Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1387 E. 2021/522 K. 20.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1387 Esas
KARAR NO: 2021/522
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/12/2017
KARAR TARİHİ : 20/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilin alacağının sağlanması amacıyla ——–icra dosyası ile borçlu hakkında icra takibi yaptığını, borçlunun süresi içinde borçlu olmadığını iddia ederek borca itiraz edip takibi durdurduğunu, borçlunun itirazının haksız ve dayanaksız olduğunu, Söz konusu icra takibine girişildikten sonra davalı tarafça müvekkili şirkete —-tarihinde ——– ödeme gerçekleştirildiğini, müvekkili şirket arasında cari hesaba davayalı ticari bir ilişki bulunduğunun açık bir ispatı olduğunu, müvekkili şirket, davalı şirkete hem—- kiralama hem de ———-vermiş olup, bu kapsamda kestiği faturaların mevcut olduğunu, müvekkili şirket defter ve kayıtları üzerinde gerçekleştirilecek bilirkişi incelemesi neticesinde açıkça tespit edilecek nitelikte olduğunu, yapılan itirazın İcra ve İflas Kanunu gereğince iptalini ve takibin devamını, borçlu aleyhine %20 İcra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin borçluya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça ————- icra takibi başlatıldığını, müvekkili ile karşı taraf arasında yazılı cari hesap ilişkisi bulunmadığını, cari hesap sözleşmesi bulunmamasına rağmen, karşı tarafça ödeme emrinde icra takibinin dayanağı olarak taraflar arasındaki cari hesap gösterildiğini, kabul anlamına gelmemek kaydı ile karşı taraf ile müvekkili arasında cari hesap değil, açık cari hesap alacağı olduğu düşünülse bile karşı tarafça sözleşmeye aykırı olarak fahiş bir fiyat üzerinden fatura kesilip açık cari hesaba işlenerek icra takibi başlatıldığını, icra takibine konu edilen faturalar tek taraflı olarak düzenlenmiş olduğunu hem içeriği hem de tebliği usulüne uygun olarak düzenlenmediğini, faturaların usulüne uygun olarak müvekkiline tebliğ edilmediğini, kesinlikle kabul anlamına gelmemek kaydı ile taraflar arasında bir borç alacak ilişkisi olduğu düşünülse bile, bir kısım iş hiç yapılmadığı gibi gerçekleştirilen bir kısım iş de karşı tarafça ayıplı olarak yapıldığını, Bu nedenle müvvekkil şirketçe davacıya ödeme yapılmadığını, ayıplı ifa nedeniyle davacı ile müvekkili arasında uyuşmazlık bulunduğundan, davacının yaptığını iddia ettiği hizmetlere ilişkin ayıp iddiamız gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasını talep ettiklerini, kesinlikle kabul anlamına gelmemek kaydı ile karşı tarafça müvekkili şirkete bir hizmet verilmiş olsa dahi verilen bu hizmete ilişkin fiyatlandırmaya esas olacak bir anlaşma bulunmadığını, karşı tarafça düzenlenen faturalarda işin niteliği ile ilgisiz hususlarda dercedilerek faturalar şişirilmiş ve hiç olmayan işler için fatura düzenlemiştir. Bu faturaların dışında gerçekten ayıplı da olsa yapılan işlerin faturalarının da taraflarca anlaşılan ödeme günleri de beklenmeden haksız olarak davacı yanca takibe girişildiğini, Taraflar arasındaki ticari ilişki incelenecek olursa davacının kendisine verilen vadeleri beklemeden icraya başladığının anlaşılacağını, davanın reddi ile haksız olarak açılan dava sebebiyle müvekkilim lehine % 20 oranından az olmamak üzere icra tazminatına hükmedilmesinei, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, cari hesaptan doğan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vâki itirazın—– üzerinden iptali istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları saptanarak tahkikat aşamasına geçilmiş, tarafların bildirdiği tüm deliller toplanmak suretiyle bilirkişi raporu alınmıştır.
Dava konusu icra dosyası incelendiğinde, davacının davalı hakkında —- tarihinde, cari hesaba dayalı olarak—— üzerinden icra takibi başlatmış olduğu, davalının yasal sürede borca itirazı ile takibin durduğu, davalının takipten sonra davadan önce —- ödediği, icra takibine vaki itirazın ——— üzerinden iptali için iş bu davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Dosya içinde yer alan mali müşavir tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda özetle; davalının inceleme günü ticari defterlerini sunmadığı, davacının ticari defterlerine göre —-alacaklı olduğu belirtilmiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda; davanın cari hesaptan doğan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, davalı tarafın borcu kabul etmediği, davacı tarafın cari hesap ilişkisinde düzenlenen tüm faturalara konu hizmeti davalıya sunduğunu ispat etmesi gerektiği, davacının ticari defterlerine göre —– alacaklı olduğu, davalı tarafın ise belirlenen inceleme günü ticari defterlerini sunmadığı, ancak bir tarafın ticari defterlerinin ibrazının istenebilmesi ve talep edilmesine rağmen ticari defterlerin ibraz edilmemesinin defter sahibinin aleyhine sonuç doğurmasının, ancak karşı tarafın münhasır delil olarak buna dayanmasına bağlı olduğu————– davacının ise davalının ticari defterlerine münhasır delil olarak dayanmadığı, cari hesap alacağını oluşturan faturaların forklift kira bedeline ve servis hizmetine ilişkin olduğu, dosyaya sunulan irsaliyeli faturaların teslim alan kısmında isim ve imza olmadığı, dosyaya sunulan servis formlarının okunaksız olduğu, davacı vekiline servis formlarının okunaklı suretlerini ve servis formlarına ilişkin düzenlenen faturaları sunması için kesin süre verilmesine rağmen dosyaya sunulmadığı, davacının iddiasını ispat edemediği, dolayısıyla davanın sübuta ermediği anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
KARAR HARCI
2-Alınması gerekli 59,30 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 404,41 TL harçtan mahsubu ile kalan 345,11 TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 6.142,85 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
4-Davacı tarafından sarfedilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——- Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 20/04/2021