Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1312 E. 2019/704 K. 27.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/1312 Esas
KARAR NO : 2019/704

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/12/2017
KARAR TARİHİ : 27/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı aleyhine İstanbul Anadolu — İcra Müdürlüğü’nün 2017/25475 Esas sayılı dosyasından faturaya dayalı alacağa dayanarak takip başlatıldığını, borçlu davalının gerekçe göstermeksizin icra dosyasına itirazda bulunduğunu, davalı tacir ile müvekkili şirket arasında ticari ilişki mevcut olduğunu, taraflar arasında— Satış Sözleşmesi akdedildiğini ve bu sözleşmeye bağlı olarak davalı şirketin elektrik kullandığını, davalı tacirin 19.04.2017 vade tarihli ve— numaralı faturadan kaynaklanan 11.200,98 TL ve — vade tarihli ve —- numaralı faturadan kaynaklanan 9.979,50 TL borcunu ödemediğini, davalı tarafın elektrik kullanmasına rağmen borcunu ödemediğini ve borcunu inkar ettiğini, davalı taraf ile müvekkil şirketi arasında imzalanan— Sözleşmesi’nde yetki şartı mevcut olduğunu, bu şarta göre yetkili icra müdürlüklerinin İstanbul Anadolu İcra Müdürlükleri olarak belirtildiğini, davalı tarafına ait — isimli ticari işletmesi için sözleşmenin imzaladığını ve bu kapsamda elektrik kullanması dikkate alındığında davalı tarafın tacir konumunda olduğunu ve davalı tarafın yetki itirazının hukuka aykırı olduğundan bahisle takibin devamına, %20′ den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacı firmaya olan bütün borçlarını ödediğini ve hakkında yapılan icra takibine itirazda bulunduğunu, tarafına gönderilen borcun cayma ücretinden kaynaklanmış olabileceğini düşünerek adı geçen firmaya 750,00 TL tutarında cayma ücretini ödemek istediğini belirttiğini, firma tarafından kabul edilmediğini, söz konusu firmaya fatura borcu ve yüksek cayma bedeli borcu bulunmadığını, firma ile sözleşme yaptığını ve bu sözleşmeye istinaden tarafına düzenlenen tüm faturaları eksiksiz ödediğini, —- kullanarak adı geçen firma ile yaptığı sözleşmeden vazgeçtiğini, cayma hakkını kullandıktan sonra firma tarafından kendisine cayma bedeli altında 22.085,14 TL borç çıkarıldığını, yaptığı hesaplamalarda firmaya ödemesi gereken cayma bedelini 750,00 TL olarak hesapladığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Dava, İİK’ nun 67/1 maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğünün 2017/25475 Esas sayılı dosyası, mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğünün 2017/25475 Esas sayılı dosyasının tetkikinde; iki ayrı faturadan kaynaklı 11.200,98 TL asıl alacak, 840,35 TL işlemiş faiz, 9.979,50 TL asıl alacak, 64,31 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 22.085,14 TL üzerinden takibe geçildiği, ödeme emrinin borçlu davalıya 03/10/2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu davalının 06/10/2017 tarihli dilekçesi ile takibe itiraz etmesi üzerine takibin durduğu, davanın yasal bir yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında yapılan sözleşmenin 04/04/2016 tarihinde imzalandığı, sözleşmenin 24 ay süreli olduğu, davacı tarafça sözleşmenin 9.3 maddesinde “… İş bu sözleşmede belirtilen şartlar dışında bir sebep gösterilerek veya sebepsiz yere Alıcı tarafından tek taraflı olarak fesih edilirse, veya tedarikçi değişikliği yapılır ise Alıcı Satıcı’ya son iki aylık elektrik fatura bedelleri toplamını, ceza bedeli olarak kendisine yapılan yazılı bildirimin ulaşmasından itibaren 7 (yedi) gün içerisinde ödeyeceğini …” hükmünün yer aldığı görülmüştür.
Mahkememiz 26/02/2019 tarihli celsesinde dosyanın bilirkişiye tevdine karar verilmiş, bilirkişi tarafından sunulan 29/03/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafından cayma bedeli olarak — vade tarihli — ve 15.09.2017 vade tarihli — fatura düzenlendiği, davacı tarafından, davalıdan talep edilen fatura bedellerinin mevcut kanun, EPDK’nın onayladığı yönetmelik, tüzük ve tebliğlere uygun olduğu kanaati bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde özetle; davacı tarafça davalının sözleşmeden cayması nedeniyle cayma bedeli faturalarının tahsiline yönelik olarak başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalinin talep edildiği, davalı tarafça kesilen faturalardaki cayma bedellerinin fahiş olduğu, fatura borcu bulunmadığı, cayma bedelinin 750,00 TL olduğu savunularak davanın reddinin talep edildiği anlaşılmıştır. Davalının icra takibinin yetkisine itirazı bakımından; takibin faturaya dayandığı, davacı şirket merkezi itibariyle takibin başlatıldığı icra müdürlüğünün yetkili olduğu görülmekle mahkememiz ön inceleme duruşması ile icra müdürlüğünün yetkisine yapılan itirazın reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğu, davalı tarafça farklı bir tedarikçi ile anlaşılması nedeniyle sözleşmenin feshedildiğinin ikrar edildiği, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 9.3 maddesinde alıcının tedarikçi değişikliği yapması halinde son iki aylık fatura bedelleri toplamının cayma bedeli olarak ödeneceğinin kararlaştırıldığı, yapılan bilirkişi incelemesi sonucu cayma bedeline ilişkin kesilen faturaların son iki aylık kullanım miktarı ile uyumlu olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafça talep edilen işlemiş faiz talebi yönünden ise; her ne kadar bilirkişi tarafından bu yönden inceleme yapılmamış ise de; faiz hesaplaması basit bir matematik hesabından ibaret olup, dosyanın yeniden bilirkişiye tevdi edilmesi yargılamayı geciktireceğinden mahkememizce değerlendirilmiştir. Buna göre; takip konusu faturaların davalı tarafa gönderildiği hususunda uyuşmazlık bulunmadığı, 04/04/2017 tarihli faturanın son ödeme tarihinin 19/04/2017 olduğu, 05/09/2017 tarihli faturanın son ödeme tarihinin 15/09/2017 olduğu, belirtilen tarihlerin kesin vade niteliğinde olduğu, TBK md 117 uyarınca kesin vade bulunması halinde ayrıca temerrüt ihtarına yer olmadığı, davacı tarafça taraflar arasındaki sözleşme uyarınca EPDK talimatlı faiz talep edildiği faiz oranının yıllık %16,80 olduğu dikkate alınarak aşağıda belirtilen formül uygulanmak suretiyle hesaplama yapılmıştır.
İşlemiş Faiz=(Asıl Alacak)x(Takip Tarihi-Vade Tarihi)x(%16,80)/360

