Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1380 E. 2022/28 K. 20.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/1380 Esas
KARAR NO : 2022/28

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 18/12/2017
KARAR TARİHİ : 20/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin——karşıdan karşıya geçtiği sırada davalı —— plakalı aracın çarpması sonucu ağır şekilde yaralandığını, meydana gelen kazada davalı araç sürücüsünün tamamen asli kusurlu olduğunu, aracın işleteninin davalı —— aracın ——- olduğunu, meydana gelen zarardan davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, dava açılmadan önce davalı sigortaya başvuruda bulunulduğunu, ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını, müvekkilinin kaza nedeniyle kalıcı olarak maluliyete uğradığını, müvekkilinin bakıma muhtaç hale geldiğini, manevi olarak da büyük elem ve üzüntü içinde olduğunu belirterek; şimdilik ——- manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte —–açısından sorumluluk limit ve maddi tazminatla sınırlı olmak üzere, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı——-cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından gerekli belgeler müvekkiline ibraz edilmeden başvuru yapıldığını, bu nedenle ödeme yapılmadığını, ——- plakalı aracın müvekkili nezdinde —- poliçesi —— olduğunu, müvekkilinin poliçe limiti ile ve araç sürücüsünü kusuru oranında zarar nispetinde sorumlu olduğunu, kusur durumunun tespitinin gerektiğini, sürekli sakatlığın tespitinde özürlülük oranının esas alınması gerektiğini, yeni Genel Şartlar’ın uygulanması gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatından ve tedavi giderlerinden —– sorumlu olduğunu, dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilebileceğini savunarak; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —— vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin cadde üzerinde seyrederken—– durması üzerine sağ şeritten devam etmek istediğini, görüş açısını engelleyen minibüsün önünden davacının bir anda yola çıkması üzerine kendisine çarptığını, müvekkilinin davacıyı gördüğü —- yaptığını ve defalarca kornaya bastığını, aracını kaldırıma doğru kırarak kazayı engellemeye çalıştığını, davacının müvekkiline bir şeyi olmadığını söyleyerek eve gitmek istediğini, müvekkilinin ambulans çağırarak davacıyı hastaneye götürdüğünü, adli rapor formundaki beyanında davacının aracın hızlı olmadığını ve kendisine fren yaptıktan sonra vurduğunu beyan ettiğini, müvekkilinin —— kontroller sırasında davacıyı yalnız bırakmadığını, sonrasında—- kiralayarak evine bıraktığını, ilaçlarını alıp davacıya ilettiğini, olay sonrasında müvekkilinin alışveriş yaparak ailesiyle birlikte davacıyı ziyaret ettiğini, davacının taleplerinin fahiş olduğunu savunarak; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —— Vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin kazada herhangi bir kusurunun bulunmadığını, davalı araç sürücüsünün de herhangi bir kusurunun bulunmadığını, davacının taleplerinin ispatı gerektiğini, taleplerin fahiş olduğunu savunarak; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu tüm dilekçeler, ibraz edilen tüm deliller, poliçe ve hasar dosyası, ceza dosyası,—— tanık beyanları, mahkememizce alınan bilirkişi raporu, maluliyet raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
Davacı vekilince —– dilekçe ile maddi tazminata ilişkin talepleri; bakıcı gideri olarak 1.777,50 TL, geçici iş göremezlik tazminatı olarak 1.777,50 TL ve sürekli iş göremezlik tazminatı olarak 1.445,00 TL olarak açıklanmıştır.
——- Tarafından düzenlenen —– poliçesinin incelenmesinde; —–arasında geçerli olduğu, —– plakalı araç olduğu, aracın—— olduğu, poliçede sakatlık ve ölüm teminat —- —- davacı tarafından sigortaya davadan önce —— başvuruda bulunulduğu, davadan önce davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığı anlaşılmıştır.
——— Sayılı dosyasının incelenmesinde; dava konusu trafik kazası nedeniyle başlatılan soruşturma dosyasında alınan kusur raporunda meydana gelen trafik kazasında davalı araç sürücüsü—— asli kusurlu olduğu, davacının ise kusursuz olduğunun tespit edildiği görülmüştür.
