Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1386 E. 2021/531 K. 22.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1386 Esas
KARAR NO: 2021/531
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/08/2016
KARAR TARİHİ : 22/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine ———– sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, süresinde icra takibine itiraz edilmediğini, takibe konu çekteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, bu hususta ——– dosyası ile imza itirazında bulunulduğunu, ancak davanın süresinde açılmadığından reddedildiğini, ayrıca ———- dosyası ile de soruşturma başlatıldığını, müvekkili ile davalı arasında herhangi bir ticari ilişki ilişkisinin bulunmadığını, davalı yana herhangi bir borcunun bulunmadığını belirterek; müvekkilinin icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile %20 oranından az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine ve %10 oranında tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu icra takibinin ———- tarihinde başlatıldığını, dava tarihine kadar takibe itiraz edilmediğini, davacı yanın kötü niyetli olduğunu, takip konusu çekin meşru hamilinin müvekkili olduğunu, çekin usulüne uygun olarak devralındığını, davacının müvekkiline karşı herhangi bir ödemezlik definde bulunamayacağını, çekin davacının ödemekle yükümlü olduğu fatura borçlarına karşı kabul edildiğini savunarak; davanın reddine ve davacı aleyhine %20 oranından az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, İİK’nun 72. Ve devamı maddelerinde düzenlenen menfi tespit davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, ceza dosyası, çek aslı, ——–sayılı dosyası ve dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
—– dosyasının incelenmesinde; mahkememiz davalısı —- tarafından, davacı ——-bedeli çek alacağına istinaden icra takibi başlatıldığı, takibin kesinleştiği anlaşılmıştır.
Takip ve dava konusu —-numaralı —- keşide tarihli — bedelli çek aslının incelenmesinde; —- keşide edildiği, lehtarının davacı — olduğu, çekin —- tekrar keşideci—– edildiği, işbu şirket tarafından yeniden —- edildiği ancak bu cironun üzeri çizilerek iptal edildiği, çekin davalı alacaklıya ciro edildiği anlaşılmıştır.
—— sayılı dosyasının incelenmesinde; mahkememizin tarafları tarafından dava dışı —-adına resmi belgede sahtecilik iddiasıyla suç duyurusunda bulunulduğu, yapılan soruşturma neticesinde iddianame düzenlenerek kovuşturmaya başlanıldığı, mahkemece yapılan imza incelemesinde çekin ön yüzündeki keşideci imzası ile arka yüzündeki —-adına atılı imzaların —–olmadığının tespit edildiği, mahkemece —– beraatine karar verildiği, verilen kararın istinaf incelemesinden geçerek —– tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesinde; davacı tarafça, davalı tarafından başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespitinin talep edildiği; davalı tarafça, davanın reddinin savunulduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafın takibe konu çek üzerinde müvekkili adına yer alan imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürdüğü, davalı yanın çekin davacının sorumlu olduğu fatura borçlarına karşılık alındığının savunulduğu, çekin dava dışı —–Tarafından ciro edilerek davalı yana verildiği, davalı tarafından ceza dosyasında çekin dava dışı———alındığının ifade edildiği, imza itirazının mutlak defi niteliğinde olduğu ve hamile karşı ileri sürülebileceği, kesinleşmiş ceza dosyasında alınan bilirkişi raporunda davacı adına atılı imzaların davacıya ait olmadığının tespit edildiği, her ne kadar mahkemece beraat kararı verilmiş ise de, tespit edilen vakıaların mahkememiz yönünden de bağlayıcı olduğu, bu hali ile davacı yanın davalı yana borçlu olmadığı, davalı yanın iyi niyetli hamil olduğu, çekteki imzanın davacıya ait olup olmadığını bilebilecek durumda olmadığı, davalının kötü niyetli olduğunun sabit olmadığı, bu nedenle kötü niyet tazminatı isteminin yerinde olmadığı, %10 oranında çek inkar tazminatı talebinin koşullarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır.
Dosya kapsamından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere—- gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın KABULÜ ile;
Davacının —-sayılı takip dosyasına konu borç nedeniyle davalı yana borçlu olmadığının tespitine,
Davalının kötüniyeti sabit olmadığından davacı yanın kötüniyet tazminatı isteminin reddine,
Koşulları oluşmadığından davacı yanın %10 tazminat isteminin reddine,
2.Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 1.167,98.-TL’den davacı tarafça dava açılırken yatırılan 292,00‬.-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan 875,98.-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3.Davacı tarafça yatırılan toplam 292,00.-TL peşin harç, 29,20 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 321,2‬0.-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4.Davacı tarafından posta gideri olarak yapılan 252,35‬.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5.Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6.Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 4.080,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7.Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde —— nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. 22/04/2021