Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1385 E. 2021/510 K. 19.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1385 Esas
KARAR NO : 2021/510
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/12/2017
KARAR TARİHİ : 19/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının —– yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- plakalı—– istikametinden seyir halinde iken, ehliyetsiz — sevk idaresindeki —- sayılı plakalı araç hız limitini aşması ve trafik kuralarını ihlal ederek sol tarafa dönmesi sonucu tam kusurlu olarak trafik kazası meydana geldiğini, müvekkili,—- kaza sonucunda ağır şekilde yaralandığını ve ambulans ile—– kaldırıldığını, meydana gelen bu kazada ehliyetsiz —- plakalı araç sürücüsü— tam kusurlu olarak kazaya sebep olduğunu, kaza sonucunda —ağır şekilde yaralanarak —- kaldırılmış ve –gün boyunca yoğun bakımda kaldıktan sonra— talihinde vefat ettiğini, kazaya sebebiyet veren —- poliçe numarası ile—- kaza tarihinde sigortalı bulunduğunu, —– tarihinde davalı sigorta şirketine ön başvuru yapıldığını, ancak sulh gerçekleşmediği, taraflarına ödeme yapılmadığını beyan ile, tedavi giderleri, cenaze masrafları, destekten yoksun kalma, gelir kaybı ve diğer fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla, müvekkilleri için——- maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans bizi ie birlikte davalıdan tahsilini, yargılama gideri ve ücreti vekâletin davalıya yüklenmesini, talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının usuli yükümlülüğü olan başvuru şartını eksiksiz olarak yerine getirmeksizin dava açtığından davanın usulden reddi gerektiğini, kabul manasına gelmemek üzere müvekkili şirketin söz konusu zarardan azami olarak kaza tarihindeki poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, davacının kusur paylaşımına ilişkin iddialarının kabul edilemeyeceğini, kazaya ilişkin olarak herhangi bir kaza tespit tutanağı tutulmadığını, sigortalı araç sürücüsünün ehliyetsiz olmasının kazada tam kusurlu olduğunu göstermediğini, davacı tarafından sigortalının kusuru ve kusur ile zarar arasında illiyet bağı bulunduğunun usulen ispat edilmesi gerektiğini, davacıların kaza nedeniyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubu gerektiğini, müteveffa motosiklet sürücüsünün kask kullanıp kullanmadığının tespit edilerek, gerekirse hesaplanacak tazminattan bu hususta indirim yapılması gerektiğini, tüm bu nedenlerle davanın esastan ve usulden reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma istemine ilişkindir.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, hasar dosyası, ceza dosyası, emsal ücret araştırmaları, mahkememizce alınan bilirkişi raporları ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
Davalı şirket tarafından düzenlenen hasar dosyasının incelenmesinde; davacılar olan müteveffa desteğin eşi ve çocuğu için herhangi bir ödeme yapılmadığı, müteveffa desteğin anne ve babası olan— tarihinde —- tutarında destekten yoksun kalma tazminatı ödemesi yapıldığı görülmüştür.
—– sayılı dosyasının incelenmesinde; dava konusu kazaya ilişkin olarak dava dışı araç sürücüsü olan—- hakkında soruşturma başlatıldığı ve akabinde kamu davasının açıldığı,——- aşamasında alınan kusur raporunda davacılar murisinin tali kusurlu, davalı şirketin sigortaladığı araç sürücüsünün ise asli kusurlu olduğunun tespit edildiği, mahkemece dosyanın bu kez —- kusur durumunun tesbiti için sevk edildiği, —- raporu ile de meydana gelen kazada müteveffa destek—– tali kusurlu olduğu, davalı şirketin sigortaladığı dava dışı sürücünün ise asli kusurlu olduğunun bildirildiği mahkemece yapılan yargılama sonucunda davalı şirketin sigortaladığı araç sürücüsünün asli kusurlu kabul edilerek hapis cezasına hükmedildiği ve neticeten hükmedilen—- hapis cezası hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği kararın —– tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların %li kusur oranı ve talep edebilecekleri tazminat tutarının belirlenebilmesi açısından dosya bilirkişi heyetine tevdii edilmiş ;aldırılan — tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle;—- tarihinde meydana gelen olayda dava dışı sürücü ——- %75 oranında kusurlu olduğu, davacıların desteği müteveffa—— ise %25 oranında kusurlu olduğu, davacı hak sahibi eş ——- gerçek ve nihai zararının — olduğu, davacı hak sahibi çocuk— gerçek ve nihai zararının — olduğu, — sevk ve idaresindeki— plakalı aracın olay tarihinde—- nolu —– tarihleri arasında sigortalı olduğu,— 3.