde davalı şirketin asıl kredi borçlusu ,diğer davalı —- kefil olarak sorumlu olduğu, kefaletin geçerli olup şartlarının somut olayda gerçekleştiği mahkememizce anlaşılmış, ——- tarihli bilirkişi raporu gerekçeli ,bilimsel ve denetime uygun olmakla hükme esas alınmış , bilirkişi tarafından yapılan hesaplamalar neticesinde açığa kavuşan alacak miktarın takibin başında belirli olmadığı bu sebeple alacağın likit olmayıp yargılama neticesinde sarahiyet kesbettiği anlaşılmakla icra inkar tazminatı talebinin de reddine karar verilmiş ve takibin tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla hükme esas alınan bilirkişi raporundaki bedeller üzerinden devamına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile,
—- sayılı dosyasında davalı — tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin tahsilde tekerrür olmamak üzere— asıl alacak—- masraf olmak üzere toplam—- üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
—sayılı dosyasında davalı — tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin tahsilde tekerrür olmamak üzere—- masraf olmak üzere toplam———- üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren senelik—– temerrüt faizi uygulanmasına,
Asıl alacaklar likit olmayıp yapılan yargılama neticesinde sarahiyet kesbettiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine,
2- KARAR HARCI;
Davanın kabul edilen 27.531,94-TL’lik bölümü üzerinden belirlenen 1.880,71-TL nisbi karar harcının 240,57 TL’lık bölümü dava açılırken peşin olarak alınmış olduğundan, geriye kalan 1.640,14-TL karar harcının davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-AVUKATLIK ÜCRETLERİ
Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 4.129,79-TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden davalılar vekili için takdir olunan (reddedilen) 640,02-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
a-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 240,57-TL peşin harç, 31,40-TL başvurma harcı toplamı 271,97-TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
b-Davacı tarafından sarfedilen 800,00 TL bilirkişi ücreti ve 240,30-TL posta ücreti olmak üzere toplam 1.040,30-TL’nin davanın kabul ve red oranı gözetilerek — davalı — davalı—- alınarak davacıya verilmesine, kalan 23,67-TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
c-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avanslarının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde ———– nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 29/03/2021