——tarafından verilen —– tarihli yazı cevabında; meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacı yana rücuya tabi herhangi bir ödeme yapılmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizin 10/09/2019 tarihli celsesinde dinlenilen davacı tanığı—— Davacı karşı komşum olur, ben kazayı birebir görmedim, ancak dışarıdan gelen —- kadın çığlığı duyunca balkona çıktım, bir aracın kadına çarpmış olduğunu gördüm—— benzettim, öncelikle evine gittim, çocukları evde olmadığını söyleyince oğlumla beraber kazanın olduğu yere gittik, kendisi ayağa kalkamıyordu,—— hastaneye götürüldü, ben karşı komşusu olduğum için ——— maddi ve manevi anlamda ciddi sıkıntılar yaşağını biliyorum, iki ay boyunca evde yattı, —– nedeni ile kafasını bile oynatamıyordu, yatmaktan dolayı sırtında morluklar meydana geldi, bu süreçte kendisi ve eşi işten ayrılmak durumunda kaldılar, hatta —— —– bir süre gelip ——- baktı, o da işten ayrılmak durumunda kaldı, ben davalının——– fazla yardımda bulunduklarını görmedim, yalnızca——- yaparak yardımda bulunduklarını biliyorum, ——olay yerine biz geldikten sonra geldi, çarpan ——– konuşması olup olmadığını” beyanında bulunmuş ve iş bu beyanını imzası ile tesvik etmiştir.
Mahkememizin 10/09/2019 tarihli celsesinde dinlenilen davacı——– ben davacının komşusu ve arkadaşıyım, ben kaza anını görmedim, sonraki süreci biliyorum, evde 3 ay boyunca yattı, 3 çocuğu vardı, bu süreçte okula gidemediler, eşi —— bakmak için işten bir kaç kez izin aldı, bu sebeple de daha sonra işten çıkarıldı, kardeşinin hanımı şehir dışından bakmak için geldi, o da çalışıyordu, izin alıp geldi, —— işe gidemedi bu süreçte, şu an hala ağrıları var, ağır bir yük taşıdığı zaman biz yardımcı oluryoruz, davalıların yardımcı olduklarını duymadım, yalnızca bir sefer şikayet ettikten sonra bakmaya geldiler, yanlarında bir kaç poşet getirdiğini de —- bana söyledi, —- söyledi, kazadan önce —– haftada bir gün ev temizliğine giderdi, —- ücretli olduğu için geçim sıkıntısı yaşıyorlardı,—- bakmak için ücretli bir bakıcı tutulup tutulmadığını bilmiyorum, yalnızca abisinin eşinin geldiğini biliyorum” beyanında bulunmuş ve iş bu beyanını imzası ile tesvik etmiştir.
Mahkememizin —- dinlenilen davacı tanığı —— komşusu ve yakın arkadaşıyım, kazayı görmedim, kazadan sonrasını biliyorum, kendisi 3 ay boyunca yatmak zorunda oldu, abisinin —- dışından gelerek baktı, tek başına bakılacak durumda değildi, bir ay boyunca bezlenerek yattı, eşi işten izin alarak geliyordu, bu nedenle de işten çıkarıldı, bu süreçte maddi ve manevi sıkıntılar yaşadılar, davalının hiç bir yardımda bulunduğunu duymadım, bilmiyorum, ————- bir eşinin müsait olduğu zamanlarda giderdi, —- hanım evde yattığı süre boyunca kendisine ücretli bir bakıcı tuttuğunu görmedim, ————yengesi, başka bir şehirde yaşıyor, çalıştığını biliyorum, ama ne iş yaptığını bilemiyorum” beyanında bulunmuş ve iş bu beyanını imzası ile tesvik etmiştir.
