Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1348 E. 2021/792 K. 30.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/1348 Esas
kârAR NO: 2021/792
DAVA: Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 11/12/2017
kârAR TARİHİ: 30/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin—— % 5 hissedar olduğunu, davalı yanın % 95 oranında hissesinin bulunduğunu ve şirketi münferinden temsil ve ilzama yetkili olduğunu, davalının ortaklık ve genel ticari kaidelere uymayacak şekilde müvekkilini ve şirketin ithalat departmanında çalışan ——ihtarname keşide ederek yürütülen işlerden azlettiğini, işbu azil neticesinde yurt dışından medikal malzemelerin ithalatının yapılamadığını, yazışmaların dahil hiçbir işin yürütülemediğini, sipariş olduğu halde yurt dışı ile iletişim kurulamadığını, ithalatta ise gümrüğe gelen malın çekilemediğini, dolayısı ile şirketin zararına yol açıldığını, müvekkilinin ——– tarihinde sona erdiğini, bu nedenle şirkete ihtiyati tedbir olarak kayyum atanmasına kârar verilmesini, zira davalının şirketi yıkıma sürüklediğini, daha evvel yapılan işlere ait paraların şirketin kasasına girmesi ile davalının şirketi zarara sokacağını ve para kaçıracağını, şirket borçlarının da ödenmediğini, şirkete ait hiçbir mali ve idari bilginin müvekkili ile paylaşamadığını, hak edişlerin verilmediğini, davalının sebep olduğu zarardan dolayı TTK m.553 ve 555 hükümleri gereğince —— şirkete olmak üzere tazminat olarak ödenmesine, BK m.58/1 hükmü gereğince —– manevi tazminatın ödenmesine, TTK m.641/1 gereğince ortaklıktan çıkma taleplerinin kabulüne — ayrılma akçesinin ödenmesine, —- kâr payının ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yanlara bırakılmasına kârar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; şirketin —- tarihinde kurulduğunu ve sermayesinin — olduğunu, davacının —- tarihinde şirket ortaklarından dava dışı ——- satın aldığını, davacının şirketteki hisse oranının % 5 olduğunu, davacının şirkete sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, davacının ortağı olduğu şirketin ticari defter ve kayıtlarını şirket merkezinden alıp götürdüğünü, davacının aynı konuda faaliyet gösteren dava dışı ——— kurucu ortağı olduğunu, rakip firmaların iş ve işlemlerini yürüttüğünü, davacının müvekkili şirketi büyük zarara uğrattığını, davacının talep ettiği tazminatların usul yönünden yargılama mantığına aykırı olduğunu, davacının sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğinden şirkette üstlendiği görevlerden alındığını, şirket müdürünün davacının görevine son vermesinin yönetim hakkının bir gereği olduğunu, ——– görevden alınmasının dava ile ilgisinin kurulamadığını, bu şahsında davacı ile birlikte şirkete ihanet ettiğini, davacı iddialarının aksine ithalat ya da diğer faaliyetler ile ilgili herhangi bir sorun bulunmadığını, şirkete kayyum atanmayı gerektirecek bir hususun olmadığını, şirketin dava dışı——- borcunun bulunmadığını, davacının itibarını zedeleye bir durumun olmadığını, davacının kâr payı talep edemeyeceğini, zira genel kurulun bu yönde bir kârarının olmadığını, ——firması ile sözleşmenin kârşılıklı olarak feshedildiği iddiasının asılsız olduğunu, tarafların kârşılıklı olarak fesih sözleşmesi imzalamadığını, fesihle ilgili herhangi bir yazışmanın şirket kayıtları arasında yer almadığını belirterek davanın kârar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE,
Davacının——- tarihli dava dilekçesi ile tedbiren davalı şirkete kayyum tayini, TTK’nun 553-55 hükümleri gereği davalının sebep olduğu zarar nedeniyle —– tazminatın şirkete ödenmesini, TTK 638/2 maddesi gereği haklı nedenlerle ayrılma akçesi ödenerek davalı şirket ortaklığından çıkmayı, dağıtılmayan kâr paylarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
Mahkememizce—— tarihli oturumda davacının haklı nedenlerle ortaklıktan çıkma ve ayrılma payı, kâr payı ve manevi tazminata ilişkin taleplerinin tefrikine kârar verilmiş ve bu taleplere ilişkin dava mahkememizin —– sayılı esasına kaydedilmiştir.
İş bu dava dosyasından dava ; TTK’nun 553 -555 hükümlerine dayalı davalı ———- aleyhine açılan tazminat talebine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek kanıtlar toplanmak ve bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle sonuçlandırılmıştır.
Bu itibarla toplanan deliller, mahkememizce benimsenen bilirkişi raporu ve ek raporu, tarafların iddia ve savunmaları hep birlikte değerlendirildiğinde;
Davacı dava dilekçesinde, davalı şirkette %5 oranında ortak olduğunu, davalının ortaklık ve genel ticari kaidelere uymayacak şekilde müvekkilini ve şirketin ithalat departmanında çalışan——– ihtarname keşide ederek yürütülen işlerden azlettiğini, işbu azil neticesinde yurt dışından medikal malzemelerin ithalatının yapılamadığını, yazışmaların dahil hiçbir işin yürütülemediğini, sipariş olduğu halde yurt dışı ile iletişim kurulamadığını, ithalatta ise gümrüğe gelen malın çekilemediğini, kendisinin takip ettiği işlerden kaynaklı olarak ortaya çıkan borçlar için muhatap kişilerin yetkili olmadığı halde kendisine yönlendirildiğini, bu borçların yapılamadığını; kendisinin azledilmesinden dolayı muhatap firmaların sözleşmeden kaynaklı olarak fesih haklarını kullandıklarını ileri sürmüştür.