şahıs zararlarının teminat altına alındığı, —- tarihinde meydana gelen kazanın poliçe teminat süresi içinde bulunduğu, davalı —– yönünden temerrüt başlangıç tarihinin ——- tarihi olduğu, başvuru sahibi ile sigorta arasında bir sözleşme bulunmaması , başvuru sahibinin haksız fiil mağduru 3.kişi olarak uyuşmazlığa taraf olması nedeniyle yasal faiz’e hükmedilmesi gerektiği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davalı vekilinin—– tarihli bilirkişi raporuna karşı yapmış olduğu itirazların değerlendirilmesi amacıyla dosya önceki heyete ek rapor için tevdii edilmiş , — tarihli ek raporda özetle; —– tarihinde meydana gelen olayda; dava dışı sürücü —- %75 kusurlu olduğu, dava dışı sürücü—- olayın oluşumunda %25 oranında kusurlu olduğu, davacı hak sahibi eş —— gerçek ve nihai zararının—– olduğu, davacı hak sahibi çocuk —- gerçek ve nihai zararının— olduğu, — sevk ve idaresindeki —- plakalı aracın olay tarihinde —- nezdinde— nolu —- ile teminat altına alındığı,—- tarihinde meydana gelen kazanın poliçe teminat süresi içinde bulunduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacılar vekili — tarihli ıslah dilekçesi ile davacı — destekten yoksun kalma tazminatı talebini — ,diğer davacı —— yükseltmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacılar tarafından, meydana gelen trafik kazası nedeniyle uğranılan destekten yoksun kalma zararının tazmininin talep edildiği; davalılar tarafından, davanın reddinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Somut olayda— tarihinde davacılar murisi —sevk ve idaresindeki — plakalı — ile davalı şirketin sigortaladığı dava dışı— — kullandığı — plakalı —- çarpıştığı ve davacıların murisi —- ağır yaralandığı ve —–yoğun bakımda kaldıktan sonra —- tarihinde vefat ettiği sabittir. Davalı şirket sigortaladığı aracın sürücüsünün kusuru oranında meydana gelen zararı tazminle mükelleftir. Dosya kapsamında alınan kök ve ek bilirkişi raporunda davalı şirketin sigortaladığı aracın dava dışı sürücüsünün meydana gelen kazada %75 oranında kusurlu olduğu, davacılar murisinin ise %25 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Belirlenen oranlar ceza dosyasında hükme esas alınan bilirkişi raporları ile de uyumlu olup, mahkememizce de benimsenmiştir.
Dava konusu trafik kazasına karışan aracın zorunlu trafik sigortasının davalı şirketçe tanzim edildiği —- tarihleri arasındaki rizikoları kapsadığı kazanın—- tarihinde meydana geldiği, meydana gelen zararın sigorta örtüsü altında kaldığı ve limitinin —- olduğu davalı şirketin kaza tarihi itibariyle geçerli poliçe limiti ile ve araç sürücüsünün kusuru oranında meydana helen zarardan sorumlu olduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında aktüer bilirkişi tarafından, kaza tarihinde yürürlükte olan —- —- ve davalı şirket tarafından dava dışı müteveffa’nın anne ve babasına yapılan ödemeler de güncellenmek suretiyle davacıların talep edebileceği destekten yoksun kalma miktarları belirlenmiştir. Bilirkişi tarafından yapılan hesaplama denetime elverişli olup, mahkememizce de benimsenmiştir.
Davalı vekilince her ne kadar müteveffa desteğin kask takıp takmadığının araştırılması ve müterafık kusur indirimi yapılması talep edilmiş ise de—— tarihli bilirkişi raporunda belirtildiği üzere müteveffanın kask taktığı anlaşılmakla müterafık kusur indirimi talebi mahkememizce yerinde görülmemiştir.
Tespit edilen tazminat miktarına; davacıların davalıya —- tarihinde başvurdukları ancak herhangi bir ödeme alamadıkları tesbit edilmekle başvuru tarihinden itibaren— iş günü sonrası olan —–tarihinin temerrüt tarihi olacağı ve faizin nevisinin de yasal faiz olacağı mahkememizce kabul edilmiştir.
Dosya kapsamından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere —– gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan Davanın KABULÜ ile davacı — için — diğer davacı— destekten yoksun kalma tazminatının—— tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
2- KARAR HARCI;
Alınması gerekli 14.274,41 TL harcın davacılar tarafından peşin olarak yatırılan 85,39-TL peşin harç ve ıslah harcı olarak yatırılan 700,00 TL harç olmak üzere toplam 785,39-TL harçtan mahsubu ile eksik bakiye 13.489,02-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-AVUKATLIK ÜCRETLERİ
Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacılar vekili için takdir olunan 23.077,56-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
a-Davacılar tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 85,39 TL peşin harç, 700,00-TL ıslah harcı ve 31,40-TL başvurma harcı toplamı 816,79-TL’nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
b-Davacı tarafından sarfedilen 1.200,00 TL bilirkişi ücreti ve 67,85-TL posta ücreti olmak üzere toplam 1.267,85-TL’nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
c-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
d-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde —– nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/04/2021