Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1318 E. 2020/736 K. 17.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/1318 Esas
KARAR NO : 2020/736

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/12/2017
KARAR TARİHİ : 17/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait—- sevk ve idaresinde olan —— tarihinde davalıların araç sürücüsü, işleteni ve—sigortacısı olduğu —— plakalı aracın çarptığını, davalı araç sürücüsünün meydana gelen kazada kusurlu olduğunu, müvekkilinin ikamet ettiği—- ekspertiz raporu ile aracın tamiri için 11.984,47 Euro masraf gerektiğinin tespit edildiğini, ekspertiz raporu için ayrıca 1.144,11 Euro ücret ödendiğini, ayrıca araçta 1.200,00 Euro tutarında değer kaybı oluştuğunu, davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulmasına rağmen yasal süre içerisinde cevap verilmediğini belirterek; toplam 13.184,47 Euro alacağın davalı sigorta şirketinden temerrüt tarihi olan 16/10/2017 tarihinden, diğer davalılardan dava tarihinden itibaren 3095 S.K’nun 4/a maddesi uyarınca faizi ile birlikte tahsilini, dava öncesi sigortaya yapılan başvuru için 400,00 TL vekalet ücreti ve 1.144,11 Euro ekspertiz ücretinin yargılama giderlerinden sayılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı—— Vekili cevap dilekçesinde özetle; 16/08/2016 tarihli kazaya karıştığı belirtilen—– plakalı aracın, müvekkili nezdinde ZMMS Poliçesi ile sigortalı olduğunu, kaza tarihi itibariyle teminat limitinin araç başına 31.000,00.-TL olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının sorumluluğu ve poliçe teminatı ile sınırlı olduğunu, davacı tarafın ruhsat örneği okunaklı olmadığından ve vergi kimlik numarası bildirilmediğinden müvekkili şirketin ödemeyi gerçekleştiremediğini, bu nedenle başvurunun usulden reddi gerektiğini, davayı kabul manasında olmamak üzere, faizin dava tarihinden itibaren yasal faiz olması gerektiğini belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar—– vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki aleyhe hususları kabul etmediklerini, huzurdaki davanın öncelikle usulden reddine karar verilmesini, müvekkillerinin huzurdaki davanın açılmasına sebebiyet vermediklerinden yargılama sonucunda müvekkilleri aleyhine yargılama gideri ve ücreti vekalete hükmedilmemesini, aracında davacı tarafın iddia ettiği miktarda bir hasar meydana gelmediği gibi, bu doğrultuda davacının iddia ettiği miktarda bir maddi zararının da bulunmasının kesinlikle mümkün olmadığını, davacı şirketin aracında, sürtmeye bağlı yaklaşık 5 cm uzunluğunda çizik şeklinde çok küçük bir maddi hasar meydana geldiğini, müvekkili —— söz konusu kaza sırasında kusurlu olduğunu zaten tarafların düzenledikleri kaza tespit tutanağında kabul ettiğini beyan ile, davacı tarafın huzurdaki maddi ve yasal dayanaktan yoksun davasına konu taleplerinin tamamının reddiyle davacı tarafın yargılama giderleri ve ücreti vekalet ödemesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, poliçe ve hasar dosyası, tanık beyanları ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
———-. Tarafından düzenlenen poliçe ve hasar dosyasının incelenmesinde;—– başlangıç tarihli —-bitiş tarihli — poliçesi ile sigortalandığı, sigortalının —- olduğu, aracın kullanım tarzının kamyonet olduğu, poliçe limitinin 29.000,00 TL olduğu görülmüştür.
Mahkememizce dinlenilen davalı tanığı ——– tarihli celsede özetle; “Kaza olurken davalı ——– yanında, aracın içindeydim, davacının aracına belirtildiği şekilde çarpmadık, yalnızca ufak bir sürtme oldu, talep edilen hasar miktarının oluşabilmesi için otobanda——çarpmış olmamız gerekir, bizim aracımızda da herhangi bir hasar yoktur, biz park halindeydik, sola sinyal verdik, dönüş yaparken çarpışma oldu, ufak bir sürtünme meydana geldi, 10 cm civarında bir çizik oluştu, geçen gün bende kaza yaptım, 500,00 TL’ye kapıyı yaptırdım” beyanında bulunarak, beyanını imzası ile tasdik etmiştir.