———yevmiye no.lu ihtarnamesiyle davalı şirketin davacıyı ithalat ve ihracat iş ve işlemleriyle ilgili olarak yurtdışı firmaları ile tüm görüşme yetkilerinin görülen lüzum üzerine azlettiği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla davacının davalı şirketin %5 ortağı olmasının yanısıra, davalı şirkette ——– sahibinin, kendisine ticari temsilcilik yetkisi vermeksizin, işletmesini yönetmek veya işletmesinin bazı işlerini yürütmek için yetkilendirdiği kişidir” hükmü uyarınca ithalat ve ihracat iş ve işlemlerini yurtdışı firmaları ile tüm görüşme yetkisine sahip ticari vekil sıfatını haiz olduğu, davalı Şirket’in şirketi münferiden temsile yetkili tek müdürünün ise diğer davalı olduğu ——– anlaşılmaktadır.
TTK m. 631/2 uyarınca müdür, ticari vekili her zaman görevden uzaklaştırabilir. Anılan hüküm uyarınca ticari vekil sıfatını haiz davacının bu görevinden azledilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı,
Davacı—– müvekkile gönderdiği fesih bildirimiyle ——–ithaline ilişkin dair sözleşmeye uyulmadığı için sözleşmenin feshedildiğini bu nedenle dava dışı şirketin zarara uğratıldığını beyan etmiştir ancak dosyada mübrez —— incelendiğinde,——- maddede tarafların sözleşmeyi “kârşılıklı” olarak feshetmeye karar verdikleri düzenlenmiştir. Kaldı ki, feshin sebebine ilişkin de herhangi bir açıklamada yer almamaktadır ve sadece ——— firması tarafından imzalanmış davalı şirketin ticaret Unvanının altında davalı şirketi temsilen atılmış herhangi bir imza bulunmamaktadır. Dolayısıyla kârşılıklı olarak sözleşmenin feshini düzenleyen bu anlaşmanın davalı şirketle yabancı firma arasında yürürlüğe konulduğuna ilişkin somut bir delile rastlanmadığı gibi sözleşmenin davalı ——– eylemleri nedeniyle feshedildiği hususu da belirlenememiştir.
Tüm bu açıklamalar ışığında, davacının davalı şirketteki görevinden azliyle, yurt dışından medikal malzemelerin ithalatının yapılamaması, yazışmaların dahil hiçbir işin yürütülememesi, sipariş olduğu halde yurt dışı ile iletişim kurulamaması, ithalatta ise gümrüğe gelen malın çekilememesi, kendisinin takip ettiği işlerden kaynaklı olarak ortaya çıkan borçlar için muhatap kişilerin yetkili olmadığı halde kendisine yönlendirilmesi, muhatap firmaların sözleşmeden kaynaklı olarak fesih haklarını kullanmaları arasında uygun illiyet bağı bulunduğu hususu davacı tarafından ispatlanamamıştır. Davacı tarafından ileri sürülen tüm bu vakıaların gerçekleştiğine ilişkin dava dosyasında herhangi bir somut delil bulunmamaktadır.
Dava dışı—— tarafından mahkememize sunulan ——– ilişkin defter kayıtlarının birbirleri ile uyumlu olduğu, şirketin brüt olarak kâr elde ettiği, ancak ——–olması nedeniyle faaliyet kârının bulunmadığı, davacının, davalının hangi eylemlerini usulsüz ve zarara sebebiyet verdiğine ilişkin somut veri sunamadığı, davalının şirketi zarara uğrattığı iddialarını ispatlayamadığı görülmekle davacının davalı —— aleyhine açtığı maddi tazminat davasının reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Ayrıntıları ve gerekçesi yukârıda açıklandığı üzere,
1-Davalı ——-aleyhine açılan şirket yetkilisinin sorumluluğuna ilişkin tazminat davasının kanıtlanamadığından REDDİNE,
2-KARAR HARCI
Alınması gereken 59,30 TL maktu kârar harcının 2.903,18 TL ‘lık bölümü dava açılırken peşin olarak alınmış olduğundan ayrıca karar harcı alınmasına yer olmadığına, fazla alınan 2.843,88 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa yada yetkili vekiline iadesine,
3-AVUKATLIK ÜCRETLERİ
A-Tamamı reddedilen maddi tazminat talebi yönünden davada avukatla temsil edilen davalı yararına Avukatlık asgari ücret tarifesinin 13/4 maddesi gereği belirlenen 4.080,00 TL maktu avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
4-DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ,
a-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
b-Davalı tarafından yatırılan 5,20 TL vekaletname harcının ve yapılan 32,20 TL yargılama giderinin davacı taraftan tahsili ile davalıya verilmesine,
Dair, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne kârşı, gerekçeli kârarın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını kârşılamak koşulu ile ———– Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.30/06/2021