Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1395 E. 2021/27 K. 12.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1395 Esas
KARAR NO : 2021/27
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/12/2017
KARAR TARİHİ : 12/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında yapılan ticari mal satışı neticesinde doğan —- alacağın tahsili için —— dosyasında icra takibi başlatıldığını, karşı tarafın yetkiye ve borca itiraz ederek, yetki itirazının kabul edildiğini ve —- dosyanın gönderildiğini beyan ederek,——- sayılı dosyasına davalı borçlu tarafından itiraz edildiğini, borca ve ferilerine yapılan haksız kötü niyetli ve yasal dayanaktan yoksun itirazlarının iptali ile takibin devamına, alacağın likit olmasından dolayı dava ve takip değerinin %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen dosyaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, cari hesaptan doğan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları saptanarak tahkikat aşamasına geçilmiş, tarafların bildirdiği tüm deliller toplanmıştır.
Dava konusu icra dosyası incelendiğinde, davacının davalı hakkında —- tarihinde, cari hesaba dayalı olarak —- asıl alacak üzerinden icra takibi başlatmış olduğu, davalının yasal sürede borca itirazı ile takibin durduğu, iş bu davanın —- yıllık hak düşürücü süre içinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Talimat Mahkemesince mali müşavir bilirkişi tarafından davacı defterleri incelenerek hazırlanan raporda özetle; lehe delil vasfını haiz olan davacı ticari defterlerine göre davacının, davalıdan takip tarihi itibariyle —- alacaklı olduğu, taraflar arasında ödeme tarihleri ile vade farkı ile ilgili sözleşme olmadığını ancak davacı tarafın düzenlediği faturalarda gecikme halinde %4 faiz uygulanacağının yazılı olduğu, davacının buna dayanarak — tarihinde —– tutarlı vade farkı faturası düzenlediği belirtilmiştir.
Mahkememizce davalı tarafın ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiş ise de davalı taraf belirlenen inceleme günü defterlerini sunmamıştır.
Talimat mahkemesince alınan bilirkişi raporunun tetkikinde davacının düzenlediği — bedelli son fatura tarihinin — olduğu, son fatura tarihinden sonra davacının alacak bakiyesinin — olduğu, — tarihli mutabakat formunda tarafların —- borç bakiyesinde mutabık kaldıkları ve davalının kaşe ve imzası olduğu, davalının mutabakat formundan sonra toplam—- ödediği ve bakiye borcun — kaldığı, davacının —-bedelli vade farkı faturası düzenlediği, vade farkı ile birlikte davacı alacağının —- olduğu görülmüştür.
6100 Sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunun 169. Maddesi “(1) Mahkeme, kendiliğinden veya talep üzerine taraflardan her birinin isticvabına karar verebilir.
(2) İsticvap, davanın temelini oluşturan vakıalar ve onunla ilişkisi bulunan hususlar hakkında olur.” hükmünü içermektedir.
Yasal düzenleme dikkate alınarak davalı adına düzenlenen —- tarihli ve —– bedelli mutabakat formunun cari hesap alacağı ile uyuştuğu, mutabakat mektubunun altında davalı şirketin kaşe ve imzasının bulunduğu, bu mutabakat mektubundaki imzanın şirket yetkilisine ait olup olmadığı hususuna ilişkin olarak davalı tarafa isticvap davetiyesi tebliğ edilmiş olmasına rağmen davalı adına duruşmaya katılan olmamıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın, cari hesaba dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, cari hesabı oluşturan faturaların satış faturası ve—- faturası olduğu, davalının davaya cevap vermeyerek davacı iddialarını inkar etmiş sayıldığı, bu durumda davacı satıcının faturalara konu malları davalıya teslim ettiğini ve taraflar arasında — faturası düzenleneceği hususunda anlaşma olduğunu ispat etmesi gerektiği, davacı kendi ticari deftelerine göre —— alacaklı görünmekte ise de davalının ticari defterlerini sunmamış olması nedeniyle cari hesap kayıtlarının karşılaştırılamadığı, davacı tarafça delil olarak münhasıran davalının ticari defterlerine dayanılmamış olduğundan davalının ticari defterlerini ibraz etmemiş olmasının aleyhine sonuç doğurmayacağı—- bunun yanında davacı tarafça sunulan — tarihli mutabakat formunun altında kaşe ve imza bulunduğu, söz konusu mutabakat formunun isticvap davetiyesi ile davalıya tebliğ edilmiş olmasına rağmen duruşmaya gelen olmadığı ve herhangi bir beyanda bulunulmadığı, dolayısıyla mutabakat formundaki kaşe ve imzanın kabul edilmiş sayıldığı———- mahkememizce kabul edilmiştir. Mutabakat formu ile davalının cari hesap alacağını oluşturan fatura içeriklerini kabul etmiş sayıldığı, cari hesap alacağını oluşturan faturalarda gecikme halinde —- faiz uygulanacağının yazılı olduğu, buna göre taraflar arasında “vade farkı” faturası düzenleneceği hususunda anlaşma olduğu ve davacının vade farkı talep edebileceği, davacının cari hesap alacağını oluşturan satış faturalarından bakiye — ve —- faturasından — olmak üzere toplam — alacaklı olduğu, alacağın likit olması nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin de haklı olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile, davalının —– sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
Alacak likit olmakla kabul edilen — alacağın %20’si oranında belirlenen —- icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
KARAR HARCI
2-Alınması gerekli 730,08 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 182,52 TL harçtan mahsubu ile eksik bakiye 547,56 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
4-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 218,52 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen 500,00 TL bilirkişi ücreti ve 248,68 TL posta ücreti toplamda 748,68 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —– Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.12/01/2021