Mahkememizce uyuşmazlık konularına ilişkin olarak bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından sunulan 09/07/2019 tarihli raporda özetle; meydana gelen kazada davacı araç sürücüsünün kusursuz olduğu, davalı araç sürücüsü—— %100 oranında kusurlu olduğu, araçta meydana gelen hasar bedelinin kaza tarihi itibariyle KDV dahil 31.522,37 TL olabileceği, aracın hasar geçmişi dosyada mevcut bulunmadığından değer kaybı oluşup oluşmadığının değerlendirilemediği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce tarafların itirazları doğrultusunda önceki bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 06/04/2020 tarihli ek raporda özetle; meydana gelen kazada davacı araç sürücüsünün kusursuz olduğu, davalı araç sürücüsü—- kusurlu olduğu, araçta oluşan hasar ile hasar fotoğrafları ve kaza tespit tutanağı ile uyumlu olduğu, aracın hasarlı şekilde——- kadar gitmesine engel oluşturmayacağı, araçta meydana gelen hasar bedelinin kaza tarihi itibariyle KDV dahil 31.522,37 TL olabileceği, aracın hasar geçmişi dosyada mevcut bulunmadığından değer kaybı oluşup oluşmadığının değerlendirilemediği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafça, meydana gelen trafik kazası sonucunda aracında oluşan hasarın tazminin talep edildiği; davalılar tarafından, davanın reddinin savunulduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporlarının denetime elverişli olduğu, mahkememizce de benimsendiği, meydana gelen trafik kazasında davalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu, davacı aracın sürücüsünün kusursuz olduğu, kusur tespitinin kaza tespit tutanağı ile de uyumlu olduğu, davacı aracında meydana gelen hasarın kaza tespit tutanağı ve hasar fotoğrafları ile uyumlu olduğu, aracın —- kadar seyahat etmesine engel teşkil etmediği, kaza ile hasar arasında illiyet bağının kesilmediği, bilirkişi tarafından araçta oluşan hasar bedelinin kaza tarihi itibari ile 9.516,76 Euro olarak belirlendiği, bu belirlemenin mahkememizce de benimsendiği, davalı tanığının beyanlarının soyut olduğu ve başkaca deliller ile desteklenmediği, bu nedenle hükme esas alınamayacağı, meydana gelen hasardan davalı araç sürücüsü—- haksız fiil hükümlerine göre sorumlu olduğu, davalı —-KTK hükümleri uyarınca işleten sıfatı ile sorumlu olduğu, davalı —- poliçesi uyarınca sorumlu olduğu, davalı sigorta şirketine davacı tarafça 29/09/2017 tarihinde başvuruda bulunulduğu, hasar ödemesinin yapılması için 15 günlük süre verildiği, herhangi bir ödeme yapılmadığı, talep olunan alacağın sigorta şirketin yönünden talep gibi 16/10/2017 tarihinde itibaren, diğer davalılar yönünden talep gibi dava tarihi olan 01/12/2017 tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanunu 4/a maddesi uyarınca kamu bankalarının Euro mevduatına uyguladığı en yüksek faizi ile birlikte tahsilinin talep edilebileceği kanaatine varılmıştır.
Davalı sigorta şirketi tarafından davacı yana 07/08/2019 tarihinde 5.033,84 TL ödeme yapıldığı bildirilmiş ise de, yapılan bu ödemenin değer kaybına ilişkin olarak yapıldığı belirtildiğinden, hesaplana tazminattan düşülmemiştir.
Davacı yanın değer kaybı istemine ilişkin olarak ise; davacı aracının hasar geçmişine ilişkin kayıtların dosyada mevcut olmadığı, bu hali ile dava konusu kaza ile hasarlanan parçaların daha önce hasara uğrayıp uğramadığının tespitinin yapılamadığı, bu nedenle değer kaybı alacağının oluşup oluşmadığı tespitinin yapılamadığı, araçta değer kaybı oluştuğu hususunun ispat yükünün davacı taraf üzerinde olduğu, davacı tarafça haricen alınmış ekspertiz raporu dosyaya sunulmuş ise de, tek taraflı olarak yapılmış tespitin tek başına ispata yeterli olmadığı, dosyada mevcut başkaca bir delilin de dosyada yer almadığı dikkate alınarak bu istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
Ekspertiz ücretine ilişkin talep bakımından; davacı vekilince 1.200,00 Euro ekspertiz ücretinin yargılama giderleri arasında sayılmasının talep edildiği, buna ilişkin fatura örneğinin dosyaya ibraz edildiği, yerleşik —— içtihatlarına göre de ekspertiz ücretinin yargılama giderleri arasında talep edilebileceği (Yargıtay——– kanaatine varılmış ve dava tarihi itibari ile Türk Lirası karşılığı yargılama giderleri arasında değerlendirilmiştir.
Dava açılmadan önce sigorta şirketine yapılan başvuruya ilişkin olarak talep olunan vekalet ücreti bakımından; bu ücretin müvekkili tarafından vekili verilmesi gereken bir ücret olduğu, yargılama sırasında delillerin toplanılmasına ilişkin bir ücret olmadığı, yargılama giderleri arasında sayılamayacağı kanaatine varılmıştır.
Dosya kapsamından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere Yasa ve Yargıtay İçtihatları gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın bu gerekçe ile kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
—– hasar bedelinin davalılar —– yönünden dava tarihi olan 01/12/2017 tarihinden itibaren; davalı —– tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi uyarınca kamu bankalarının EURO mevduatına uyguladığı en yüksek faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Aşan istemlerin reddine,
Ekspertiz ücreti ve vekalet ücretine ilişkin taleplerin yargılama giderleri arasında değerlendirilmesine,
2.Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 3.042,42.-TL’den dava açılırken yatırılan 1.054,94.-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan 1.987,48.-TL karar ve ilam harcının davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3.Davacı tarafından yatırılan 1.054,94.-TL peşin harç, 31,40.-TL başvurma harcı ve 4,60 vekaletname harcı olmak üzere toplam 1.090,94.-TL harcın davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
4.Davacı tarafından yapılan 950,00 TL bilirkişi ücreti ve 253,70 TL posta gideri 400,00.-TL vekalet ücreti ve 5.354,43.-TL ekspertiz ücreti olmak üzere toplam 6.958,13.-TL yargılama giderinin davada haklı çıktığı %72 oranında olmak üzere 5.009,85.-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5.Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
6.Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, kabul edilen kısım yönünden, için karar tarihinde yürürlükte bulunan ———– göre belirlenen 6.590,00.-TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
7.Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, reddedilen kısım yönünden, ret sebepleri aynı olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan—– göre belirlenen 3.400,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
8.Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul BAM nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.