Mahkememizin —- dinlenilen davalı tanığı ——— “davalı ——— benim kayınbiraderim olur, ben kaza esnasında olay yerinde değildim, ancak kayınbiraderim kazadan sonra beni aradı, bende —– gittim, akşama kadar orada kaldık, —- çekilmesi için bekledik, çekilecek ——davacının — daha sonra ——– ayağında çatlak olduğunu söylediler, ve bunun——yatarak tedavi olunmayacağını belirttiler, biz de—- vasıtasıyla —- ayarladık ve bu—- ile davacıyı evine götürdük, yatağına yatırdık, bir süre oturduk ve kazayla ilgili konuştuk ve ayrıldık daha sonra birkaç sefer davacıya kayınbiraderim ve eşimle beraber ziyarete gittik, —- yaptık, yaklaşık —– aldık, davacının eşinini eniştesi bize “allah sizde razı olsun da”dedi, ben kayınbiraderime —-vermesini söyledim, başta alacaklarını söylediler ama sonradan almadılar, davacı taraf daha sonra —- kontrol için gittiklerinde kayınbiraderim de onların yanına gitti, orada sizden kanuni olarak hakkımız ne ise alacağız demişler,tanıklık ücreti talebim yoktur” beyanında bulunmuş ve iş bu beyanını imzası ile tesvik etmiştir.
Mahkememizce davacının maluliyet oranının tespiti için —- rapor alınmasına karar verilmiş, —-düzenlenen 10/10/2019 tarihli raporda özetle; davacının engel oranının %3 olduğu, raporun geçerlilik süresinin %3 olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce düzenlenen raporun kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine göre düzenlenmediği anlaşıldığından, davacının maluliyet oranının —- rapor alınmasına karar verilmiş, —– özetle; davacının engel oranının %3 olduğu, raporun geçerlilik süresinin %3 olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce düzenlenen raporlarda yönetmelik hükümleri belirtilmediği anlaşıldığından, davacının maluliyet oranının tespiti için tekrar —- rapor alınmasına karar verilmiş, —- özetle; Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre davacının tüm vücut engellilik oranının %6 olduğu, iyileşme süresinin 3 aya kadar uzayabileceği, geçici bakıcı ihtiyacının 1 ay olduğu, başka birisinin sürekli bakımına muhtaç olmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce meydana gelen trafik kazasında tarafları kusur durumlarının tespiti için bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 07/07/2021 tarihli raporda özetle; meydana gelen trafik kazasında davalı araç sürücüsü —–%100 oranında kusurlu olduğu, davacı yayanın ise kusursuz olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafça, meydana gelen trafik kazası neticesinde yaralanması nedeniyle oluşan maddi ve manevi zararlarının tahsilinin talep edildiği; davalılar tarafından, davanın reddinin savunulduğu anlaşılmıştır.
KTK’nun 97. Maddesine göre, zarar görenin dava yoluna gitmeden önce ilgili —- başvuruda bulunması gerektiği, sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 8 işgünü içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya talebin karşılanmaması halinde dava açılabileceğinin düzenlendiği, davacı tarafından 21/07/2017 tarihinde sigortaya başvuruda bulunulduğu, ancak davalı sigorta tarafından yasal süresi içinde cevap verilmediği, bu hali ile dava şartının yerine getirildiği kanaatine varılmıştır.
Somut olayda, — tarihinde davalı —– aracın yaya olan davacıya çarpması neticesinde yaralanmalı trafik kazasının meydana geldiği, kaza nedeniyle davacının yaralandığı, meydana gelen zarardan davalı sürücü —- haksız fiil hükümlerine göre kusuru oranında sorumlu olduğu, davalı —- aracın maliki olduğu, bu nedenle KTK hükümleri uyarınca meydana gelen zarardan işleten sıfatıyla araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olduğu, davalı —–plakalı aracın —- sigortacısı olduğu, meydana gelen zarardan poliçe limitleri dahilinde ve araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında kusura ilişkin bilirkişi raporu ile meydana gelen —sürücüsü davalı —-%100 oranında kusurlu olduğunun, davacı yayanın kusursuz olduğunun tespit edildiği, yapılan tespitin ceza dosyasındaki tespitler ile uyumlu olmasına, yaya geçidinden karşıdan karşıya geçmekte olan davacıya, davalı araç sürücüsünün kendi beyanına göre, önünde duran aracın sağından geçmeye çalışırken hızını azaltmamak ve yayalara ilk geçiş hakkını tanımamak suretiyle kazaya sebebiyet vermesine göre yerinde olduğu kanaatine varılmıştır.