Vade Tarihi
Takip Tarihi
Gün
Faiz Oranı
Asıl Alacak
İşlemiş Faiz
19.04.2017
29.09.2017
163
16,80
11.200,98 TL
840,35 TL
15.09.2017
29.09.2017
14
16,80
9.979,50 TL
64,31 TL

Bu hali ile; davacı tarafça talep edilen cayma bedeline ilişkin düzenlenen faturaların sözleşme hükümlerine uygun şekilde düzenlendiği, talep edilen işlemiş faiz miktarının ve faiz oranının yerinde olduğu, alacağın yargılamayı gerektirdiği, likit olmadığı, bu nedenle davacının icra inkar tazminatı talebinin yerinde olmadığı, dosya kapsamından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere Yasa ve Yargıtay İçtihatları gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın bu gerekçe ile kabulüne karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın KABULÜ ile sabit olan 11.200,98 TL asıl alacağın, 840,35 TL işlemiş faiz, 9.979,50 TL asıl alacak, 64,31 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 22.085,14 TL alacağın, asıl alacağın takip tarihinden itibaren artan azalan oranlarda uygulanacak ve yıllık %16,80 oranında EPDK talimatlı faiziyle ve isabet eden takip giderleri ile davalıdan alınıp davacıya verilmek üzere borçlu davalının İstanbul Anadolu— İcra Müdürlüğünün 2017/25475 Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazının iptaline, takibin devamına,
Likit bir alacak bulunmaması nedeni ile davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin reddine,
2.Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 1.508,64 TL’den dava açılırken yatırılan 377,16 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan 1.131,48 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3.Davacı tarafça yatırılan toplam 377,16 TL peşin harç, 31,40 başvurma harcı, 4,60 TL vekaletname harcı olmak üzere toplam 413,16 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4.Davacı tarafından yapılan 500,00 TL bilirkişi ücreti, 118,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 618,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5.Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6.Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan — göre belirlenecek nisbi vekalet ücreti maktu vekalet ücretinden az olamayacağından 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7.Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalının yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul BAM nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.