Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1368 E. 2019/1088 K. 14.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/1368 Esas
KARAR NO : 2019/1088

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/12/2017
KARAR TARİHİ : 14/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasındaki ticari ilişki nedeni ile davalıya yapılan iş için ——- tarih ve —–tutarlı fatura kesildiğini, davalının borcunu ödemediğini, davalı aleyhine İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün —- esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının ödeme emrine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini ve icra takibinin durduğunu belirterek; davalının haksız ve kötü niyetli itirazının iptaline, takibin devamına, davalının dosya borcunun %20 siden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesien karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmamış, HMK 128 madde hükmü gereği davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
Dava, İİK’ nun 67/1 maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün —-Esas sayılı dosyası, mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğü’nün —–Esas sayılı dosyası, dosyamız arasına alınmış tetkik edilmiş, dosyanın incelenmesi neticesinde; davacı tarafından davalı aleyhine —- işlemiş faiz olmak üzere toplam 8.317,62 TL’nin asıl alacağa takip tarihinden itibaren uygulanacak %9 oranın adi kanuni faizi ile birlikte tahsili amacıyla genel haciz yolu ile ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin 01/11/2017 tarihinde borçlu davalıya tebliğ edildiği, davalı tarafça icra takibine 06/11/2017 tarihinde borca ve ferilerine itiraz edildiği, itiraz üzerine takibin durduğu, davanın yasal bir yıllık süresi içerisinde açıldığı görülmüştür.
Mahkememizce taraf defterleri üzerinde inceleme yapılmak üzere dosyanın bilirkişiye tevdine karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 22/02/2019 tarihli raporda özetle; davacının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, takip konusu faturanın davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı tarafça ödeme yapıldığına ilişkin herhangi bir kaydın bulunmadığı, davalı yanın ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmediği, davanın ticari defter ve kayıtlarına göre —– alacaklı olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce fatura konusu malların teslim edildiğine ilişkin delil olarak gösterilen ve davacı tarafından davalı adına düzenlenen sevk irsaliyesi koçanında teslim alan kısmı altında yer alan imzanın davalı şirket yetkilisine ait olup olmadığı yönünde davalı şirkete isticvap davetiyesi çıkarılmış, çıkarılan davetiye TK md. 35’e göre davalının sicil adresine tebliğ edilmiş, yapılan tebligata rağmen davalı tarafça herhangi bir beyanda bulunulmadığı gibi belirlenen duruşma gün ve saatinde de hazır olmadıkları görülmüştür.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde; davacı tarafça, davalı adına düzenlenen fatura bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalinin talep edildiği; davalı tarafça, davaya cevap verilmeyerek dava dilekçesindeki vakıaların inkar edildiği anlaşılmıştır. Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, davacı yana ait ticari defter ve kayıtların usulüne uygun olarak tutulduğu, kendi lehine delil teşkil ettiği, davalı tarafça ticari defter ve kayıtların belirlenen inceleme gün ve saatinde usulüne uygun çıkarılan davetiyeye rağmen ibraz edilmediği, bu hali ile; davalı yanın HMK md. 222/5 uyarınca ticari defterlerini ibrazdan kaçınmış sayıldığı, davacı tarafça fatura konusu malların teslim edildiğine ilişkin sevk irsaliyesi koçanının mahkememize sunulduğu, iş bu sevk irsaliyesi koçanında teslim alan adı altında yer alan imzanın davalı şirket yetkilisine ait olup olmadığı hususunda davalı şirkete çıkarılan isticvap davetiyesine herhangi bir cevap verilmediği, bu hali ile; davalı yanın HMK md. 171/2 uyarınca belge altındaki imzanın ikrar edilmiş sayıldığı, sonuç olarak davacının —— tarihli —- bedelli fatura nedeniyle davalıdan alacaklı olduğu kanaatine varılmıştır.
Davacının işlemiş faize ilişkin talebi bakımından; dosya içerisinde davacı tarafça davalının takip öncesinde temerrüde düşürüldüğüne ilişkin herhangi bir belgenin mevcut olmadığı, bu hali ile davalının takip tarihi itibari ile temerrüde düştüğünün kabulü gerektiği, davacı yanın icra takibi ile talep ettiği işlemiş faiz alacağının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Davacı tarafça takip talebinde ve ödeme emrinde asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %9 oranında ve değişen oranlarda yasal faizi isteminde bulunmuştur. Bu hali ile davacının talebi HMK md. 26 uyarınca aşılamayacağından (Yargıtay ——Hukuk Dairesi’nin —– Karar Sayılı İlamı, Yargıtay —- Hukuk Dairesi’nin —- Karar Sayılı İlamı, Yargıtay —-. Hukuk Dairesi’nin —–Karar Sayılı İlamı); taleple bağlılık ilkesi gereğince; asıl alacağa takip tarihinden itibaren artan azalan oranlarda uygulanacak ve yıllık %9 oranında yasal faizi oranını aşmayacak şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
Takibe konu alacağın miktarı kesin ve belirli olduğu gibi hesaplanması bir tespit yapılmasını gerektirmediğinden davalının haksız itirazı nedeniyle alacaklının alacağına geç kavuşmasına neden olduğu kanaatine varılmıştır.
Dosya kapsamından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere Yasa ve Yargıtay İçtihatları gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın bu gerekçe ile kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile
Sabit olan —- asıl alacağın takip tarihinden itibaren artan azalan oranlarda uygulanacak ve yıllık %9 oranını aşmayacak yasal faizi ile ve isabet eden takip giderleri ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmek üzere borçlu davalının İstanbul Anadolu —– İcra Müdürlüğü’nün —– esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin belirtilen şekilde devamına,
Asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Aşan istemlerin reddine,
2.Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan —— icra dosyasında peşin alınan ve dava açılırken mahsup ettirilen—-ve dava açılırken yatırılan —-olmak üzere toplam peşin harç olarak alınan —-harcın mahsubu ile bakiye kalan —-karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3.Davacı tarafından icra dosyasından ve iş bu dosyadan yatırılan toplam —- peşin harç ve —- başvurma harcı olmak üzere toplam —- harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4.Davacı tarafından yapılan— bilirkişi ücreti, — posta gideri olmak üzere toplam — yargılama giderinin davada haklı çıktığı % 91 oranında olmak üzere —– davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5.Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6.Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan—– göre belirlenen —– vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7. Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı ve Davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul BAM nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.