Yargılama sırasında davalı sigorta vekili tarafından sunulan 31/08/2020 tarihli dilekçe ile davacı yan ile yapılan anlaşma doğrultusunda davacı yana ödeme yapıldığının belirtildiği ve buna ilişkin —- başlıklı belgenin dosyaya ibraz edildiği, davacı vekilince sunulan 08/09/2020 tarihli dilekçe ile de, davalı sigorta şirketi ile yapılan sulh sonucunda maddi tazminat taleplerinin karşılandığı, maddi tazminata ilişkin istemlerinin konusuz kaldığı, davaya manevi tazminat yönünden devam edildiğinin bildirildiği görülmüştür.
HMK’nın 313 ve devamı maddelerinde davaya son veren taraf işlemlerinin düzenlendiği, 315/1.madde ve fıkrasında “Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.” düzenlemesine yer verildiği, davacı vekilince sunulan—– dilekçe ve davalı sigorta vekilince sunulan 31/08/2020 tarihli dilekçeler dikkate alındığında, davacının maddi tazminat isteminin karşılandığı, bu hali ile davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla talep doğrultusunda davanın sulh nedeniyle konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Manevi tazminat istemi yönünden ise; tarafların—- ülkenin ekonomik koşulları, paranın satın alma gücü, kazanın meydana geliş şekli, olayın ağırlığı ve tarihi, tarafların kusur durumu, davacının yaşı ve maluliyet oranı, hep birlikte değerlendirilerek; manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
Dosyaya sunulan “Makbuz ve İbraname” başlıklı belge kapsamında davacı yana yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin olarak da ödeme yapıldığı anlaşıldığından, davacı lehine maddi tazminat istemi yönünden yargılama giderlerine hükmedilmemiş, yalnızca manevi tazminat istemi yönünden yargılama giderleri belirlenmiştir.
Dosya kapsamında tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere Yasa ve Yargıtay İçtihatları gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçe uyarınca;
1-Maddi tazminat istemi yönünden;
Sulh nedeniyle davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla; esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Manevi tazminat istemi yönünden;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
30.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 29/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar—- müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Aşan istemin reddine,
3-KARAR HARÇLARI YÖNÜNDEN
A-Maddi tazminat davası yönünden alınması gereken 80,70.-TL karar ve ilam harcının davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 358,63.-TL harçtan mahsubuna,
B-Manevi tazminat yönünden kabul olunan; 30.000,00.-TL dava değeri üzerinden alınması gerekli 2.061,30.-TL harçtan dava açılırken peşin olarak yatırılan ve maddi tazminata ilişkin harcın mahsubundan sonra bakiye kalan 277,93.-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 1.783,37‬.-TL harcın davalılar —– müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN;
A-Davacı tarafından manevi tazminat istemi yönünden yatırılan 277,93.-TL peşin harç ve 31,40.-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 309,33.-TL harcın davalılar —- —– müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
B-Davacı tarafından sarfedilen 597,50.-TL posta gideri ve 600,00.-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.197,50.-TL yargılama giderinin davada haklı çıktığı %30 haklılık oranına göre 359,25‬.-TL’sinin davalılar —- müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
C-Davalı ——tarafından sarfedilen 16,20.-TL posta giderinin %70 haklılık oranına göre 11,34.-TL sinin davacıdan tahsili ile davalı —–ödenmesine, bakiye kısmın adı geçen davalı üzerinde bırakılmasına,
5-AVUKATLIK ÜCRETLERİ YÖNÜNDEN;
A-Manevi Tazminat davası yönünden kabul edilen 30.000,00.-TL dava değeri üzerinden belirlenen 5.100,00.-TL avukatlık ücretinin davalılar —– müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
B-Manevi tazminat davası yönünden reddedilen avukatlık ücret tarifesinin 10/2 madde hükmü gereğince ——– Yararına belirlenen 5.100,00.-TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalılar —— verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde bakiye gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair, hazır olan taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul BAM nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.